Ad

Besler Şifa OSİTİM Üniversitesi'nde Kenevir Formun Katıldı.

Kozmetik sektörü, her geçen gün hızla büyüyen ve gelişen bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de kozmetik sektörü, yenilenen yönetmelikler ve Avrupa Birliği normlarına uyum sağlayarak hem kalite hem de güvenlik açısından büyük adımlar atıyor. Geçen yıl yenilenen Kozmetik Yönetmeliği, yasaklanan maddeler ve belirlenen standartlarla birlikte Ürün Takip Sistemi (ÜTS) ile denetlenen kozmetik ürünler, tüketici güvenliği açısından büyük bir önem taşıyor. Türkiye'de üç yıl önce 7 bin marka bulunurken, bugün bu sayı 11 bin markaya ulaştı. Üretim yerlerinde ise 650 binden fazla ürün tescilli durumda. Türk Patent'e göre, ülkemizde yaklaşık 60 bin marka tescillenmiş bulunuyor ve sektör, 4.5 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip.

Besler Şifa’nın Yenilikçi ve Sürdürülebilir Yaklaşımı

Besler Şifa, kozmetik sektöründe farklı ve inovatif bir yaklaşımla öne çıkan bir marka. Yenilikçiliği önemseyen yapısı, ürünlerinin kalitesine ve etkisine doğrudan yansıyor. Ancak Besler Şifa'yı diğer markalardan ayıran bir başka önemli özellik ise sosyal sorumluluk projelerine verdiği önem. Marka, atalık tohum takasları, tıbbi aromatik tohum ve fide ücretsiz dağıtımı gibi projelerle yerel üreticilere destek oluyor ve toplumsal fayda sağlıyor.

Kenevirin Gücü: Besler Şifa Kenevir Yağı

Kenevir, son yıllarda hem tıbbi hem de kozmetik alanlarda giderek daha fazla ilgi gören bir bitki. Besler Şifa, kenevirin bu potansiyelini keşfederek, Kenevir Yağı'nı özel ürünleri arasında sunuyor. Kenevir tohumu ve kenevir ekstraktı, Kozmetik Yönetmeliği'ne uygun bir şekilde formüle edilerek, cilt bakımında benzersiz faydalar sunuyor. Besler Şifa'nın ürünlerinde yalnızca bir bileşenin faydası değil, formül bütünlüğünün insana sunduğu yarar da ön planda tutuluyor.

Dilipak, kenevir üretiminin yaygınlaştırılmasını savunanların sözcüsü durumunda. Forumda Besler Şifa olarak kendisiyle istişare etmek fırsatı bularak kenevirden kozmetik ürünler konusunda bilgi ve tecrübelerinden faydalandık.

Bilim ve Sektör Buluşması: OSİTİM Üniversitesi ile İşbirliği

Besler Şifa, ürünlerinin geliştirilmesinde bilimsel temelli bir yaklaşımı benimsiyor. Bu bağlamda, OSİTİM Üniversitesi ile gerçekleştirilen Kenevir Formu, özel sektör yatırımcıları ve bilim insanlarının bir araya geldiği bir platform sunuyor. Bu forumda, kenevirin farklı alanlarda kullanımı ve kozmetik ürünlerinde sağladığı faydalar üzerine çalışmalar yapılmış ve önemli sonuçlar elde edilmiştir.

Sonuç Olarak

Besler Şifa, yalnızca kozmetik ürünleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda sağlayan projelerle de sektörde farklı bir konumda yer alıyor. İnovasyon ve geleneksel değerleri harmanlayarak, hem yerel üreticilere destek oluyor hem de tüketicilere doğal ve etkili ürünler sunuyor. Kozmetik sektöründe böylesine yenilikçi ve sorumluluk sahibi bir markanın varlığı, gelecekte de büyük bir etki yaratmaya devam edecektir.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Ekoturizm yeni sezonda Turizm 5.0'a hazırlanıyor

Kimler, kalın seyahat rehberlerini karıştırıp, seyahat acenteleriyle saatlerce telefonda vakit geçirdiğimizi hatırlıyor? Bundan sadece 20 yıl önce, seyahat planlaması tamamen manuel bir süreçti. Ekoturizm ve agroturizm meraklıları destinasyonları araştırmak, yerel çiftliklerde konaklama ayarlamak, etkinlikleri organize etmek için fiziksel kaynaklara ve zaman alıcı işlemlere bağımlıydı. Ancak dijital dönüşüm bu süreci tamamen değiştirdi.

Dijital teknolojiler, gezginlerin doğaya daha sürdürülebilir bir yaklaşımla seyahat etmesini sağladı. Özellikle ekoturizm ve agroturizm gibi alanlarda, rezervasyonlardan tur planlamasına kadar her şey artık çevrimiçi platformlarla daha erişilebilir hale geldi. Yalnızca rezervasyon değil, çiftlik turları, doğa yürüyüşleri, organik tarım eğitimleri gibi aktiviteler de teknoloji sayesinde daha kolay organize edilebiliyor. Dünya çapında gezginlerin %80’i, seyahat planlarını çevrimiçi yapmanın önemli olduğunu düşünüyor. Bu alanda Y kuşağı öncülük ederken, Z kuşağı da onları takip ediyor.

