Ad

doğal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
doğal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Beş Yaşındaki Çocuklarda Bile Karaciğer Yağlanması Var

Dr. Mark Hyman, çocuklarda ve gençlerde hızla artan karaciğer yağlanması oranlarına dikkat çekiyor. Dr. Hyman’ın katıldığı bir obezite konferansında bir pediatrik gastroenterolog arkadaşıyla arasında geçen diyalog, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Dr. Hyman, arkadaşıyla yaşadığı bu çarpıcı anı şöyle anlatıyor:

"Konferansta pediatrik gastroenterolog olan bir doktor arkadaşımla karşılaştım. Ona ‘Burada ne işin var, sen çocuk doktoru değil misin?’ diye sordum. ‘Beş yaşındaki çocuklarda bile artık karaciğer yağlanması görüyoruz. Çocukların karaciğerleri, diyabetli yaşlılar gibi’ yanıtını verdi. Duyduklarıma inanamadım."

Bu bulgular, çocuklarda karaciğer sağlığı açısından alarm verici bir durum yaratıyor. Dr. Hyman, genç yaştaki bireylerde bile görülen karaciğer yağlanmasının nedenlerini araştırırken, bu konuda yapılması gerekenleri de vurguluyor.

Sağlığınız İçin Açlık İnsülin Seviyenizi Kontrol Edin

Dr. Hyman, bu sorunla mücadelede açlık insülin seviyesinin büyük öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor. Doktorunuzdan açlık insülininize bakmasını istemenizin önemini şu sözlerle açıklıyor:

"Açlık insülin seviyesi en önemli göstergelerden biridir, çünkü insülin seviyeniz kan şekerinizden çok daha önce yükselmeye başlar. Basit bir kan testiyle kolayca tespit edilebilen bu değerin 5’in üzerinde olması sıkıntılıdır. Eğer 10’un üzerindeyse, başınız büyük bir belada demektir. Bu durum yalnızca fiziksel sağlığınızı değil, zihinsel sağlığınızı da doğrudan etkiler."

Normal Kilo Yanıltıcı Olabilir

Dr. Sethi-Dalai, normal kiloda olan bireylerin bile insülin direnciyle karşılaşabileceğini belirtiyor. Toplumda “Zayıfım, çok şeker yiyorum ama bu beni etkilemiyor” düşüncesine sahip birçok insan olduğuna dikkat çekiyor. Ancak metabolik olarak sağlıklı görünmenin, sağlıklı olmak anlamına gelmediğine vurgu yapıyor.

Dr. Hyman, konuyla ilgili şöyle devam ediyor:

"Aslında, zayıf görünen insanların yaklaşık %20 ila %40’ı metabolik olarak sağlıksızdır. Bu bireyler dışarıdan zayıf görünseler de içten içe sağlıksızlar. Özellikle insülin direncini harekete geçiren göbek yağı gibi faktörler bu bireylerde tehlikeli sağlık sorunlarına yol açabilir."

Dr. Hyman, beslenme psikiyatrisi ve metabolik psikiyatrinin önemini vurgulayarak bu alanın psikiyatristlerin hastaları tedavi ederken ilk göz önünde bulundurmaları gereken konulardan biri olması gerektiğini belirtiyor. Bu sayede ruh sağlığı sorunları ve fiziksel sağlık sorunları arasındaki bağlantının daha iyi anlaşılabileceğini savunuyor.

Sonuç

Erken yaşlarda görülen karaciğer yağlanması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının ve şeker tüketiminin gençler üzerindeki etkilerinin ciddiyetini ortaya koyuyor. Dr. Mark Hyman’ın açıklamaları, yalnızca çocuklarda değil, normal kiloda olup sağlıklı olduğunu düşünen bireyler arasında da bu sorunun yaygın olduğunu gösteriyor. Sağlığınız için açlık insülin seviyenizi kontrol ettirmeyi ve sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturmayı göz önünde bulundurmalısınız.


Yazar: Dr. Mark Hyman

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Edremit ve Ayvalık Körfezi: Şifalı Bir Gezi Rehberi

Kazdağları'nın doğal güzellikleri ve Ege'nin eşsiz manzaralarıyla dolu bir tatil planı yapmaya hazır mısınız? Edremit ve Ayvalık körfezinde keşfedeceğiniz birçok yer var. İşte bu güzellikleri keşfederken yapabileceğiniz öneriler:

Kazdağları ve Akçay Gezisi

  1. Altınkum Sahili: Kazdağları’nın huzur veren doğasıyla birleşen Altınkum Sahili, denize girmek için mükemmel bir nokta. Uzak yerlerinde kumsalda serinleyebilirsiniz.

  2. Zeytinli Köyü: Zeytinli Köyü'nde bir mola vermek için kahvehaneyi ziyaret edin. Burada yerel lezzetlerin tadını çıkarabilir ve yöre halkıyla keyifli sohbetler edebilirsiniz.

  3. Hasan Boğuldu Şelalesi: Doğanın harikalarından biri olan bu şelale, sadece 20 TL'ye giriş yapabileceğiniz, serin sularında dinlenebileceğiniz bir yer. Doğanın sesi eşliğinde kısa bir yürüyüş yapmak için ideal.

  4. Kazdağı Milli Parkı: Eşsiz flora ve faunası ile Kazdağı Milli Parkı’nda yürüyüş yaparak doğanın tadını çıkarın. Bu park, zengin bitki örtüsü ve temiz havasıyla size tazelenme imkanı sunar.

  5. Güre Tahtakuşlar Etnoğrafya Galerisi: Bu galeri, bölgenin kültürel mirasını tanımak için harika bir yer. Ziyaret ederek bölgenin tarihini öğrenebilirsiniz.

  6. Akçay Sahil Turu: Akçay'ın sahilinde yürüyüş yaparak güneşin tadını çıkarın. Dalgaların sesi ve denizin huzuru ile stresten uzaklaşacaksınız.

  7. Kitap Fuarı: Eğer geziniz Kitap Fuarı dönemine denk gelirse, Akçay Altınkum’daki Edremit Belediyesi tesislerinde yer alan bu fuara katılın. Kitaplarla dolu bir dünya sizi bekliyor!

Edremit Şehir Gezisi (Çarşamba Günü)

  1. Edremit Faruk Serpil Parkı: Çay molası verip, güzel manzarada dinlenebilirsiniz. Ardından, Sıdıka Erke Etnografya Müzesi’ni gezerek bölgenin kültürünü keşfedin.

  2. Çarşamba Pazarı: Yerel pazarı ziyaret ederek, taze ürünler ve el yapımı hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Bu pazar, Ege'nin taze ürünlerini keşfetmek için harika bir fırsat.

  3. Kurşunlu Camii: Tarihi Selçuklu eseri olan Kurşunlu Camii’ni ziyaret ederek bölgenin tarihi dokusunu inceleyin. Mimari yapısı ve atmosferi ile etkileyici bir deneyim sunar.

  4. Öğrenci Yurtları: Bademli, Zeytinli veya Kadıköy Öğrenci Yurdu’nu ziyaret ederek yerel yaşam hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Burhaniye Gezisi

  1. Hotel Club Nina: Burhaniye'deki İğdeburnu Mevkii’nde denize girebileceğiniz ücretli bir piknik alanı bulunuyor. Rahat bir gün geçirmek için harika bir seçim.

  2. Çarşı Gezisi: Burhaniye’nin çarşısında dolaşarak yerel ürünleri keşfedin. Ayrıca Muhittin Rumi Türbesi ve Koca Cami’yi ziyaret etmeyi unutmayın.

  3. Ören Sahil Turu: Bu güzel sahil, dinlenmek ve güneşlenmek için ideal bir mekan.

  4. Bizim Köy Etnografya Müzesi: Yöre halkının yaşamını ve kültürünü tanımak için burayı ziyaret edebilirsiniz.

  5. Ayaklı Mesire Yeri: Piknik yapmak için harika bir alan olan Ayaklı Mesire Yeri, masa ve kömürlü mangal kiralama imkanı sunuyor (25 TL).

