Ad

kozmetik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kozmetik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

HDL DÜŞÜKLÜĞÜ nasıl yükseltilir ?

Trigliserit yüksekliği, kanın adeta krema kıvamında dolaşmasına neden olabilir. Bu durum özellikle HDL (iyi kolesterol) seviyesinin düşük olduğu kişilerde daha sık görülür. Tok karnına aşırı meyve tüketimi —hurma hariç—, doymuş yağ ağırlıklı beslenme, paketli gıdalar ve fast food tüketimi damar yapısını olumsuz etkiler. Tüm bu etkenler birlikte değerlendirildiğinde, damarlarda yoğun ve sağlıksız bir kan akışı ortaya çıkar; bu da kalp-damar sağlığı açısından ciddi riskler doğurur.

🟥MEKANİZMA

💧Yediğimiz besinlerin yağlı kısımları var. (Trigliserit =TAG) İste et,süt, pirinç pilavı yaoarken koyduğumuz tereyağı, bazı sebze ve meyveler vs..

💧Bunlar nerede sindirilir ; ınce bagirsakta. Oraya kadar geldi ve kana almamiz lazim..bunları ŞİLOMİKRON denilen molekullerle içeriye alacaz. 

💧İnce bagirsakta MTTP geni tarafindan APO B-48 proteini ile besinle betaber aldığımız TAG (Trigliserit) birlesir. Bu birleşmiş yapının adı ➖️ŞİLOMİKRON➖️

💧Ama henüz olgunlaşmamış, ERGEN bir ŞİLOMİKRON...Üstünde Trigliseritlerle kanda dolaşıyor.

🩸Kanda öyle serseri gibi gezerken mübarek,nur yüzlü biri ile karşılaşıyor...➖️HDL➖️

⭐️HDL bir Lipoproteindir...Uzerinde az miktarda yağ, yoğun sekilde protein olan bir molekül...ÜZERİNDE

🔸️APO A-1, A2,  APO D-1 ,API C-1 2,3 ne kadar APO varsa üstünde taşır.

🩸Kanda ergen ergen dolaşan ŞİLOMİKRON diyor ki ; HDL abi sen yetkili mübarek bir abimize benziyorsun, bana şu APO 'lardan biraz verir misin?

🩸Mübarek HDL tutup APO C-1, C-2, C-3 ve APO E proteinlerini ergen ŞİLOMİKRON'a veriyor...Bizim ergen olgunlaştı..Ama uzerinde yiyeceklerden aldığı TAG'lar (Trigliserit) var. Bunlardan kurtulması lazım 

🩸Damar endotelindeki LPL (Lipoprotein Lipaz) enzimine HDL 'den aldığı APO C-2 ile dokunuyor.

⭐️Adı üstünde LİPAZ...yani parçalayan bir sey bu LPL..

⭐️Ve dikkat edersenuz damar endotelinde bulunur.. Endotel hasara ve tamirine çok onem vermenin bir nedenide bu...hasar varsa LPL az.

🩸APO C-2 dokununca LPL gidip ŞİLOMİKRON daki TAG'ları parçalıyor.

🩸Parçalanınca Trigliseritlerin (TAG'lar) parçalanmış hali kanda dolaşıyor...

⭐️Trigliserit = 3 yağ asiti + 1 gliserol

🩸Bu 3 tane yağ asiti albümüne baglanir. Kalbe gider, kaslara gider, yağ dokulara gider, karacigere gider.

📢SORU : Yağ asiti fazla olur ve albümin;  kalbe, ya da kaslara fazla yağ asiti taşırsa ne olur ?

➖️Kalpte yağlanir,kaslarda. .Fazla Trigliserit zararlidir.

🩸ŞİLOMİKRON üzerindeki yağ asitleri parçalanınca HDL' ye diyor ki ; Sayın abim çok teşekkür ederim her şey için,  Benim bu APO C ' lerle işim kalmadı, onları sana geriye versem ana APO E kalsa olur mu? 

➖️Iyilik timsali HDL : Olur kardeş diyor ve APO C 'leri geri alıyor.

🩸 ŞİLOMİKRON  "APO E" 'yi niye vermedi...Çünkü o onun karacigere giriş bileti...Kandaki molekülleri köyü karaciger...eninde sonunda oraya giderler.

🩸Küçülen ŞİLOMİKRON gidip APO E ile karacigerin kapısını çalıyor ve kapı açılıp içeriye giriyor...Orda metabolize oluyor.

1️⃣➖️  Eğer kanda HDL seviyeniz düşükse ŞİLOMİKRON' a gereken APO C ve APO  E verme kapasiteniz düşer...ŞİLOMİKRON üzerinde TAG'lar ile kanda kalir

2️⃣➖️ Eğer damar endotelleri hasarlı ise LPL sayınız düşer ve ŞİLOMİKRON yine kanda kalir (Serbest radikaller, oksidasyon, alkol, sigara, bazıilaçlar/ aşılar vs endotel hasar yapar), 

3️⃣➖️  Doymuş yağlar, aşırı yağlı beslenme,  Fast food türü beslenme, paketli gıdalar ŞİLOMİKRON'la taşınan yağ miktarını artırır ve kanda yağ asiti enflasyonu oluşur 

4️⃣➖️ Mekanizması farkli olmakla beraber (bunu daha once yazdim) Fazla meyve tüketimi,  hele ki tok karna meyve tuketimj TRİGLİSERİT miktarını yukseltir

5️⃣➖️ Aşırı gecirgen bagirsak sendromu varsa hem ŞİLOMİKRON, hem yağ geçişi, hem toksin, LPS ,Ağır metal gibi istenmeyen maddelerle ilgili problem yaşanır..

👆Buraya kadarı yiyeceklerle alinan ve karaciğere gidene kadar olan kisim. Bunun adı  TİP-1 HİPERLİPİDEMİ..

Bundan sonrası TİP-2 HİPERLİPİDEMİ ve apayrı mevzu onu tekrar yazacam

🟢 YAPİLACAKLAR :

1️⃣➖️ Aşırı yağlı beslenmeyi (özellikle 

1️⃣➖️ Aşırı yağlı beslenmeyi (özellikle

🔸️Ayçiçek, mısır ,pamuk,palm yağı yerine

➖️Fındık yağı, zeytinyağı tercih edilmeli

🔸️Margarinden net uzak olunmalı.  Hayvansal yağlar müthiş faydalıdır ama faydali diye abartilirsa Trigliserit yükselir 

2️⃣➖️ Antioksidan beslenme,  gerekirse disardan takviye alma ( Glutatyon, Resveratrol, R-Lipoik asit) ile serbest radikaller onlenmeli. Endotel hasarları onarmak için Hesperidin kullaniminida daha once yazmistim. Bu Ayrica LPL aktivasyonunu artırır.

