Ad

AROMATERAPİ

Aromaterapi, fitoterapi

PERMAKÜLTÜR

şifa yolu, fitoterapi, antibiyotik

YAĞLAR

şifa yolu

SABUNLAR

Güdül
BeslerŞifa Atölyesi

İklim Değişikliğine Karşı Halk Takvimi

 Halk Takvimi: Doğayla İç İçe Yaşayan Kültürün Zaman Rehberi

Anadolu’nun geniş coğrafyasında yüzyıllardır kullanılan halk takvimi, insanların doğayla uyum içinde yaşamalarının en belirgin örneklerinden biridir. Modern dünyada yıl dört mevsime ayrılarak anlatılsa da, bu sınıflandırma çoğunlukla astronomik verilere dayanır ve Türkiye gibi iklim çeşitliliği gösteren ülkeler için her zaman geçerli değildir. Özellikle sıcak ve kurak bölgelerde yaprak dökümü, kar yağışı, ilkbahar patlaması gibi doğa olayları her zaman belirlenen mevsimlerde yaşanmaz.

Bu sebeple Osmanlı döneminde yıl, dört değil iki mevsime ayrılmıştır: Kasım Günleri (Kış) ve Hızır Günleri (Yaz). Bu yaklaşım, Anadolu’nun doğal döngüsünü daha gerçekçi bir şekilde yansıtır. Kasım günleri 8 Kasım’da başlayarak 6 Mayıs’a kadar sürer ve soğuk dönemi temsil eder. Hızır günleri ise 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar devam eder ve sıcak dönemi ifade eder. Bu tür geleneksel bilgiler, uzun yıllar boyunca gözlem ve deneyimle şekillenmiş olup, halkın yaşam tarzına, tarım faaliyetlerine ve gündelik planlamalarına yön vermiştir.

Günümüzde gelişmiş hava tahmin sistemleri ve teknolojik imkanlar bu bilgilerin kullanımını azaltmış olsa da, halk takvimi kültürel bir miras olarak büyük önem taşımaktadır. Bu değerli bilgilerin kayıt altına alınması, gelecek kuşaklara aktarılması ve özellikle eğitim süreçlerinde otantik öğrenme yöntemleriyle öğrencilere tanıtılması gerekir. Yaşlı kuşakların bilgi birikimi, sınıflara taşınarak gençlerle paylaşılmalı, böylece kültür kuşaktan kuşağa yaşatılmalıdır.


İklim ve Doğa Atasözleri: Anlatının İçinde Bilgelik

Türk atasözleri, doğa olaylarına dair halkın gözlemlerini ve yaşam deneyimlerini derin bir bilgelikle yansıtır. Bu sözler yalnızca geçmişin yaşam tarzını değil, doğaya duyulan saygıyı ve iklimle kurulan bağı da ortaya koyar. Aşağıda yer alan bazı atasözleri, bu kadim doğa bilgisinin ve sezginin izlerini taşır:

  • Kar yılı var yılı.

  • Yağmur yağsın da varsın kerpiççi ağlasın.

  • Lodosun gözü yaşlı olur.

  • Sabah yağarsa yola çık, ikindi yağarsa yuvana dön.

  • Orman, yağmurun yularıdır.

  • Ağaçlı obayı sel almaz.

  • Ağaçsız köy toz görünür.

  • Damlaya damlaya göl olur, damlamazsa çöl olur.

  • Su damlası altın tanesi.

  • Kış havasına bakıp yola çıkma, yaz havasına bakıp yolundan kalma.

  • Gök gürlemeyince yer gülmez.

  • Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.

  • Karıncadan ibret al, yazdan kışı karşıla.

  • Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.

  • Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.

Bu atasözleri, Türk kültürünün doğaya bakışını, mevsimlere göre şekillenen yaşamını ve insanın doğayla kurduğu bağın derinliğini açıkça gösterir. Halk takvimi ve atasözleri birlikte değerlendirildiğinde, doğanın bilgeliğinin nasıl kültüre işlendiğini görmek mümkündür. Bu değerlerin korunması, sadece geçmişi anlamak değil, geleceği de daha bilinçli ve sürdürülebilir biçimde kurmak için gereklidir.


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Türkiye'de Çay Tarımı Üzerine Kapsamlı Bir Kaynak: Bilimsel ve Pratik Bir Bakış

Çay, dünya genelinde milyonlarca insanın günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası. Türkiye'de ise sadece bir içecek olmanın çok ötesinde; kültürel bir değer, ekonomik bir kaynak ve sosyal bir alışkanlık. Çayın böylesine geniş bir etkiye sahip olması, onun üretiminden tüketimine, tarihinden biyolojisine kadar pek çok açıdan ele alınmasını gerektiriyor. İşte tam da bu noktada, alanında uzman akademisyenlerin katkısıyla hazırlanan bu kapsamlı eser devreye giriyor.