Daha Kişisel ve Sürdürülebilir Deneyimler

Dijitalleşmenin en büyük avantajlarından biri, veri analizi yaparak gezginlere daha kişisel ve sürdürülebilir deneyimler sunabilmesidir. Ekoturizmde doğal alanların korunması ve tarımsal üretim alanlarının sürdürülebilirliği, gezginlerin seyahat kararlarında önemli bir rol oynamaya başladı. Yapay zeka, ekolojik dengenin korunmasına yardımcı olacak rotaları önerirken, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik teknolojileri sayesinde çiftlikleri ve doğal yaşam alanlarını daha iyi tanıma imkanı sunuyor.

Seyahat boyunca sürdürülebilirliği destekleyen mobil uygulamalar, yerel ekosistemlerin korunmasına yönelik adımlar atmayı kolaylaştırıyor. Bunun yanında, gezginler seyahatlerinin çevresel etkilerini minimize etmek için karbon ayak izi azaltma, yerel kültürleri koruma ve enerji verimliliği gibi konularda daha bilinçli tercih yapabiliyor.

Teknoloji ve Sürdürülebilirlik

Agroturizm ve ekoturizmde teknoloji, sürdürülebilirliği artırmak ve gezginlerin deneyimlerini daha etkili hale getirmek için kullanılıyor. Tarım alanlarında ziyaretçiler için interaktif turlar sunan platformlar, doğa koruma projelerine bağış yapma imkanı sağlayan uygulamalar ve ekosistem dostu konaklama seçeneklerini gösteren çevrimiçi araçlar, dijitalleşmenin getirdiği kolaylıkların sadece birkaçı. Bu yeni dijital çözümler, tarımsal ve ekolojik turizmi destekleyen firmaların rekabet gücünü artırıyor.

Dijitalleşme aynı zamanda ekoturizmin geleceğini de şekillendiriyor. Sektördeki oyuncular, hem çevreyi koruma hem de gezginlere özel deneyimler sunma konusunda teknolojiden faydalanarak yenilikçi çözümler geliştirmeye devam ediyor.

İnsan Odaklı Dönüşüm

Turizmde geleceğin öncelikleri arasında sürdürülebilirlik ve müşteri odaklılık ön planda yer alıyor. Agroturizm ve ekoturizmde bu, gezginlerin doğayla olan bağlarını güçlendirecek deneyimlerin tasarlanması anlamına geliyor. Ayrıca, seyahat planlamasında yapay zeka ve dijital araçlar kullanılarak, hem sürdürülebilir hem de kişiye özel çözümler üretmek mümkün hale geliyor. Bu sayede gezginler, doğayla iç içe daha anlamlı ve sürdürülebilir seyahatler yapabiliyor.

Sonuç olarak, ekoturizm ve agroturizm gibi alanlarda dijitalleşmenin sunduğu fırsatlar, hem doğayı korumayı hem de kişisel deneyimleri zenginleştirmeyi sağlıyor.

Besler Şifa'nın Ekoköy Evi olarak atalık tohum, pestisit kullanmadan üretim, ürün çeşitliliği, agroekoloji, yerel pazarlar ve ağları, sürdürülebilir kırsal ve insani kalkınma hakkı, tıbbi ve aromatik bitkiler, doğrudan üreticiye ulaşma, doğal yaşam pratiklerine çok önem veriyoruz.

Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı sonuçlarına bu yayından inceleyebilirsiniz. Ekoköy Evi whatsapp grubuyla yine daha fazla bilgiyi sizinle paylaşabiliriz. Bu gruba dahil olmak için tıklayınız.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.


Sarı Kantaron Yağı: Doğanın Şifa Kaynağı

Sarı Kantaron Yağı, doğanın bize sunduğu en özel bitkisel yağlardan biridir. Eski zamanlardan bu yana pek çok medeniyet tarafından kullanılan bu şifalı yağ, günümüzde de yaygın olarak tercih ediliyor. Sarı Kantaron (Hypericum Perforatum), halk arasında "binbir delikli ot" veya "kılıç otu" olarak bilinen ve mucizevi faydaları ile dikkat çeken bir bitkidir. Besler Şifa olarak, bu değerli bitkiyi en doğal ve özenli yöntemlerle sizlerle buluşturuyoruz.

Sarı Kantaron Yağının Faydaları

Sarı Kantaron Yağı, çok yönlü kullanımı sayesinde hem cilt bakımında hem de genel sağlık için tercih edilmektedir. İşte bu özel yağın sağladığı faydalardan bazıları:

  • Antiseptik Özellik: Sarı Kantaron yağı, antiseptik özelliği ile bilinir ve bu yüzden bitkisel "tentürdiyot" olarak adlandırılır. Yaraların iyileşmesine yardımcı olabilir ve enfeksiyonları önleyebilir.

