Ad

AROMATERAPİ

Aromaterapi, fitoterapi

PERMAKÜLTÜR

şifa yolu, fitoterapi, antibiyotik

YAĞLAR

şifa yolu

SABUNLAR

Güdül
BeslerŞifa Atölyesi

HAREKET BEREKETTİR

Bir günde 8 basamak çıkmak bile ölüm riskini yüzde 30 azaltıyor. İki merdiven çıkmak, yürüyüş yapmaktan daha çok fayda sağlıyor

YÜRÜYÜŞÜN FAYDASINI NASIL ARTIRABİLİRSİNİZ?

  1. Evde değil sokakta / Sokakta değil parkta / Parkta değil ormanda,
  2. Daha çok engebeli, daha zorlu şartlarda ve arazilerde yürüdüğünüzde,
  3. Hızınızı sık sık değiştirmeyi tercih ettiğinizde,
  4. Düz yol yerine merdivenleri veya tepeleri tırmandığınızda,
  5. Elinizde 1 veya 2 kiloluk ağırlıklar tutarak yürümeye çalıştığınızda,
  6. Olabildiğince hızlı yürümeye çalışıp kollarınızı da yürüyüşe dahil ettiğinizde,
  7. Yürüyüş batonları kullandığınızda yürüyüş çabanızın sağlık faydalarını daha da artırırsınız.


ALIÇ SİRKESİ; Sirkelerin Şahı...

⭐️ Günde 1 yemek kaşığı içmek birçok şeye fayda sağlar.

👇 Aşağıda etkilerini, sonra da nasıl etki ettiğini mekanizmalarıyla yazacağım.

🔸 Hipertansiyona etkilidir, tansiyonu düşürür.
🔸 Kalp hastalıklarında çok eskiden ilaç olarak kullanılmış olup kalp kaslarını güçlendirir.
🔸 Damar tıkanıklığı ve sertliği üzerinde etkilidir, damar elastikiyetini artırır.
🔸 Tip-2 diyabet konusunda etkilidir.
🔸 Kolesterol, trigliserit ve kalsiyum plaklarını önlemede/düşürmede etkilidir.
🔸 Erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğunda etkilidir.
🔸 E. coli, Candida, Pseudomonas (kadınlarda idrar yolu enfeksiyonu) üzerinde etkilidir.
🔸 Kanda pıhtılaşma sorununu önler.
🔸 Ana damarları genişleterek oksijen geçişini artırır, nörolojik hastalıkları önlemede etkilidir.
🔸 Uterus ve sindirim sistemi kaslarını rahatlatır.

🟢 SİRKE...

💧 M.Ö. 3000 yıllarında Mısır’da bulunan toprak küplerde sadece sirkede bulunan sirke kurtlarına ait fosiller bulundu. Yani sirke oldukça eski bir tarihe sahip.

💧 Sirke, şekerin/şekerli gıdanın etil alkole fermantasyonu (kabın ağzı kapalıdır, hava ile teması olmaz), ardından etil alkolün asetik aside fermantasyonu sonucu oluşur. Bu aşamada kabın ağzı açıktır ve oksijen şarttır.

💧 Sirke yapılacak bidon, varil, fıçı veya kavanozun ağız açıklığı ne kadar genişse, sirke o kadar çabuk olur. Çünkü:

  • Sirkeyi oluşturan asetik asit bakterileri (Acetobacter aceti, Acetobacter pastorianus) oksijenle daha hızlı çoğalır.
  • Optimum çoğalma sıcaklığı 28-30°C, 40°C’de bakteriler ölür, 15°C altında ise çalışmaz.

💧 Eğer sirke yapılacak meyvenin şeker oranı azsa şeker eklenir.

👆 Bunları yazmamın sebebi:

  • Sirke yaparken bu şartlara dikkat etmek.
  • Sirke alırken endüstriyel, hızlı fermente edilmiş veya şeker eklenerek yapılmış sirkelerden kaçınmak.

🩸 Ayrıca, bazı üreticiler yoğunlaştırılmış asetik asidi su ve gıda boyası ile karıştırarak raflara koyuyor. Bu tür sirkeler içeriği boş ve etkisizdir.

💧 Mümkünse sirkeyi evde yapmalı, mümkün değilse organik sirke kullanılmalı.

🟡🟡 ALIÇ SİRKESİ

1️⃣ Kardiyovasküler sistemde etkili olan bileşenler:
Hiperosid, kersetin, kersetrin, hiperin, kateşin, amin
🔸 CGMP miktarını artırarak kan damarlarını gevşetir ve elastikiyetini artırır.
🔸 Bu, aynı zamanda erektil disfonksiyon için de etkilidir.

2️⃣ Viteksin, izoviteksin, orientin, izoorientin
🔸 Kolesterol, trigliserit ve glikoz seviyesini düşürmede etkilidir.

3️⃣ Antosiyanidin, proantosiyanidinler, triterpen, saponinler ve tanenler
🔸 Kanda pıhtılaşma ile uterus ve sindirim kaslarını gevşetmede rol alır.