Bilimsel Bir Derinlik, Uygulamalı Bir Kapsam

Kitap, 13 bölümden oluşuyor ve her bir bölüm çayın farklı bir boyutunu detaylı bir şekilde ele alıyor. İlk bölümler, çayın üretimi, tüketimi ve ticareti, anavatanı ve tarihsel gelişimi gibi konulara ışık tutarken; sonraki bölümler çay bitkisinin morfolojik ve biyolojik özellikleri, ekolojik istekleri, toprak yapısı ve gübreleme yöntemleri gibi daha teknik konulara odaklanıyor.

Tarımdan Teknolojiye, Sağlıktan Yeniliğe

Kitapta yalnızca çay tarımının klasik yöntemleri değil, aynı zamanda yenilikçi yaklaşımlar, biyokimyasal özellikler, sağlık üzerine etkileri ve üretim teknolojileri de detaylıca işlenmiş. Bu yönüyle eser, hem tarım profesyonellerine hem de akademik araştırmacılara hitap ederken, çay üretimiyle ilgilenen girişimciler için de yol gösterici bir kaynak niteliğinde.

Akademik Güç Birliği

Kitabın dikkat çeken bir diğer özelliği de çok sayıda akademisyenin katkısıyla hazırlanmış olması. Türkiye'nin farklı üniversitelerinden gelen bilim insanları, kendi uzmanlık alanlarında kaleme aldıkları bölümlerle eseri zenginleştirmiş. Bu da kitabın güvenilirliğini ve çok yönlülüğünü artırıyor.


Sonuç: Çay Hakkında Her Şey Bu Kitapta!

Eğer çayın sadece bir içecek olmadığını düşünüyor, onun arkasındaki bilimsel, kültürel ve ekonomik gerçekleri merak ediyorsanız; bu eser sizin için tam anlamıyla bir başvuru kaynağı. İster bir akademisyen olun, ister bir çiftçi ya da çay tutkunu bir meraklı; çaya dair aradığınız her şeyi bu kitapta bulabilirsiniz.

Kitap: https://caymer.erdogan.edu.tr/tr/news-detail/-adan-zye-cay-kitabi-yayimlandi/5941

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Meryem Ana Otu Nedir? Faydaları Nelerdir?

Doğanın sunduğu binlerce şifalı bitkiden biri olan Meryem Ana Otu, özellikle kadın sağlığı ve cilt bakımı alanlarında sunduğu faydalarla öne çıkmaktadır. Besler Şifa olarak bizler de doğadan ilham alarak geliştirdiğimiz ürünlerimizde, geleneksel bitki bilgisi ile modern yaklaşımları birleştiriyoruz. Bu yazımızda, siz değerli takipçilerimiz için Meryem Ana Otu nedir, ne işe yarar ve kozmetik alanda nasıl kullanılır, detaylıca ele aldık.

Meryem Ana Otu Nedir?

Meryem Ana Otu, bilimsel adıyla Anastatica hierochuntica, çöl iklimlerinde yetişen, kuruduğunda top şeklini alarak yıllarca uykuda kalabilen, su ile temas ettiğinde tekrar açan mucizevi bir bitkidir. Diriliş bitkisi olarak da bilinen bu şifa kaynağı, başta Suudi Arabistan, Mısır, İran ve Kuzey Afrika ülkelerinde doğal olarak yetişmektedir. Avrupa’da ise Fatıma Eli ya da Maria Eli gibi isimlerle anılır.

İçeriğinde magnezyum, manganez, çinko, demir, potasyum ve kalsiyum gibi vücut için gerekli mineralleri barındırır. Aynı zamanda klorojenik asit, antioksidanlar ve bitkisel flavonoidler açısından da zengindir. Bu bileşimler sayesinde hem sağlık hem de doğal kozmetik alanında önemli kullanım potansiyeline sahiptir.

Meryem Ana Otunun Faydaları Nelerdir?

Özellikle kadın sağlığı, cilt bakımı ve doğal yaşam destekleri kapsamında çok sayıda olumlu etkisi gözlemlenmiştir. İşte Meryem Ana Otu’nun bilinen bazı önemli faydaları:

  • Âdet döngüsünü düzenlemeye yardımcı olabilir. Doğal hormon dengeleyici etkisiyle özellikle 15-45 yaş arası kadınlarda âdet sancılarını hafifletici etkiler gösterebilir.

  • Menopoz dönemine yaklaşan kadınlarda gece terlemeleri, ateş basmaları ve ani ruh hali değişimlerinin azalmasına katkı sağlayabilir.