  6. Koca Seyit Onbaşı Kabri: Vakit bulursanız, Çanakkale kahramanı Koca Seyit Onbaşı’nın kabri ziyaretiyle tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Cuma günü Havran Pazarı’nda yerel ürünleri deneyimleme fırsatını kaçırmayın!

Ayvalık Ziyareti

  1. Sarımsaklı Badavut Sahili: Bu sahil, deniz keyfi yapmak için mükemmel bir yer. Sıcak güneşin tadını çıkarabilirsiniz.

  2. Şeytan Sofrası: Gün batımında muhteşem manzarasıyla ünlü bu noktada, doğanın sunduğu eşsiz güzelliklerin tadını çıkarın.

  3. Kolçak Bistro: Akşam yemeği için bu bistroyu tercih edebilirsiniz. Toros ürünleriyle hazırlanan lezzetli yemeklerin tadına bakın.

  4. Cunda Adası: Cunda Adası’nı ziyaret ederek, Ege’nin sıcak atmosferinde keyifli bir gün geçirin. Yerel restoranlarda lezzetli deniz ürünlerinin tadını çıkarabilirsiniz.

Bu önerilerle dolu bir gezi planı, Edremit ve Ayvalık’ta unutulmaz anılar biriktirmenize yardımcı olacaktır. Doğanın ve kültürün iç içe geçtiği bu bölgede, sağlıklı ve huzurlu bir tatil geçirmenizi dilerim!

Kaz Dağları

Kazdağları’ndaki ormanlar; kuzey ve güney bakılar olarak belirgin şekilde iki gruba ayrılır: Güney yamaçlarda deniz seviyesinden 800 m. yüksekliğe kadar çıkan bölgede kızılçam ormanları, beraberinde maki elemanları ve palamut meşesi, tüylü meşe, Türk meşesi gibi türler bulunur. Oradan da zirve olan 1774 m.’ye kadar karaçam ormanları ve beraberinde Türk meşesi, kestane, ardıç gibi ağaçlardan oluşan ormanlar vardır. Bu orman yapısı nispeten daha kurakçıldır.

Kazdağları’nın kuzeyindeki ormanı, 500 m.’ye kadar sapsız meşe, Türk meşesi, kızılçam, Macar meşesi, ova akçaağacı, doğu kayını gibi ağaçlar oluşturur. 500 -1200 m. yükseltiler arasında doğu kayını, karaçam, Macar meşesi, Türk meşesi ve nemli çalılar yoğun bir biçimde bulunur. Bu orman yapısı ise daha nemcildir.

1200 metreden sonra da endemik olan Kazdağı göknarı ile karaçam ve nemcil çalılar orman kurarlar. En üst bölgede de, otsu bitkilerden oluşan alpin kuşağı yer alır.

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Şifalı bitkiler Süreci ve Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi Yayımlandı

Tıbbi ve aromatik bitkiler, baharat olarak kullanıldığı gibi diyetlere aroma katar, gıdaların bozulmasını önler, masaj yağları, kokular ve parfümeri ürünleri, arıcılık, meraların rehabilitasyonu, süs bitkileri, doğal kozmetik ürünleri, çaylar, tentürler, şuruplar ve daha birçok alanda kullanılır. Aynı zamanda, bazı tıbbi ve aromatik bitkiler antimikrobiyal ve böcek uzaklaştırıcı özelliklere sahip olabilir.

Türkiye, tıbbi ilaç ve baharat bitkileri ihracatında önemli bir konumdadır ve kekik, defne yaprağı, kimyon, anason, rezene tohumu, ardıç kabuğu, mahlep, çemen, biberiye, meyankökü, nane, sumak, adaçayı ve ıhlamur çiçeği gibi bitkiler bu alanda öne çıkar. Ayrıca, karabiber, kakule, karanfil, zencefil, zerdeçal ve vanilya gibi dünya baharat ticaretinde de önemli bir yere sahiptir. Türkiye, kekik ve defne gibi bitkilerin gen merkezi olarak da bilinir.

Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi, Güdül ve çevresindeki kültürel bitkiler arasında kimyon, anason, kekik, nane, kırmızıbiber, rezene, haşhaş ve çörekotu gibi bitkilerin yetiştiriciliğine dair bilgiler sunar. Son yıllarda ise adaçayı, ısırgan otu, lavanta, oğulotu ve kişniş gibi bitkilerin üretimi de artmıştır.

Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği, tohumdan ekim dikime, gübrelemeden sulamaya, ot mücadelesinden hasat ve kurutmaya kadar bir dizi aşamayı içerir. Aynı zamanda ambalajlama, depolama, nakliye gibi süreçlerle de ilgilenir. Bu süreçlerde tohum temini, gübreleme, sulama, ot mücadelesi, hasat ve kurutma gibi çeşitli masraflar bulunur.

Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi Yayımlandı

Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi, Allah'ın adıyla başlayarak, Muhyi Allah'ın yaratıcılığı ve hayat verme gücünü vurgulayan bir başlangıçla başlamaktadır. Özellikle güdül civarında yetiştirilebilecek 25 bitkinin listesini geniş bir literatür ve analizle yapması yerinde olmuş.

Bu kitap, Güdül ve çevresinde yetiştirilebilecek 25 şifalı bitki hakkında toprak ve iklim gereksinimleri, yetiştirme teknikleri, kullanım alanları, hasat ve kurutma özellikleri gibi bilgiler sunmaktadır. Ayrıca, kitap Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği konusunda iyi uygulamaların devamını sağlamayı ve var olan çalışmaların bilinirliğini artırmayı amaçlayan Besler Şifa Girişimi'nin GEF Küçük Destek Programı tarafından desteklenen Sakinşehir Güdül Şifa Yolu Projesi kapsamında yayımlanmıştır. Geçen yıl Prof. Dr. Gülendam Tümen ve Prof. Dr. Fatih Satıl ile başlangıç raporu hazırladığımız bu proje Ekoturizm ve aromaterapiyi merkeze alıyor.

Doğal ve kültürel özellikleriyle Güdül ilçesi şifalı bitkileriyle de biliniyor. Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu Projesi sürecinde Doğal yaşam üreticileri ile aromaterapi kapsamında “Şifalı Ürünler Atölyeleri” ve ekoturizm kapsamında köylerde “Doğal Yaşam Eğitimleri ve Atölyeleri” yapıldı. Bu atölye ve eğitimlere köylerden 60 kişi ve doğal yaşam çevrimiçi eğitimlere ortalama 450 kişi katıldı. Proje; Ekoturizm, Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştiriciliği ve Doğal Yaşam Eğitimleri ile devam edecektir.

  

Güdül Belediye Başkanı Muzaffer Yalçın; “Bu rehberde, Güdül’de yetiştirilmesi mümkün olabilecek tıbbi ve aromatik bitkiler hakkında bilgiler bulacaksınız. Bu bitkilerin tanıtımı, kullanımı ve faydaları hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz. Umarız bu rehber, tıbbi ve aromatik bitkileri tanıma ve yetiştirme hakkında bilgi sahibi olmanıza ve bitkilerle “Doğal Yaşam” çözümleri bulmanıza yardımcı olur. Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu Projesi kapsamında bu rehberi sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.

Rehber köylerden talep eden 200 kişiye dağıtılacaktır.

 

Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi Yayımlandı

Doğal ve kültürel özellikleriyle Güdül ilçesi şifalı bitkileriyle de biliniyor. Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu Projesi sürecinde GEF SGP desteği ile Besler Şifa Atölyesi tarafından  doğal yaşam üreticileri ile aromaterapi kapsamında “Şifalı Ürünler Atölyeleri” ve ekoturizm kapsamında köylerde “Doğal Yaşam Eğitimleri ve Atölyeleri” yapıldı. Bu atölye ve eğitimlere köylerden 60 kişi ve doğal yaşam çevrimiçi eğitimlere ortalama 450 kişi katıldı. Proje; Ekoturizm, Tıbbi Aromatik Bitki Yetiştiriciliği ve Doğal Yaşam Eğitimleri ile devam edecektir.