3️⃣➖️ Alıç sirkesi, kusburnu çekirdeği tozu gibi hormon duyarli lipazi aktive eden bitkisel yontemler kullsnilmali

4️⃣➖️Omega-3 HDL miktarını artirmada onemlidir. EPA/DHA formu olmak kaydiyla Omega-3 kullanilmali. (Soran olur sikdiden yazayim bitkilerde (ceviz,keten tohumu vs) EPA/DHA formu bulunmaz. Onkar ALA formu Omega-3...

5️⃣➖️Tok karna meyve yemek, aç olsakta fazla meyve tuketimi fruktoz sebebi ile TRİGLİSERİT yukseltir ve bu da HDL sayısını düşürür.  Meyve sagliktir diyerek abanmamali...

6️⃣➖️Bagirsaklariniz sizin her şeyiniz...orada ki en ufak hasar, fazla fecirgenlik, toksin ve ağır metal geçişi otoimmün hastalıklar dahil bir çok soruna neden olur. 

🔸️Bunun için bentonit kil, antioksidanlar, diyet, GEREKTİĞİ zaman probiyotik kullanımı (probiyotik her zaman kullanılmaz) ile ilgili uzun flood yazmistim zaten

🔸️Bağırsaklarinizi mutlaka sağlıkli tutmalisiniz 

✅️HURMA..

⭐️ Çok Mükemmel bir meyve...

Randomize çalışma yapılmış (en alta çalışmayı atarim)

🩸%70 oranında şeker içeren bir meyve AMA; "kan glikoz ve HbA1c seviyesini yükseltmiyor" ( Günde 60 gram = 3 büyük hurma)

🩸 LDL düşürüp, iyi kolesterol olan HDL 'yi artırıyor.

Zihinsel reaksiyonlar, hafıza pozitif yönde artıyor.

(Günlük 60 gram = 3 büyük hurma)

🟣  39 erkek 61 kadın olmak üzere 100 tip-2 diyabetli hasta üzerinde çalışma yapılıyor.

🔶️Denekler 2 gruba ayrılıyor ve bir gruba 16 hafta (4 ay) boyunca günlük 3 hurma veriliyor

🔶️Anlamlı şekilde LDL kolesterol düşüyor, HDL kolesterol artıyor 

🔶️HbA1c düzeyi artmıyor....kan glikoz seviyesi yukselmiyor...

👆 Bunlarin nedeni hurmada bulunan polifenoller ve ALLULOZ isimli molekül...

⭐️Alluloz Tip-2 diyabet ilanlarında da kullanılan bir molekul...

⭐️Günde 3 ya da 5 hurma yemek bu etkileri elde etkek için yeterli... yararlı diye oturup 1 kilo hurma yememeli...

▶️▶️ Eğer bir şey ilaç gibi etki ediyorsa mutlaka dozu olmaki. Bu kimyasal ilacta olsa, bitkisel kürde olsa boyledir. İlacı zehirden ayiran dozudur..Abartmamak gerek...

🔴 SONUÇ:

Hayvansal yağların tamamen kötülenmesi de, aşırı övülmesi de ezberciliktir. Hayat dengeler üzerine kurulu olduğu gibi, beslenme de denge gerektirir.

🔸️Hayvansal yağlar faydalıdır ancak ölçülü tüketilmelidir. Fazla tüketildiğinde trigliserit seviyelerini yükseltebilir.

🔸️Bu durum meyveler için de geçerlidir.

🔹️Tükettiğimiz sebzeler, meyveler, tavuk ve hatta balık artık eskisi gibi besleyici değil. Vitamin ve mineral içeriği azaldığı gibi, pestisitler nedeniyle toksik maddeler içerebiliyor.

⭐️"Meyvelerin vitamini kabuğundadır" dönemi artık kapandı. Özellikle pestisit kalıntıları nedeniyle meyvelerin kabuğu soyularak tüketilmelidir.

⭐️Dip balıkları tüketilmemelidir. Sanayileşmenin artmasıyla birlikte bu balıklar ağır metallerle daha fazla kirlenmektedir.

🔸️Egzersiz, HDL seviyesini doğrudan artırmaz. Ancak vücuda alınan yağlar yakıldığı için serbest HDL miktarı yükselir.

🔸️HDL seviyesini artırmak için:
✅ Düzenli ve dengeli beslenme
✅ Antioksidan ağırlıklı beslenme
✅ Omega-3 tüketimi
✅ Stresten uzak durma
✅ Endotel hasarlarını önleme
✅ Gece tok yatmama
✅ İnsülin direncini engelleme gibi faktörlere dikkat edilmelidir.


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Bağışıklığı Güçlendiren Beslenme ve Cilt Sağlığı: Güzellik İçten Başlar

 Güzellik sadece dış görünüşten ibaret değildir. Gerçek güzellik, bağışıklık sisteminin dengesi, vücut sağlığı ve doğal cilt yapısının korunmasıyla başlar. Sağlıklı bir cilt için yalnızca dıştan uygulanan kozmetik ürünler yeterli değildir. Vücudumuza aldığımız her şey, cilt sağlığımızı ve genel görünümümüzü doğrudan etkiler.

Özellikle 15-45 yaş arası kadınlar, hormonal dengesizlikler, stres, çevresel toksinler ve yanlış beslenme nedeniyle ciltte sivilce, kuruluk, matlık gibi sorunlarla karşılaşabilir. Bu nedenle doğru beslenme alışkanlıkları, sadece bağışıklığı değil, cildin doğal ışıltısını da destekler.

İşlenmiş Süt Ürünlerine Dikkat

Bağışıklığı tetikleyen besinlerin başında gelen işlenmiş süt ürünleri, aynı zamanda cilt sağlığı açısından da sorun yaratabilir. Özellikle klasik yöntemlerle üretilmiş süt ve peynir ürünleri, içerdikleri hormonlar, antibiyotik kalıntıları, alerjen proteinler ve enflamatuar bileşikler nedeniyle vücutta iltihaplanmayı artırabilir. Bu da akne, egzama, kızarıklık gibi cilt problemlerine neden olabilir.