  • Doğumu kolaylaştırdığı ve doğum sonrası rahim toparlanmasını desteklediği halk arasında yaygın bir inançtır.

  • Cinsel isteği artırıcı etkileri ile bilinir; hem kadınlarda hem de erkeklerde doğal bir uyarıcı olabilir.

  • Erkeklerde sperm kalitesi ve sayısının artmasına yardımcı olabilir.

  • Antienflamatuar özellikleri sayesinde vajinal enfeksiyonlar başta olmak üzere çeşitli iltihabi durumların iyileşme sürecine destek verir.

  • İçeriğindeki antioksidanlar, cildin yaşlanma sürecini geciktirerek doğal bir gençlik koruyucu etki yaratır.

  • Sivilce oluşumunu azaltır, cildin yenilenmesini ve onarılmasını destekler.

  • Polikistik over sendromu gibi hormonal dengesizliklerde semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.

  • Depresyon, anksiyete ve stres gibi durumlarda sinir sistemini yatıştırıcı etkileri ile dikkat çeker.

Meryem Ana Otu Kozmetik Alanda Nasıl Kullanılır?

Meryem Ana Otu ekstresi, doğal cilt bakım ürünlerinde özellikle yaşlanma karşıtı ve iltihap giderici etkisiyle tercih edilmektedir. Besler Şifa olarak geliştirdiğimiz doğal içerikli ürünlerde bu bitkinin özlerinden faydalanıyoruz.

  • Yüz tonikleri, göz çevresi serumları ve onarıcı gece kremleri içerisinde cilt bariyerini güçlendiren ve nem dengesini koruyan bir içerik olarak kullanılır.

  • Anti-aging bakım ürünlerinde yer alarak kırışıklıkların azalmasına, cilt elastikiyetinin artmasına katkı sağlar.

  • Saç bakım ürünlerinde kullanıldığında, saç derisini rahatlatır ve saç köklerini güçlendirici etkiler gösterir.

  • Aromatik yapısı sayesinde özellikle parfümsüz doğal ürün arayışında olanlar için hoş ve hafif bir koku kaynağıdır.

Meryem Ana Otunun Zararları ve Yan Etkileri Nelerdir?

Her ne kadar doğal ve bitkisel bir içerik olsa da, her bireyin hassasiyet düzeyi farklıdır. Hamilelik döneminde veya özel bir ilaç kullanımı söz konusuysa, kullanmadan önce mutlaka bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir. Aşırı tüketildiğinde bazı kişilerde mide rahatsızlıkları veya baş dönmesi gibi hafif yan etkiler gözlemlenebilir.

Kimler Kullanabilir?

Doğurganlık çağındaki kadınlar, adet düzeniyle ilgili sorun yaşayanlar, doğal cilt bakımını tercih edenler, hormon dengesini desteklemek isteyenler, doğal yaşam ürünlerine yönelenler için Meryem Ana Otu içerikli ürünler oldukça uygundur.


Besler Şifa olarak doğaya saygılı, helal sertifikalı ve etik üretim standartlarına uygun formüllerle kadınların yaşamına şifa katmaya devam ediyoruz. Meryem Ana Otu gibi binlerce yıllık şifalı bitkileri, bilimsel temellere dayandırarak doğal kozmetik ürünlerimizde sizlerle buluşturuyoruz.

Siz de bitkisel içerikli, katkısız ve etkili bir bakım arıyorsanız, Besler Şifa ürünlerini tercih edin.


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Keçilerin Orman Ekosistemindeki Önemi

Keçiler, orman ekosistemlerinin dengesi için hayati bir role sahiptir. Tüm otların boylarını kontrol altında tutarak, yangınların yayılmasını engelleyici bir işlev üstlenirler. Keçi yolları, yangınla mücadeleyi kolaylaştırır ve yangının daha hızlı yayılmasını önler. Özellikle Akdeniz ikliminin hâkim olduğu bölgelerde, pırnal meşesi ve coccifera gibi bitkilerin bulunduğu alanlarda, keçiler doğal otlaklar oluşturur.

Ekosistem Destekleyicileri

Keçiler, fundalıkları besleyerek birbirlerinin varlığını destekler. Bu durum, biyoçeşitliliğin korunmasına katkıda bulunur. Keçi ve çobanlar, ormanların ve dağlık alanların gerçek sahipleridir. Dağların zorlu coğrafyasında, keçiler sadece besin kaynakları sağlamakla kalmaz; aynı zamanda bu zorlu alanlarda hayvancılığın sürdürülmesine yardımcı olurlar.