4️⃣ Kolin ve asetilkolin, pürin derivatları (adenozin, adenin, guanin), kafeik asit ve amigdalin
🔸 Beyin sisi, Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklarda etkilidir.

5️⃣ B1, B5, B6, magnezyum, çinko, potasyum ve kalsiyum bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir.

🟣 Aslında alıç sirkesinin pek çok faydası var. Yapılan birçok çalışma da bunu destekliyor.

FAKAT en önemlisi:
▶️ Damar plaklarını azaltması, damar sertliği üzerindeki etkisi ve kalp kaslarını güçlendirmesidir.

🔴 SONUÇ:
🔸 Günlük 1 yemek kaşığı alıç sirkesini bir bardak suya ekleyerek içmek yeterli. (Kesinlikle aşırıya kaçmamak gerek!)

KULLANMAMASI GEREKENLER:

🔹 Hamileler (Uterus üzerindeki etkisi nedeniyle)
🔹 Migren hastaları (Damarları genişletmesi nedeniyle)
🔹 Hipotansiyon ve hipoglisemi hastaları (Tansiyon ve şekeri düşürdüğü için)
🔹 Kanda pıhtılaşma sorunu olanlar (Pıhtılaşmayı azalttığı için)

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Kırsalda Sürdürülebilir Yaşam ve Kalkınma

Doğa ile uyumlu bir yaşam sürmek ve kırsal kalkınmayı desteklemek, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve ekolojik bir gerekliliktir. Besler Şifa Ekoköy Evi, tam da bu anlayış ile, doğal üretim ve sürdürülebilir kalkınma ilkelerini hayata geçirmek için yola çıktı.

Kırsal kalkınma, yalnızca tarımsal faaliyetleri desteklemekle kalmaz, aynı zamanda doğal kaynakların bilinçli kullanılması, ekolojik dengenin korunması ve yaşam kalitesinin artmasını sağlar. Besler Şifa olarak, bu ilkeler doğrultusunda doğal bitkisel kozmetik ve sağlıklı yaşam ürünlerini üretirken aynı zamanda yerel halkın da ekonomik kalkınmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz.

Ekolojik Denge ve Doğal Kaynak Yönetimi

Besler Şifa Ekoköy Evi, ekosistemi koruyarak sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçiren bir model sunuyor. Kimyasal girdi kullanmadan, doğal gübreleme ve biyolojik çeşitliliği destekleyen yöntemlerle üretim yapıyor, böylece hem toprak verimliliğini artırıyor hem de su kaynaklarının korunmasına katkı sağlıyoruz.

Kırsal alanların doğru kullanımı, kentten kırsala tersine göçü de teşvik edebilir. Doğal yaşam alanları oluşturarak, şehir hayatından uzaklaşmak isteyen bireylere alternatif bir yaşam modeli sunuyoruz. Bu kapsamda, yerel iş gücü oluşturarak ekonomik canlılığı artırmayı amaçlıyoruz.

Yerel Ekonomiyi Canlandıran Model

Besler Şifa Ekoköy Evi, yerel çiftçilerle iş birliği yaparak tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini destekliyor. Tıbbi ve aromatik bitkiler, organik tarım ürünleri ve el yapımı bitkisel kozmetik ürünleriyle bölgesel kalkınmaya katık sağlıyoruz. Kırsal kalkınmanın sadece tarıma dayalı olmadığını biliyor, aynı zamanda eko-turizm ve doğal üretim alanları oluşturarak ekonomik hareketliliği artırıyoruz.

Kırsal Kalkınma Stratejileri ile Uyum

Besler Şifa Ekoköy Evi, Ulusal Kırsal Kalkınma Strateji Belgesi-IV (2024-2028) kapsamında belirtilen sürdürülebilir tarım ve ekolojik kalkınma ilkelerine uygun bir model geliştiriyor. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kırsal kalkınma programlarıyla uyumlu projeler geliştirerek, ulusal ve uluslararası düzeyde eko-dostu bir kalkınma modeli sunuyoruz.

Bu kapsamda, kırsalda yaşamı canlı tutmak ve ekolojik dengenin korunmasını sağlamak için yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz.

Sonuç

Kırsal kalkınmanın bir parçası olarak, Besler Şifa Ekoköy Evi sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda ekolojik farkındalığın ve doğal kaynakların bilinçli kullanımının desteklendiği bir merkezdir. Kendi kendine yeten, doğa ile uyumlu ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmak için biz buradayız. Gelin, siz de bu dönüşümün bir parçası olun!

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Isparta'nın Gül Bahçelerinde Büyülü Bir Gün: Rosa Damascena’nın İzinde

"Isparta gülü" veya "pembe yağ gülü" olarak da bilinen Rosa damascena, kokusu ve sağlık faydaları ile dünya çapında tanınır. Bu kendine özgü yoğun kokuya sahip gül türü, parfüm, kozmetik, ilaç ve gıda endüstrisinde önemli bir hammadde olarak öne çıkmaktadır. Isparta’nın gül bahçeleri, özellikle bahar aylarında, büyüleyici bir atmosfer sunar ve bölgeye gelen ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatır.

