Ad

AROMATERAPİ

Aromaterapi, fitoterapi

PERMAKÜLTÜR

şifa yolu, fitoterapi, antibiyotik

YAĞLAR

şifa yolu

SABUNLAR

Güdül
BeslerŞifa Atölyesi

Küçükköy ve Sürdürülebilir Turizm

Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı olan Küçükköy, tarih boyunca birçok farklı kültüre ev sahipliği yapmış, köklü bir geçmişe sahip bir yerleşim yeridir. 15. yüzyıla kadar uzanan tarihi, Boşnak, Rum ve Selanik göçmenlerinin etkisiyle zenginleşmiş ve kültürel çeşitliliği korunmuştur. Özellikle Boşnak kültürünün hâkim olduğu bu köy, kırsal yaşamın doğal ve tarihi miras ile birleştiği önemli bir destinasyon haline gelmiştir.

Besler Şifa olarak, doğal yaşam ve sürdürülebilirlik felsefemizi temel alan Güdül ekoköy girişimimizde, bu kırsal mirası korumak ve kırsal turizmi geliştirmek büyük bir önem taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında bizim projemize örnek olan Küçükköy’de, geleneksel Rum evleri restore edilerek sanat atölyelerine dönüştürülmüş ve köy, aynı zamanda bir sanat merkezi kimliği kazanmıştır. Bu yapıların korunması, sürdürülebilirlik çerçevesinde hem tarihî mirası koruma hem de yeni bir turizm destinasyonu yaratma fırsatı sunmaktadır. Bu dönüşüm, yerel halkın ekonomik kazancını artırırken, bölgeyi ziyaret eden turistlere de doğal ve kültürel değerlerle iç içe bir deneyim yaşama imkânı sağlamaktadır.

Sürdürülebilirlik ve Ekoköy Vizyonumuz

Besler Şifa ekoköy girişimi, sadece doğaya uygun bir yaşam tarzını benimsemekle kalmayıp, sürdürülebilir destinasyonların oluşturulmasında da stratejik bir rol oynamayı hedeflemektedir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Sabancı Üniversitesi iş birliğinde uygulanan “Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm Uygulama Merkezi” modeli ile Küçükköy’de sürdürülebilir enerji ve turizm faaliyetleri teşvik edilmektedir. Bu model, ekoköyümüzün temel taşı olarak kabul ettiğimiz çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik ilkelerini yansıtmaktadır.

Küçükköy, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından belirlenen “En İyi Turizm Köyü” ağına katılma yolunda güçlü bir adaydır. Bu sürece katkı sağlamak amacıyla, Besler Şifa ekoköy girişimi olarak biz de sürdürülebilir yaşam ilkelerini uyguluyor, kırsal mirasın korunması, yerel ekonominin canlandırılması ve doğal kaynakların verimli kullanımı için çalışmalar yapıyoruz.

Maker Hareketi ve Sürdürülebilir Destinasyonlar

Sürdürülebilir turizmi teşvik eden yaklaşımlar arasında yer alan maker hareketi, bizim için önemli bir ilham kaynağıdır. Maker hareketi, bireylerin yaratıcı ürünler geliştirip paylaşarak toplulukları güçlendirdiği bir harekettir. Besler Şifa olarak bu hareketin doğal bir uzantısı olan sürdürülebilir tarım, el sanatları ve doğal ürün üretimi gibi alanlarda faaliyet gösteriyoruz. Bu yaklaşımla, hem yerel ekonomileri canlandırmak hem de toplulukların refahını artırmak için doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını ön planda tutuyoruz. Turizm faaliyetlerinin olumsuz etkilerini minimize ederken, çevresel, kültürel ve doğal değerlerin korunmasına yönelik çalışmalarımızla Küçükköy’ü bir sürdürülebilir yaşam merkezi haline getirmek için çaba sarf ediyoruz.

Küçükköy’de oluşturulacak sürdürülebilir destinasyon anlayışına katkı sunarken, kırsal turizmin ekonomik ve çevresel açıdan değerli bir bileşeni olarak geleceğe dair umut verici bir model sunmaktadır. 

Besler Şifa girişimi olan ekoköy evimizde doğal ve geleneksel yaşamı modern dünyanın sürdürülebilirlik ilkeleriyle harmanlayarak, yerel halkla birlikte büyüyen, gelişen ve doğaya saygı duyan bir yaşam alanı kurmayı hedefliyoruz.


Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

FSCONGRESS 2025’te Besler Şifa Akademi’den Güdül Şifa Yolu Vurgusu

🌿 FSCONGRESS 2025’te Besler Şifa Akademi’den Güdül Şifa Yolu Vurgusu

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Kent Konseyi ve Fiscaoeconomia iş birliğiyle düzenlenen FSCONGRESS 2025, şehirlerin, kırsal kalkınmanın ve tarımın geleceğini bilimsel bir bakış açısıyla ele aldı. Biz de Besler Şifa Akademi olarak, bu önemli kongrede “Sakinşehir Güdül Şifa Yolu Projesi” kapsamında hazırladığımız Güdül Ekoturizm Yol Haritası üzerine bir sunum gerçekleştirdik.

Sunumumuzda, Güdül’ün mevcut doğal, kültürel ve turistik potansiyelini ortaya koyarak; bundan sonra atılması gereken adımları, sürdürülebilir turizm ilkeleri çerçevesinde değerlendirdik. Güdül’ün hem ilk Sakin Şehir (Cittaslow) kimliğiyle hem de doğal şifa kaynakları ile nasıl bir model olabileceğini anlattık.

Bu süreçte yalnızca bir sunum yapmakla kalmadık; yerel yönetimleri, akademisyenleri, girişimcileri ve doğa dostu tüm paydaşları iş birliğine davet ettik. Çünkü inanıyoruz ki, Güdül’ün doğası, tarihi ve insanı birleştiğinde Türkiye’nin örnek ekoturizm destinasyonlarından biri haline gelebilir.