Keçiler ve Çobanların Değeri

Karaçam, sedir ve ardıç gibi ağaçlar, keçilerin beslenme alışkanlıklarına dayanarak daha değerli hale gelir. Keçiler ve çobanlar, dağların gerçek sahipleri olarak, orman ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinde önemli bir rol oynar. Özellikle olası kriz veya savaş durumlarında, çobanların önemi artar; çünkü keçi çobanları, ülkelerinin savunmasında doğudan gelen eğitilmiş askerler olarak büyük bir değer taşır.

Keçilerin ve çobanların ormanlarımız ve dağlarımız üzerindeki etkisi, yalnızca ekosistem dengesi değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal yapımız açısından da göz ardı edilmemelidir. Doğanın koruyucuları olan bu topluluklar, sürdürülebilir yaşamın temellerini oluşturur.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Ankara’da Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Kursu Başarıyla Tamamlandı

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Gölbaşı BAKAP Tarım Kampüsü içerisinde yer alan ATA Çiftliği'nde düzenlenen Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Kursu, yoğun katılımla başarıyla tamamlandı.

Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ankara Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle organize edilen kurs, e-yaygin.meb.gov.tr adresinden E-Devlet üzerinden başvuru alınarak gerçekleştirilmişti. Kurs, tarıma ilgi duyan ve bu alanda üretim yapmayı hedefleyen vatandaşlardan büyük ilgi gördü.

Toplamda 50 katılımcının yer aldığı eğitim programında, tıbbi ve aromatik bitkilerin tanımı, üretim teknikleri, hasat ve kurutma süreçleri, pazarlama olanakları gibi birçok başlık uygulamalı ve teorik olarak işlendi.

Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Kursu kapsamında, Besler Şifa Proje Koordinatörlüğü olarak katılımcılarla bir araya geldik. Eğitim sürecinde, aromatik bitkilerin yalnızca üretim değil, aynı zamanda kırsal kalkınma, yerel istihdam ve doğa temelli turizm açısından sunduğu fırsatları da ele aldık. Aromatik ekoturizm kavramını tanıtarak; Fransa'daki Provence Lavanta Tarlaları, Bulgaristan’ın Gül Vadisi, İran’da Şiraz ve Tebriz gibi destinasyonlardan, Türkiye’deki Isparta lavanta köyü, Hatay tıbbi bitki rotaları ve Halfeti Koku Festivali gibi örneklerle dünyada ve ülkemizde gelişen aromaterapi turizmi modellerini karşılaştırmalı olarak değerlendirdik.





Ayrıca Besler Şifa olarak yürüttüğümüz kırsal kalkınma projeleri ve atölyemizin uygulama olanakları hakkında bilgi paylaşımında bulunduk. Kursiyerlere; imbik sistemleriyle damıtım, soğuk sıkım cihazlarıyla sabit yağ üretimi, hidrosol elde etme teknikleri, doğal kozmetik geliştirme süreçleri ve uygulamalı eğitim modellerimiz hakkında bilgi verdik. Bu sunumla birlikte kursiyerler, sadece tarımsal üretim değil, aynı zamanda aromaterapi temelli yenilikçi kırsal girişimcilik fırsatları hakkında da fikir sahibi oldular.

Başkentli üreticiler, hem bilgi hem de motivasyon kazandıkları bu eğitim sayesinde aromatik bitki üretimi konusunda daha bilinçli ve donanımlı hale geldiklerini ifade ettiler. Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, önümüzdeki dönemde de benzer eğitimlerin düzenlenmeye devam edeceğini duyurdu.

📍 Detaylı bilgi ve yeni dönem başvuruları için: ataciftligi.ankara.bel.tr


Besler Şifa Güneş Kremi Yazın Vazgeçilmezi

Yaz aylarında cildimizi güneşin zararlı etkilerinden korumak bir zorunluluk. Ancak, güneş kremi seçerken sadece koruma faktörüne değil, cildimize dost bir içeriğe de dikkat etmeliyiz. Besler Şifa Güneş Kremi, doğal içerikleri ve cilde zarar verebilecek maddelerden arındırılmış formülüyle bu yaz sizin en iyi dostunuz olacak!

Doğal ve Güvenli İçerik

Cildinizin sağlığı her şeyden önemli! Besler Şifa Güneş Kremi, alerji riskini en aza indirmek için özel olarak geliştirilmiş bir formüle sahiptir. İçeriğinde:

  • ParfümPEGParabenHayvansal hammaddeler bulunmaz.

Bu sayede hassas ciltler için bile güvenle kullanılabilir.

Az Ama Öz: "Mümkün Olduğunca Az, Gerektiği Kadar Çok"

Besler Şifa, formüllerinde doğanın dengesi ve sadeliğinden ilham alır. Güneş kreminde kullanılan malzemeler, cildinize gereken tüm koruma ve bakımı sağlamak için "mümkün olduğunca az, gerektiği kadar çok" felsefesiyle bir araya getirilmiştir.