Isparta’da Gülcülüğün Kısa Tarihi

Isparta'da yağ gülü üretimi, 1888 yılında Müftüzade İsmail Efendi tarafından başlatılmıştır. O dönemlerde basit imbik kazanlarıyla üretilen gülyağı, zamanla gelişerek 1935 yılında modern bir gülyağı fabrikasının kurulmasıyla sanayi tipi üretime geçiş yapmıştır. Isparta’nın Milas, Gölcük, Vakavönü, Gelincik Köyü, Atabey ilçesinin İslamköy, Gönen ilçesinin Güneykent Kasabası gibi birçok bölgesi, gül yetiştiriciliği ile ön plana çıkmaktadır.

Gülün Mucizevi Faydaları ve Kullanım Alanları

Gül, başta parfüm ve kozmetik sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılır. Gül yağının cildi besleyici ve dokuları sıkılaştırıcı özellikleri, kozmetik ürünlerde yoğun olarak kullanılmasını sağlar. Bunun yanı sıra gülden elde edilen gülsuyu cilt bakımında, gül reçeli ve gül lokumu gibi ürünler ise mutfaklarda yer bulur.

Gül Rotası: Gül Kokulu Bir Gezi Programı

Isparta ve çevresindeki gül bahçelerinde dolu dolu bir gün geçirebilir ve bölgedeki diğer doğal ve tarihi güzellikleri de keşfedebilirsiniz. İşte size önerdiğimiz Isparta Gül Rotası:

  1. Güneykent Gül Bahçelerinde Gül Toplama ve Kahvaltı

    • Sabah erken saatlerde Güneykent’te yer alan gül bahçelerinde gül toplama etkinliğine katılabilir, taze gül kokuları eşliğinde geleneksel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Bölge halkının el emeğiyle hazırladığı ürünlerle yapılan kahvaltı, doğal ve sağlıklı bir başlangıç sunar.
  2. Gül Fabrikası ve Atölye Ziyareti

    • Güneykent’teki gül fabrikalarını ve atölyeleri gezerek güllerin nasıl işlendiğini görebilir, gül yağı ve gülsuyu gibi ürünlerin nasıl üretildiğine tanık olabilirsiniz. Atölyelerde, gül bazlı ürünlerin üretim süreçlerini yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz.
  3. Eğirdir İlçe Merkezi: Tarihi Yapılar ve Göl Kenarında Öğle Yemeği

    • Gül bahçelerinden sonra Eğirdir ilçesine geçerek burada Hızırbey Camii, Dündar Bey Medresesi, Eğirdir Kalesi gibi tarihi yapıları ziyaret edebilirsiniz. Eğirdir Gölü kıyısında öğle yemeği molası vererek göl manzarası eşliğinde yöresel lezzetlerin tadını çıkarabilirsiniz.
  4. Sorkuncak Köyü: Gül Bahçeleri ve Göl Manzarası

    • Sorkuncak Köyü’ndeki gül bahçelerine uğrayarak göl manzarası eşliğinde bir yürüyüş yapabilirsiniz. Bu sakin ortamda bolca fotoğraf çekebilir ve köyün huzurlu atmosferinin keyfini sürebilirsiniz.
  5. Akpınar Köyü Seyir Terası

    • Yolunuzu Akpınar Köyü’ne çevirerek buradaki seyir terasında kısa bir mola verebilir, Isparta’nın ve Eğirdir Gölü’nün muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz. Seyir terasındaki kahve molası da gününüze lezzetli bir dokunuş katacaktır.
  6. Atabey İslamköy: Süleyman Demirel Külliyesi Ziyareti

    • Gezinizin sonunda Atabey ilçesinin İslamköy mahallesine giderek Süleyman Demirel Külliyesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in anısına yapılmış olan külliye, Isparta’nın tarihine ışık tutan önemli bir yapıdır.

Isparta Gül Bahçeleri Gezisi İçin Tavsiyeler

  • Gül toplama döneminde ziyaret etmek için özellikle Mayıs ve Haziran aylarını tercih edin.
  • Güneşten korunmak için yanınıza şapka ve güneş kremi almayı unutmayın.
  • Çekim için fotoğraf makinesi ya da telefonunuzu hazırda bulundurun; çünkü gül bahçeleri görsel bir şölen sunar!

Isparta’nın gül bahçeleri, doğanın güzelliklerini keşfetmek isteyenler için büyüleyici bir rota sunuyor. Lavanta bahçeleriyle ünlü Kuyucak gibi, Isparta da gül bahçeleriyle bölgenin benzersiz bir sembolü haline gelmiştir. Gül kokularıyla dolu bu yolculuk, unutulmaz anılar biriktirmeniz için sizleri bekliyor........................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Kozmetik İhracatında Türkiye’nin Yükselen Gücü; Kozmetik Tanıtım Grubu

Günümüzde kadınların güzellik anlayışı, yalnızca dış görünüşten ibaret olmaktan çıkmış, sağlıklı yaşam ve doğal içeriklerle bakım ön planda tutulmaya başlanmıştır. Özellikle 18-45 yaş arası kadınlar, kullandıkları ürünlerin yalnızca etkili değil, aynı zamanda doğa dostu, bitkisel içerikli, hayvanlar üzerinde test edilmemiş ve cilt sağlığını destekleyen formüllerden oluşmasını talep etmektedir.