Besler Şifa Akademi olarak, “Güdül Şifa Yolu”nu yalnızca bir rota değil, aynı zamanda doğayla, kültürle ve toplulukla yeniden bağ kurmanın bir yolu olarak görüyoruz. 🌿✨ 

EKOTURİZM ÇALIŞTAYI KISA VADELİ HEDEFLER:

1.      Ekoturizm rotasına dair mevcut durum analizinin oluşturulması ve alt yapılarının geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılmalıdır,

2.      Rota çevresinde yer alan kırsal nüfusa ilişkin değerlendirme yapılması ve mevcut potansiyelin ortaya konulması gerekmektedir,

3.      Özellikle sakinşehirler olmak üzere diğer turizm ve ekoturizm platformları ile koordineli çalışacak Sakinşehirler yönetişim mekanizmasının kurulması ve paydaşların kapasitelerinin geliştirilmesi,

4.      Ankara Kalkınma Ajansı hedeflerini (turizmden elde edilen gelirin artırılması ve kırsal nüfusun turizm aktivitelerine dahil edilmesi) gerçekleştirmede en etkin ve verimli ekoturizm ürünlerinin tespit edilmesi vasıtası ile Güdül ekoturizm ürün ve hizmetlerin önerilmesi,

5.      Sakinşehir olan Taraklı, Göynük, Mudurnu sonrası Beypazarı istikametinden Güdül ile birlikte “Sakinşehir Yolu” kurulması ve böylece yeni bir kümelenmenin ortaya çıkması sağlanmalıdır. Tespit edilen “Sakinşehirler Yolu” kapsamında yapılması gerekli olan ekoturizm yatırımlarım potansiyelinin tespit edilmesi ve geliştirilmesine yönelik projeler geliştirilmelidir,

6.      Tıbbi ve aromatik bitkiler, şifalı besinler, fitoterapi, aromaterapi faaliyetleri, permakültür dersleri, agroekoloji uygulamaları gibi yeni nesil çiftçileri de ilgilendiren tarım faaliyetlerine yönelik imkanların gösterilmesi sağlanmalıdır. Besler Şifa Atölyesi tarafından hazırlanan Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi bu konuda önemli bir adım olarak nitelendirilmektedir.

7.      Orman Genel Müdürlüğü Ekoturizm Eylem Planı dahlinde Güdül’de bir destinasyonun projesinin ve alt yapısının geliştirilmesi sağlanmalıdır.

8.      Sakinşehirler Rotası ve Güdül Ekoturizm Rotaları üzerinde eko-turizm faaliyetlerini tanımlaması ve faaliyetlerin sürdürülebilir bir şekilde sunumunu sağlamak üzere işletme modellerinin ve ulaşım ağlarının sunulması; rota üzerinde konaklama, yeme-içme, endüstriyel tesis, vb. ait fikir projelerinin oluşturulması; kadın kooperatifleri ve kolektif üretim modellerinin arttırılması,

9.      Köy pazarlarının kurulması konusunda iradenin ortaya konulması,

10.   Güdül’ün ekoturizm, agroturizm özellikleri yanı sıra Salihler Yazıtları gibi tarihi özellikleri için Ankara Üniversiteleri için teknik gezilerin düzenlenmesinde destek olunması gerekmektedir.

11.   Türkiye Kamp Karavan Federasyonu ve Doğa Yürüyüşçüleri Dernekleri yetkilileri ile oluşturulacak kamp karavan lokasyonlarının tespit edilmesi ve doğa yürüyüşü programlarının tertip edilmesi,

12.   Güdül’de ekoturizm rehberliği, yatırımı, projesi yada mihmandarlığı yapabilecek tecrübeli kişiler ile tespit dilecek kampçılık, yürüyüş yolu, bisiklet ve araç rotalarına yönelik çalışmalar yapılmalıdır,

13.   Ankara Turizm Fuarında Güdül konusunda önemli çalışmaların yapılması,

14.   Kamu kurumları, özel sektör ve yerel halkta farkındalık ve eğitim çalışmaları için faaliyetler yapılması,

15.   Eğitim turizmi, kültürlerarası anlayışı arttırır, yeni beceriler kazandırır, kişisel gelişimi destekler, turizm sektörüne katkı sağlar ve ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirir. Organize turlar; okul grupları, büyük grupları, tur grupları, tarımsal eğitim programları, yetiştiricilik, ekim, dikim, bakım, gübreleme, ilaçlama, mekanizasyon, teknik eğitim turları, doğa eğitimi programları, doğal yaşam, kırsal yaşam, bitkiler, hayvanlar, demonstrasyonlar, ürün tanıtım programları yapımı; reçel yapımı, bal işleme, üzüm ve dut pekmezi; el sanatları atölyeleri; kültürel ve sportif turlar; tarım tarihi, tarihi çiftlik ve binalar, binicilik gibi ekoturizm faaliyetlerini geliştirici destinasyon alt yapıları geliştirilmelidir.

16.   Güdül Ekoturizm ve Agroturizm rotasının cazibe merkezi olabilmesi noktasında iletişim, tanıtım ve pazarlama stratejileri önerilmesi,

17.   Kısa süreli konaklama olarak bilinen oda ve kahvaltı, çiftlik evinde oda, pansiyonlar, özel konaklama evleri gibi konaklama imkânları ekoturizm projeleri ile yatırımcılara fırsatlar sunulmalıdır.

18.   Besler Şifa gibi sosyal girişimlere ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla projeler hazırlanarak ekoturizmle kalkınmaya yönelik faaliyetlere devam edilmelidir. Güdül merkezde yenilenen butik dükkânlar Ankara’da sosyal girişimler için bir fırsat olarak düşünülebilir.

19.   Güdül Ekoturizm ve Agroturizm rotasının öne çıkan ekoturizm değerlerinin (gastronomi, flora-fauna, yöresel el sanatları, yöresel musiki vb) diğer lokasyonlar ile mukayese edilmesi ve bununla ilgili ARGE ve bilimsel çalışmaların yapılması.

GÜDÜL EKOTURİZM ÇALIŞTAYI UZUN VADELİ HEDEFLER

1. Güdül ilçesi sakinşehir unvanı ile tasarımı ortaya konulacak sakin şehirler yolu güzergâhında olup doğal ve kültürel özellikleri ile ekoturizm sektörü açısından (özellikle Beypazarı yolu üzerinde olan Güneyce dahil) önemli yatırım potansiyeline sahiptir. 