 

Proje boyunca Güdül ve çevresinde yetişebilecek 25 adet tıbbi ve aromatik bitki üzerinde duruluyor. Adaçayı, Altınotu (Ölmez çiçek), Anason, Aspir, Aynısafa, Biberiye, Çemen, Çörekotu, Ölmezotu, Ekinezya (Portakal Nergisi), Kekik ve Mercanköşk, Kimyon, Kişniş, Civanperçemi, Kökboya, Kuşburnu, Lavanta, Melisa (Oğulotu), Nane, Papatya, Reyhan / Fesleğen, Rezene, Safran, Sarı Kantaron, Aronya yetiştiriciliği konusunda doyurucu bilgiler yer alıyor.

Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi, doğal şifalı bitki yetiştiriciliği konusunda bilgi vererek, yerel ekonomiye katkı sağlamayı, doğal kaynakların korunmasını teşvik etmeyi ve bölgedeki bitkisel mirası koruyup geliştirmeyi amaçlar. Ayrıca, bu kitap aracılığıyla insanlara doğal ürünlerin kullanımı ve sağlıklı yaşam tarzı konusunda farkındalık kazandırılır.

Sonuç olarak Proje ve Güdül İçin Şifalı Bitkiler Rehberi, bölgenin şifalı bitkilerini yani tıbbi aromatik bitki kaynaklarını keşfetmek, geleneksel tıp bilgisini korumak, sağlık ve iyilik hali için doğal çözümler sunmak, ekoturizmle doğal yaşam üreticilerinin kapasitesini arttırarak şifalı destinasyonlar geliştirmek için bir dizi öneme sahiptir. Kitap, insanları doğal kaynaklara daha fazla ilgi duymaya teşvik eder ve sağlıklı bir yaşam tarzını desteklemek için değerli bir kaynak sunar.

 


Rehberi şuradan indirebilirsiniz; https://www.beslersifa.com/2023/03/gudul-icin-sifal-bitkiler-rehberi.html

İYİMSERLİĞİNİZDEN ASLA ÖDÜN VERMEYİN: DOĞALLIK VE LİDERLİK ÜZERİNE

Oksijen Gazetesi'nde yayımlanan İyimserliğinizden Asla Ödün Vermeyin başlıklı yazıda, iş dünyasında kadınların varlığı, doğallık ve liderlik üzerine ilham verici bir perspektif sunuluyor. Doğal yaşam ve doğallığın bir trend değil, bir yaşam biçimi olarak benimsenmesi gerektiğini vurgulayan yazıda, kendini olduğu gibi kabul etmenin ve filtresiz bir şekilde var olmanın gücü ön plana çıkıyor. Özellikle Self-Care Club gibi girişimlerin, doğallığı ve öz bakım bilincini destekleyen topluluklar oluşturma misyonu taşıması, bu anlayışın yaygınlaşmasına katkı sağlıyor.

Peki, doğallık ve iyimserlik iş dünyasında nasıl bir yer buluyor? Yazıda genç kadın girişimcilere verilen en önemli mesaj, sert ve gaddar bir kişiliğin başarılı olmanın şartı olmadığı yönünde. Tam tersine, iş dünyasında iyimserliğin, nezaketin ve naifliğin bir zayıflık değil, aksine güçlü bir liderlik göstergesi olduğu ifade ediliyor. Gerçek bir lider, çevresindekileri korkuyla değil, ilham ve nezaketle yönlendirir. Bu bakış açısı, kadın girişimciler ve doğallığı benimseyen herkes için ilham verici bir yol haritası sunuyor. İş dünyasında başarılı olmak için doğallıktan ve kendiniz olmaktan vazgeçmeyin!























Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Huş Ağacı (Betula Pendula)

Huş ağacı, dağlık bölgelerde ve nemli, asitli topraklarda yetişen estetik bir ağaçtır. Endüstride kerestesi, peyzajda güzel görünümü ve kabuğu ile bitkisel ilaçlarda kullanılır. Bu ağacın üç türü bulunmaktadır: Adi huş, Kafkas tüylü huş ve kızılağaç yapraklı huş. Huş, soğuk iklimlere dayanıklıdır ancak güneşi çok sever; bu nedenle bol ışıklı alanlarda daha iyi gelişir.

Üretim Yöntemleri: Huş ağacının üretimi, tohum ve çelik ile gerçekleştirilebilir. Doğal ortamında nemli, kumlu bölgelerde sağlıklı bir şekilde büyür ve çevresine estetik bir görünüm katar. Rusya'nın sembol ağaçlarından biri olarak bilinen huş, aynı zamanda doğal alanların yeşillendirilmesinde de önemli bir rol oynar.

Huş ağacı, çevresel koşullara uyum sağlayabilmesi ve sunduğu çeşitli faydaları ile doğal alanların zenginleşmesine katkıda bulunur.

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Karahindiba Çiçeği: Güneş, Ay ve Yıldızların Çiçeği

Doğa, her köşesinde bizlere ilham verici ve şaşırtıcı hikayeler sunar. Bu hikayelerden biri de, dünyanın dört bir yanında yaşamaya ve doğaya uyum sağlamaya başaran, “karahindiba” bitkisinde saklıdır. Sıradan bir yabani ot gibi görünse de, karahindiba çiçeği pek çok kültürde hem doğayı hem de yaşamın döngüsünü sembolize eden bir mucizedir. Gelin, bu güneş, ay ve yıldızları temsil eden özel bitkiyi yakından tanıyalım.

Karahindiba: Doğanın Gizemli Çiçeği

Karahindiba çiçeği, dünyada güneş, ay ve yıldızları temsil eden tek çiçek olarak bilinir. Karahindibanın parlak sarı çiçekleri gündüzün enerjisini, tam olarak açtığında görülen puf topu şeklindeki yapısı geceyi, dağılan tohumları ise yıldızları anımsatır. Güneşe benzeyen çiçekleri sabah açılır, akşam ise kapanarak adeta doğanın ritmine uyum sağlar.

Her Yeri Şifa Kaynağı

Karahindibanın tüm parçaları—kök, yaprak ve çiçek—doğal tedavi ve gıda olarak kullanılabilir. Örneğin, kökleri kavrulup öğütülerek kahve yerine kullanılabilirken, yaprakları salata gibi taze olarak tüketilebilir veya şifa çaylarına katılabilir. Çin’de, 1000 yıldan fazladır geleneksel tıpta kullanılan bu bitki, enfeksiyonların tedavisinde, karaciğer rahatsızlıklarının iyileşmesinde ve vücudu doğal olarak arındırmada önemli bir yer tutmaktadır.

Tohumlarıyla Seyahat Eden Bir Gezgin

Karahindiba, doğanın en dayanıklı ve hayatta kalma yeteneği en yüksek bitkilerindendir. Tohumları, rüzgarın yardımıyla küçük bir paraşüt gibi taşınır ve ortalama 10 metre uzağa kadar seyahat edebilir. Bu hareketli tohumları; kuşlar, kelebekler ve böcekler tarafından tüketilerek, doğadaki döngüyü destekler. İlginç olan ise, karahindiba tohumları diğer çiçeklerin aksine polenleşmeye ihtiyaç duymaz; bu da onların dünya çapında yayılmasına ve kolayca çoğalmasına olanak tanır.

Bir Direnç Simgesi: Biçildiğinde Büyümeye Devam Eder

Karahindiba, bulunduğu yere uyum sağlamada ustadır. Bir karahindibayı biçtiğinizde veya kökünü kazıdığınızda, sanki doğaya inat daha da küçük ve dirençli kökler çıkarır. Bu özellik, onun ne kadar başarılı bir yaşam ustası olduğunu gösterir. Doğanın bu sevimli savaşçısı, en zor şartlarda bile hayatta kalma konusunda azimli bir bitkidir.

Geçmişten Günümüze Karahindiba

Karahindiba, eski Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar tarafından da biliniyor ve kullanılıyordu. Özellikle Çin halk tıbbında, karahindiba kökleri karaciğeri temizlemek, vücudu arındırmak ve enfeksiyonlarla savaşmak için 1000 yıldan fazladır kullanılan bir şifa kaynağı olarak öne çıkar. Günümüzde ise, karahindiba çayı doğal bir antibiyotik olarak tanınır ve halk hekimliğinde kullanımı devam etmektedir.