Özellikle inek sütü ürünleri, içerdiği kazein proteini nedeniyle hassas kişilerde sindirim problemleri yaratabilir ve bağışıklık sistemini yorabilir. Bunun yerine keçi sütü veya koyun sütü ile yapılmış ürünler, daha hafif ve sindirimi kolay olduğu için tercih edilebilir.

Hayvan Beslenmesi ve Etik Üretim Önemli

Hayvanların beslendiği ortam ve üretim şekli de ürünlerin kalitesini doğrudan etkiler. Çayırda otlayan hayvanlardan elde edilen süt ürünleri, hem daha yüksek oranda omega-3 yağ asidi içerir hem de vücut dostu mikrobiyota açısından daha faydalıdır. Bu yüzden mümkünse rejeneratif tarım ve hayvancılık uygulayan markaları tercih etmek, hem sizin sağlığınız hem de doğa için önemlidir.

Besler Şifa olarak bizler, etik üretim ve sürdürülebilir yaşam ilkelerine bağlı kalarak, doğadan geleni doğaya zarar vermeden sunma çabası içindeyiz.

Şekerli Ürünler ve Cilt Yaşlanması

Birçok kadın farkında olmadan aromalı yoğurtlar, hazır kefirler ya da meyve suları tüketerek günlük şeker alımını artırıyor. Oysa bu ürünlerin pek çoğu ciddi miktarda eklenmiş şeker içerir. Şeker, vücutta glikasyon adlı bir süreci tetikler. Bu süreçte fazla şeker, ciltteki kolajen ve elastin gibi yapı taşlarına zarar vererek cilt yaşlanmasını hızlandırır. Ayrıca kan şekeri dalgalanmaları, sivilce ve kızarıklık gibi inflamatuar cilt sorunlarını da beraberinde getirir.

Bu nedenle aromalı ürünlerden uzak durarak, sade yoğurt, şekersiz kefir ve taze sebzelerle zenginleştirilmiş öğünler tercih etmek, hem cilt sağlığınız hem de bağışıklık sisteminiz için büyük bir adımdır.

Sıvı Şekerlere Hayır Deyin

Özellikle şekerle tatlandırılmış içecekler ve hazır meyve suları, cilt ve bağışıklık düşmanı ürünlerin başında gelir. Bu tür içecekler kan şekerini hızla yükselterek insülin direnci, karın bölgesi yağlanması ve diyabet riski gibi sorunlara neden olabilir. Daha da önemlisi, bu ani yükselmeler hormon dengesini bozarak ciltte yağlanmaya ve sivilcelenmeye sebep olur. Birçok meyve suyunun içeriğinde, kola kadar hatta daha fazla şeker bulunduğu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.

Bu yüzden en ideal içecek her zaman sade su, bitki çayları ve mümkünse ev yapımı kefir veya taze sıkılmış ama şekersiz meyve-sebze karışımlarıdır.


Beslenme ve Kozmetik Birlikte Düşünülmeli

Ciltteki problemleri sadece kremle, losyonla veya serumla çözmek mümkün değildir. Çünkü güzellik içten başlar. Cilt sağlığı ve bağışıklık dengesi; yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz her şeyin bir yansımasıdır. Bu nedenle doğru ürün seçimlerinin yanında, bitkisel içerikli kozmetik ürünler, aromaterapi yağları, ve doğal cilt bakımı rutinleri ile desteklenen bir yaşam tarzı benimsemek en etkili çözümdür.

Besler Şifa olarak sunduğumuz her ürün; doğal içerikler, temiz formülasyonlar ve etik üretim değerleriyle hazırlanır. Siz de hem bedeninizi hem cildinizi koruyan, doğayla uyumlu bir yaşama adım atmak istiyorsanız ürünlerimizi inceleyebilir, bloğumuzu takip ederek doğal yaşam tüyoları hakkında bilgi edinebilirsiniz.


Unutmayın: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, parlak bir cildin ve enerjik bir bedenin temelidir. Seçtiğiniz her ürün, yediğiniz her lokma ve içtiğiniz her yudum, sizin ve sevdiklerinizin sağlığını etkiler. Doğallıkla gelen güzellik, her zaman daha kalıcı ve etkilidir.

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 


İklim Krizi Çağında Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşamın Önemi

Çocukların sağlığı için doğaya dönmenin tam zamanı.

İklim değişikliği artık sadece çevresel bir tehdit değil; tüm dünyada çocukların sağlığını tehdit eden, çok boyutlu bir halk sağlığı krizidir. Aşırı hava olayları, artan sıcaklıklar, hava kirliliği ve kimyasal yoğunluklu yaşam biçimleri özellikle çocukların gelişimsel, fizyolojik ve bağışıklık temelli kırılganlıklarını daha da artırmaktadır.

Pediatristlerin, hekimlerin ve karar vericilerin iklim krizine karşı çocuk sağlığını korumaya yönelik acil müdahaleleri ne kadar önemliyse, bireylerin günlük yaşamda benimsediği bakım alışkanlıkları da bir o kadar önemlidir. İşte bu noktada bitkisel kozmetik ürünleri ve doğal yaşam pratikleri, sağlığımızı ve çevreyi korumada önemli bir savunma hattı oluşturur.

Kimyasal Maruziyetin Çocuk Sağlığına Etkisi

İklim değişikliğiyle birlikte çevresel toksinlere maruz kalma oranı artarken, ev içi hava kirliliği de alarm verici boyutlara ulaşmıştır. Orman yangınları sonrası kapalı alanlarda artan küf sporları, deterjan kalıntıları, sentetik kozmetikler ve uçucu organik bileşenler; çocuklarda alerjik hastalıkları ve astımı tetiklemektedir.

Bitkisel içerikli temizlik ve bakım ürünleri, bu kimyasal yükü azaltmak için önemli bir alternatif sunar. Cilt bariyerleri henüz gelişmemiş bebeklerde ve çocuklarda, sentetik kozmetikler yerine doğal içerikli ürünlerin kullanılması, hem cilt sağlığını destekler hem de sistemik alerjen yükünü düşürür.

Doğal Cilt Bariyeri Koruyucular: Bitkisel Yağlar ve Ekstraktlar

Atopik dermatit ve egzama gibi cilt rahatsızlıklarında artış yaşandığı bu dönemde, soğuk sıkım bitkisel yağlar (örneğin hodan, çörek otu, lavanta, iğde çekirdeği, kuşburnu çekirdeği gibi) doğal koruyucular olarak öne çıkmaktadır. Bu yağlar, cildin nem dengesini düzenlerken iltihap önleyici ve mikrobiyal dengeleyici etkiler sunar.