Cildinizi Besler ve Korur

Besler Şifa Güneş Kremi, kaliteli organik yağlarla zenginleştirilmiştir. Bu doğal yağlar:

  • Cildi derinlemesine besler,
  • Kurumasını önler,
  • Güneşin zararlı etkilerine karşı koruyucu bir bariyer oluşturur.

Üstelik hafif yapısı sayesinde cildinizde yapışkan bir his bırakmaz. Yaz mevsiminde kullanım için idealdir; kolayca uygulanır ve cilt bakımınızı zahmetsiz hale getirir.

Doğal Yaşamın Parçası Olun

Besler Şifa, sadece bir ürün değil, aynı zamanda doğal ve sağlıklı yaşamı destekleyen bir yaşam tarzıdır. Güneş kremimizi kullanarak hem cildinizi hem de çevreyi koruma adına bir adım atabilirsiniz.

Bu yaz, Besler Şifa Güneş Kremi ile cildinizi zararlı kimyasallardan uzak tutarken güneşin tadını çıkarın. Doğanın sunduğu bu saf ve etkili koruma, sizi hem güneşin zararlı etkilerinden koruyacak hem de cildinize hak ettiği bakımı sağlayacak.

Unutmayın, cildiniz sizinle bir ömür boyu! 🌞


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 


Sürdürülebilir Turizm Nedir?

Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve gelecek kuşakların da aynı gereksinmelerini karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir yaklaşım olarak tanımlanıyor.

Sürdürülebilir turizm ile turizmin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilerek yerel ekonomiye, doğal ve kültürel mirasın korunmasına, bölge halkı ile ziyaretçilerin yaşam kalitelerinin artmasına katkı sağlanması hedefleniyor.

Sürdürülebilir insani ve kırsal kalkınma için ekoturizm önemlidir. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları bu konuda önemli hedefleri barındırır. Avrupa Birliği'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yanıtında kalkınma eylemi için belirlediği 3 ana prensiple uzlaşmayı, hak temelli yaklaşımı ve toplumda kadınların rolünün geliştirilmesini önemsemektedir. Bu çerçevede yeni bir büyüme modeliyle daha iyi bir gelecek inşa etme hedefi belirginleşir. Ayrıca, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın 5 Önceliği olan İnsanlar, Gezegen, Refah, Barış ve Ortaklıklar'ı benimser ve bu önceliklere ilişkin kararlılığını da ortaya koyar. Ülkemiz bu konuda önemli çalışmalar yapmıştır. Bu konuda yayımlanan en iyi raporlardan biri olan Sürdürülebilir Kalkınma En İyi Uygulamaları  paylaşmak istiyoruz.[2] Sivil toplum örgütleri gönüllü çalışmalarda yer alarak bu konuda gölge raporlar hazırlamıştır. SKD Türkiye, EkoIQ işbirliğiyle hazırladığı ‘100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi[3] de bu konuda en iyi çalışmalar arasındadır.

Sürdürülebilir turizm kavramı esas itibariyle bir turizm türünü değil, farklı turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülürken benimsenmesi gereken ilkeleri tanımlıyor.

Bu kapsamda farklı turizm türlerinin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi ve toplum temelli bir anlayış ile turizmin yerel ekonomik kalkınma boyutuna odaklanılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre sürdürülebilir turizm ilkeleri şunlardır:

1)  Ekonomik Süreklilik: Turizm güzergâhlarının ve girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri, uzun vadede fayda sağlamaya devam edebilmeleri için tasarlanan politikaların yerelde uygulanabilirliğini ve işletmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde ve tematik bağlamda rekabet edebilirliğini sağlamak.

2)  Yerel Kalkınma: Ziyaretçilerin yerelde geceleme, yerel üretici ve hizmet sağlayıcı ile buluşma, yerelde harcama oranını çoğaltıcı önlemleri destekleyerek, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını artırmak.

3) İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapılmaksızın, mesleki uzmanlaşmayı desteklemek, ücret ve hizmet kalitesini iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın sayısını ve kalitesini arttırmak.

4) Sosyal Katılım ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Turizm faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların, genele yaygın ve adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.

5)  Ziyaretçi Memnuniyeti: Irk, cinsiyet, engellilik hali, yaş veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici, sürdürülebilir ve yenilikçi bir deneyim sunmak, “sorumlu turist” olgusunu desteklemek.

6)  Yerelden Kontrol: Yerel yönetimlerin planlama, yönetim ve uygulama aşamalarında turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde olmasını sağlamak, bölgede turizmin gelişimi konularında bölge halkı/toplulukları ve sivil toplumu güçlendirmek ve süreçlere dâhil etmek.

7)  Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismara yol açmadan yöre halkının sosyal yapı ve kaynaklara, imkânlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve iyileştirmek.