2. Uzun süreli konaklama olarak bilinen çadırlı kamp alanları, gençlik kamp alanları, yaşlı/emekli evleri (kiralama), konuk çiftçi çiftlikte kalma, hayvan yemleme, hasat, ekim, dikim vb iştirak karşılığı çiftlik evinde konaklama gibi konaklama imkânlarına yönelik danışmanlıklar ve çeşitli imkânlar sağlanmalıdır.

3. Güdül'ün Sakinşehirler yolu ile Avrasya Yolu'na bağlantısının kurularak hem ulusal hem de uluslararası alanda destinasyonlara dâhil olması sağlanmalıdır. Diğer yandan Güdül’ün ulaşım politikaları ve mevcut durumunu ortaya koyan akademik çalışmalar diğer Sakinşehir üyeleri ve aday şehirleri için önemli kazanılmış bilgi ve tecrübeler içermektedir. Ulaşım, ekoturizm ve agro turizm etkinlikleri için önemli bir parametredir.

4. Özellikle ulusal ve uluslararası Ekoturizm anlayışına köyleri ile beraber adım atması gerekmektedir. Bu yönde ekoköy özelliklerini taşıyan yerleşim birimlerinin arttırılması ve ekoköy ilkelerine göre hedefler belirlenmesi gerekmektedir.

5. Güdül Ekoturizm ve Agroturizm rotasında yer ve zamansal açıdan ekoturizm destinasyonlarının arttırılması ve konaklama imkânlarının geliştirilmesi gerekmektedir.

6. Çalıştayda belirtildiği üzere 3 yıl sonrası 150 kişiye kadar doğrudan istihdam sağlayacağı ve dolaylı istihdamın 300 kişiden fazla olacağı tahmin edilmiştir. İstihdam ve gelir getirici turizm aksiyonlarına yönelik yatırımlar acilen geçilmesi gerekmektedir.

7. Türkiye'de ekoturizmin kesin belgelendirme ve nitelik yönetmeliğine dayalı uygulama kriterleri henüz tam olarak oluşturulmamıştır. Ancak, doğayla uyumlu turizm yaklaşımları, farklı programlar altında tespit edilmektedir. Bu bağlamda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Kalkınma Ajansı ve Ankara Üniversiteleri Turizm Bölümleri tarafından verilen yeşil yıldız belgesi, konaklama tesislerinin çevre dostu uygulamalarını tanımada kullanılabilecek bir örnek olarak düşünülebilir.

8. Ekoturizm uygulamalarının yaygınlaşması, sadece doğal ve kültürel varlıkların korunmasına ve kırsal toplulukların refahının artmasına değil, aynı zamanda kitle turizmi uygulamalarına da olumlu etkiler getirecektir. 

9. Güdül civarında bulunan Sorgun Tabiat Parkı, Eğriova Tabiat Parkı, Beypazarı Kapaklı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Tekedağı Milli Parkı, Kirmir Çayı Vadisi, İlhanlı Çayı Vadisi, Süvari Çayı Vadisi zenginliklerinin biyokaçakçılara ve diğer etik olmayan davranışlarla kötü anılmasına müsaade vermemeliyiz.

10. Ankara bölgesinde toplanan turist yoğunluğunun diğer ilçelere de yayılması sağlanabilir. Bu durum, bölgesel turizm dengesini iyileştirerek farklı destinasyonların kalkınmasına katkı sağlayabilir.


11. Özel Günler, Şenlikler ve Festivaller kapsamında çeşitli etkinlikler tertip edilmelidir. Güdül ilçesi ve köylerinde her ay bir aktivite planlanarak gerek çevre illerden halkın ve gerekse büyük şehirlerdeki hemşerilerin bu aktivitelere katılması Güdül ekonomisini canlandıracak önemli bir kaynaktır. Üzüm ve kiraz festivali, dut pekmezi günü, hasat günleri/şenlikleri, ürün festivalleri, kırsal halk oyunları ve şenlikleri, özel günler ve tatil kutlamaları, kermesler gibi etkinlikler belediye tarafından tertip edilmelidir.

12. Doğrudan satışlar kapsamında doğal ürünler pazarı ve TADYA gibi girişimler ve model çeşitleri arttırılmalıdır. Taze veya işlenmiş gıda (un, kırma, ezme, tarhana, marmelat, turşu, konserve, bal, pekmez, reçel, kurabiye, tatlı, kuru veya tütsülenmiş gıda, baharatlar, mum, el işlemeleri, ağaç işlemeleri ve diğer hediyelik eşyalar satışıdır. Bu satışlar doğrudan üretici tarafından çeşitlendirerek satılabilir; çiftlikte ürün satışları, kendin topla satışları, ağaç/parsel kirala satışları, yol kenarı tezgâhları, tarımsal/kırsal el işleri hediyelik eşya dükkânları, şenlik ve fuarlara katılım, çiftçi pazaryerleri olarak sıralanabilir.

13. Kırsal turizmde doğa ile iç içe, doğal çevreye bağlı olarak gerçekleştirilebilecek çeşitli turizm etkinlikleri geliştirilerek devam etmelidir. Bu kapsamda; yürüyüş, kaya tırmanışı, macera parkurları, çim kayağı, kuş gözlemciliği-fotoğraf çekimi gibi doğa çalışmaları, avcılık, çiftlik eğitimleri, at binme, kırsal miras çalışmaları, kır manzarasını izleme, küçük köy-kasaba turları, küçük ölçekli konferanslar, kırsal festivaller, nehir ve göl balıkçılığı, doğa sporları, doğa ve orman okulu eğitimleri düzenlenmesi konusunda tanıtıma devam etmelidir.

14. Doğal kaynakların korunması ve çevre bilincinin artmasıyla birlikte Ankara Bölgesi, ekoturizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Kamu kurumları, özel sektörün gelişmesine ve çeşitli örnek uygulamaların yaygınlaşmasına destek vererek bu potansiyelin harekete geçirilmesine yardımcı olmaktadır. Ankara Kalkınma Ajansı da özellikle ekoturizm alanında yapılacak yatırımlara ilişkin yer seçiminden izin ve ruhsat işlemlerine kadar her aşamada ücretsiz teknik danışmanlık sunarak bu alanda ilerlemeyi teşvik etmektedir.