İşte tam da bu noktada Besler Şifa - Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünleri, sizlere %100 doğal, bitki temelli, aromaterapi etkili ve güvenli kozmetik ürünleri sunmak amacıyla üretim ve Ar-Ge çalışmalarına devam etmektedir.

Kozmetik Tercihinde Neden Bitkisel İçerikler?

Modern kozmetik endüstrisi, yıllar içinde hızlı bir dönüşüm geçirerek sentetik içeriklerin yerini doğal özlü ürünlere bırakmaya başladı. Bunun başlıca sebeplerinden biri, cilt bariyerini zedeleyen kimyasal maddelerin uzun vadede olumsuz etkiler yaratmasıdır. Öte yandan bitkisel kozmetik ürünleri, cildi beslerken aynı zamanda cildin doğal yenilenme sürecine katkı sağlar.

Besler Şifa olarak formüllerimizde;

  • Lavanta yağı,

  • Kayısı çekirdeği yağı,

  • Propolis,

  • Gül suyu gibi doğal aktif bileşenlere yer veriyoruz.

Bu içerikler sayesinde ürünlerimiz yalnızca bakım yapmakla kalmaz, aynı zamanda antioksidan, antibakteriyel ve yenileyici etkiler göstererek cildinize uzun vadede katkı sağlar.

Hedef Kitlemiz Kimdir?

18-45 yaş arası kadınlar, yaşam tarzlarını belirlerken doğallığı, sağlığı ve sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. Özellikle kent yaşamının stresi, hava kirliliği, makyaj kalıntıları, yoğun iş temposu gibi faktörler nedeniyle cilt daha fazla bakıma ihtiyaç duymaktadır. Bu yaş grubundaki kadınların beklentilerine cevap verebilmek adına;

  • Cilt tipine özel doğal çözümler,

  • Aromaterapi ve fitoterapi bazlı rahatlatıcı ürünler,

  • Gündüz ve gece bakım rutinlerine uyum sağlayan formüller,

  • Hamilelik ve emzirme döneminde dahi kullanıma uygun ürünler geliştirdik.

Kozmetik İhracatında Türkiye’nin Yükselen Gücü

Kozmetik sektörünün global ölçekteki değerinin farkındayız. Bu nedenle Besler Şifa olarak yalnızca yerel pazarda değil, aynı zamanda uluslararası pazarlarda da yerimizi almak için kalite belgeleri, doğal içerik sertifikaları ve helal kozmetik onaylarıyla ürünlerimizi geliştirmeye devam ediyoruz.

Kozmetik sektörünün uluslararası alanda daha görünür hale gelmesi ve Türk kozmetik ürünlerinin dünya pazarlarında güçlü bir yer edinmesi amacıyla "Kozmetik Tanıtım Grubu" kurulmuştur. Bu grup, 2013 yılında gerçekleştirilen Genel Kurul Toplantısında alınan kararla hayata geçirilmiş; Ekonomi Bakanlığı'nın 2010/6 sayılı Tebliği doğrultusunda, belirli bir bütçeyle faaliyetlerine başlamıştır. Amaç, hem yeni pazarlara erişimi kolaylaştırmak hem de mevcut pazarlardaki payı artırarak Türk kozmetik markalarının global algısını yükseltmektir.

Kozmetik Tanıtım Grubu, Bakanlık tarafından belirlenen ihracat stratejileri ve hedef pazarlar doğrultusunda; pazar araştırmalarından markalaşmaya, tanıtımdan pazarlamaya, Ar-Ge projelerinden iletişim kampanyalarına kadar birçok alanda kapsamlı çalışmalar yürütmektedir. Bu faaliyetlerle, Türkiye'nin doğal ve yenilikçi kozmetik ürünleri dünya çapında daha fazla tanınmakta; yerli üreticilerin rekabet gücü artarken tüketiciler de kaliteli Türk kozmetiğiyle buluşmaktadır.

Sürdürülebilirlik ve Doğal Yaşamın İzinde

Besler Şifa olarak yalnızca doğal kozmetik ürünleri üretmekle kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir üretim ve etik tüketim alışkanlıklarını yaygınlaştırmak için sosyal projelere ve eğitim faaliyetlerine de destek veriyoruz. Kullandığımız tüm ambalajlar geri dönüştürülebilir, ürün içeriği şeffaf, üretim süreçleri çevre dostudur.

Sonuç: Doğayı ve Kendini Seven Kadınlar için Besler Şifa

Eğer siz de:

  • Doğal kozmetik ürünleri ile tanışmak,

  • Cilt sağlığınızı korurken doğaya zarar vermemek,

  • Aileniz ve çocuklarınız için güvenli kozmetik ürünleri kullanmak istiyorsanız;
    Besler Şifa'nın bitkisel kozmetik çözümleri tam size göre!