Doğanın Şifalı Elleri Arasında Karahindiba

Doğanın bizlere sunduğu bu mucizevi bitkiyi daha yakından tanıdığımızda, onun sıradan bir yabani ot olmaktan çok daha fazlası olduğunu görüyoruz. Besler Şifa olarak, doğanın her parçasının insan sağlığına, güzelliğine ve ruhuna kattığı değere inanıyor; doğanın bize sunduğu bu hediyeleri sizlere en doğal haliyle ulaştırmaktan mutluluk duyuyoruz.

Karahindibanın gücünü, dayanıklılığını ve sağlığa olan katkılarını yaşamınıza katmak isterseniz, bu şifa kaynağı bitkinin hikayesi size ilham verebilir.



.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Zeytinburnu Kültür Vadisi Şifalı Gezi Rotası

İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alan Zeytinburnu Kültür Vadisi, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle dolu bir gezi rotası sunuyor. Bu rotada, doğanın şifasını keşfederken, kültürel zenginliklerle de tanışacaksınız. İşte Zeytinburnu Kültür Vadisi’nde yapabileceğiniz keyifli bir gezi planı:

  1. Balıklı Rum Manastırı

    • İlk durağınız, tarihi Balıklı Rum Manastırı. 19. yüzyıldan kalma bu manastır, hem mimari güzelliği hem de huzurlu atmosferiyle dikkat çekiyor. Manastırın çevresindeki doğal alanlarda yürüyüş yaparak, sakin bir başlangıç yapabilirsiniz.
  2. Tıbbi Bitkiler Bahçesi

    • Manastırdan sonra, Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ne geçin. Bu bahçe, şifalı bitkilerin çeşitliliğini keşfetmek için harika bir yer. Burada, doğal bitkilerin sağlık üzerindeki etkilerini öğrenirken, doğanın huzur verici atmosferinde dinlenebilirsiniz. Bahçedeki bitkilerin özellikleri hakkında bilgi alarak, doğal sağlık yöntemleri hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.
  3. Yenikapı Mevlevihanesi

    • Bir sonraki durağınız, Yenikapı Mevlevihanesi. Tasavvuf kültürünün önemli bir parçası olan Mevlevilik, burada deneyimlenebilir. Mevlevihanenin mistik atmosferinde, sema törenlerini izleyerek ruhsal bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Ayrıca, tarihi dokusuyla bu mekan, zihin ve ruh dinlenmesi için mükemmel bir ortam sunuyor.
  4. Merkezefendi Camii

    • Gezi rotanızın son durağı Merkezefendi Camii. Hem tarihi hem de mimari açıdan önemli bir yapı olan cami, çevresindeki yeşil alanlarla birlikte dinlenmek ve meditasyon yapmak için ideal. Cami ziyaretinizin ardından, bahçesinde birkaç dakika geçirerek doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

Gezi Sonrası

Zeytinburnu Kültür Vadisi’nde geçirdiğiniz bu şifalı gün, hem kültürel zenginlikleri keşfetmenizi hem de doğanın sunduğu huzuru yaşamanızı sağlayacak. Bu rotayı tamamladıktan sonra, bölgedeki yerel kafe ve restoranlarda lezzetli bir şeyler deneyerek gününüzü taçlandırabilirsiniz. Unutmayın, her adımınızda doğanın şifalı dokunuşunu hissedeceksiniz.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.





"Hangi dostuna geliyorum, buzdolabında ne varsa atıştırabilirim diyebilirsin?

Simon Sinek: Ambalajlı ve işlenmiş gıda tüketiminde aşırıya kaçmanın mikrobiyomu sağlıksız hale getirdiğine ve ruhsal sorunlara yol açtığına dair veriler var mı?

Dr. Mark Hyman: Kesinlikle. Mesela Avustralya'daki bir deneyde, işlenmemiş gıda tüketen depresyon hastalarının büyük ilerleme kaydettiği görüldü. Kötü beslenmenin suç oranlarına etkisini gösteren çalışmalar bile var. Vegan beslenenlerde takviye alınmazsa ciddi Omega-3 eksikliği ve nihayetinde depresyon görülebiliyor. Omega-3, folat ve D vitamininin ruh hali üzerinde çok önemli olduğunu biliyoruz.

Simon Sinek: Sağlıklı olmak için multivitamin almak, spor yapmak, iyi uyumak gerektiğini görebiliyoruz. Ama bunu birlikte yapılacak bir şey haline getirmiyoruz. Halbuki diyelim ki bir grup insan var ve hepsi aşırı kilolu. İçlerinden biri diyet yapmaya karar verince çok büyük kısmı da aynı kararı alıyor.

Dr. Mark Hyman: Sağlıklı olmak ekip işi.

Simon Sinek: Arkadaşlarımızdan çok etkileniyoruz.

Üstelik sağlık için yapılması gerekenler çoğu zaman aşırı zor, aşırı pahalı şeyler değil. Aksine oldukça temel pratikler. Daha fazla para harcamadan, sadece biraz çaba göstererek çok daha sağlıklı yaşayabiliriz ama yapmıyoruz. Neden aynı davranışları sürdürüp farklı sonuçlar bekliyoruz?

Dr. Mark Hyman:

Bilgisizlik de etkili. Mesela çoğumuz iyi beslenmenin faydalarının farkında değil. Bunun bir sebebi de gıda endüstrisinin kamuoyunu manipüle ederek, sırf etiketler üzerinden bazı gıdaların sağlıklı, bazılarının sağlıksız olduğunu düşündürmesidir.

Diğer yandan ailemiz aşırı kiloluysa, bizim de kilolu olma ihtimalimiz %40 artıyor. Ama arkadaş çevremizde kilolu olanlar fazlaysa bu oran %70'e çıkıyor. Doktorlar ilaç yazar gibi 'dostlarınla vakit geçir' yazmalı."

Bu yazı Oksijen gazetesinde 1-7 Mart tarihindeki nüshasında yayımlanmıştır.

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Deri: Vücudun En Büyük ve Hayati Organı

Deri, vücudun açık ara en büyük organıdır. Boya ve vücut kütlesine bağlı olarak yaklaşık 1,5 ila 2 metrekarelik bir alanı kaplar ve 3,5 ila 10 kilogram arasında bir ağırlığa sahiptir. Bu, toplam vücut kütlemizin yaklaşık %15'ine denk gelir.

New Scientist'in ifade ettiği gibi, "Cildinizi bir tür akıllı zırh olarak düşünün." Cilt, çevremizdeki dünyayı algılamamıza yardımcı olur, iç organlarımızı korur ve bizi patojenlere karşı savunur. Bu nedenler, cildimize iyi bakmamız için yeterlidir. Çünkü cildin erken yaşlanması, bu hayati işlevleri yerine getirme kapasitesini azaltabilir ve bizi enfeksiyon riskine daha açık hale getirebilir.

Ancak son araştırmalar, cilt sağlığının etkilerinin çok daha derinlere inebileceğini gösteriyor. İşte New Scientist'in bu konudaki araştırmalarını değerlendirdiği kapak yazısından satır başları:

Cilt Katmanları ve Görevleri

Cilt üç ana katmandan oluşur:

  1. Üst deri (epidermis): Sürekli yenilenen, su geçirmez bir tabakadır.
  2. Alt deri (dermis): Kolajen ve elastin lifleriyle dolu bir katmandır.
  3. Deri altı dokusu (hipodermis): Yağ ve bağ dokusundan oluşur; vücudu şoktan korumaya yardımcı olan boşluklarla doludur.

Bu katmanlardan herhangi birinin hasar görmesi, deri hücrelerinin iltihaplı proteinler salgılamasına neden olabilir. Kısa vadede bu durum, yaralanma bölgesine daha fazla kan akışı sağlayarak iyileşmeyi hızlandırabilir. Ancak uzun süreli yüksek iltihaplanma seviyeleri, bu kimyasalların birikmesine ve dermisteki geniş kan damarları aracılığıyla diğer organlara yayılmasına yol açabilir.