.......................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

"Bana Arkadaşını Söyle, Sana Sağlığını Söyleyeyim"

Çevremizdeki insanların, sağlığımız üzerinde düşündüğümüzden çok daha büyük bir etkisi olabilir. New Scientist dergisinde yer alan araştırmalara göre, çevremizdeki insanlarla olan ilişkilerimiz, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığımızı şekillendiriyor. Bazen yüzümüze gülüp arkamızdan iş çeviren dostlarımız, ömrümüzü kısaltabilir.

İlişkileriniz Sağlığınızla Ne Kadar İlgili?

Uzun yıllar boyunca yapılan araştırmalar, daha geniş ve güçlü sosyal ağlara sahip bireylerin, daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu ve daha az hastalık riski taşıdığını göstermektedir. Ancak, sadece çok sayıda arkadaş ve tanıdık, sağlığınızın güvencesi değildir. Sosyal bağlantıların en büyük faydası, duygusal destek ve güven hissiyle gelir. Başkalarına güvendiğinizde, yaşam stresleri daha kolay aşılır ve genel sağlık durumunuz iyileşir.

Ancak, her ilişki bu şekilde destekleyici olmayabilir. Bazen çevremizdeki insanlar, bizleri yalnızca zor durumda bırakmakla kalmaz, aynı zamanda sağlığımızı da olumsuz etkileyebilir. Kimi zaman, sevgi-nefret ilişkileri zihinsel ve duygusal sağlığımızı bozar, hatta erken yaşlanmamıza neden olabilir.

Sosyal Bağlantılarınızın Sağlığınıza Etkisini Ölçün

Utah’taki Brigham Young Üniversitesi’nden Julianne Holt-Lunstad ve meslektaşları, bu ilişkilerin sağlığımıza etkisini anlamak için basit bir ölçüm aracı geliştirdiler. Sosyal ağınızdan birkaç kişi seçin ve aşağıdaki iki soruyu 1 (hiç değil) ile 6 (çok fazla) arasında bir ölçekle değerlendirin:

  1. Tavsiyeye, anlayışa veya bir iyiliğe ihtiyaç duyduğunuzda, bu bağlantınız ne kadar yardımcı oluyor?
  2. Bu bağlantınız sizi ne kadar üzüyor?

İlişkilerinizi Kategorize Edin

  • Kayıtsız İlişkiler (1 puan her iki soruda da): Ne iyi ne de kötü olan, pasif arkadaşlıklar. Bu tür kişilerle ilişkiniz genellikle nötrdür ve yaşamınızı olumlu ya da olumsuz etkilemezler.
  • Destekleyici Bağlantılar (Yüksek puan birinci soruda, düşük puan ikinci soruda): Bu kişiler, zor zamanlarınızda yanınızda olan, size yardımcı olan kişilerdir. Sağlık ve ruh hali üzerinde olumlu etkileri vardır.
  • Zarar Verici Bağlantılar (Düşük puan birinci soruda, yüksek puan ikinci soruda): Bu tür kişiler, sürekli bir tehdit ve stres kaynağı olabilir. İletişimden kaçınılması gereken, olumsuz duygusal etkiler yaratan ilişkilerdir.
  • Kararsız Bağlantılar (2 veya daha fazla puan her iki soruda): Bu kişiler, bazen cömert ve yardımsever olabilirken, bazen de kıskanabilir ve saldırgan olabilirler. Onlarla düzenli etkileşimde bulunmak, kalp sağlığınıza ve vücudunuzdaki iltihaplanma seviyelerine zarar verebilir. Uzun vadede, bu tür kişilerle geçirilen zamanın ölüm riskini artırdığına dair kanıtlar bulunmaktadır.
  • Hem İyi Hem Kötü Bağlantılar: Bu kişiler, hem pozitif hem de olumsuz etkiler yaratabilir. Arada sırada destek olsalar da, zaman zaman sağlığınıza zarar verebilirler.

Sosyal İlişkiler ve Sağlık

Çevremizdeki insanlarla olan ilişkilerimizin doğrudan sağlığımızı etkileyebileceğini unutmamalıyız. Destekleyici ve sağlıklı ilişkiler, ruh halimizi iyileştirirken, olumsuz ve stresli ilişkiler ise kalp hastalıkları ve diğer sağlık sorunlarını tetikleyebilir.

Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak, yaşam tarzı değişikliklerinin önemini vurguluyor ve sağlıklı bir yaşam sürmeniz için doğru ürün ve tavsiyelerle yanınızda olmaktan mutluluk duyuyoruz. Unutmayın, sağlığınızı korumak yalnızca fiziksel bakım değil, aynı zamanda çevrenizdeki insanlarla olan ilişkinizle de bağlantılıdır. Duygusal sağlığınızı koruyarak, tüm yaşam alanlarınızda dengeyi yakalayabilirsiniz. 🌿

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Beş Şehir Adamı'nın Kültürel Mirası

Tarihimizin derinliklerinden günümüze uzanan kültürel birikim, unutulmaz şahsiyetlerin katkılarıyla şekillendi. Bu birikimi taşıyan beş şehir adamı; Ahmet Süheyl Ünver, Ali Fuad Başgil, Ekrem Hakkı Ayverdi, Fethi Gemuhluoğlu ve Mahir İz, yalnızca yaşadıkları döneme değil, günümüze ve geleceğe de ilham veren birer kültür taşıyıcısıdır. Onların mirasını anlamak, köklerimizle bağ kurmanın ve geleceğe sağlam adımlarla ilerlemenin anahtarıdır.

Ahmet Süheyl Ünver: Sanat ve Tıp Arasında Bir Köprü

Ahmet Süheyl Ünver, Türk tıp tarihine ve sanatına yaptığı katkılarla tanınır. Minyatür, tezhip ve hat sanatında ustalaşarak, klasik Türk sanatlarını modern çağda yeniden canlandırmıştır. İstanbul’un tarihi dokusunu resimlerle belgeleyen Ünver, aynı zamanda tıp tarihine dair derin araştırmalar yapmış, Osmanlı tıp kültürünü gün yüzüne çıkarmıştır. Ünver’in çalışmaları, geçmiş ile geleceği birleştiren bir köprü niteliğindedir.

Ali Fuad Başgil: Hukukun ve Düşüncenin Öncüsü

Ali Fuad Başgil, hukukçu ve düşünür kimliğiyle Türk modernleşmesinde önemli bir rol oynadı. Demokratik değerleri savunan ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapan çalışmaları, bugün bile ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Başgil’in gençlere hitaben yazdığı eserler, bir neslin düşünce dünyasını şekillendiren temel taşlardan biri olmuştur.