Kendi doğana dön, güzelliğini doğadan al…

👉 Daha fazla bilgi için: www.beslersifa.com

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Kooperatifler, Müşterekler ve İklim Krizi: Alternatif Bir Gelecek Mümkün mü?

Yazan: Nihat Nuyan | Konuk: Doç. Dr. Alexandre Guttmann

ICD Business School, Fransa

Kapitalist piyasa düzeni ile devlet politikalarının gölgesinde, üçüncü bir ekonomik ve toplumsal model olarak kooperatifler, günümüzün en yakıcı sorunları karşısında güçlü bir alternatif sunabilir mi?

Fransa'da ICD Business School’da kooperatifler ve müşterekler üzerine çalışan akademisyen Doç. Dr. Alexandre Guttmann, bu soruya umut verici bir yanıt veriyor. Guttmann'a göre kooperatifler yalnızca birer ekonomik yapı değil; aynı zamanda tarihsel birer toplumsal dayanışma ve dönüşüm aracı.

Sanayi Devrimi’nden İklim Krizine: Kooperatiflerin Yolculuğu

Kooperatiflerin tarihi, işçilerin kötü çalışma ve yaşam koşullarına karşı geliştirdikleri kolektif direnişe dayanır. Guttmann, bu süreci Karl Polanyi’nin "çifte hareket" teorisiyle açıklar: Kapitalizmin yarattığı yıkıma karşı toplumun verdiği tepki.

Bugün kooperatifler, yalnızca gelir eşitsizliğine değil, iklim değişikliği gibi küresel sorunlara karşı da bir çözüm modeli olarak öne çıkıyor. Gıda kooperatifleri gibi girişimler, kirletici sanayi modellerine karşı çevreye duyarlı üretim ve tüketim alternatifleri sunuyor.

Sosyal Dayanışma Ekonomisinde Kooperatifin Yeri

Guttmann’a göre, sosyal dayanışma ekonomisi sadece STK’lardan değil, toplumsal misyonu olan kooperatiflerden de oluşur. Kooperatifler, ekonomik faydanın ötesinde sosyal faydayı önceleyen bir yapıya sahiptir.

Ancak teknoloji hızla dönüşürken, bu alanın da yeniden düşünülmesi gerekiyor. Örneğin, Airbnb ve Uber gibi dev dijital platformların karşısında, Fairbnb gibi kooperatif yapılar kullanıcıları sömürmeden sürdürülebilir bir model sunuyor.

Peki, Gerçekten Özerk Olabilirler mi?

Kooperatiflerin başarısı, sadece iç örgütlenmelerine değil; aynı zamanda devlet desteği, yerel yönetimlerle işbirliği ve ortaklarının kolektif mücadelesine bağlı. Fransa örneğinde olduğu gibi yasal güvenceye sahip olmak, özerklik için bir temel oluşturuyor.

Ancak Guttmann, bu özerkliğin sürdürülebilir olması için kooperatiflerin müştereklerle güçlü bir ilişki kurması gerektiğini vurguluyor. Ortak kaynakların birlikte korunması, hem kooperatiflerin hem de toplulukların uzun vadeli direncini artırabilir.

Sonuç: Alternatif Bir Ekonomi Mümkün

Kooperatifler, dijital kapitalizmin baskısına karşı hala yeterince güçlü değil. Ancak müşterek temelli, katılımcı ve çevre dostu bir kooperatifçilik anlayışıyla bu durum değişebilir. Guttmann’a göre: “Kooperatifler müşterek yönetim topluluğunun bir parçası haline gelirse, her biri diğerini korur ve bu bağ, iklim değişikliğine karşı hayati bir direnç oluşturur.”


Sizce kooperatifler bugünün ekonomik ve ekolojik krizlerine yanıt verebilir mi? Yorumlarınızı bekliyoruz. 🌱
📌 Takipte kalın, sosyal dayanışma ve adil ekonomi üzerine yeni içerikler çok yakında!


.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Yörüklerin Henk Eğlencesi: Geleneksel Bir Şölen

Yörük kültürü, tarih boyunca doğayla iç içe bir yaşam tarzını benimseyerek zengin bir geleneksel miras oluşturmuştur. Bu mirasın en eğlenceli yansımalarından biri olan henk eğlencesi, Yörüklerin yaz aylarında düzenlediği özel bir etkinliktir. Henk, sadece bir eğlence değil, aynı zamanda toplumsal bağların güçlendiği, geleneklerin yaşatıldığı ve kültürel değerlerin aktarıldığı bir şölen olarak öne çıkar.

Henk Eğlencesinin Hazırlıkları

Henk, genellikle akşamları düzenlenir ve duyurusu diğer obalara önceden yapılır. Bu eğlenceye, hasta olanlar ve ileri yaşlılar dışında herkes katılır. Etkinlik alanı, çadırın önünde yakılan büyük bir meydan ateşiyle aydınlatılır. Ateşin sıcaklığı, hem çadırın içini hem de dışarısını ısıtırken, ortamı aydınlatır ve samimi bir atmosfer yaratır.