Hızlandırılmış Yaşlanma

Yaşlanma, bu süreci daha da hızlandırabilir. Yaşlandıkça cildimiz kolajen, su ve yağ kaybeder, bu da onu daha kırılgan hale getirir. Dahası, birçok cilt hücresi "senesens" adı verilen bir duruma girerek iltihaplı kimyasalların üretimini artırır. Bu durum, diyabet, kalp hastalığı ve bunama gibi yaşa bağlı hastalıkların riskini artırabilir.

Örneğin, hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, cilt hasarının kronik iltihaplanmayı tetikleyebileceğini göstermektedir. Gelecekte, yaşlanan hücreleri temizleyen ya da iltihaplı proteinlerin salınımını durduran "senoterapötik" ilaçların geliştirilmesi mümkündür. Bu konuda bilimsel ilerlemeler umut verici görünmektedir.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Dünya Su Günü: Suyun Değeri ve Tarımın Sorumluluğu

Bugün, 22 Mart Dünya Su Günü'nü kutlarken, su kaynaklarımızın geleceği konusundaki endişelerle doluyuz. Küresel ısınma, artan nüfus, yoğun tarım ve sanayi faaliyetleri ile su kaynakları üzerindeki baskı her geçen gün daha da artıyor. Dünya üzerindeki 2,2 milyar insanın temiz suya erişiminin sınırlı olduğunu düşündüğümüzde, suyun geleceğinin aslında insanlığın geleceği ile ne kadar iç içe olduğunu fark ediyoruz. Bu büyük sorumluluk, sürdürülebilir bir dünya için öncelikli olarak tarım sektörünün omuzlarında.

Su: İnsanlığın Ortak Değeri

Su, her insan için farklı anlamlar taşıyor. Evdeki bir bardak su, sağlık, hijyen ve üretkenlik demekken; bir okulda temiz suya ulaşabilmek çocuklar için saygınlık ve eğitim demek. Kültürel ve dini mekanlarda su, insanın varoluşla, toplumla ve kendiyle bağ kurmasının bir simgesi. Doğada ise su, barış, uyum ve koruma anlamına gelir. Ancak tüm bu değerlerin ötesinde su, yaşamın temel kaynağıdır. Doğru bir su yönetimi olmadan ne sağlıklı bir toplumdan ne de sürdürülebilir bir gelecekten söz etmek mümkün.

Suyun Olmazsa Olmaz Rolü: Tarımda Su Kullanımı

Dünya üzerindeki suyun %70’i tarımda kullanılıyor. Tarımsal üretim olmadan yiyecek üretmek mümkün değil, dolayısıyla tarım ve su birbiriyle koparılamaz bir bağa sahip. Üstelik gıda güvenliğini sağlamak adına tarımda kullanılan su miktarı büyük bir dikkatle yönetilmek zorunda. Bu noktada, modern sulama teknolojileri büyük bir fark yaratıyor. Damla sulama gibi su tasarrufunu maksimize eden sistemler, tek bir damlayı bile boşa harcamadan verimli sulama imkanı sunuyor.

Tarımı Dönüştüren Teknolojiler: Verimli Su Kullanımı

Tarımsal üretimde su tüketimini azaltmak için kullanılan teknolojiler suyun daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Gelişmiş tohum teknolojileri, az miktarda su ile daha fazla verim elde edilmesine olanak tanırken; sürdürülebilir sulama sistemleri de bitkilerin tam ihtiyaç duyduğu kadar su almasını sağlıyor. Tarımda kullanılan su miktarını en aza indirgeyerek, gelecekte daha az kaynakla daha fazla üretim yapmak mümkün hale geliyor.

Suyun Alternatifi Yok!

Toprak olmadan yapılabilen topraksız tarım, robotik sistemlerle desteklenen üretim gibi gelişmeler tarımın geleceğine dair umut verse de, suyun alternatifi yok. Su olmadan üretim yapmak, yaşamı sürdürmek mümkün değil. Bu yüzden, tarımda suyun verimli kullanımına odaklanmak ve suyu korumak, insanlığın geleceği için en önemli adımlardan biri.

Su ve İnsanlığın Ortak Geleceği İçin Tarımın Sorumluluğu

Su kaynaklarının korunması yalnızca bireysel bir sorumluluk değil; aynı zamanda toplumsal bir görev. Tarım sektörünün bu konuda üstleneceği rol ise hayati. Bugün tarımda suyu daha verimli kullanan her yöntem, gelecek nesillerin sağlıklı bir dünyada yaşayabilmesine katkı sağlıyor. Hem küçük üreticilerin hem de büyük tarım işletmelerinin su tasarrufu konusunda yapabileceği değişiklikler, suyun geleceğini şekillendirecek en büyük faktörlerden biri olacak.

Bu Dünya Su Günü'nde, suyun gerçek değerini bilmek, su kaynaklarını bilinçle kullanmak ve doğayla uyumlu bir gelecek inşa etmek için bir adım daha atalım. Besler Şifa olarak, su kaynaklarının korunmasını ve sürdürülebilir tarımı destekliyoruz. Su kaynaklarımızın korunması için yapacağımız her şey, sadece bugünkü yaşamımız için değil, geleceğimiz için de büyük bir adım olacak.

Tüm okuyucularımızın Dünya Su Günü kutlu olsun! Suya değer verelim, çünkü su yaşam demektir.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Türkiye 2024'te En Çok Psikolojik Destek Aradı, Neden?

2024 yılına ait sağlık sektörü verileri, Türkiye'de en çok hangi branşlara başvurulduğunu ortaya koydu. Dijital sağlık platformu Doktor Takvimi tarafından 200 binden fazla hekim ve uzman profili incelenerek hazırlanan rapora göre, 2024 yılında en fazla psikolojik destek talep edildi.

Psikoloji İlk Sırada

Raporda, psikoloji branşı %20 oranıyla ilk sırada yer aldı. Psikolojiyi sırasıyla şu branşlar takip etti:

  • Kadın Hastalıkları ve Doğum: %12,2
  • Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları: %8,8
  • Psikiyatri: %8
  • Diş Hekimliği: %5,1
  • Dermatoloji: %5,1
  • Diyetisyenlik: %4,9
  • Kulak Burun Boğaz: %3,8
  • Ortopedi ve Travmatoloji: %2,3
  • Üroloji: %2,2

Doktor Takvimi platformu üzerinden 2024 yılında toplamda 408 bin randevu alındı. Platform, yılda 80 milyon ziyaretçi sayısına ulaşarak Türkiye'nin en büyük online sağlık hizmeti sağlayıcılarından biri olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Eskişehir Zirvede

Nüfusa oranla en fazla randevu alınan şehirler sırasıyla Eskişehir, Kocaeli ve Denizli oldu. Eskişehir'in birinci sırada yer almasının, genç nüfusun yoğunluğu ve dijital platformlara olan yatkınlıkla bağlantılı olduğu belirtildi. Buna karşın, Muş, Bitlis ve Kilis gibi illerde sistem üzerinden hiç randevu alınmadı. Araştırmacılar, bu durumun söz konusu illerde özel hastane sayısının azlığıyla ilişkili olduğunu ifade etti.

Psikolojik Desteğe Talep Artışı

Doktor Takvimi Türkiye Ülke Müdürü Hakan Türkoğlu, psikolojiye olan yoğun talebin ülkenin devam eden stresli ve sıkıntılı süreçlerinden kaynaklandığını belirtti. Türkoğlu, "2024 yılında psikoloji, 2023'te olduğu gibi en çok randevu alınan branş oldu. Bu, toplumun ruh sağlığına yönelik ihtiyaçlarının devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca, çocuk sağlığı branşının bu yıl ilk beşte yer alması, çocuk hastalıklarındaki artışla bağlantılı olabilir. Platformumuzun ziyaretçi sayısının 73 milyondan 80 milyona yükselmesi ise başarımızın en büyük göstergesidir," dedi.