8)  Kültürel Zenginlik: Tarihi mirasa, özgün kültüre, geleneklere ve yöre halkının ayırt edici özelliklerine saygı duymak ve bunların değerlerini artırmak.

9)  Fiziki Bütünlük: Kentsel ve kırsal alanların kalitesini muhafaza etmek, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını önlemek.

10) Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, yaşam alanlarının, yaban hayatının, türlerin ve endemizmin (yöreye özgü türlerin) korunmasını desteklemek ve bunlara verilen zararı asgari düzeye indirmek, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.

11) Kaynakların Verimli Kullanımı: Turizm tesislerinin ve hizmetlerinin gelişimi ve işletiminde, kısıtlı ve yenilenmeyen kaynakların kullanımını asgari düzeye indirmek, doğal, kültürel ve tarihi değerler söz konusu olduğunda yerel sahiplenmeyi ve ulusal ve uluslararası bilinirliği artırmak, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.

12) Çevresel Etki: Turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini asgari düzeye indirmek, yöre halkını, işletme çalışanlarını ve misafirleri çevresel etki bağlamında bilgilendirmek ve “sorumlu işletme”, “sorumlu turist” gibi kavramları yaygınlaştırmak.

Kimyasal Dışsallıklar ve Şeffaflığın Önemi: Kârın Ötesinde Sağlık ve Güvenlik

Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak, doğal ve sağlıklı ürünler üretme taahhüdümüz, aynı zamanda sorumlu bir üretim ve tüketim anlayışına dayanır. Günümüzde birçok ticari işletme, özellikle kişisel bakım ürünlerinde kullanılan kimyasal maddelerin zararlı etkilerini göz ardı ederek kısa vadeli kazançları tercih etmektedir. Bu durum, sadece sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle değil, aynı zamanda uzun vadeli işletme riskleriyle de dikkat çekiyor.

Özellikle Bisfenol A (BPA) gibi endokrin bozucu kimyasallar, büyük risk taşımaktadır. BPA, hamilelik sırasında düşükler, çocuklarda yetersiz beyin gelişimi ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir (Vandenberg et al., 2012). BPA'nın zararlı etkileri ilk olarak 1931'de dile getirilmiş olmasına rağmen, bu konuda somut adımların atılması neredeyse 70 yıl sürmüştür. 1997'de yapılan laboratuvar çalışmaları, düşük dozda bile BPA'nın ciddi yan etkiler oluşturduğunu gösterdi (Rubin, 2011). Ancak şeffaf raporlama eksikliği nedeniyle, milyonlarca insan BPA içeren ürünlerle maruz kalmaya devam etti ve bu kimyasalın toplumsal etkileri ancak yıllar sonra fark edildi.

2010 yılında Kanada, BPA’yı toksik bir madde olarak sınıflandıran ilk ülke oldu (Health Canada, 2010). Şirketler, bu dönemde BPA içeren ürünleri hızla piyasadan çekmek zorunda kaldı ve bu süreç oldukça maliyetli oldu. Eğer şirketler şeffaflık ilkesine sadık kalıp BPA'nın risklerini önceden raporlasaydı, hem toplum sağlığı korunmuş olurdu hem de BPA’sız ürünlere geçişin getirdiği mali yükten kaçınılabilirdi. Bu durum, kimyasal maddelerin raporlanmamasıyla ortaya çıkan risklerin sadece sağlık değil, aynı zamanda finansal sonuçlar doğurduğunu açıkça gösteriyor.

Bu nedenle Besler Şifa olarak, ürünlerimizde kullanılan her bileşenin doğallığını ve güvenliğini en yüksek standartlara uygun olarak raporlamayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sürdürülebilirlik ve sağlık, bizim öncelikli değerlerimiz arasında yer almakta ve bu doğrultuda şeffaflık politikamızla daima toplumun sağlığını korumayı amaçlıyoruz.

Kaynaklar

  • Health Canada. (2010). Government of Canada Protects Families With Bisphenol A Regulations. Ottawa: Health Canada.
  • Rubin, B. S. (2011). Bisphenol A: An endocrine disruptor with widespread exposure and multiple effects. Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology, 127(1-2), 27-34.
  • Vandenberg, L. N., Hauser, R., Marcus, M., Olea, N., & Welshons, W. V. (2012). Human exposure to bisphenol A (BPA). Reproductive Toxicology, 33(4), 357-364.
....................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Sağlıklı Bir Cilt ve Vücut İçin: Rafine Değil, Tam Tahıllı Bir Yaşam!