  • Cilt Bakımı: Cildinize düzenli olarak uyguladığınızda, kırışıkların azalmasına ve cildin daha canlı görünmesine yardımcı olabilir. Cildin doğal yapısını koruyarak nem dengesini sağlamaya destek olur.

  • Ağrı Giderici: Ağrıyan bölgelere Sarı Kantaron yağı uygulandığında, ağrıların hafiflemesine veya tamamen kaybolmasına yardımcı olabilir. Özellikle eklem ve kas ağrılarında rahatlatıcı etkisiyle bilinir.

  • Bağışıklık Güçlendirici: Günde 1 tatlı kaşığı Sarı Kantaron yağı tüketildiğinde, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve mide ağrısı gibi sorunların iyileşmesine destek olabilir.

  • Saç Bakımı: Saçlarınıza Sarı Kantaron yağı ile bakım yaparak daha sağlıklı, gür ve parlak saçlara sahip olabilirsiniz. Düzenli kullanımda saç dökülmelerini azaltabilir ve saç derisinin sağlığını koruyabilir.

Besler Şifa’nın Özenli Üretim Süreci

Besler Şifa olarak, Sarı Kantaron yağımızı en doğal ve saf haliyle sizlere sunuyoruz. Üretim sürecimizde kaliteyi ve doğallığı her zaman ön planda tutuyoruz. İşte üretim aşamalarımız:

  • Doğal Toplama Süreci: Sarı Kantaron çiçekleri, tarım yapılmayan, yol kenarından uzak ve tamamen doğal alanlarda yetişir. Güdül ve Sındırgı ormanlarının derinliklerinden özenle toplanan bu çiçekler, hiçbir kimyasal işleme maruz kalmadan yağa dönüştürülür.

  • Maserasyon Yöntemi: Çiçekler, hakiki zeytinyağı ile maserasyon yöntemiyle uzun süre dinlendirilerek hazırlanır. Bu yöntem, bitkinin şifalı bileşenlerinin yağa tamamen geçmesini sağlar.

  • Özel Zeytinyağı Seçimi: Zeytinyağımız, Ege’nin bereketli topraklarından, özellikle Edremit Körfezi ve Akhisar bölgelerinden özenle seçilir. Geleneksel yöntemlerle elde edilen bu yağ, Sarı Kantaron’un şifalı özelliklerini en iyi şekilde taşır.

Doğal ve Güvenilir Ürün

Besler Şifa Sarı Kantaron Yağı, yoğun kıvamı ve doğal yapısı ile dikkat çeker. Hiçbir katkı maddesi içermez ve tamamen doğaldır. Cildinize ve sağlığınıza gönül rahatlığıyla uygulayabileceğiniz bu yağ, doğanın bize sunduğu en değerli hediyelerden biridir.

Saklama Koşulları

Sarı Kantaron yağını oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzak, ağzı sıkıca kapalı şekilde saklayarak uzun süre taze kalmasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde, yağın şifalı etkilerinden uzun süre faydalanabilirsiniz.

Sarı Kantaron Merhemi Kantaron yağının şifasından daha rahat yararlanmanız için Ege’nin zeytinyağı ile Sındırgı dağlarının sarı kantaron yağını bir araya getirdik! Ürün içeriğinde soğuk sıkım zeytinyağı ile hazırlanmış kantaron yağı ve az miktarda nane uçucu yağından oluşur. Kırmızıya dönük renktedir. Bu rengi kantaron bitkisinden alır. Sıcak hava ve Isı ile beraber sıvılaşması normaldir, dolaba girdiğinde ise iyice katılaşır. Cam kavanoz içinde gönderim yapılır.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

İbn Sînâ’nın el-Kânûn fî’t-Tıb

 Dünya tıp tarihinin en önemli eserlerinin başında gelen İbn Sînâ’nın el-Kânûn fî’t-Tıb adlı eseri, tarih içerisinde pek çok şerh ve tercüme çalışmasına konu olmuştur. Bu çalışmaların zirvelerinden birisi de Osmanlı dönemi saray hekimi Tokadî Mustafa Efendi’nin (ö. 1782) Tahbîzu’l-Mathûn isimli tercümesidir

Tokadî bu çalışmasında, Şark tıbbının en hacimli vokabülerini içeren Kânûn’un söz varlığını ve bilhassa tıp terimlerini, gerek Kânûn şerhleri gerek ana tıp referansları gerekse lügatlerle izâha çalışmış, 16. yy.’da basılmış Roma matbu nüshası da dahil olmak üzere Arapça Kânûn nüshalarını karşılaştırarak en sahih ibareyi bulmak için yoğun bir tahkik icra etmiştir. Ayrıca Şîrâzî, İbn Cümeyyi, Mesîhî, Sâmirî, Karşî gibi Kânûn şârihlerinin metinlerini ve bu metinlerdeki tashih ve değerlendirmeleri daima göz önünde bulundurmuştur. Bu gibi özeliklerinden dolayı bu çalışma sade tercüme olmaktan çok, şerh vasfını da taşıyan bir eserdir.
Prof. Dr. Mustafa Koç ve Prof. Dr. Eyyüp Tanrıverdi tarafından çeviri yazısı yapılan ve son cildinde 13.000 kelimeye ulaşan geniş bir sözlük verilmiştir.