Doğal ürünler yalnızca ciltte değil, ruhsal dengede de etkilidir. Aromaterapik yağlar, çocukların uyku düzenine, anksiyete düzeylerine ve travma sonrası rahatlamalarına destek olabilir. Bu, özellikle afetler sonrası psikolojik iyileşme süreçlerinde tamamlayıcı bir destek olabilir.

Soluduğumuz Havanın İçeriği: Uçucu Kimyasallar mı, Bitki Esansları mı?

Sıcaklıkla birlikte artan buharlaşma oranları, evlerde kullanılan deterjan, parfüm ve dezenfektan gibi ürünlerdeki kimyasalların solunmasını kolaylaştırmaktadır. Bu durum, çocukların akciğerlerinde tahriş ve hassasiyete neden olur.

Oysa doğadan ilham alan aromaterapi ürünleri – özellikle organik lavanta, biberiye, çam iğnesi, kekik yağı gibi uçucu yağlar – hem temiz hava hissi yaratır hem de bağışıklığı destekleyici, rahatlatıcı özellikler taşır. Doğru doz ve güvenli uygulama ile bu ürünler ev ortamında sağlıklı bir mikroklima oluşturabilir.

Toprakla Bağ Kurmak, Bağışıklığı Güçlendirmek

Bitkisel ürünler yalnızca dıştan değil, içsel bir dönüşümün de habercisidir. Doğal yaşamı benimsemek; toprağa basmak, doğal ürünleri tanımak ve doğayla uyum içinde yaşamak çocukların bağışıklık sistemini güçlendirir. Araştırmalar, doğaya yakın büyüyen çocukların otoimmün hastalıklara karşı daha dirençli olduğunu göstermektedir.

Aynı zamanda mevsiminde toplanmış bitkilerle yapılan bitki çayları, tentürler, şifalı yağlar; çocuklarda mevsimsel geçişlerde hastalıklara karşı destekleyici olarak kullanılabilir. Elbette bu ürünlerin güvenli, doğru hazırlanmış ve etik üretim süreçlerinden geçmiş olması hayati öneme sahiptir.

Doğal Yaşam Ürünleri ile Karbonsuz Geleceğe Katkı

Bitkisel kozmetik ürünleri, yalnızca kullanıcı sağlığına değil, aynı zamanda üretim biçimleriyle de doğayı korur. Sentetik içeriklerin üretimi sırasında yüksek miktarda enerji, su ve fosil yakıt tüketilirken, yerel kaynaklı, düşük karbon ayak izine sahip bitkisel ürünler çevresel dengeye katkı sunar.

Besle Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam firması olarak iklim değişikliğine karşı toplumsal dirençliliği çok önemsiyoruz. Kadınların bu konuda bilinçlenmesi yanında, kadın haklarına duyarlı bir firma olma konusunda ilkelerimizi önemsiyoruz.

Ambalaj atıklarının azaltılması, geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılması, yerel üreticiden doğrudan temin gibi yaklaşımlar, aynı zamanda tüketici olarak iklim adaletine katkımızı artırır.

SONUÇ: Sağlıklı Bir Gelecek İçin Doğaya Yönel

İklim krizi çocuklarımızı doğrudan tehdit ediyor. Onların sağlığını korumak yalnızca hastanelerde değil, evde kullandığımız ürünlerde, alışkanlıklarımızda ve doğayla kurduğumuz ilişkide de başlıyor. Bitkisel kozmetik ve doğal yaşam ürünleri, bu kriz karşısında sadece bir alternatif değil; aynı zamanda sürdürülebilir, etik ve sağlığa dost bir yaşam biçiminin temel taşıdır.

Bugün attığımız küçük adımlar, çocuklarımızın yarın sağlıklı bir dünyada yaşamasına katkı sunar.

Besler Şifa gibi doğaya saygılı üreticilerin öncülüğünde, geleceğe şifa taşımak elimizde.

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 


Anadolu Kozmetiğinde Besler Şifa'nın Yeri

İtalya'nın zarif formülleri, Kore'nin yenilikçi teknolojileri... Elbette hepsinin kozmetik dünyasında önemli bir yeri var. Ancak artık Anadolu'nun kadim bilgeliği, eşsiz florası ve binlerce yıllık güzellik ritüelleriyle kendi kozmetik yolculuğunu yazma zamanı geldi.

Anadolu Kozmetiği, sadece bir güzellik anlayışı değil; bir kültürdür. Lavantadan biberiyeye, kantarondan çörekotuna kadar onlarca tıbbi aromatik bitkiyi barındıran bu topraklar, doğal kozmetik ve aromaterapi alanında benzersiz bir potansiyele sahiptir. Her bitkinin bir hikâyesi, her formülün bir geleneği vardır; etnokozmetik işte budur.

Bu potansiyelin açığa çıkması için:

  • Aromaterapi festivalleri, halkı ve uzmanları buluşturarak bilgi aktarımını güçlendirmeli,

  • Fitoterapi uygulamaları, modern tedavileri destekleyerek yaygınlaştırılmalı,

  • Kozmetik fuarları ve kongreleri, yerli üreticilerin küresel pazara açılmasını sağlamalıdır.

Anadolu Kozmetiği için sadece ithal formüllere değil, kendi öz değerlerimize yönelmeliyiz. Anadolu Kozmetiği, toprağından doğan, kültüründen beslenen, sağlıkla güzelliği birleştiren bir yaklaşımı temsil ediyor.

Türkiye'nin üç büyük floristik bölgesinin birleştiği eşsiz bir ekolojik kuşak olan Anadolu Diyagonali, sadece endemik bitkiler değil, aynı zamanda kültürel birikim ve doğal şifa gelenekleri ile örülüdür. İşte biz de bu coğrafyadan besleniyor, bilimsel araştırmalar ve geleneksel bilgi arasında köprüler kuruyoruz. Kremden tentüre, yağdan losyona kadar uzanan ürün yelpazemizde, her formülün ardında bir hikâye, bir ritüel ve bir anlam vardır.

Besler Şifa olarak, yalnızca bir bitkisel kozmetik markası değil, aynı zamanda kadim bilginin ve modern bilimin kesiştiği bir yaşam felsefesiyiz. Ürünlerimizin her biri, binlerce yıllık Anadolu irfanından doğan bir hikâyeyi taşır; kimi zaman İbn-i Sina'nın şifa reçetelerinde, kimi zaman ninemizin lavanta yastığında kendine yer bulur.