Besler Şifa olarak yalnızca dış güzelliği değil, iç sağlığı da önemseyen bir yaklaşımla doğal yaşamın bütünsel gücüne inanıyoruz. Güzellik ve sağlık, sadece kullandığımız bitkisel kozmetik ürünler ile değil, aynı zamanda soframıza koyduğumuz her lokmada başlar. Bu nedenle bugün size çok temel ama bir o kadar da ihmal edilen bir konudan, tam tahılların faydalarından bahsetmek istiyoruz.

Neden Rafine Tahıllar Yerine Tam Tahıllar?

Pek çok modern gıda ürününde kullanılan rafine tahıllar, üretim sürecinde lif, vitamin ve mineral açısından zengin olan kepek ve tohum katmanlarını kaybeder. Oysa tam tahıllar, doğanın sunduğu bu üç katmanı (kepek, tohum ve endosperm) bütün olarak içerdiğinden, bedenimize “eksiksiz bir fayda” sunar.

Kısacası, tam tahıl tüketimi, sağlıklı bir yaşam tarzının temel taşlarından biridir ve bu, hem iç organlarımız hem de cildimiz için geçerlidir.

Tam Tahıl Nedir ve Hangi Besinleri İçerir?

Her bir tam tahıl tanesi üç önemli bölümden oluşur:

  • Kepek: Yüksek oranda lif, B vitaminleri, çinko, demir, magnezyum ve antioksidan içerir.

  • Tohum (Germ): E vitamini, sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve fitokimyasallar bakımından zengindir.

  • Endosperm: Karbonhidrat ve az miktarda protein, B vitamini ve bazı mineraller barındırır.

İşte bu katmanların korunması sayesinde, tam tahıllar hem bağışıklık sistemini destekler hem de sindirimi düzenler.

Tam Tahıllar ve Cilt Sağlığı

15-45 yaş arası kadınlar için cilt sağlığı, hormonal denge ve enerji yönetimi büyük önem taşır. Tam tahıllar, yüksek lif içeriği sayesinde kan şekerini dengeleyerek hormonal dalgalanmaların önüne geçer. Bu da sivilce, ciltte yağlanma ve iltihaplanma gibi sorunları azaltabilir.

Ayrıca içerdikleri antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak cildin daha genç, parlak ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Besler Şifa’nın doğal kozmetik ürünleriyle birlikte düzenli tam tahıl tüketimi, içten dışa bir güzellik sağlar.

Hangi Hastalıklardan Korur?

Bilimsel çalışmalar, düzenli tam tahıl tüketiminin şu faydaları sağladığını ortaya koymuştur:

  • Kalp hastalıkları riskini %21’e kadar azaltır.

  • Tip 2 diyabet gelişme riskini %30 oranında düşürür.

  • Kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterir.

  • Enflamatuar (iltihaplı) hastalıklarda (romatoid artrit, astım, ülseratif kolit, Crohn) ölüm oranlarını düşürür.

Özellikle kadınlar arasında yapılan kapsamlı araştırmalar, günde 2-3 porsiyon tam tahıl tüketenlerin, daha az tüketenlere göre %30 daha az ölüm riski taşıdığını göstermiştir.

Hangi Gıdalarda Bulunur?

Tam tahıllı beslenmek zor değil. İşte günlük öğünlerinize kolaylıkla ekleyebileceğiniz tam tahıllar:

  • Arpa

  • Bulgur

  • Yulaf

  • Çavdar

  • Esmer pirinç

  • Kinoa

  • Karakılçık buğdayı

  • Tam buğday unu

  • Mısır

Bu tahılları çorbalarda, salatalarda, kahvaltılarda ya da ev yapımı ekmeklerde kolaylıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca, doğal ve bitkisel ürünlerle zenginleştirilmiş öğünleriniz, hem bağışıklığınızı güçlendirir hem de uzun vadede cilt sağlığınızı korur.

Sonuç: Güzellik, Tam Beslenmeyle Başlar

Unutmayın, güzellik yalnızca dışarıdan sürdüğümüz kremlerle değil, içten beslediğimiz bedenimizle şekillenir. Besler Şifa olarak sunduğumuz bitkisel kozmetik ürünleri, sağlıklı bir beslenme alışkanlığıyla birlikte kullanıldığında daha güçlü, daha etkili ve kalıcı sonuçlar doğurur.

Kendinizi sevmeye sofradan başlayın. Rafine tahıllar yerine tam tahıllar, kimyasallar yerine doğal kozmetik, yüzeysel çözümler yerine kökten sağlık! Besler Şifa ile hem doğaya hem kendinize iyilik yapın.