Besler Şifa olarak bitkisel kozmetik ve doğal yaşam ürünleri olarak sıkıntı ve strese çözümlerimize bakalım. 50 den fazla ürünümüzle hizmetinizdeyiz.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Sosyal Medya ile Tanışma Yaşı: 13 mü, 16 mı?

Sosyal Medya ile Tanışma Yaşı: 13 mü, 16 mı?

Sosyal medya ve akıllı telefonlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelirken, bu teknolojilerin çocuklar üzerindeki etkileri de giderek daha fazla tartışılıyor. Çocukların dijital dünyaya ne zaman adım atması gerektiği konusu, aileler, uzmanlar ve hükümetler için kritik bir soru.

Avustralya’nın 16 yaşından küçükler için sosyal medya yasağı getirmesi, bu konuda atılan en radikal adımlardan biri. Türkiye’de de benzer bir düzenleme için çalışmalar sürerken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocukların sosyal medya kullanımına yönelik modeller geliştirmek üzere bir komisyon kurdu.

Peki, sosyal medya ile tanışma yaşı kaç olmalı?


Uzmanlar Ne Diyor?

Uzmanlar, sosyal medyanın çocuklar ve ergenler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Herdem Aslan Genç, sosyal medyanın yoğun kullanımının ergenlerde kaygı, depresyon, yeme bozuklukları ve uyku problemlerine yol açtığını belirtiyor. Ayrıca, dijital zorbalık, manipülasyon ve siber suçlar gibi risklere de daha açık hale geldiklerini vurguluyor.

Türk Psikologlar Derneği’nden Ecem Demirtürk ise sosyal medya ile tanışma yaşının gelişimsel ihtiyaçlara ve dijital beceri düzeylerine uygun olarak belirlenmesi gerektiğini söylüyor. 13 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımının önerilmediğini ifade ediyor.


Dünyadan Örnekler

Dünyanın farklı ülkelerinde sosyal medya kullanımı için yaş sınırları şu şekilde düzenlenmiş durumda:

  • Norveç: Yaş sınırını 13’ten 15’e çıkarma önerisi var.
  • AB Ülkeleri: 16 yaş altındaki çocukların kişisel verilerinin işlenmesi için ebeveyn onayı gerekiyor; ancak üye ülkeler bu sınırı 13’e düşürebiliyor.
  • Fransa: 15 yaş altındakilerin sosyal medya hesabı oluşturması için ebeveyn izni şartı getiren yasa çıkarıldı.
  • Almanya: 13-16 yaş arasındaki çocuklar ebeveyn izni ile sosyal medya kullanabiliyor.
  • İtalya: 14 yaş altındakiler için ebeveyn izni gerekiyor, okullarda akıllı telefon kullanımı yasaklandı.
  • İrlanda: 16 yaş altına akıllı telefon yasağı tartışılıyor.
  • Yunanistan: Öğrenciler okullarda telefonlarını çantalarından çıkaramıyor.

Besler Şifa’dan Öneriler

Doğal yaşamın bir parçası olarak, çocukların teknolojiyle dengeli bir ilişki kurmalarını desteklemek çok önemli. Çocukların erken yaşta dijital dünyaya adım atmaları, fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Bizler, Besler Şifa olarak, çocukların doğayla daha fazla zaman geçirmesini, ekranlardan uzaklaşıp gerçek hayatla bağ kurmalarını öneriyoruz. Ebeveynlere, çocuklarıyla birlikte açık hava etkinlikleri düzenlemelerini, doğal yaşamı keşfetmelerini ve ekran başında geçirilen zamanı sınırlamalarını tavsiye ediyoruz.

Sosyal medya ile tanışma yaşı konusunda karar verirken, her çocuğun bireysel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmak ve onlara sağlıklı bir dijital deneyim sunmak için rehberlik etmek önemlidir.

Doğanın ve sağlıklı yaşamın gücüyle, çocuklarımız için daha dengeli bir gelecek inşa edebiliriz. 🌿

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Yaşlandıkça Azalan Kanser Riski: Yeni Araştırmalar Ne Anlatıyor?

Kanser, genellikle yaşlanma ile ilişkilendirilen bir sağlık sorunu olarak bilinir. Ancak Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde (MSK) yapılan yeni bir araştırma, yaşlılığın kanserden koruyucu bir etkisi olabileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, yaş gruplarına özel tedavi stratejilerinin geliştirilmesine ışık tutuyor.

Yaş ve Kanser: Çift Taraflı Bir Kılıç

Yaş, kanser riskinin artmasında en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilir. Bunun nedeni, yıllar boyunca hücrelerde biriken genetik mutasyonların kanser gelişimini tetiklemesidir. Ancak bu yeni çalışma, ileri yaşın, hücrelerin yenilenme kapasitesini kaybetmesi nedeniyle kanser riskini düşürebileceğini gösteriyor.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Xueqian Zhuang, yaşlılıkla birlikte hücrelerin yenilenme kapasitesini kaybettiğini ve bu durumun kontrolsüz hücre büyümesini sınırlayarak kanser oluşumunu engellediğini belirtiyor.

Demir Metabolizması ve Kanser İlişkisi

Çalışma, farelerde akciğer adenokarsinomu (yaygın bir akciğer kanseri türü) modelinde yapıldı. Araştırmacılar, yaşlı farelerin hücrelerinde NUPR1 adlı bir proteinin daha fazla üretildiğini keşfetti. Bu protein, hücrelerin demir eksikliği yaşıyormuş gibi davranmasına neden oluyor. İlginç bir şekilde, bu etki, hücrelerin yenilenme kapasitesini sınırlayarak kanser riskini azaltıyor.

Dr. Zhuang, yaşlı hücrelerin aslında daha fazla demir içerdiğini, ancak bunun biyolojik olarak kullanılamadığını belirtiyor. Araştırmacılar, bu durumu tersine çevirmek için yaşlı farelere ek demir verdiklerinde, hücrelerin yenilenme kapasitesinin geri döndüğünü gözlemlediler. Ancak bu durum, aynı zamanda kanser riskini de artırdı.

Yaş Grubuna Göre Tedavi Stratejileri

Araştırma, yaşlanmayla birlikte hücre biyolojisinin değiştiğini ve bu değişimin tedavilere duyarlılığı etkilediğini vurguluyor. Özellikle demir metabolizmasını hedef alan tedavilerin genç hastalarda daha etkili olabileceği, ancak yaşlı hastalarda aynı sonuçları vermeyebileceği belirtiliyor.

Erken Müdahalenin Önemi

Dr. Tuomas Tammela, kanserin genç yaşta ortaya çıkmasının daha tehlikeli olduğunu ve bu nedenle gençlerin sigara içmek, bronzlaşmak gibi kanserojen alışkanlıklardan korunmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor.

Araştırmanın Gelecekteki Yansımaları

Bu bulgular, kanser tedavisinde yaşa özel yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, yaşlanmanın biyolojik etkilerini anlamak, hem kanser tedavisinde hem de yaşlanma ile ilgili diğer sağlık sorunlarında yeni stratejiler oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Kanserle ilgili yeni bilgiler ve araştırmalar, tedavi yöntemlerini daha etkili hale getirmek ve yaşam kalitesini artırmak için umut verici bir yol sunuyor.