Besler Şifa – Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünleri, sadece cilde değil, zihne ve ruha da hitap eden bir şifa yolculuğudur. Biyoçeşitliliğin, halk bilgisinin ve bilimsel metodun birleştiği bu yolculukta, doğaya saygılı, insana faydalı, hikâyeye sadık kalmaya devam ediyoruz.

Bu bir yükselişin başlangıcıdır. Anadolu, kendi kozmetik hikâyesini yazıyor.



Keçilerin Orman Ekosistemindeki Önemi

Keçiler, orman ekosistemlerinin dengesi için hayati bir role sahiptir. Tüm otların boylarını kontrol altında tutarak, yangınların yayılmasını engelleyici bir işlev üstlenirler. Keçi yolları, yangınla mücadeleyi kolaylaştırır ve yangının daha hızlı yayılmasını önler. Özellikle Akdeniz ikliminin hâkim olduğu bölgelerde, pırnal meşesi ve coccifera gibi bitkilerin bulunduğu alanlarda, keçiler doğal otlaklar oluşturur.

Ekosistem Destekleyicileri

Keçiler, fundalıkları besleyerek birbirlerinin varlığını destekler. Bu durum, biyoçeşitliliğin korunmasına katkıda bulunur. Keçi ve çobanlar, ormanların ve dağlık alanların gerçek sahipleridir. Dağların zorlu coğrafyasında, keçiler sadece besin kaynakları sağlamakla kalmaz; aynı zamanda bu zorlu alanlarda hayvancılığın sürdürülmesine yardımcı olurlar.

Keçiler ve Çobanların Değeri

Karaçam, sedir ve ardıç gibi ağaçlar, keçilerin beslenme alışkanlıklarına dayanarak daha değerli hale gelir. Keçiler ve çobanlar, dağların gerçek sahipleri olarak, orman ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinde önemli bir rol oynar. Özellikle olası kriz veya savaş durumlarında, çobanların önemi artar; çünkü keçi çobanları, ülkelerinin savunmasında doğudan gelen eğitilmiş askerler olarak büyük bir değer taşır.

Keçilerin ve çobanların ormanlarımız ve dağlarımız üzerindeki etkisi, yalnızca ekosistem dengesi değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal yapımız açısından da göz ardı edilmemelidir. Doğanın koruyucuları olan bu topluluklar, sürdürülebilir yaşamın temellerini oluşturur.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Besler Şifa Güneş Kremi Yazın Vazgeçilmezi

Yaz aylarında cildimizi güneşin zararlı etkilerinden korumak bir zorunluluk. Ancak, güneş kremi seçerken sadece koruma faktörüne değil, cildimize dost bir içeriğe de dikkat etmeliyiz. Besler Şifa Güneş Kremi, doğal içerikleri ve cilde zarar verebilecek maddelerden arındırılmış formülüyle bu yaz sizin en iyi dostunuz olacak!

Doğal ve Güvenli İçerik

Cildinizin sağlığı her şeyden önemli! Besler Şifa Güneş Kremi, alerji riskini en aza indirmek için özel olarak geliştirilmiş bir formüle sahiptir. İçeriğinde:

  • ParfümPEGParabenHayvansal hammaddeler bulunmaz.

Bu sayede hassas ciltler için bile güvenle kullanılabilir.

Az Ama Öz: "Mümkün Olduğunca Az, Gerektiği Kadar Çok"

Besler Şifa, formüllerinde doğanın dengesi ve sadeliğinden ilham alır. Güneş kreminde kullanılan malzemeler, cildinize gereken tüm koruma ve bakımı sağlamak için "mümkün olduğunca az, gerektiği kadar çok" felsefesiyle bir araya getirilmiştir.

Cildinizi Besler ve Korur

Besler Şifa Güneş Kremi, kaliteli organik yağlarla zenginleştirilmiştir. Bu doğal yağlar:

  • Cildi derinlemesine besler,
  • Kurumasını önler,
  • Güneşin zararlı etkilerine karşı koruyucu bir bariyer oluşturur.

Üstelik hafif yapısı sayesinde cildinizde yapışkan bir his bırakmaz. Yaz mevsiminde kullanım için idealdir; kolayca uygulanır ve cilt bakımınızı zahmetsiz hale getirir.

Doğal Yaşamın Parçası Olun

Besler Şifa, sadece bir ürün değil, aynı zamanda doğal ve sağlıklı yaşamı destekleyen bir yaşam tarzıdır. Güneş kremimizi kullanarak hem cildinizi hem de çevreyi koruma adına bir adım atabilirsiniz.

Bu yaz, Besler Şifa Güneş Kremi ile cildinizi zararlı kimyasallardan uzak tutarken güneşin tadını çıkarın. Doğanın sunduğu bu saf ve etkili koruma, sizi hem güneşin zararlı etkilerinden koruyacak hem de cildinize hak ettiği bakımı sağlayacak.

Unutmayın, cildiniz sizinle bir ömür boyu! 🌞


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 


Sürdürülebilir Turizm Nedir?

Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve gelecek kuşakların da aynı gereksinmelerini karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir yaklaşım olarak tanımlanıyor.

Sürdürülebilir turizm ile turizmin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilerek yerel ekonomiye, doğal ve kültürel mirasın korunmasına, bölge halkı ile ziyaretçilerin yaşam kalitelerinin artmasına katkı sağlanması hedefleniyor.

Sürdürülebilir insani ve kırsal kalkınma için ekoturizm önemlidir. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları bu konuda önemli hedefleri barındırır. Avrupa Birliği'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yanıtında kalkınma eylemi için belirlediği 3 ana prensiple uzlaşmayı, hak temelli yaklaşımı ve toplumda kadınların rolünün geliştirilmesini önemsemektedir. Bu çerçevede yeni bir büyüme modeliyle daha iyi bir gelecek inşa etme hedefi belirginleşir. Ayrıca, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın 5 Önceliği olan İnsanlar, Gezegen, Refah, Barış ve Ortaklıklar'ı benimser ve bu önceliklere ilişkin kararlılığını da ortaya koyar. Ülkemiz bu konuda önemli çalışmalar yapmıştır. Bu konuda yayımlanan en iyi raporlardan biri olan Sürdürülebilir Kalkınma En İyi Uygulamaları  paylaşmak istiyoruz.[2] Sivil toplum örgütleri gönüllü çalışmalarda yer alarak bu konuda gölge raporlar hazırlamıştır. SKD Türkiye, EkoIQ işbirliğiyle hazırladığı ‘100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi[3] de bu konuda en iyi çalışmalar arasındadır.