Kadınlar çadırın içinde, erkekler ise dışarıda eğlenir. Herkesin bir araya geldiği bu etkinlikte, hem eğlence hem de kültürel paylaşım ön plandadır.

Kadınlar Köşesi

Kadınlar, çadır içerisinde tef ve çeç (tirki çalma) eşliğinde maniler söyleyip oynarlar. Özellikle yaşlı kadınlar, boğaz çalarak bu manilere eşlik eder. Boğaz çalma, hem bir gelenek hem de kültürel bir zenginliktir. Kadınların söyledikleri maniler, genellikle yaşamın güzelliklerini, öğütleri ve duyguları yansıtan sözlerden oluşur.

Erkeklerin Eğlencesi

Erkekler, çadırın dışında meydan ateşinin etrafında çeşitli oyunlar oynar. Ateşten atlama yarışı, türkü söyleme, kızgın taş oyunu ve dilsiz oyunu gibi aktiviteler, eğlencenin enerjisini yükseltir. Bu sırada kaval eşliğinde maniler söylenir ve ikramlar yapılır.

Kostümler ve Tiyatro Gösterileri

Henk eğlencesinin ilerleyen saatlerinde, özel kostümlerle sahneye çıkan erkekler, deve, çoban, kurt ve başadam rollerini canlandırır. Başadam, izleyicilerle eğlenceli diyaloglar kurar, espriler yapar ve ortama neşe katar. Bu tiyatral gösteriler, kaçırma, kavga ve gösteri gibi temalarla zenginleşir. Gösteriler, hem güldürür hem de öğütler verir.

Orta Oyunu ve Final

Henk eğlencesinin son kısmında, geleneksel orta oyunları sergilenir. Bu oyunlar, Yörüklerin yaşamından kesitler sunarak hem eğlendirir hem de kültürel değerleri aktarır. Eğlence, öğütlerle dolu bir gösteriyle son bulur ve katılımcılar, hem keyifli hem de anlamlı bir akşam geçirmenin mutluluğuyla ayrılır.

Sonuç: Geleneklerin Yaşatıldığı Bir Şölen

Henk, Yörüklerin kültürel zenginliğini ve toplumsal dayanışmasını yansıtan eşsiz bir etkinliktir. Bu geleneksel eğlence, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda Yörüklerin geçmişten bugüne taşıdığı değerlerin bir yansımasıdır. Eğer bir gün Yörüklerin misafiri olursanız, bu benzersiz deneyimi yaşamak için henk eğlencesine katılmayı mutlaka isteyeceksiniz!

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Hatalı Bir Eko-Sistemde Geleceğimiz Nasıl Olacak?

Doğal dengenin bozulduğu, ekosistemin sürdürülemez bir noktaya geldiği bir dünyada geleceğimiz nasıl şekillenecek? Alman yazar Dirk C. Fleck'in "GO! Eko-Diktatörlük" adlı distopyası, iklim krizinin giderek ağırlaştığı bir gelecek kurgusu sunuyor. "Önce Yeryüzü, Sonra İnsan" alt başlığıyla yayımlanan bu roman, doğaya karşı işlenen suçların sonuçlarını ve bu yıkıcı sistemin olası sonuçlarını gözler önüne seriyor.

Ekosisteme Zarar Veren Sistemler ve Ekolojik Uyanış

Büyüme ideolojisi, ormansızlaşma, kimyasal tarım ve nükleer enerji gibi insan faaliyetleri, iklim krizini hızlandırarak gezegenimizi geri dönülmez bir yıkıma sürüklüyor. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak bizler, Fleck'in distopyasında olduğu gibi ekolojik dengemizi bozmanın bedelini gelecekte daha ağır ödeyeceğimizin farkındayız. Üstelik Fleck, biyopolitik kontrollerin ve manipülasyonların uygulanacağı bir dünyayı gözler önüne sererek bizleri uyarmaktadır. Bilgi kaynaklarının devlet kontrolünde olduğu, insanların doğaya yabancılaştığı bir dünyada, bireyler ekosistemle bağlarını kaybedebilir.

Ekolojik Bilinç ve Doğal Yaşamla Barışık Bir Gelecek

Bu tür uyarıcı kurgular, sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsememiz gerektiğini hatırlatıyor. Besler Şifa olarak biz, doğayla barışık bir gelecek inşa etmek için bitkisel kozmetik ürünlerimizi, ekolojik dengeyi göz önünde bulundurarak tasarlıyor ve üretiyoruz. Yaratıcı eko-kurmacalar bize, doğaya verdiğimiz zararın kendi yaşamlarımıza nasıl yansıdığını ve bireysel farkındalıklarımızın bir fark yaratabileceğini gösteriyor.

Dirk C. Fleck’in "GO! Eko-Diktatörlük" eseri, doğanın korunmasının, sadece çevreyi değil aynı zamanda insan onurunu ve özgürlüğünü de korumak anlamına geldiğini hatırlatıyor. Doğal yaşamın bir parçası olan her bitki, her ekosistem parçası, bizden sonra gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakmak için önemli. Biz de Besler Şifa olarak doğadan aldığımız ilhamla doğayla uyumlu ürünler sunarak, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamayı hedefliyoruz.