El-Kânûn fî’t-Tıb Tercümesi Okumak İçin; Tıklayınız
Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.


TADYA Kahvaltı Şenliği 14 Eylül’de Gerçekleşti

Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kolektifi (TADYA) olarak her yıl düzenlediğimiz geleneksel kahvaltı şenliğimizi, 14 Eylül Cumartesi günü Süvari Çayı kıyısındaki Süvari Ekokamp alanında gerçekleştirdik. Sabah 10:00’da başlayan etkinliğimize katılan misafirlerimiz, TADYA üreticilerinin doğal ürünlerinden hazırlanan ikramların tadını çıkararak keyifli bir kahvaltı yaptılar. Kahvaltı ücretleri, TADYA’nın iç denetim çalışmaları kapsamında pestisit testleri için kullanıldı.

Kahvaltı sonrası misafirlerimiz, Süvari Çayı kıyısında ve köyde vakit geçirip köylüler ve TADYA üreticileriyle tanışma fırsatı buldular. Aynı zamanda, çiftlik ziyaretleri yapılarak doğal üretim süreci hakkında bilgi sahibi olundu ve misafirler, doğal ürünlerden satın alma imkânı elde ettiler.

TADYA olarak uzun süredir köyümüzde doğal üretimi artırmak, çevreyi korumak ve kırsal turizmi yaygınlaştırmak için çalışmalar yapıyorduk. Bu etkinlikle şehirdeki destekçilerimize aracısız bir şekilde ulaşmayı başardık. Etkinliğimizde, köy ve TADYA hakkında çeşitli bilgiler www.tahtaciorencik.org web sitemizde de paylaşılmıştı.

Etkinlik sırasında toplu ulaşım sağlanmamış, katılımcılar köye kendi araçlarıyla gelmişlerdi. Şenliğe katılım için kayıt zorunluluğu olmasa da katılanlar, planlama yapmamız adına isim ve katılımcı sayısını önceden bildirmişti. Gün boyunca gerekli duyurular ve bilgilendirmeler Whatsapp koordinasyon grubundan paylaşılmıştı.

Katılımcılarımıza atık çıkarmamak adına piknik örtüsü, tabak, çatal, kaşık ve bardaklarını beraberlerinde getirmeleri rica edilmişti. Kahvaltı sonrası köy pazarı gezilmiş, çiftlik ziyaretleri yapılmış ve gün sonunda köyde yapılan bir değerlendirme toplantısı ile etkinlik sona ermişti.

Programımız:

  • 10:00-12:30 Süvari Çayı kıyısında eko-kamp alanında sabah kahvaltısı
  • 12:30-13:00 Tanışma ve TADYA ile ilgili bilgilendirme
  • 13:00-14:00 Süvari Çayı kıyısında gezinti
  • 14:30-18:00 Köy pazarı ve çiftlik ziyaretleri
  • 18:00 Değerlendirme toplantısı

Etkinlikte katılımcılar, kendi su mataralarını, oturmak için kilim ve oturaklarını, kişisel tabak ve çatal-bıçak takımlarını getirmişlerdi. Aynı zamanda, çocuklar için Süvari Çayı’nda suya girme fırsatı sunulmuştu. 

Etkinliğe katılan herkes, köy halkı ve TADYA üreticileriyle unutulmaz bir gün geçirdiler.

Köy rehberi:

https://tahtaciorencik.org/koy-ziyaret-rehberi/?fbclid=IwAR0PxdDAHFd3UKHLMiIuLKa1JAqHFAAM9QMOQ9lO07tlf_7TzBHi0JPlmW4

Köyden alışveriş için tadya ürün liste ve fiyatları:

https://docs.google.com/spreadsheets/d/e/2PACX-1vThUf56TKztv4wPTWEjIdI_PSKXV1MFbM-bvy65Ujipv4WWzWaFnJLS_-8Xy4cZRcYbkg6N3quLzFsA/pubhtml?gid=1525126677&single=true

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.















Yerel Üretimin Gücü: Doğal ve Etik Kozmetik Ürünleri ile Küresel Etki

Günümüzde sürdürülebilirlik ve etik üretim, tüketici tercihleri ve çevresel sorumluluk açısından büyük önem taşıyor. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, yerel üretimin ve etik değerlerin gücünü vurgulayarak, hem çevresel hem de toplumsal etkilerimizi olumlu yönde şekillendiriyoruz. Yerel üretimle elde ettiğimiz doğal ve etik kozmetik ürünleriyle, küresel ölçekte nasıl bir etki yarattığımızı ve bu sürecin nasıl işlediğini bu makalede keşfedeceksiniz.