Makale https://www.mskcc.org/news/cancer-risk-declines-in-old-age-new-msk-research-helps-explain-why?utm_source=substack&utm_medium=email



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Akdeniz'in Beş Köşesi

Bu yerler, doğal güzellikleri, zengin kültürel mirasları ve tarihi değerleri ile dikkat çeken çeşitli bölgeleri temsil ediyor. Akdeniz, Türkiye'nin güney sahilinde yer alan bu bölge, sıcak iklimi, güzel plajları ve tarihi kalıntıları ile ünlüdür. Ayrıca, Akdeniz mutfağı ve çeşitli tatlarıyla da bilinir. İşte her birinin kısa bir özeti:

  1. İberya- Kastilya: İspanya'nın merkezi bir bölgesi olan Kastilya, tarihi kalıntılar, muhteşem şatolar ve büyüleyici kasabaları ile tanınır. Bölge, hem tarihi hem de kültürel zenginlikleri ile öne çıkar. İber Yarımadası, İspanya ve Portekiz'in bulunduğu alanı kapsar. Bu bölge, tarihi, kültürel ve coğrafi zenginlikleri ile dikkat çeker. Farklı etnik grupların etkisiyle zengin bir kültürel mirasa sahiptir.
  2. Levant Bölgesi; Akdeniz'in doğu sahillerinde bulunan geniş bir araziyi tanımlamak için kullanılan, sınırları kesin olmayan, coğrafî, tarihî ve kültürel bir adlandırmadır. Kızıldeniz'den İskenderum körfezine, Lübnan dağı, Amanoslar gibi zengin bir biyoçeşitlilik ve yaşam öyküleri yer alır. Suriye Palmira ve Busra; Lubnan Baabek; Ürdün Petra Antik kentlerini ziyaret edilebilir.. Ne kadar kaldıysa...
  3. Yunan Adaları: Ege Denizi'nde yer alan bu adalar, tarihi kalıntıları, güzel plajları ve benzersiz mimarileri ile ünlüdür. Santorini, Mykonos, Rodos gibi adalar, tatil için popüler destinasyonlardır.
  4. Nil Havzası: Dünyanın en uzun nehri olan Nil, Mısır ve Sudan'ı geçerek birçok önemli tarihi bölgeyi kapsar. Nil Havzası, tarihi kalıntıları, tarımsal zenginlikleri ve benzersiz kültürü ile dikkat çeker.
  5. Teke Yöresi- Toroslar: Antalya ve çevresinde bulunan bu bölge, tarihi kalıntıları, doğal güzellikleri ve geleneksel yaşam tarzı ile bilinir. Özellikle eski yerleşim yerleri ve antik kalıntılar ile zengindir. Toroslar, Türkiye'nin güneyinde yer alan bu dağ sırası, doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve tarihi yerleri ile tanınır. Yürüyüş, dağcılık gibi açık hava etkinlikleri için popüler bir bölgedir.

Bu bölgelerin her biri, gezginlere farklı deneyimler sunmakta ve keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik barındırmaktadır.

Akdenizle ilgilli detaylı ziyaret ve gezi programını paylaşacağız.

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Doğanın Şifalı Dokunuşları: Doğada ve Balkonlarımızda Yetişen Şifalı Bitkiler

İlkbaharın gelişiyle doğada şifa dolu bitkiler yeşermeye başlıyor. Ballıbabalar ve karahindibalar doğaya ilk renklerini katarken, baharın ilerleyen dönemlerinde papatyalar ve gelincikler bu şölene katılacak. Yaz geldiğinde ise doğa sarı kantaron, adaçayı ve kekik gibi bitkilerle adeta doğanın iyileştirici enerjisini sergileyecek. Doğanın bu harika döngüsünde, balkonlarınızda bile yetiştirebileceğiniz şifalı bitkilerle sağlık ve güzellik dolu bir yaşam mümkün.

Balkonlarınızda Yetiştirebileceğiniz Şifalı Bitkiler

Ev ortamında da sağlıklı yaşamı destekleyecek bitkiler yetiştirmek hiç de zor değil. İşte balkonlarınızda kolayca yetiştirebileceğiniz birkaç şifalı bitki önerisi:

  • Sinir Otu: Soğuk algınlığı ve solunum yolları sorunları için destekleyici bir bitkidir. Balkonunuzda rahatlıkla yetiştirebilirsiniz.
  • Ekinezya: Bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle bilinen ekinezya, özellikle soğuk kış aylarına hazırlık için harika bir tercih.
  • İzmir Kekiği: Güçlü aroması ve antibakteriyel özellikleriyle mutfakta da sağlık için kullanılabilir.
  • Tıbbi Papatya: Sakinleştirici etkisiyle bilinen tıbbi papatya, çay olarak tüketildiğinde rahatlatıcı etkiler sunar.
  • Aloe Vera: Cilt yenileyici özellikleriyle tanınan aloe vera, doğal kozmetik ürünlerinizde de kullanabileceğiniz harika bir bitkidir.
  • Itır: Ferah kokusu ile balkonunuza canlılık katar ve bazı böcekleri uzaklaştırır.
  • Mercanköşk: Sindirim sistemini destekleyen mercanköşk, aynı zamanda harika bir doğal baharattır.
  • Aynısafa: Cilt sağlığı için güçlü etkileriyle bilinen aynısafa, doğal merhemlerin en popüler bileşenlerindendir.

Bu bitkilerle balkonunuzda adeta küçük bir şifa bahçesi kurabilirsiniz. Taze, doğal ve sağlıklı bir yaşam için hem kendinize hem de doğaya katkı sağlayabilirsiniz.

Mersin Bitkisi ve Koruyucu Özellikleri

Mersin bitkisi, içerdiği cineol etken maddesi ile son dönemde dikkat çekmektedir. Özellikle solunum yolu enfeksiyonlarına karşı destekleyici etkileriyle bilinen mersin, doğal yaşamı destekleyen şifa dolu bir bitkidir. Yapılan araştırmalarda, bu bitkinin bağışıklık sistemi için faydalı olduğu tespit edilmiş ve özellikle koruyucu etkileri sebebiyle kullanımı artmıştır.

Şifalı Bitkileri Kullanma Yöntemleri: Maserasyon, Demleme ve Kaynatma

Doğal bitkilerin faydalı bileşenlerinden yararlanmanın birkaç temel yöntemi bulunmaktadır:

  • Maserasyon: Bitkinin yağ içinde bekletilmesiyle yapılan bu yöntem, etken maddelerin yavaş yavaş ortaya çıkmasını sağlar. Özellikle cilt sağlığına yönelik doğal yağlar elde etmek için kullanılır.
  • Demleme (İnfizyon): Soğuk veya sıcak demleme yöntemi, bitkilerin etken maddelerini koruyarak çay gibi tüketim şeklinde sağlıklı içecekler hazırlamak için uygundur.
  • Kaynatma: Kök gibi sert bitki kısımlarında kullanılır ve etken maddelerin suya geçmesi sağlanır.

Bu yöntemlerle, bitkilerin etken maddelerinden en verimli şekilde faydalanmak mümkündür. Evde hazırlanan çaylardan cilt bakım ürünlerine kadar birçok doğal çözüm elde edebilirsiniz.

Doğada ve Evde Bitki Yetiştirmenin Önemi

Doğada karşımıza çıkan hayıt, kocayemiş ve meyan kökü gibi bitkiler de son dönemde sağlığa olan faydalarıyla ön plana çıkıyor. Bu bitkiler, doğanın bize sunduğu doğal destek kaynaklarıdır. Besler Şifa olarak, doğanın gücünü ve şifasını evlerimize taşıyarak, sağlıklı yaşamı teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Doğada yeşeren bu şifa dolu bitkilerle hem kendi sağlığınızı destekleyebilir hem de doğal yaşamın bir parçası olabilirsiniz.

Doğal ürünler, sağlıklı yaşam ve doğanın iyileştirici gücü için doğanın izini süren şifalı bitkilerle tanışmak için doğaya daha yakın olabilir ve balkonlarınızda minik şifa bahçeleri oluşturabilirsiniz.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Şifa Yolu Güdül'de Festival ve şenlikler

Güdül Doğal Ürünler Pazarı; 

Ankara'nın Güdül ilçesinde yer alan bir açık hava pazarıdır ve yöresel doğal ürünlerin satıldığı bir yerdir. Bu pazarda, Güdül ve çevresinde yetiştirilen sebze, meyve, bakliyat, süt ürünleri, yöresel peynirler, bal ve diğer doğal ürünler satılmaktadır.

Pazar, her hafta cumartesi günleri kurulmaktadır. Güdül halkı ve çevre ilçelerden gelen vatandaşlar, doğal ürünlerini satmak ve satın almak için pazar alanında buluşmaktadır. Güdül Doğal Ürünler Pazarı, hem yöresel lezzetleri tatmak hem de doğal ürünlerin sağlık avantajlarından yararlanmak isteyen ziyaretçiler için ideal bir seçenektir.