Bu yazı 10 Kasım 2024 Oksijen Gazetesinden alıntı yapılarak hazırlanmıştır.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Beslenme Zamanının Sağlığımız Üzerindeki Etkisi: Kronobiyoloji ve Sirkadiyen Ritim

Onlarca yıl boyunca sağlığımızı etkileyen en önemli faktörler arasında “Ne kadar yediğimiz” ve “Ne yediğimiz” öne çıktı. Ancak günümüzde, beslenme alışkanlıklarımızda önemli bir diğer faktör daha dikkat çekiyor: “Ne zaman yiyoruz?”

Kronobiyoloji: Biyolojik Saatimizle İlgili Yeni Bir Bilim Dalı
Kronobiyoloji, biyolojik süreçlerimizin zamanla nasıl etkileşime girdiğini inceleyen bir bilim dalıdır. Bu alan, beslenme saatleri, uyku düzeni, mevsimsel değişiklikler gibi etkenlerin insan sağlığı üzerindeki etkisini araştırır. Kronobiyoloji, aynı zamanda sirkadiyen ritimle (günlük biyolojik döngü) de doğrudan ilişkilidir. Sirkadiyen ritim, memelilerde yeme düzenini ve besin emilimini/metabolizmasını düzenleyen önemli bir biyolojik mekanizmadır.

Sirkadiyen Ritim ve Organ Sistemlerimiz
Sirkadiyen ritim, sadece yeme alışkanlıklarımızı değil, aynı zamanda organ sistemlerimizin önemli süreçlerini de düzenler. Vücudumuzdaki her organ, sirkadiyen saat tarafından kontrol edilen bir döngüye sahiptir. Bu döngü, vücudumuzun verimli çalışabilmesi için kritik bir rol oynar. Örneğin, uyku düzeni, hormon salınımı ve sindirim gibi süreçler, bu biyolojik saatle uyumlu bir şekilde işler.

Beslenme Zamanı ve Sirkadiyen Ritmimiz
Beslenme saatlerimiz, sirkadiyen ritmi etkileyebilir. Yapılan araştırmalar, beslenme zamanlamasının metabolizma üzerinde önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Saatler üzerinden yapılan beslenme düzenlemeleri ve ketojenik diyetler, sirkadiyen ritmi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bu tür düzenlemeler, enerji seviyelerimizi artırabilir, uyku kalitemizi iyileştirebilir ve genel sağlığımızı destekleyebilir.

Modern Yaşam ve Biyolojik Saatimiz
Ancak modern yaşamın getirdiği zorluklar, biyolojik saatlerimizi bozabiliyor. Teknoloji, düzensiz uyku düzenleri ve ışık maruziyeti, sirkadiyen ritmimizin sarkmasına yol açabilir. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, düzensiz uyku ve ışık maruziyeti örüntülerinin, sirkadiyen ritmin bozulması ve daha düşük akademik başarı ile bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur. Bu da gösteriyor ki, biyolojik saatimizle uyumlu bir yaşam tarzı, sadece fiziksel sağlığımızı değil, zihinsel performansımızı da doğrudan etkiler.

Beslenme Zamanı ve Sağlık
Amerikan Beslenme ve Diyetetik Akademisi’nin yayımladığı Journal of the Academy of Nutrition and Dietetics (JAND) dergisinde yer alan bir incelemede, farklı oruç rejimlerinin beslenme zamanının sirkadiyen ritim ve metabolizma üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Bu çalışma, ne zaman yiyip içtiğimizin genel sağlığımızı ve refahımızı etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Beslenme zamanlaması, sadece kilo kontrolü değil, aynı zamanda kalp sağlığı, sindirim sistemi ve bağışıklık fonksiyonları üzerinde de önemli bir rol oynar.

Yemek Saatlerini İyileştirin

Bir araştırma, akşam saat 5'ten sonra günlük kalori alımının %45'inden fazlasının tüketilmesinin, glukoz seviyelerini artırarak sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkiler yarattığını ortaya koymuştur. Columbia Üniversitesi ve Universitat Oberta de Catalunya tarafından yapılan bu çalışma, geç saatlerde yemek yemenin glukoz metabolizmasını bozduğunu ve bunun uzun vadede tip 2 diyabet riski, kardiyovasküler hastalıklar ve kronik iltihaplanma gibi sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir. Gece geç saatlerde yemek yemenin, yalnızca daha fazla kilo alımına değil, aynı zamanda vücudun insülin duyarlılığını ve glukoz metabolizmasını olumsuz etkilediği anlaşılmaktadır.