Ekrem Hakkı Ayverdi: Mimari ve Tarihin İzinde

Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı mimarisi üzerine yaptığı detaylı çalışmalarla tanınır. İstanbul’un tarihi yapılarının korunması ve belgelenmesi için verdiği emek, kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılmasını sağlamıştır. Ayverdi’nin eserleri, yalnızca mimari bir rehber değil, aynı zamanda bir tarih dersidir.

Fethi Gemuhluoğlu: Dostluğun ve Sevginin Elçisi

Fethi Gemuhluoğlu, "dostluk" kavramını hayatının merkezine koymuş, gençlere ilham veren bir isimdir. Onun dostluk üzerine yaptığı konuşmalar, sevgi ve paylaşımın önemini hatırlatır. Gemuhluoğlu’nun kültürel mirası, insan ilişkilerinin samimiyet ve içtenlikle yeniden inşasına olan katkısıyla öne çıkar.

Mahir İz: Eğitim ve Maneviyatın Rehberi

Mahir İz, eğitimci ve edebiyatçı kimliğiyle kültür hayatımıza derin izler bırakmıştır. Tasavvuf, edebiyat ve tarih alanında yaptığı çalışmalar, genç nesillerin manevi ve entelektüel gelişimine ışık tutar. Mahir İz’in eserleri, bireyin kendi değerlerini tanıması ve bu değerler üzerine bir yaşam inşa etmesi için bir rehber niteliğindedir.

Kültürel Mirası Yaşatmak

Bu beş şehir adamı, farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla yalnızca kendi dönemlerine değil, bugünümüze de ışık tutan izler bırakmıştır. Onların eserlerini ve düşüncelerini yaşatmak, kültürel mirasımıza sahip çıkmak anlamına gelir. Ahmet Süheyl Ünver’in sanatla tıbbı buluşturan yaklaşımı, Ali Fuad Başgil’in hukuka adanmışlığı, Ekrem Hakkı Ayverdi’nin mimari tutkusuyla birleşen tarih bilinci, Fethi Gemuhluoğlu’nun dostluk anlayışı ve Mahir İz’in manevi rehberliği, geleceğe uzanan birer köprüdür.

Bu değerli şahsiyetleri anmak ve eserlerini yaşatmak, köklerimizi sağlamlaştırmak ve gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak için atılacak en anlamlı adımlardan biridir.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



8 Saat Uyku İhtiyacı Gerçek Mi?

Uyku konusunda en çok duyduğumuz kural şudur: “Günde 8 saat uyumalısınız.”

Peki bu kural gerçekten bilimsel bir temele mi dayanıyor? İşte şaşırtıcı gerçekler…

8 Saat Uyku Nereden Çıktı?

Sanayi Devrimi öncesinde insanlar bugünkü gibi tek bir blok halinde uyumuyordu. Araştırmalar gösteriyor ki, binlerce yıl boyunca insanlar “bifazik uyku” denilen iki evreli bir uyku düzenine sahipti.

Tarihçi A. Roger Ekirch, bu gerçeği destekleyen 500’den fazla tarihi belge buldu. İnsanlar önce 3-4 saat uyur, ardından 1-2 saat uyanık kalır ve tekrar 3-4 saatlik ikinci bir uykuya dalardı. Bu “gece yarısı uyanıklığı” döneminde kimi dua eder, kimi sohbet eder, kimi de üretken çalışmalar yapardı.

Bugün bize doğal gelen “tek parça uyku” ise aslında Sanayi Devrimi’nin ürünü. 1817’de Galli üretici Robert Owen’ın “8 saat çalışma, 8 saat eğlence, 8 saat dinlenme” sloganı, modern uyku alışkanlıklarımızın temelini attı. Elektrikli aydınlatmalarla birlikte bu düzen daha da yerleşti.

Sağlıklı Uyku Süresi Nedir?

Bilim insanlarına göre ideal uyku süresi gecede ortalama 7 saat.

  • 7 saatten az uyumak, ölüm riskini %14 artırıyor.

  • 9 saatten fazla uyumak ise özellikle solunum yolu hastalıklarına bağlı ölüm riskini %35 artırabiliyor.

Ancak unutmayın: Uyku tamamen kişiye özeldir.

  • Genetik faktörler uyku ihtiyacınızı belirler.

  • Yaş, günlük aktivite seviyesi ve sağlık koşulları bu ihtiyacı değiştirir.
    Dolayısıyla herkes için tek bir “doğru” uyku süresi yoktur.

Daha İyi Uyku İçin İpuçları

Uykunuzu daha verimli hale getirmek için şunlara dikkat edebilirsiniz:

1. Vücudunuzu Dinleyin

Daha az uykuyla da dinlenmiş hissediyorsanız, kendinizi 8 saat uyumaya zorlamayın. Nicelikten çok nitelik önemlidir. Uyku takıntısı, uyku kaygısını artırabilir.

2. Oda Sıcaklığını  ve Nemini Ayarlayın

Uykuya dalmadan 2 saat önce vücut sıcaklığımız düşmeye başlar.
İdeal yatak odası sıcaklığı 15,6 – 19,4 °C arasıdır. Bu, atalarımızın doğal uyku koşullarıyla da uyumludur. Eskiler uyku nemdir demişler.

Gece yatmadan önce lavanta yağını difüzöre, buhurdanlığa veya koku yastığına birkaç damla damlatarak kullanın. Bu yöntem odanızın nemi dengelenir ve uyku kalitenizi artırır. Besler Şifa olarak en doğal ve en bilimsel tekniklerle lavanta yağını sizin için hazırladık.

Sabah seher vaktinde uyanırsanız, odanızı havalandırmak için pencereyi açmayı unutmayın. 

3. Kronotipinizi Kabul Edin

Kimimiz erken yatıp erken kalkan bir “erkenciyiz”, kimimiz ise “gece kuşu”.
Bu farklılıkların %40-72’si genetiktir ve evrimsel bir işlevi vardır. Doğal ritminize karşı çıkmak sağlığınızı olumsuz etkileyebilir.