Güdül Ankara Keçisi Festivali; 

Güdül Ankara Keçisi Festivali, Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün yerel keçi ırkı olan Ankara keçisinin tanıtımı ve korunması amaçlanmaktadır. Festival, genellikle Mayıs ayında yapılır ve çevre illerden ve ülkelerden de ziyaretçiler çekmektedir.

Festival kapsamında, Ankara keçileri sergilenir ve keçi yarışmaları düzenlenir. Ayrıca, yöresel lezzetlerin sunulduğu pazarlar, yerel sanatçıların konserleri, geleneksel oyunlar, el sanatları ve halk dansları gösterileri de festivalin parçasıdır.

Güdül Ankara Keçisi Festivali, Güdül halkının yanı sıra Ankara keçisi ırkının korunmasına ve tanıtımına katkıda bulunarak, bölge turizmine de olumlu etkiler sağlamaktadır.

Güdül Üzüm Festivali;

Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün üzüm bağlarının ve yöresel üzüm çeşitlerinin tanıtımı ve kutlaması amaçlanmaktadır. Festival, genellikle Eylül ayının son haftasında yapılır.

Festival kapsamında, Güdül ve çevresinde yetişen üzüm bağları gezilebilir ve yerel üzüm çeşitleri tadılabilir. Ayrıca, üzüm hasadı, şarap yapımı, üzüm kesme, sergiler, konserler ve geleneksel oyunlar da festivalin parçasıdır. Festival ayrıca, çevre illerden ve yurt dışından ziyaretçileri de çekmektedir.

Güdül Üzüm Festivali, Güdül'ün zengin üzüm kültürünü kutlayarak, bölge turizmine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, yerel üzüm çeşitlerinin korunması ve tanıtımına da katkı sağlamaktadır.

Güdülü Kiraz Festivali;

Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl Haziran ayında düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün kiraz hasadını kutlamak amacıyla yapılmaktadır. Festival, Güdül'ün kiraz yetiştiriciliğiyle ünlenmesine ve yöresel kiraz çeşitlerinin tanıtımına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Festival kapsamında, yöre halkı tarafından yetiştirilen kirazların sergisi yapılır ve kiraz yarışmaları düzenlenir. Ayrıca, konserler, sergiler, geleneksel oyunlar ve çeşitli yarışmalar da festivalin parçasıdır. Ziyaretçiler, yöresel lezzetlerin tadına bakabilir ve kiraz satın alabilirler.

Güdülü Kiraz Festivali, Güdül'ün ekonomisine katkıda bulunurken, aynı zamanda Güdül halkı ve ziyaretçiler için eğlenceli bir etkinlik sunmaktadır. Kiraz hasadı ve üretimi, Güdül ve çevre köylerde önemli bir geçim kaynağı olduğundan, festival aynı zamanda yöre halkının emeklerini kutlamak için de bir fırsat olarak görülmektedir.

Güdül Sorgun Yayla Şenlikleri;

Ankara'nın Güdül ilçesi ve Sorgun Köyü'nde her yıl düzenlenen bir etkinliktir. Festival genellikle Temmuz ayının son haftası veya Ağustos ayının ilk haftasında gerçekleştirilir.

Sorgun Köyü, Güdül'ün yaklaşık 20 km güneyinde yer alan bir köydür ve doğal güzellikleri ile ünlü bir yayla bölgesidir. Festival, bölgenin doğal güzelliklerini ve yöresel kültürünü kutlamayı amaçlamaktadır.

Festival kapsamında, yöresel halk oyunları, müzik ve konserler, yöresel yemekler, el sanatları ve geleneksel oyunlar gibi etkinlikler düzenlenir. Ayrıca, bölgede bulunan doğal güzellikleri keşfetmek için doğa yürüyüşleri, trekking ve bisiklet turları gibi doğa etkinlikleri de yapılmaktadır.

Güdül Sorgun Yayla Şenlikleri, bölge halkı ve ziyaretçiler için keyifli bir etkinlik sunarken, bölgenin doğal ve kültürel değerlerine de dikkat çekmektedir. Yayla şenlikleri, bölge turizmine de katkıda bulunmaktadır.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Nüfusun Yaşlanması: Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşamın Rolü

İnsanlığın karşı karşıya olduğu en önemli ancak en az konuşulan küresel sorunlardan biri, nüfusun yaşlanmasıdır. Bununla birlikte doğurganlığın azalması da bu tabloyu tamamlayan önemli bir faktördür. Singapur Ulusal Üniversitesi ve ABD Columbia Üniversitesi’nin 143 ülkede gerçekleştirdiği kapsamlı bir araştırma, bu konunun boyutlarını çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

1950 yılında yüksek gelirli bir ülkede doğan bir bebeğin 90 yaşını görme ihtimali yalnızca %4,8 iken, bugün bu oran %26,7’ye ulaşmış durumda. Dahası, 2060 yılı itibarıyla bu oranın %50’ye varması bekleniyor. Ancak bu uzun yaşam süresi, beraberinde bir sorun getiriyor: Yüksek gelir grubundaki ülkeler daha uzun yaşamakla birlikte, bu sürenin önemli bir kısmını “sağlıksız” şekilde geçiriyor.

Peki, yaşlanan nüfusun daha sağlıklı bir yaşam sürmesi için neler yapılabilir? İşte burada bitkisel kozmetik ve doğal yaşam prensipleri devreye giriyor.

Doğal Yaşam ve Sağlıklı Yaşlanma

  1. Cilt Sağlığı için Bitkisel Çözümler:
    Yaşlanma sürecinde cilt elastikiyetini kaybeder ve kırışıklıklar artar. Kimyasal içerikli ürünler cildi geçici olarak desteklese de uzun vadede zarar verebilir. Bunun yerine, argan yağı, iğde çekirdeği yağı ve propolis özleri gibi doğal içeriklerle zenginleştirilmiş bitkisel kozmetik ürünleri, cildin doğal yenilenme sürecini destekler.

  2. Antioksidanlarla Yaşlanmayı Yavaşlatın:
    Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre yaşlanmasını yavaşlatır. Yeşil çay özleri, üzüm çekirdeği yağı ve nar ekstresi gibi bitkisel içerikler, hem cilt hem de genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratır.

  3. Doğal Beslenme ve Bağışıklık Destekleyiciler:
    Uzun yaşam süresince sağlıklı kalmanın temeli, dengeli bir beslenme ve güçlü bir bağışıklık sistemidir. Zerdeçal, zencefil, spirulina gibi doğal takviyeler, bağışıklık sistemini desteklerken, yaşlanma sürecinde enerjik kalmaya yardımcı olabilir.

  4. Stresi Azaltan Aromaterapi:
    Uzun yaşamın bir diğer önemli boyutu, ruh sağlığını korumaktır. Lavanta, melisa ve paçuli yağı gibi esansiyel yağlarla yapılan aromaterapi uygulamaları, stresi azaltır, uyku kalitesini artırır ve genel yaşam kalitesini yükseltir.

  5. Doğal Yaşam Alanları ve Fiziksel Aktivite:
    Yaşlanma sürecinde fiziksel aktiviteyi artırmak, sağlıklı kalmanın en etkili yollarından biridir. Doğayla iç içe yaşam alanlarında yapılan hafif yürüyüşler, hem bedensel hem de zihinsel sağlığı destekler.

Sonuç: Sağlıklı ve Uzun Bir Yaşam için Doğal Çözümler

Yaşlanma kaçınılmaz bir süreçtir, ancak bu süreci daha sağlıklı ve kaliteli bir şekilde geçirmek elimizdedir. Doğal kozmetik ürünleri, bitkisel takviyeler ve doğayla uyumlu bir yaşam tarzı, uzun yaşamın sadece bir sayıdan ibaret olmasını önler; aynı zamanda sağlıklı ve mutlu bir yaşamı mümkün kılar.

Unutmayalım: Uzun bir ömrün değeri, sağlıklı geçirilen yıllarla ölçülür. 🌿

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.




© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.