1. Yerel Kaynaklardan Doğal Hammaddeler

Yerel üretimin temel avantajlarından biri, doğal hammaddelerin yerel kaynaklardan temin edilmesidir. Atölyemizde, yöresel tarımla elde edilen bitkisel içerikleri kullanarak, yüksek kalite ve saf ürünler üretiyoruz. Yerel çiftçilerle iş birliği yaparak, doğal ve organik ürünlerin tedarikini sağlıyoruz. Bu yaklaşım, hem yerel ekonomilere katkıda bulunur hem de ürünlerimizin tazeliğini ve etkinliğini artırır.

2. Çevresel Sürdürülebilirlik

Yerel üretim, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sunar. Ulaşım mesafelerini kısaltarak, karbon salınımını minimize ederiz. Ayrıca, yerel üretim süreçlerimizde enerji ve su tasarrufuna özen gösteririz. Atölyemizde, çevre dostu ambalajlar kullanarak ve geri dönüştürülebilir malzemeler tercih ederek, doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunuruz. Bu sayede, çevresel etkileri en aza indirerek, doğanın sürdürülebilirliğine destek oluruz.

3. Etik Üretim ve Sosyal Sorumluluk

Etik üretim, hem çalışanların hem de toplumun haklarını korumayı gerektirir. Besler Şifa olarak, üretim süreçlerimizde adil ücret politikalarını uygular ve iş güvenliğine önem veririz. Ayrıca, yerel topluluklarla iş birliği yaparak, sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiririz. Eğitim, sağlık ve çevre koruma gibi alanlarda yürüttüğümüz projelerle, toplumsal faydayı artırmaya çalışırız. Bu yaklaşımlar, markamızın etik ve sorumlu bir üretici olarak tanınmasına katkıda bulunur.

4. Küresel Etki ve Bilinçli Tüketim

Yerel üretimin küresel ölçekteki etkisi, bilinçli tüketim alışkanlıklarını teşvik eder. Tüketiciler, doğal ve etik ürünlere olan talebi artırarak, büyük ölçekli endüstriyel üretimlerin olumsuz etkilerini azaltır. Besler Şifa olarak, küresel pazarda yer alarak, bu bilinçli tüketim hareketini destekler ve yaygınlaştırırız. Ürünlerimizin kalitesi ve etik standartları, global tüketicilere de hitap ederek, sürdürülebilir güzellik anlayışını teşvik eder.

5. Yenilikçi ve Sürdürülebilir Ürün Geliştirme

Yerel üretim ve doğal içeriklerle yenilikçi ürünler geliştirmek, sürdürülebilirlik hedeflerimizin merkezindedir. Ar-Ge süreçlerimizde, çevre dostu ve etkili formülasyonlar geliştirerek, piyasada fark yaratan ürünler sunarız. Doğal bitkisel içerikler, bilimsel araştırmalarla desteklenen formüllerle birleştirilerek, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi çözümler üretiriz. Bu yaklaşım, hem ürünlerimizin etkinliğini artırır hem de çevresel etkileri minimize eder.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, yerel üretimin gücünü ve etik değerlerin önemini vurgulayan bir yaklaşımı benimseyerek, küresel ölçekte olumlu etkiler yaratmayı hedefliyoruz. Yerel kaynaklardan elde edilen doğal içerikler, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleriyle desteklenen üretim süreçlerimiz, doğa dostu ve etik kozmetik anlayışımızı şekillendiriyor. Bu yaklaşımlarımızla, hem yerel hem de küresel düzeyde daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunuyoruz.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.





Çocuklar İçin Doğal Kozmetik Ürünleri

Çocuklarımızın sağlığı ve mutluluğu, her ebeveynin en büyük önceliğidir. Onların hassas cildini ve sağlığını korumak için en güvenilir yöntem, doğal ve bitkisel kozmetik ürünler kullanmaktır. Besler Şifa - Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, çocuklarınızın günlük bakımında güvenle kullanabileceğiniz bitkisel içerikli ürünleri sizlere sunuyoruz. İşte çocuklar için önerdiğimiz genel doğal kozmetik ürünleri:

1. Udihindi Yağı

Üst solunum yolu enfeksiyonları, özellikle kış aylarında çocuklar arasında yaygın olarak görülen bir sağlık sorunudur. Bu enfeksiyonlar, soğuk hava, kapalı ortamlarda fazla zaman geçirme ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi faktörlerden etkilenir. Çocukların savunma sistemini güçlendirmek ve bu enfeksiyonların etkilerini azaltmak için doğal çözümler oldukça önemlidir. Bu noktada, udihindi yağı, çocuklar için önemli bir destekleyici üründür. Besler Şifa tarafından özel olarak üretilen udihindi yağı, doğal içerikleri sayesinde üst solunum yollarının sağlığını destekler. Udi hindi bitkisi, anti-inflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri ile bilinir. Bu özellikleri, enfeksiyonlara karşı koruma sağlarken, aynı zamanda solunum yollarının rahatlamasına da yardımcı olur.