4. İki Fazlı Uykuyu Deneyin

Gece yarısı uyandığınızda panik yapmayın. Bu zamanı sessiz bir şekilde tefekkür, dua ya da inovasyon çalışmalar için kullanabilirsiniz. Belki de vücudunuz doğal ritmini size hatırlatıyordur.

Sonuç: Tek Bir Doğru Yok

“8 saat uyku” kuralı mutlak bir gerçek değil, tarihsel bir alışkanlık.
Önemli olan, vücudunuzun ritmine kulak vermek ve kaliteli uykuya odaklanmak. Kimi için 6,5 saat yeterliyken, kimi için 8 saat gerekli olabilir.

Unutmayın: İdeal uyku, sizin için işe yarayan uykudur. 🌙✨


Lavanta Yağımız için 

lütfen tıklayınız.

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Dünya Tat ve Koku Günü: Koku Duyusunun Önemi ve Aromaterapide Rolü

Koku ve tat, hem yaşam kalitemizi hem de sağlığımızı doğrudan etkileyen hayati duyulardır. Aromaterapide kullanılan esansiyel yağlar ve doğal bitkisel kokular, yalnızca ruhsal dengeyi desteklemekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemi ve duygusal iyilik hâline katkıda bulunur. Dünya Tat ve Koku Derneği", 14 Eylül'ü "Dünya Tat ve Koku Günü" ilan etti.


COVID-19 pandemisi, bu hassas duyuların ne kadar kırılgan olabileceğini gözler önüne sermiştir. Yapılan uluslararası araştırmalar, dünya çapında yaklaşık 27 milyon kişinin uzun süreli koku ve tat kaybı yaşadığını ortaya koymuştur. Bu durum, özellikle kadınlarda daha yaygın ve iyileşme sürecinde erkeklerden daha zorlayıcı olabilmektedir; örneğin bir kadın hasta, ilk COVID-19 enfeksiyonundan 27 ay sonra hâlâ koku duyusunu geri kazanamamıştır.

Besler Şifa Aromaterapi olarak biz, koku duyusunun yalnızca aromatik keyif değil, aynı zamanda sağlık ve iyilik hali için kritik bir araç olduğuna inanıyoruz. Aromaterapik uygulamalar, koronavirüs sonrası yaşanan koku ve tat kayıplarında destekleyici rol oynayabilir; esansiyel yağların doğru kombinasyonları, nefes ve masaj teknikleriyle duyuların yeniden aktive edilmesine katkı sağlayabilir. Araştırmalar, COVID-19 sonrası uzun süreli koku ve tat sorunlarının dünya genelinde milyonlarca insanı etkilediğini ve bu durumun günlük yaşamda ciddi sıkıntılara yol açabileceğini göstermektedir. Bu nedenle doğal koku terapileri, hem fiziksel hem de duygusal sağlığı destekleyen önemli bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.

Çerçi; sırtında ya da bir el arabasında taşıdığı ya da bir hayvana yüklediği ufak tefek ihtiyaç malzemesini köy köy, mahalle mahalle, pazar pazar dolaşarak satan gezici esnafa verilen addır. Çerçi Yusuf'da Anada civarında elindeki baharatları, tıbbi ve aromatik bitkileri ve bilumum şifalı kozmetik ürünlerini ihtiyaç sahiplerine ulaştırmış (https://www.cerciyusuf.org/). Yıllarca çerçi yetiştirmiş ve bugün tıbbi aromatik bitkiler ve kozmetik alanında önemli çalışmalar yapmaktadır. Bunlardan biri de bugünün duyrulmasıdır.



Geven: Bozkırın Dikenli Şifası

Geven, Anadolu’nun kadim bitkilerinden biridir. Gövdesinden akan özsuyunun havada katılaşmasıyla elde edilen kitre, yüzyıllardır kültürümüzde yer bulur. Kitre, özellikle kitre bebek sanatının en önemli malzemesidir; bebeklerin yüz ifadelerinin şekillendirilmesinde incelikle kullanılır. Böylece geven yalnızca doğanın bir armağanı değil, aynı zamanda Türk kültür ve folklorunun yaşayan bir parçasıdır.

Baklagiller ailesinden olan geven, bozkır ekosistemlerinde erozyon kontrolü açısından da büyük önem taşır. Ülkemizde birçok geven türü bulunmasına rağmen, yalnızca Beypazarı Geveni (Astragalus beypazaricus) endemik özellikleri nedeniyle özel koruma altına alınmıştır. Atalarımızın “Tilki gevene oturmaz” sözü, dikenli yapısının oluşturduğu caydırıcılığa bir gönderme yapar; göz göre göre bir zorluğa atılmamak gerektiğini öğütler.

Çocukluğumun bozkır manzaralarında sıkça karşılaştığım geven, çoğu zaman yakacak olarak kullanılırdı. Nadiren açan mor-pembe çiçekleri ile gözümü şenlendirirdi. Oysa bugün biliyoruz ki gevenin içeriğinde bulunan astragaloside ve flavonoidler, cilt sağlığı açısından oldukça kıymetli. Yapılan araştırmalar, bu moleküllerin anti-aging (yaşlanma karşıtı) ve nemlendirici özelliklere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bir bitkinin dikenleriyle böylesine sert görünmesine rağmen, cilde bu kadar yoğun nem kazandırması gerçekten hayranlık uyandırıcı.

2018 yılında Ankara Üniversitesi hocalarıyla birlikte katıldığım bir çalışmada, gevenin köklerini topraktan çıkarmanın ne denli zor olduğunu deneyimlemiştim. Kökler, suya ulaşabilmek için derinlere kadar uzanıyordu. Belki de bu özelliği, cilde taşıdığı nemin kaynağını anlatıyordu. Günümüzde kozmetik alanında geven üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, bu bağlantıyı doğrular nitelikte. Özellikle 2024 yılında yayınlanan bir araştırma, gevenin Centella asiatica ile birlikte kullanıldığında kolajen sentezini desteklediğini ve nem bariyerini güçlendirdiğini ortaya koydu. Makale; https://www.mdpi.com/2079-9284/12/4/131

Besler Şifa olarak bizler, doğanın bu dikenli ama şifalı bitkisini hem kültürel değerleri hem de cilt sağlığına sunduğu katkılar açısından önemsiyoruz. Geven bize, bozkırın çetinliğinde bile yaşamın ve şifanın filizlenebileceğini hatırlatıyor. 🌿