Araştırma, özellikle gece geç saatlerde yemek yiyenlerin, gün boyunca aynı miktarda kalori tüketseler de, daha kötü glukoz toleransına sahip olduklarını ortaya koymuştur. Ayrıca, biyolojik saatin etkisiyle gece insülin salgısının düştüğü ve hücrelerin bu hormona duyarlılığının azaldığı belirtilmiştir. Bu bulgular, beslenme zamanının, ne yediğimiz ve ne kadar yediğimiz kadar önemli bir faktör olduğunu vurgulamaktadır. Uzmanlar, kalorilerin çoğunun kahvaltı ve öğle yemeğinde alınmasını, akşam yemeği ve gece atıştırmalıklarından kaçınılmasını önermektedir.

Sonuç olarak, beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirirken sadece ne yediğimize değil, aynı zamanda ne zaman yediğimize de dikkat etmemiz gerektiğini unutmamalıyız. Kronobiyoloji ve sirkadiyen ritmin gücünü anlamak, sağlıklı bir yaşam için önemli bir adım olabilir.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.




Susuz Tarımla Yetişen 15 Mucizevi Bitki

Günümüz dünyasında küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, tarımı büyük ölçüde etkilemektedir. Artan sıcaklıklar, değişen yağış rejimleri ve kuraklık, geleneksel tarım yöntemlerini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, çiftçiler ve üreticiler alternatif tarım tekniklerine yönelmektedir. İşte, su kullanımını en aza indiren ve kuraklığa dayanıklı "susuz tarım" yöntemiyle yetiştirilebilen 15 bitki!

Susuz Tarım Nedir?

Susuz tarım, minimal su kullanımıyla bitki yetiştirme yöntemlerini içeren bir tarım modelidir. Bu yöntem, az su ile verimli tarım yapmayı hedefleyerek, doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Özellikle su kıtlığı çeken bölgelerde büyük bir avantaj sunmaktadır.

Susuz Tarımla Yetişebilen Bitkiler

Bu özel bitkiler, doğaları gereği kuraklığa dayanıklıdır ve minimum su ile gelişimlerini sürdürebilirler. İşte, Türkiye’de susuz tarımla yetiştirilebilen 15 bitki:

  1. Opuntia (Dikenli İncir): Su tutma kapasitesi yüksek olan bu kaktüs türü, kurak iklimlerde bile gelişim gösterebilir. Meyveleri, vitamin ve mineral açısından oldukça zengindir.

  2. Aloe Vera: Suyu yapraklarında tutabilen bu bitki, susuz tarım için ideal bir seçenektir. Cilt bakımı ve sağlık açısından oldukça faydalıdır.

  3. Nohut: Az su tüketimiyle gelişebilen nohut, protein açısından oldukça zengin bir baklagildir.

  4. Mercimek: Kurak alanlarda yetişebilen mercimek, hem besleyici hem de ekonomik bir üründür.

  5. Buğday: Kıraç topraklarda bile yetişebilen buğday, dünya genelinde en çok tüketilen tahıllardan biridir.

  6. Arpa: Susuz tarım için en uygun tahıllardan biri olan arpa, hayvan yemi ve gıda sanayisinde önemli bir yere sahiptir.

  7. Ayçiçeği: Kökleri derine inerek su arayabilen ayçiçeği, kuraklığa karşı oldukça dayanıklıdır.

  8. Aspir: Yağ üretimi için kullanılan aspir bitkisi, düşük su ihtiyacıyla dikkat çeker.

  9. Zeytin: Yüzlerce yıl yaşayabilen zeytin ağacı, Akdeniz iklimine özgü ve suyu verimli kullanan bir türdür.

  10. Badem: Derin kök yapısı sayesinde suya ulaşabilen badem ağacı, kurak koşullarda bile iyi verim sağlayabilir.

  11. Lavanta: Hem kokusuyla hem de susuz yetişebilme özelliğiyle lavanta, doğal bakım ve kozmetik sektörünün gözdesidir.

  12. Safran: Dünyanın en pahalı baharatlarından biri olan safran, az suya ihtiyaç duyduğu için kıraç topraklarda bile yetişebilir.

  13. Biberiye: Tıbbi ve aromatik bitkiler arasında yer alan biberiye, su istemeyen bitkilerden biridir ve doğal sağlık sektöründe yaygın olarak kullanılır.

  14. Ölmez Çiçeği: Güzelliği ve tıbbi faydalarıyla bilinen bu bitki, kurak koşullara dayanıklı yapısıyla dikkat çeker.

  15. Keten Tohumu: Sağlık açısından oldukça değerli olan keten tohumu, az su isteyen bir diğer bitkidir.

Susuz Tarımın Önemi

Besler Şifa olarak, doğal kaynakları koruma ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etme misyonumuz doğrultusunda, susuz tarımı destekliyoruz. Tarımda suyun verimli kullanılması hem çevremizi korumamıza hem de tarımsal üretimi sürdürülebilir kılmamıza yardımcı olacaktır.

Susuz tarımla yetişen bu değerli bitkiler, hem doğaya hem de insan sağlığına katkı sağlamakta ve gelecekte tarımın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.

Eğer siz de doğal yaşamı destekleyen ürünler hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, Besler Şifa’nın web sitesini ziyaret edebilir veya sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz!


.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

TRENDYOL ÜRÜNLERİMİZ

© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.