Kış aylarını sağlıklı bir şekilde geçirebilmek için evde udihindi yağını bulundurmak büyük bir avantajdır. Soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıkların belirtilerini hafifletmek için kullanabileceğiniz bu doğal yağ, çocuğunuzun bağışıklığını destekleyerek, kış aylarında daha az hastalanmasını sağlar. Besler Şifa'nın özenle ürettiği udihindi yağı, kaliteli ve güvenilir bir seçenek sunarak ailenizin sağlığını korumaya yardımcı olur. Kış boyunca, bu değerli yağı düzenli olarak kullanarak, çocuklarınızın üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir kalkan oluşturabilirsiniz. Udi hindi yağı ile evinizde doğal bir sağlık destekçisi bulundurmayı unutmayın!

2. Doğal Nemlendirici

Soğuk hava ve rüzgar, çocukların dudaklarının kurumasına ve çatlamasına neden olabilir. Doğal dudak nemlendiricileri, dudakları korurken aynı zamanda yumuşak ve pürüzsüz tutar. Aynısafa Nemlendirici; Hindistancevizi yağı, balmumu ve E vitamini gibi doğal içeriklerle zenginleştirilmiş dudak balmları, çocuklarınızın hassas cildinizi nemlendirir ve besler.

3. Doğal El Yıkama Sabunu

Çocuklarınızın hijyen alışkanlıklarını geliştirmesi için el yıkama önemli bir adımdır. Kimyasal maddelerden arındırılmış, bitkisel içeriklerle zenginleştirilmiş doğal el yıkama sabunları, cildi tahriş etmeden temizler ve çocuklarınızın hassas cildini korur. Doğal Yıkama El Yıkama Sabunu, Lavanta, çay ağacı ve nane gibi doğal yağlarla formüle edilmiş sabunlar, mikroplara karşı etkili bir koruma sağlar.

4. Doğal Güneş Koruyucu

Çocukların cildi, güneşin zararlı UV ışınlarına karşı daha hassastır. Doğal güneş koruyucular, cildi güneş yanıklarından ve güneşin zararlı etkilerinden korurken, kimyasal filtreler içermez. Çinko oksit gibi fiziksel koruyucular içeren doğal güneş kremleri, çocuklarınızın cildini güvenle korur ve nemlendirir.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, çocuklarınızın sağlığını ve bakımını en iyi şekilde desteklemek için tamamen doğal ve güvenilir ürünler sunuyoruz. Çocuklarınızın günlük bakım rutininde bu ürünleri kullanarak, onların hassas cildini koruyabilir ve doğallığın gücüyle besleyebilirsiniz. Çocuklarınızın sağlığı, en değerli hazinemizdir; onları en doğal ve güvenilir şekilde korumak için doğadan gelen çözümler her zaman en iyi seçimdir!

Besler Şifa olarak, doğa dostu ve sağlıklı yaşamı desteklemeye devam ediyoruz. Bu yazılarla sizlere ilham vermeyi umuyoruz. Keyifli okumalar!

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.










Doğal Yüz Bakım Serumu ile Cildinizde Doğal Bir Işıltı Yakalayın

Besler Şifa "Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam" markası olarak, cilt sağlığınızı ön planda tutan ürünler sunmaya özen gösteriyoruz. Besler Şifa olarak ürettiğimiz doğal içerikli yüz bakım serumu, özel formülü ile alternatifsiz bir deneyim sunacaktır. 

Faydaları:

Doğal içerikli yüz bakım serumu, cildinizi nemlendirerek kırışıklık ve diğer cilt problemleriyle savaşır. Cilt bakım rutininize eklediğinizde cildinize daha pürüzsüz, aydınlık ve canlı bir görünüm kazandırır. Yüzdeki ince çizgilerin azalmasına katkı sağlar ve cildinizi aydınlatır.

Kullanımı:

Yatmadan önce temizlenmiş yüzünüze, cilt bakım serumu ile nazikçe masaj yaparak uygulayın. Düzenli kullanımda ciltteki doğal ışıltıyı artırır ve cildin nem dengesini korur.

Üretim Bilgileri:

Ürün, İyi Üretim Uygulamaları (GMP) ve Helal Üretim Standartlarına (OIC/SMIIC4 ve ISO22716) uygun olarak üretilmiştir.

Yüz bakım serumu tamamen doğal hammaddeler ve %100 saf uçucu yağlar kullanılarak formüle edilmiştir.

Paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve boya içermez.

Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO), alkol türevleri, nanomaddeler, mikrobik ve kimyasal maddeler içermez.

Ürün, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) kapsamında barkod numarası ile kayıtlıdır.

Doğa dostudur ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.

Saklama Koşulları:

Ürünü oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzakta saklayın.

Kapak sıkıca kapalı tutulmalı ve çocukların erişemeyeceği bir yerde muhafaza edilmelidir.

Sadece harici kullanım içindir.

Göz ile temasından kaçının.