Kozmetik Formülasyon Hazırlamada Kritik Parametreler, Lipozom ve Emülsiyon Sistemleri


Kozmetik ürünlerin geliştirilmesi, formülasyon biliminde oldukça hassas ve detaylı bir süreçtir. Bu süreçte, ürünün etkinliği, stabilitesi ve tüketici memnuniyeti, kullanılan taşıyıcı sistemlerin (lipozom, emülsiyon vb.) doğru seçimi ve optimal parametrelerle hazırlanmasına bağlıdır. İşte kozmetik formülasyon hazırlamada kritik olan bazı parametreler ve bu parametrelerin lipozom ile emülsiyon sistemlerinde nasıl uygulanabileceğine dair temel noktalar:

Kritik Parametreler ve Formülasyon Stratejileri

  1. Aktif Bileşenlerin Stabilitesi:
    Kozmetik ürünlerde kullanılan aktif maddelerin (antioksidanlar, vitaminler, peptitler vb.) kimyasal stabilitesi, formülasyon sürecinde en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir. Yanlış pH, aşırı sıcaklık veya uygun olmayan taşıyıcı sistemler, etkin maddelerin bozulmasına ve etkinliğinin azalmasına neden olabilir.

  2. Parçacık Boyutu ve Dağılımı:
    Ürünlerin dermal penetrasyonu ve etkinliği büyük ölçüde partikül boyutlarına bağlıdır. Nano ve mikron boyutlu partiküller, cilt bariyerini aşarak daha derin dokulara ulaşabilir. Bu yüzden formülasyon sırasında kullanılan yüksek kesme karıştırma ve ultrasonik homogenizasyon teknikleri, partikül boyutunun küçültülmesi ve eşit dağılımın sağlanması açısından kritik rol oynar.

  3. Yüzey Aktif Maddeler ve Emülsifikasyon:
    Emülsiyon sistemlerinde, su ve yağ fazlarının karışmasını sağlayan emülgatörlerin seçimi, stabiliteyi doğrudan etkiler. Uygun emülgatörlerin kullanılması, formülasyonun homojen ve dayanıklı bir yapıya sahip olmasını sağlar. Bu da ürünün raf ömrünü uzatır ve kullanıcı deneyimini iyileştirir.

Lipozom Sistemleri

Lipozomlar, çift fosfolipid tabakadan oluşan, biyolojik membranlara benzer yapılarıyla aktif bileşenleri taşıyabilen veziküler sistemlerdir. Bu sistemlerin kozmetik formülasyonlarda tercih edilmesinin başlıca sebepleri:

  • Hidrofilik ve Lipofilik Aktiflerin Taşınması:
    Lipozomlar, hem suda çözünen hem de yağda çözünen aktif maddeleri kapsülleyerek, bu maddelerin kontrollü salımını sağlar. Bu sayede ürünün cilt penetrasyonu artar ve hedeflenen etki bölgesine aktiflerin verimli iletimi mümkün olur.

  • Biyouyumluluk ve Toksisite:
    Fosfolipitlerden oluşan lipozomlar, cilt ile uyumlu olup biyoparçalanabilir özellikleri sayesinde toksik etki göstermezler. Bu da onları özellikle hassas cilt tipleri için ideal kılar.

  • Kontrollü Salım:
    Lipozom yapısı, içerdiği aktif bileşenlerin yavaş salımını mümkün kılarak uzun süreli etki sağlar. Bu, özellikle yaşlanma karşıtı ve nemlendirici ürünlerde istenen bir özelliktir.

Emülsiyon Sistemleri

Emülsiyonlar, su ve yağ fazlarının birbirine karıştığı iki fazlı sistemlerdir. Kozmetik formülasyonlarda yaygın olarak kullanılan emülsiyon tipleri arasında klasik O/W (yağ içinde su) ve W/O (su içinde yağ) emülsiyonları yer alır. Emülsiyon sistemlerinde kritik parametreler şunlardır:

  • Emülsifikasyon Verimliliği:
    Doğru emülgatörlerin seçimi ve optimal karıştırma teknikleri kullanılarak, emülsiyonların stabil ve homojen olması sağlanmalıdır. Bu, ürünün görünümünü, dokusunu ve performansını doğrudan etkiler.

  • Partikül Boyutu ve Dağılım:
    Emülsiyon damlacıklarının boyutunun küçültülmesi, ürünün cilde yayılabilirliğini artırır ve stabiliteyi iyileştirir. Yüksek basınçlı homogenizatörler ve ultrasonik sistemler, bu amaçla sıkça tercih edilen teknolojilerdir.

  • Faz Uyumu ve Depolama:
    Ürünün üretim sürecinde, su ve yağ fazlarının uyumunu sağlamak ve son ürünün depolama koşullarında ayrılma göstermemesini garanti altına almak için pH, sıcaklık ve viskozite gibi parametreler titizlikle kontrol edilmelidir.

Sonuç

Kozmetik formülasyon hazırlamada kritik parametrelerin doğru belirlenmesi, lipozom ve emülsiyon sistemlerinin etkin kullanımıyla doğrudan ilişkilidir. Ürünlerin stabilitesini, etkinliğini ve kullanıcı memnuniyetini artırmak için, formülasyon bilimindeki bu temel unsurların doğru uygulanması şarttır. Hem lipozom hem de emülsiyon sistemleri, aktif bileşenlerin kontrollü salımını ve cilt penetrasyonunun optimize edilmesini sağlayarak, modern kozmetik ürünlerin geliştirilmesinde vazgeçilmez araçlar haline gelmiştir. Bu teknolojilerin başarılı uygulanması, kozmetik endüstrisinde yenilikçi, etkili ve güvenli ürünlerin ortaya çıkmasını mümkün kılar.

Bu yazı, kozmetik formülasyon bilimindeki en son gelişmeleri ve teknolojik yaklaşımları özetlemeyi amaçlamaktadır. Kozmetik ürün geliştirme süreçlerine dair daha fazla bilgi edinmek isteyenler için, bilimsel literatür ve güncel uygulamalar ışığında hazırlanan bu makale, geleceğin güzellik ürünlerini şekillendirmede yol gösterici niteliktedir.