Sürdürülebilir turizm kavramı esas itibariyle bir turizm türünü değil, farklı turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülürken benimsenmesi gereken ilkeleri tanımlıyor.

Bu kapsamda farklı turizm türlerinin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi ve toplum temelli bir anlayış ile turizmin yerel ekonomik kalkınma boyutuna odaklanılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre sürdürülebilir turizm ilkeleri şunlardır:

1)  Ekonomik Süreklilik: Turizm güzergâhlarının ve girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri, uzun vadede fayda sağlamaya devam edebilmeleri için tasarlanan politikaların yerelde uygulanabilirliğini ve işletmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde ve tematik bağlamda rekabet edebilirliğini sağlamak.

2)  Yerel Kalkınma: Ziyaretçilerin yerelde geceleme, yerel üretici ve hizmet sağlayıcı ile buluşma, yerelde harcama oranını çoğaltıcı önlemleri destekleyerek, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını artırmak.

3) İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapılmaksızın, mesleki uzmanlaşmayı desteklemek, ücret ve hizmet kalitesini iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın sayısını ve kalitesini arttırmak.

4) Sosyal Katılım ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Turizm faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların, genele yaygın ve adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.

5)  Ziyaretçi Memnuniyeti: Irk, cinsiyet, engellilik hali, yaş veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici, sürdürülebilir ve yenilikçi bir deneyim sunmak, “sorumlu turist” olgusunu desteklemek.

6)  Yerelden Kontrol: Yerel yönetimlerin planlama, yönetim ve uygulama aşamalarında turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde olmasını sağlamak, bölgede turizmin gelişimi konularında bölge halkı/toplulukları ve sivil toplumu güçlendirmek ve süreçlere dâhil etmek.

7)  Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismara yol açmadan yöre halkının sosyal yapı ve kaynaklara, imkânlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve iyileştirmek.

8)  Kültürel Zenginlik: Tarihi mirasa, özgün kültüre, geleneklere ve yöre halkının ayırt edici özelliklerine saygı duymak ve bunların değerlerini artırmak.

9)  Fiziki Bütünlük: Kentsel ve kırsal alanların kalitesini muhafaza etmek, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını önlemek.

10) Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, yaşam alanlarının, yaban hayatının, türlerin ve endemizmin (yöreye özgü türlerin) korunmasını desteklemek ve bunlara verilen zararı asgari düzeye indirmek, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.

11) Kaynakların Verimli Kullanımı: Turizm tesislerinin ve hizmetlerinin gelişimi ve işletiminde, kısıtlı ve yenilenmeyen kaynakların kullanımını asgari düzeye indirmek, doğal, kültürel ve tarihi değerler söz konusu olduğunda yerel sahiplenmeyi ve ulusal ve uluslararası bilinirliği artırmak, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.

12) Çevresel Etki: Turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini asgari düzeye indirmek, yöre halkını, işletme çalışanlarını ve misafirleri çevresel etki bağlamında bilgilendirmek ve “sorumlu işletme”, “sorumlu turist” gibi kavramları yaygınlaştırmak.

Kimyasal Dışsallıklar ve Şeffaflığın Önemi: Kârın Ötesinde Sağlık ve Güvenlik

Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak, doğal ve sağlıklı ürünler üretme taahhüdümüz, aynı zamanda sorumlu bir üretim ve tüketim anlayışına dayanır. Günümüzde birçok ticari işletme, özellikle kişisel bakım ürünlerinde kullanılan kimyasal maddelerin zararlı etkilerini göz ardı ederek kısa vadeli kazançları tercih etmektedir. Bu durum, sadece sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle değil, aynı zamanda uzun vadeli işletme riskleriyle de dikkat çekiyor.

Özellikle Bisfenol A (BPA) gibi endokrin bozucu kimyasallar, büyük risk taşımaktadır. BPA, hamilelik sırasında düşükler, çocuklarda yetersiz beyin gelişimi ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir (Vandenberg et al., 2012). BPA'nın zararlı etkileri ilk olarak 1931'de dile getirilmiş olmasına rağmen, bu konuda somut adımların atılması neredeyse 70 yıl sürmüştür. 1997'de yapılan laboratuvar çalışmaları, düşük dozda bile BPA'nın ciddi yan etkiler oluşturduğunu gösterdi (Rubin, 2011). Ancak şeffaf raporlama eksikliği nedeniyle, milyonlarca insan BPA içeren ürünlerle maruz kalmaya devam etti ve bu kimyasalın toplumsal etkileri ancak yıllar sonra fark edildi.

2010 yılında Kanada, BPA’yı toksik bir madde olarak sınıflandıran ilk ülke oldu (Health Canada, 2010). Şirketler, bu dönemde BPA içeren ürünleri hızla piyasadan çekmek zorunda kaldı ve bu süreç oldukça maliyetli oldu. Eğer şirketler şeffaflık ilkesine sadık kalıp BPA'nın risklerini önceden raporlasaydı, hem toplum sağlığı korunmuş olurdu hem de BPA’sız ürünlere geçişin getirdiği mali yükten kaçınılabilirdi. Bu durum, kimyasal maddelerin raporlanmamasıyla ortaya çıkan risklerin sadece sağlık değil, aynı zamanda finansal sonuçlar doğurduğunu açıkça gösteriyor.

Bu nedenle Besler Şifa olarak, ürünlerimizde kullanılan her bileşenin doğallığını ve güvenliğini en yüksek standartlara uygun olarak raporlamayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sürdürülebilirlik ve sağlık, bizim öncelikli değerlerimiz arasında yer almakta ve bu doğrultuda şeffaflık politikamızla daima toplumun sağlığını korumayı amaçlıyoruz.

Kaynaklar

  • Health Canada. (2010). Government of Canada Protects Families With Bisphenol A Regulations. Ottawa: Health Canada.
  • Rubin, B. S. (2011). Bisphenol A: An endocrine disruptor with widespread exposure and multiple effects. Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology, 127(1-2), 27-34.
  • Vandenberg, L. N., Hauser, R., Marcus, M., Olea, N., & Welshons, W. V. (2012). Human exposure to bisphenol A (BPA). Reproductive Toxicology, 33(4), 357-364.
....................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Sağlıklı Bir Cilt ve Vücut İçin: Rafine Değil, Tam Tahıllı Bir Yaşam!