Besler Şifa Doğal İçerikli Yüz Bakım Serumu için hemen tıklayın

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Kirmir Vadisi ve İnönü Mağaraları Doğa Yürüyüşü

Kirmir Vadisi ve İn Önü Mağaraları Doğa Yürüyüşü 

Kar yürüyüşü değildir, su içinden geçiş yapılmayacaktır. Doğanın kucağında, temiz hava eşliğinde, çiğdemlerle süslü Kirmir Vadisi'ni, Kirmir Çayı'nı, asma köprülerini ve İn Önü Mağaralarını keşfe çıkıyoruz. Bu huzur dolu yürüyüşte su içinden geçiş yapılmayacak.

Kirmir Çayı'nın dinginleştirici sesini dinleyerek öğle molamızı çayın kenarında vereceğiz. Yürüyüşün sonunda, semaverde demlenen çayımızı Kirmir Çayı'nın ve İn Önü Mağaralarının eşsiz manzarasıyla yudumlayacağız.

Vadinin yukarısından harika manzaralar eşliğinde yürüyüp, doğanın sunduğu huzuru keşfedeceğiz. Doğa, en iyi terapisttir ve burada huzur bulacaksınız.

Parkur hakkında bilgilendirme..

  • Bölge : GÜDÜL
  • Zorluk Derecesi : Kolay ORTA
  • Mesafe : 12 km
  • Yürüyüş süresi : 5-6 saat
  • zemin : karsız, çim, çiçek, toprak, çiğdemler
  • içeriği : vadi, akarsu, tarihi mağaralar, k.şelale
  • Başlangıç rakım : 695 mt
  • Yükselti : 960 mt
  • Bitiş Rakım : 625 mt
  • Ankara ya uzaklık 110 km
  • Süre : 1 SAAT
  • Sıcaklık: 25 derece GÜNEŞLİ, bulutlu
  • Çeşme : bitiş de var

Başlangıç ve bitiş aynı değil.

YANINIZDA BULUNDURMANIZ GEREKENLER.

Sırt çantası ve içinde, terlediğinizde değiştirebileceğiniz yedek kıyafetler, Yağmurluk, Tozluk, 1 lt su, öğlen için 1 öğün yiyecek, atıştırmalıklar,

Ayrıca mevsime uygun rahat kıyafetler, ayak bileğinizi kavrayan, kauçuk taban Bot türü ayakkabı giymeniz tavsiye edilir.

DİKKAT:

  • Bu etkinlik bir doğa yürüyüşü ve spor faaliyetidir, turizm veya kültür turu değildir.

  • Doğa yürüyüşleri, doğal çevrelerde gerçekleşir. İnişler, çıkışlar ve doğanın sunduğu sürprizler bu yürüyüşlerin doğal bir parçasıdır.

  • Doğa yürüyüşleri, düz zemin veya park alanlarında yapılan yürüyüşlerden farklıdır.

  • Bu etkinliği kültür turu ile karıştırmayın. Mangal, ikram, eğlence ya da konfor beklentisi içinde olmayın.

  • Etkinliğimizin önceliği huzur, yardımlaşma ve doğa sporudur.

  • Belirtilen yürüyüş mesafesi planlanmış olup, yürüyüş lideri gerekli gördüğünde mesafede (+/-) değişiklik yapabilir.

  • Doğa yürüyüşleri, bireysellikten çok takım uyumu ve çoğulcu sorumluluk gerektirir. Kendinizi ve grubu zor durumda bırakacak davranışlardan kaçınılmalıdır.

  • Doğa yürüyüşleri bazı riskler barındırabilir. Yürüyüş liderinin uyarıları ve bilgilendirmeleri mutlaka dikkate alınmalıdır.

  • Sağlık sorunları olan katılımcılar için bu yürüyüş uygun değildir.

  • Bu etkinlik isteğe bağlı bir spor aktivitesidir.

  • Yürüyüş liderinin önüne geçilmemeli, arka liderin de arkasında kalınmamalıdır. Yürüyüş lideri ile uyum içinde olunmalıdır.

  • "Yapamazsam dönerim" düşüncesiyle katılmayın. Belirtilen mesafeyi yürüyebileceğinizden emin olun.

  • Fotoğraf çekimi etkinliğinde değil, doğa yürüyüşünde olduğumuzu unutmayın.

  • Önde yürüyenlerin daha çok dinlenme şansı olduğunu ve doğanın tadını çıkarabildiğini aklınızda bulundurun.

  • Yorulmak ve doğada yürümenin bir parçası olduğunu kabul ederek katılın; yürüyüş esnasında şikayet etmeyin.

  • Kendi temponuzla değil, grup temposuyla yürümelisiniz.

  • Yüksek sesle konuşmak, bağırmak ya da müzik dinlemek doğa yürüyüşlerinde yasaktır.

  • Kullanacağımız araçlar dezenfekte edilmiş olarak gelecek. Araca binerken ellerinize kolonya dökülecektir.

  • Maske zorunluluğu devlet tarafından kaldırılmıştır, dileyen takabilir.

Bu etkinliğe katılan herkes, yukarıdaki ikaz ve uyarıları kabul etmiş sayılır.

