Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve gelecek kuşakların da aynı gereksinmelerini karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir yaklaşım olarak tanımlanıyor.
Sürdürülebilir turizm ile turizmin
toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilerek yerel ekonomiye,
doğal ve kültürel mirasın korunmasına, bölge halkı ile ziyaretçilerin yaşam
kalitelerinin artmasına katkı sağlanması hedefleniyor.
Sürdürülebilir insani ve kırsal kalkınma için ekoturizm önemlidir.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları bu konuda önemli hedefleri barındırır. Avrupa Birliği'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na
yanıtında kalkınma eylemi için belirlediği 3 ana prensiple uzlaşmayı, hak temelli yaklaşımı ve
toplumda kadınların rolünün geliştirilmesini önemsemektedir. Bu çerçevede yeni bir büyüme modeliyle daha iyi bir
gelecek inşa etme hedefi belirginleşir. Ayrıca, Sürdürülebilir Kalkınma
Amaçları'nın 5 Önceliği olan İnsanlar, Gezegen, Refah,
Barış ve Ortaklıklar'ı benimser ve bu önceliklere ilişkin
kararlılığını da ortaya koyar. Ülkemiz bu konuda önemli çalışmalar yapmıştır.
Bu konuda yayımlanan en iyi raporlardan biri olan Sürdürülebilir Kalkınma En İyi Uygulamaları paylaşmak istiyoruz.[2]
Sivil toplum örgütleri gönüllü çalışmalarda yer alarak bu konuda gölge raporlar
hazırlamıştır. SKD Türkiye, EkoIQ işbirliğiyle hazırladığı ‘100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi[3]
de bu konuda en iyi çalışmalar arasındadır.
Sürdürülebilir turizm kavramı esas
itibariyle bir turizm türünü değil, farklı turizm türlerinin geliştirilmesine
yönelik faaliyetler yürütülürken benimsenmesi gereken ilkeleri tanımlıyor.
Bu kapsamda farklı turizm türlerinin
ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde
geliştirilmesi ve toplum temelli bir anlayış ile turizmin yerel ekonomik
kalkınma boyutuna odaklanılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı
(UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre
sürdürülebilir turizm ilkeleri şunlardır:
1) Ekonomik Süreklilik: Turizm güzergâhlarının ve
girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri, uzun vadede fayda sağlamaya devam
edebilmeleri için tasarlanan politikaların yerelde uygulanabilirliğini ve
işletmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde ve tematik bağlamda rekabet
edebilirliğini sağlamak.
2) Yerel Kalkınma: Ziyaretçilerin yerelde geceleme, yerel
üretici ve hizmet sağlayıcı ile buluşma, yerelde harcama oranını çoğaltıcı
önlemleri destekleyerek, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını artırmak.
3) İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi
konularda ayrımcılık yapılmaksızın, mesleki uzmanlaşmayı desteklemek, ücret ve
hizmet kalitesini iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın
sayısını ve kalitesini arttırmak.
4) Sosyal Katılım ve Toplumsal Cinsiyet
Eşitliği: Turizm
faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların, genele yaygın ve
adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı
kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.
5) Ziyaretçi Memnuniyeti: Irk, cinsiyet, engellilik hali, yaş
veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici,
sürdürülebilir ve yenilikçi bir deneyim sunmak, “sorumlu turist” olgusunu
desteklemek.
6) Yerelden Kontrol: Yerel yönetimlerin planlama, yönetim
ve uygulama aşamalarında turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde
olmasını sağlamak, bölgede turizmin gelişimi konularında bölge
halkı/toplulukları ve sivil toplumu güçlendirmek ve süreçlere dâhil etmek.
7) Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismara yol
açmadan yöre halkının sosyal yapı ve kaynaklara, imkânlara ve yaşam destek
sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve
iyileştirmek.
8) Kültürel Zenginlik: Tarihi mirasa, özgün kültüre,
geleneklere ve yöre halkının ayırt edici özelliklerine saygı duymak ve bunların
değerlerini artırmak.
9) Fiziki Bütünlük: Kentsel ve kırsal alanların kalitesini
muhafaza etmek, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını
önlemek.
10) Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, yaşam alanlarının,
yaban hayatının, türlerin ve endemizmin (yöreye özgü türlerin) korunmasını
desteklemek ve bunlara verilen zararı asgari düzeye indirmek, bu uygulamalar
süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların
bilinirliğini artırmak.
11) Kaynakların Verimli Kullanımı: Turizm tesislerinin ve hizmetlerinin
gelişimi ve işletiminde, kısıtlı ve yenilenmeyen kaynakların kullanımını asgari
düzeye indirmek, doğal, kültürel ve tarihi değerler söz konusu olduğunda yerel
sahiplenmeyi ve ulusal ve uluslararası bilinirliği artırmak, bu uygulamalar
süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların
bilinirliğini artırmak.
12) Çevresel Etki: Turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini asgari düzeye indirmek, yöre halkını, işletme çalışanlarını ve misafirleri çevresel etki bağlamında bilgilendirmek ve “sorumlu işletme”, “sorumlu turist” gibi kavramları yaygınlaştırmak.
[1] Bu makale şu sayfadan alınmıştır; https://www.gelecekturizmde.com/surdurulebilir-turizm-nedir/
[2] Sürdürülebilir Kalkınma En İyi
Uygulamaları: http://www.surdurulebilirkalkinma.gov.tr/wp-content/uploads/2019/03/SurdurulebilirKalkinmaEnIyiUygulamalari2012.pdf
[3] 100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi; https://www.stgm.org.tr/e-kutuphane/100-maddede-surdurulebilirlik-rehberi