Besler Şifa olarak yalnızca dış güzelliği değil, iç sağlığı da önemseyen bir yaklaşımla doğal yaşamın bütünsel gücüne inanıyoruz. Güzellik ve sağlık, sadece kullandığımız bitkisel kozmetik ürünler ile değil, aynı zamanda soframıza koyduğumuz her lokmada başlar. Bu nedenle bugün size çok temel ama bir o kadar da ihmal edilen bir konudan, tam tahılların faydalarından bahsetmek istiyoruz.

Neden Rafine Tahıllar Yerine Tam Tahıllar?

Pek çok modern gıda ürününde kullanılan rafine tahıllar, üretim sürecinde lif, vitamin ve mineral açısından zengin olan kepek ve tohum katmanlarını kaybeder. Oysa tam tahıllar, doğanın sunduğu bu üç katmanı (kepek, tohum ve endosperm) bütün olarak içerdiğinden, bedenimize “eksiksiz bir fayda” sunar.

Kısacası, tam tahıl tüketimi, sağlıklı bir yaşam tarzının temel taşlarından biridir ve bu, hem iç organlarımız hem de cildimiz için geçerlidir.

Tam Tahıl Nedir ve Hangi Besinleri İçerir?

Her bir tam tahıl tanesi üç önemli bölümden oluşur:

  • Kepek: Yüksek oranda lif, B vitaminleri, çinko, demir, magnezyum ve antioksidan içerir.

  • Tohum (Germ): E vitamini, sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve fitokimyasallar bakımından zengindir.

  • Endosperm: Karbonhidrat ve az miktarda protein, B vitamini ve bazı mineraller barındırır.

İşte bu katmanların korunması sayesinde, tam tahıllar hem bağışıklık sistemini destekler hem de sindirimi düzenler.

Tam Tahıllar ve Cilt Sağlığı

15-45 yaş arası kadınlar için cilt sağlığı, hormonal denge ve enerji yönetimi büyük önem taşır. Tam tahıllar, yüksek lif içeriği sayesinde kan şekerini dengeleyerek hormonal dalgalanmaların önüne geçer. Bu da sivilce, ciltte yağlanma ve iltihaplanma gibi sorunları azaltabilir.

Ayrıca içerdikleri antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak cildin daha genç, parlak ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Besler Şifa’nın doğal kozmetik ürünleriyle birlikte düzenli tam tahıl tüketimi, içten dışa bir güzellik sağlar.

Hangi Hastalıklardan Korur?

Bilimsel çalışmalar, düzenli tam tahıl tüketiminin şu faydaları sağladığını ortaya koymuştur:

  • Kalp hastalıkları riskini %21’e kadar azaltır.

  • Tip 2 diyabet gelişme riskini %30 oranında düşürür.

  • Kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterir.

  • Enflamatuar (iltihaplı) hastalıklarda (romatoid artrit, astım, ülseratif kolit, Crohn) ölüm oranlarını düşürür.

Özellikle kadınlar arasında yapılan kapsamlı araştırmalar, günde 2-3 porsiyon tam tahıl tüketenlerin, daha az tüketenlere göre %30 daha az ölüm riski taşıdığını göstermiştir.

Hangi Gıdalarda Bulunur?

Tam tahıllı beslenmek zor değil. İşte günlük öğünlerinize kolaylıkla ekleyebileceğiniz tam tahıllar:

  • Arpa

  • Bulgur

  • Yulaf

  • Çavdar

  • Esmer pirinç

  • Kinoa

  • Karakılçık buğdayı

  • Tam buğday unu

  • Mısır

Bu tahılları çorbalarda, salatalarda, kahvaltılarda ya da ev yapımı ekmeklerde kolaylıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca, doğal ve bitkisel ürünlerle zenginleştirilmiş öğünleriniz, hem bağışıklığınızı güçlendirir hem de uzun vadede cilt sağlığınızı korur.

Sonuç: Güzellik, Tam Beslenmeyle Başlar

Unutmayın, güzellik yalnızca dışarıdan sürdüğümüz kremlerle değil, içten beslediğimiz bedenimizle şekillenir. Besler Şifa olarak sunduğumuz bitkisel kozmetik ürünleri, sağlıklı bir beslenme alışkanlığıyla birlikte kullanıldığında daha güçlü, daha etkili ve kalıcı sonuçlar doğurur.

Kendinizi sevmeye sofradan başlayın. Rafine tahıllar yerine tam tahıllar, kimyasallar yerine doğal kozmetik, yüzeysel çözümler yerine kökten sağlık! Besler Şifa ile hem doğaya hem kendinize iyilik yapın.


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Güneşin Etkilerine Karşı Zinde Bir Vücut İçin Yapmanız Gereken 5 Şey

Güneş, hem dostumuz hem de dikkat etmemiz gereken bir güçtür. Yaz aylarında daha fazla dışarıda vakit geçirirken, cildimizi ve vücudumuzu güneşin zararlı etkilerinden korumak için bazı önemli adımlar atmak gereklidir. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, sizin için güneşin etkilerine karşı zinde bir vücut için yapmanız gereken 5 şeyi derledik.

1. Doğru Güneş Koruyucu Seçimi

Cildinizi güneşin zararlı UV ışınlarından korumanın en etkili yolu, doğal içerikli ve yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmaktır. Kimyasal maddeler içermeyen, bitkisel özlerle zenginleştirilmiş bir güneş koruyucu, cildinizi hem güneşin zararlarından korur hem de besler. Güneş koruyucunuzu dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce uygulamayı unutmayın.

2. Bol Su Tüketimi

Güneş altında vücudumuz normalden daha fazla su kaybeder. Bu nedenle, güneşli günlerde su tüketimini artırmak çok önemlidir. Su, vücudunuzun nem dengesini korur, cildinizin esnekliğini artırır ve güneşin kurutucu etkilerine karşı cildinizi korur. Ayrıca, bitki çayları ve taze meyve suları da vücudunuzu zinde tutmanıza yardımcı olabilir.

3. Antioksidan Zengini Beslenme

Güneş ışınları cildinizde serbest radikallerin oluşmasına neden olabilir, bu da cilt yaşlanmasına ve hasara yol açabilir. Antioksidanlar, bu serbest radikallerle savaşarak cildinizi korur. Yeşil yapraklı sebzeler, meyveler (özellikle nar, yaban mersini ve üzüm) ve E vitamini içeren gıdalar, cildinizi içeriden destekler. Ayrıca, bitkisel özlerle hazırlanmış doğal takviyeler de bu süreci destekleyebilir.