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 


Elma Sirkesi Kitabı

Elma Sirkesi adlı bu eser, sirkenin çok yönlü kullanımını keşfetmek isteyenler için harika bir kaynaktır. Eserde yer alan bölümler şu şekilde özetlenebilir:

  1. Birinci Bölüm: Elma, Elma Suyu, Elma Şarabı ve Elma Sirkesi kavramlarına dair kapsamlı bir açıklama yapılmıştır. Bu bölümde, elmanın farklı halleri arasındaki farklar ve her birinin nasıl elde edildiği üzerinde durulmuştur.

  2. İkinci Bölüm: Elma sirkesinin doğal ilaç olarak faydaları ele alınmıştır. Elma sirkesinin vücuda sağladığı çeşitli sağlık yararları, özellikle hastalıkların tedavisinde nasıl kullanılabileceği üzerinde bilgi verilmiştir.

  3. Üçüncü Bölüm: Kişisel bakım açısından elma sirkesinin kullanımı detaylandırılmıştır. Cilt bakımı, saç bakımı ve genel hijyen konularında elma sirkesinin nasıl faydalı olabileceğine dair öneriler sunulmuştur.

  4. Dördüncü Bölüm: Elma sirkesinin ev işlerine destek sağlayan yönleri anlatılmıştır. Temizlik, koku giderme ve diğer ev işlerinde sirkenin kullanımı ile ilgili pratik bilgiler verilmiştir.

  5. Beşinci Bölüm: Eserde, elma sirkesiyle yapılabilecek tarifler aktarılmıştır. Hem sağlıklı hem de lezzetli tariflerle sirkenin mutfaktaki kullanım alanları genişletilmiştir.

  6. Altıncı Bölüm: Kendi elma suyunuzu ve elma sirkenizi kendiniz yapma başlığı altında, herkesin kolayca uygulayabileceği, pratik formüller ve tecrübeler paylaşılmıştır. Bu bölüm, doğal ve ev yapımı elma sirkesi hazırlamanın adımlarını detaylandırmaktadır.

Eser, elma sirkesinin gücünü henüz keşfetmeyenlere yönelik kısa ve öz bilgiler sunarak, bu doğal ürünün faydalarını anlamalarına yardımcı olmaktadır........................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Yalova’da Aronya ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Festivali Başlıyor!

Yalova, Türkiye’de ilk kez üretimine başlanılan ve “süper meyve” olarak bilinen aronyanın hasat heyecanına hazırlanıyor. 12-13-14 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek 2. Yalova Aronya ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Festivali, üreticilerden kadın kooperatiflerine, sivil toplum kuruluşlarından bağlı kurumlara kadar geniş bir katılımla gerçekleşecek. Festival alanında kurulacak stantlarda hem aronya hem de farklı tıbbi ve aromatik ürünler tanıtılacak.

Kent için önemli bir tarımsal değer olan aronya, yüksek antioksidan içeriğiyle dünyada “süper meyve” olarak anılıyor. Yalova Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa İlmeç’in aktardığına göre, bu yıl aronya rekoltesinde yaklaşık %25 artış bekleniyor. Toplamda 510 dekar alanda üretimi yapılan aronyadan 250 ton ürün elde edileceği öngörülüyor. Çalımsı yapısı ile dikkat çeken üzümsügillerden aronya bitkisi, 3 ila 5 yıl arasında en yüksek verime ulaşıyor. Önümüzdeki yıllarda ise Yalova’nın 500 tonluk rekolteye ulaşması bekleniyor.

Festival, yalnızca üreticiler için değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamı önemseyen tüketiciler için de büyük bir buluşma noktası olacak. Aronya ürünleriyle birlikte tıbbi ve aromatik bitkilerden üretilen doğal ürünlerin tanıtılacağı etkinlikte, yerel üreticilere destek olma imkânı da sunulacak.

Bu Festivale ek olarak ziyaret edilecek yerler;

1- Hersek Lagünü Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi Ziyarete Açık

Yalova’nın Altınova ilçesinde yer alan Hersek Lagünü, yalnızca kuş cenneti olmasıyla değil, aynı zamanda tıbbi ve aromatik bitkiler bahçesiyle de dikkat çekiyor. Lagün çevresinde oluşturulan bu özel bahçede lavanta, adaçayı, kekik, biberiye gibi pek çok şifalı bitki yetiştiriliyor. Hem biyolojik çeşitliliğin korunmasına hem de yerel üretimin desteklenmesine katkı sağlayan bahçe, ziyaretçilere doğal kokular eşliğinde benzersiz bir deneyim sunuyor. Ayrıca ekoturizm açısından önemli bir değer taşıyan Hersek Lagünü Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi, doğa ile sağlık arasındaki güçlü bağı gözler önüne seriyor.

2- Armutlu Kaplıcaları – Osmanlı’dan bu yana kullanılan, deniz ve doğa manzarasıyla birleşen şifalı kaplıcalar da ziyaret edilebilir.

3- Erikli ve Delmece Yaylası (Çınarcık) – Kamp, doğa yürüyüşü ve yayla kültürünü deneyimlemek için uygun bir yüksek alan olduğunu hatırlatalım.

4- Yalova sahilde ve çarşıda gezinmek güzel olacaktır. Genze deniz havası almak güzel gelecek. Vapurla her sabah İstanbul Adalara'a gidenlerin keyfi oldukça iyi görünecektir. Vaktiniz varsa çarşıda gezinin. Yalova çarşısında Duvalı Tatlı ve Yalova Sütlüsü tadına bakmayı unutmayın.  Yalova Sütlüsü, süt, irmik ve tereyağı ile hazırlanan, hafifliğiyle bilinen yöresel bir tatlıdır; özellikle düğünlerde ve bayramlarda sofralarda yer alır. Duvalı Tatlı ise un, şeker ve yağ ile yapılan, üzerine pekmez veya şerbet dökülerek hazırlanan geleneksel bir lezzettir.

Hasada sayılı günlerin kaldığı bu dönemde, Yalova halkı ve tüm doğaseverler festivale davetlidir. Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik  ve Doğal Yaşam Ürünleri olarak standımıza bekleriz. 

Hem aronyanın eşsiz faydalarını keşfetmek hem de doğal ve sağlıklı ürünlerle buluşmak için 12-13-14 Eylül’de Yalova’da buluşalım! 🌱




TRENDYOL ÜRÜNLERİMİZ

© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.