İNÖNÜ MAĞARALARI

Ankara İli, Güdül İlçesi, Kirmir Çayı kenarında İnönü mevkiinde bulunan, Bizanslılar döneminden kaldığı tahmin edilen, dağın içini oymak suretiyle yapılan bu mağaralarda, merdivenlerle kat kat yukarılara çıkılmaktadır.

İç Anadolu'daki Ürgüp-Göreme mağaralarıyla benzerlik gösteren İnönü Mağaraları, merkezi yerdeki kilisesi ile bir köy topluluğunu andırmaktadır. Kirmir Çayının zamanla altını oyduğu dağın parçalanmasıyla yukarı katlara çıkan merdivenlerin bazıları açıkta kalmış tarihi bir görünüm sergilemektedir.

Ankara’nın tarihi en eski yerleşim yeri olan Güdül'e attığınız her adımda tarihi hissedeceksiniz. Kirmir Çayı boyunca tepelerin eteklerine oyulmuş mağaralar sizlere Güdül’ün tarihi hakkında ufak ipuçları verecektir.

Güdül çevresinde tarih öncesi çağlardan beri popüler bir yerleşke olduğu yönünde ciddi bulgulara rastlanmakta ve bugün hala bununla ilgili çalışmalar devam etmektedir. Bilinen tarihi kaynaklara göre ise M.Ö. 2000 yıllarında Etiler’in burada hüküm sürdüğü tahmin edilmektedir. Hatta kayalardaki mağaraların Etiler döneminde kullanıldığı öne sürülmektedir.

M.Ö. 8. yüzyılda Friglerin buraya hakim olduğu tahmin edilmektedir. Güdül'ün Romalılarca Hristiyanlığın yayılması döneminde kullandığı konusunda çeşitli bulgulara rastlanmıştır, hatta İn Önü diye bilinen bölgede mağara girişlerinde çeşitli hac işaretleri yer almaktadır. Yine Bizanslıların yaşadığına dair de çeşitli bilgiler yer almaktadır.



Arıcılık İçin Değişim Zamanı Geldi mi?

Arıcılıkla ilgilenmeye başlayalı birkaç yıl oldu. Geçen yıllarda 3 kovan aldık ve arılarımızla birlikte doğal bal üretmeye başladık. Önceden satın aldığımız balların doğal olup olmadığı konusunda şüphelerimiz vardı, ancak kendi üretimimizi tattığımızda farkı anladık.

Arıcılık ve bal üretimi teknik ve teknolojilerinin geliştiğini Arıcılık Fuarları’ndan görebilirsiniz. Ancak, arıların bal üreteceği bitki türlerinin ekimi ve bakımı konusunda bir eksiklik, hatta umursamazlık var gibi görünüyor. Arıcıların %90'ı bu konularda hiçbir çaba göstermiyor, hatta düşünmüyor bile. Ama herkes daha fazla bal elde etmek istiyor.

Çam balında dünyada önemli bir yerimiz olduğunu unutmayalım. Karadeniz de ve Akdeniz- Ege yaylalarında eşsiz bal üretiminin önemini vurgulayalım. Ülkemizde Lavanta balının geliştiğini not edelim. Bakanlığın “Bal Ormanları” ve “Lavanta Bahçeleri” projeleri ve özel sektörün geliştirdiği “Kekik ve altınotu bahçeleri” inşa ettiğine şahit oluyoruz.

Avrupa'daki arıcılar, "Arıcılıkta mükemmel ırklar ve teknikler yoktur, mükemmel flora ve bitkiler vardır" prensibiyle hareket ediyorlar ve bu sayede bizden 3 kat daha fazla bal elde ediyorlar. Çünkü arılar için bitki ekimi, dikimi ve bakımı yapıyorlar, yaşam alanları oluşturuyorlar.

Herkes temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkını geliştirmek amacıyla etrafına nektar ve polen kaynağı olan ağaç ve bitkileri dikmeye başlamalıyız. Propolis gibi arı ürünlerinin kalitesi ve miktarı da artacaktır.

Biz üç arkadaş, toplamda 10 kovanımız var. Geçen sene uygun yerlere 100'den fazla ağaç diktik. İğde, akasya gibi arılar için önemli bitkileri daha fazla dikmeye çalışıyoruz. Bulunduğumuz bölgede iyi yetişen bitkileri araştırıp, onları dikmeye devam edeceğiz. Arıcılığı geliştirmek için lavanta, biberiye, ıtır, gül, nane fidelerinin yanında ekinezya, aynısafa, kekik gibi tohumları dostlarımızla paylaştık. Bu bahar, 2 dönüm kadar arı otu, karabuğday ve korunga ekme planımız var. Ayçiçeği, kanola, ıhlamur, akasya, gladiçya, dişbudak gibi bal üretiminde önemli bitki türlerini geliştirelim.

Bu yıl kovan başına en az 10 ağaç dikmeye ve 1 dönüme bitki tohumu ekme hedefimiz var.

Siz ne düşünüyorsunuz ve ne yapabilirsiniz?

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz. Hızlı yoldan Besler Şifa Propolisi ile tanışarak kışlık hazırlığınızı da yapabilirsiniz.



 

© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.