4. Nemlendirici Kullanımı

Güneşin kurutucu etkilerine karşı cildinizi korumak için, cildinizi düzenli olarak nemlendirmeyi ihmal etmeyin. Doğal yağlar ve bitkisel özlerle zenginleştirilmiş nemlendiriciler, cildinizin ihtiyaç duyduğu nemi sağlarken, aynı zamanda cildinizi besler ve yeniler. Helal ve doğal ürünümüz bu kremin içeriğinde Aloe vera, jojoba yağı ve shea yağı gibi doğal içerikler var, güneş sonrası cildinizin hızla toparlanmasına yardımcı olur.

5. Koruyucu Giyim ve Gölge Arayışı

Güneşten korunmanın en basit ama etkili yollarından biri, doğrudan güneş ışığından kaçınmaktır. Geniş kenarlı şapkalar, UV korumalı güneş gözlükleri ve hafif, uzun kollu kıyafetler giyerek cildinizi koruyabilirsiniz. Ayrıca, günün en sıcak saatlerinde (11:00-15:00 arası) gölgede kalmaya özen gösterin.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak, doğal güzelliğinize ve sağlığınıza verdiğimiz önemi ürünlerimizde de yansıtıyoruz. Güneşin keyfini çıkarırken, bu basit ama etkili adımlarla vücudunuzu koruyabilir, zinde ve sağlıklı kalabilirsiniz. Unutmayın, cildiniz en değerli giysinizdir; ona en iyi şekilde bakın!

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 




Şifa Yolu Güdül'de Festival ve şenlikler

Güdül Doğal Ürünler Pazarı; 

Ankara'nın Güdül ilçesinde yer alan bir açık hava pazarıdır ve yöresel doğal ürünlerin satıldığı bir yerdir. Bu pazarda, Güdül ve çevresinde yetiştirilen sebze, meyve, bakliyat, süt ürünleri, yöresel peynirler, bal ve diğer doğal ürünler satılmaktadır.

Pazar, her hafta cumartesi günleri kurulmaktadır. Güdül halkı ve çevre ilçelerden gelen vatandaşlar, doğal ürünlerini satmak ve satın almak için pazar alanında buluşmaktadır. Güdül Doğal Ürünler Pazarı, hem yöresel lezzetleri tatmak hem de doğal ürünlerin sağlık avantajlarından yararlanmak isteyen ziyaretçiler için ideal bir seçenektir.

Güdül Ankara Keçisi Festivali; 

Güdül Ankara Keçisi Festivali, Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün yerel keçi ırkı olan Ankara keçisinin tanıtımı ve korunması amaçlanmaktadır. Festival, genellikle Mayıs ayında yapılır ve çevre illerden ve ülkelerden de ziyaretçiler çekmektedir.

Festival kapsamında, Ankara keçileri sergilenir ve keçi yarışmaları düzenlenir. Ayrıca, yöresel lezzetlerin sunulduğu pazarlar, yerel sanatçıların konserleri, geleneksel oyunlar, el sanatları ve halk dansları gösterileri de festivalin parçasıdır.

Güdül Ankara Keçisi Festivali, Güdül halkının yanı sıra Ankara keçisi ırkının korunmasına ve tanıtımına katkıda bulunarak, bölge turizmine de olumlu etkiler sağlamaktadır.

Güdül Üzüm Festivali;

Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün üzüm bağlarının ve yöresel üzüm çeşitlerinin tanıtımı ve kutlaması amaçlanmaktadır. Festival, genellikle Eylül ayının son haftasında yapılır.

Festival kapsamında, Güdül ve çevresinde yetişen üzüm bağları gezilebilir ve yerel üzüm çeşitleri tadılabilir. Ayrıca, üzüm hasadı, şarap yapımı, üzüm kesme, sergiler, konserler ve geleneksel oyunlar da festivalin parçasıdır. Festival ayrıca, çevre illerden ve yurt dışından ziyaretçileri de çekmektedir.

Güdül Üzüm Festivali, Güdül'ün zengin üzüm kültürünü kutlayarak, bölge turizmine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, yerel üzüm çeşitlerinin korunması ve tanıtımına da katkı sağlamaktadır.

Güdülü Kiraz Festivali;

Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl Haziran ayında düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün kiraz hasadını kutlamak amacıyla yapılmaktadır. Festival, Güdül'ün kiraz yetiştiriciliğiyle ünlenmesine ve yöresel kiraz çeşitlerinin tanıtımına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Festival kapsamında, yöre halkı tarafından yetiştirilen kirazların sergisi yapılır ve kiraz yarışmaları düzenlenir. Ayrıca, konserler, sergiler, geleneksel oyunlar ve çeşitli yarışmalar da festivalin parçasıdır. Ziyaretçiler, yöresel lezzetlerin tadına bakabilir ve kiraz satın alabilirler.

Güdülü Kiraz Festivali, Güdül'ün ekonomisine katkıda bulunurken, aynı zamanda Güdül halkı ve ziyaretçiler için eğlenceli bir etkinlik sunmaktadır. Kiraz hasadı ve üretimi, Güdül ve çevre köylerde önemli bir geçim kaynağı olduğundan, festival aynı zamanda yöre halkının emeklerini kutlamak için de bir fırsat olarak görülmektedir.

Güdül Sorgun Yayla Şenlikleri;

Ankara'nın Güdül ilçesi ve Sorgun Köyü'nde her yıl düzenlenen bir etkinliktir. Festival genellikle Temmuz ayının son haftası veya Ağustos ayının ilk haftasında gerçekleştirilir.

Sorgun Köyü, Güdül'ün yaklaşık 20 km güneyinde yer alan bir köydür ve doğal güzellikleri ile ünlü bir yayla bölgesidir. Festival, bölgenin doğal güzelliklerini ve yöresel kültürünü kutlamayı amaçlamaktadır.

Festival kapsamında, yöresel halk oyunları, müzik ve konserler, yöresel yemekler, el sanatları ve geleneksel oyunlar gibi etkinlikler düzenlenir. Ayrıca, bölgede bulunan doğal güzellikleri keşfetmek için doğa yürüyüşleri, trekking ve bisiklet turları gibi doğa etkinlikleri de yapılmaktadır.

Güdül Sorgun Yayla Şenlikleri, bölge halkı ve ziyaretçiler için keyifli bir etkinlik sunarken, bölgenin doğal ve kültürel değerlerine de dikkat çekmektedir. Yayla şenlikleri, bölge turizmine de katkıda bulunmaktadır.

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.