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Lavanta Kokulu günler; Lavanta Festivalleri 2025

Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaz ayları, morun en huzur veren tonuyla bezenmiş lavanta tarlalarında başlar. Özellikle Balıkesir Altıeylül, Burdur ve Isparta Kuyucak’ta düzenlenen lavanta festivalleri, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz; aynı zamanda doğayla bütünleşmiş bir yaşamı tanıtır, aromatik bitkilerin ekonomideki ve sağlık alanındaki yerini hatırlatır. İşte Anadolu’nun mor renkli festivallerinden üç güzergâh:

🌿 Balıkesir Altıeylül Lavanta Festivali

Balıkesir’in Altıeylül ilçesi, son yıllarda lavanta tarımıyla dikkat çeken yeni destinasyonlardan biri oldu. Kırsal kalkınmayı destekleyen belediyecilik anlayışıyla hayata geçirilen lavanta tarlaları, Altıeylül’de hem kadın istihdamını hem de doğa temelli turizmi destekliyor. Festival günlerinde ziyaretçiler tarlalarda yürüyüş yapabiliyor, lavanta hasadına katılabiliyor ve lavanta sabunu, yağı, suyu gibi doğal ürünlerin üretim sürecini yerinde görebiliyor.

Ne sunar; Şehir merkezine yakın lavanta bahçeleri, Lavantalı doğal ürün stantları, Aromaterapi atölyeleri ve kırsal kalkınma sunumları

💜 Burdur Lavanta Bahçeleri Festivali: Salda Gölü ile Morun Dansı

Burdur, özellikle Yeşilova çevresinde yer alan lavanta bahçeleriyle dikkat çeker. Lavanta tarlalarının beyaz Salda Gölü’ne olan yakınlığı, bölgeyi görsel anlamda bir cazibe merkezi haline getirmiştir. Her yıl temmuz ayında düzenlenen festival, fotoğraf tutkunlarını, doğa severleri ve sağlık turizmine ilgi duyanları bir araya getiriyor.

Ne sunar; Lavanta tarlalarında yoga ve meditasyon etkinlikleri, Salda Gölü ile lavanta manzarasının birleştiği yürüyüş rotaları, Lavantalı içecek ve tatlılar tadım alanı

💠 Isparta Kuyucak Lavanta Festivali: Türkiye'nin Provence’ı

Türkiye’de lavanta denince ilk akla gelen yer şüphesiz Kuyucak Köyü’dür. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı bu köy, lavantayla sadece tarımsal değil, sosyo-kültürel bir dönüşüm yaşamıştır. Her yıl binlerce ziyaretçi, bu küçük köyde lavanta çiçeklerinin açtığı dönemde gerçekleşen festivale akın eder. Tarlalarda fotoğraf çekimleri yapılır, lavanta hasadı izlenir ve köylülerden lavantalı ürünler satın alınır.

Ne sunar; Mor tarlalarda gün batımı fotoğrafları, Lavanta hasadı etkinlikleri, Kadın üreticilerden lavantalı reçel, sabun ve kozmetik ürünler, Kırsal turizm ve yerel kalkınma örneği

🌸 Sonuç: Lavanta, Sadece Bir Bitki Değil, Bir Yaşam Biçimi

Lavanta festivalleri, Türkiye'nin farklı bölgelerinde kırsal kalkınma, kadın emeği, doğa turizmi ve aromaterapi gibi alanların nasıl kesişebileceğini gösteriyor. Lavantanın huzur veren kokusuyla bütünleşmiş bu deneyimler, bizlere doğayla daha uyumlu bir yaşamın mümkün olduğunu hatırlatıyor. Yolunuz yaz aylarında bu bölgelere düşerse, bir lavanta festivalinde mor bir gün geçirmeyi unutmayın!

Ankara’daki Lavanta Bahçeleri:

  1. Ayaş İlyakut Lavanta Bahçesi; Ayaş ilçesinin İlyakut köyünde yer alan, üretici severlerin ve doğa tutkunlarının ziyaret ettiği lavanta tarlası. Lavanta üreticisinin tüm gayretlerini görebilirsiniz.

  2. Güdül Güneyce Lavanta Bahçesi; Güdül ilçesine bağlı Güneyce köyünde, lavanta üretimi ve doğa turizmi için oluşturulmuş yerel girişim.

  3. Keçiören Lavanta ve Gül Bahçesi Çekim Platosu; Keçiören Belediyesi tarafından oluşturulan, lavanta ve güllerle bezeli doğal bir çekim alanı.

  4. Mamak Gökçeyurt Vadisi Lavanta Bahçesi; Mamak Belediyesi Ekolojik Köy projesi içinde yer alan, lavanta üretiminin yapıldığı geniş bir vadi alanı.

  5. Yapracık Lavanta Cenneti; Etimesgut Yapracık bölgesinde yer alan ve "Lavanta Cenneti" olarak adlandırılan görsel ve kokusal deneyim sunan özel bir bahçe girişimi.


TRENDYOL ÜRÜNLERİMİZ

© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.