Ad

Sakinşehir Güdül Şifa Yolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sakinşehir Güdül Şifa Yolu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dünya Nüfusunu Azaltma Girişimlerinde Yeni Durum

 Paul Krugman, “ABD Başkanı Trump ölmenizi istiyor” başlığıyla dikkat çeken yazısında, Trump yönetiminin sağlık alanındaki radikal politikalarını ve bunun toplum sağlığı üzerindeki olası yıkıcı etkilerini ele alıyor. Krugman, Trump’ın Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) çekilme ve sağlık araştırmaları için ayrılan fonları tamamen kesme girişimini, sadece derin devlet teorilerine dayanan paranoyak bir söylem olarak nitelendiriyor. Ona göre, Trump ve beraberindekiler, uzun süredir AGA hareketinin belirlediği “derin devlet” temasına inanan profesyonel kamu görevlilerini hedef alıyor; fakat bu durum, aslında Beyaz Saray’ı işgal edenlerin değil, ulusun yararı için çalışan kamu görevlilerinin gündemlerine zarar veriyor.

Krugman, MAGA hareketinin iktidara gelmesiyle sağlık politikalarının artık tamamen siyasi arenaya taşınacağının ilk sinyallerini gözlemliyor. New York Times’a göre, Medicare ve Medicaid veri toplama projelerinin durdurulması, tamamlanmış anket sonuçlarının yayınlanmaması gibi örnekler, sağlık kurumlarının faaliyetlerinin ciddi şekilde kısıtlandığını gösteriyor. Gıda ve İlaç İdaresi, Hastalık Kontrol Merkezleri ve Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) gibi önemli kurumların dış iletişim faaliyetlerinin kesilmesi, rutin toplantıların iptal edilmesi ve seyahat yasaklarıyla neredeyse tamamen kilit altına alınmaları, Trump yönetiminin sağlık alanında uyguladığı baskıların somut örnekleri arasında yer alıyor.

Peki bu durum geçici mi, yoksa kalıcı bir dönüşüm mü olacak? Krugman, Trump’ın aşı karşıtı figürlerden Robert F. Kennedy’yi Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı olarak yönetime dahil etmeye çalıştığını hatırlatarak, mevcut durumun geçici olmadığını, aksine federal sağlık kurumlarının politikalarının gelecekte daha da siyasallaştırılacağını öngörüyor. Eskiden partiler arası bir uzlaşıya dayanarak hizmet veren, örneğin Anthony Fauci gibi isimlerin çalıştığı halk sağlığı kurumlarının artık siyasi baskılar altında kalması, aşılanma oranlarında ve halk sağlığını korumaya yönelik uygulamalarda ciddi aksaklıklara yol açabilir.

Covid-19 pandemisi sürecinde aşı çalışmalarıyla ilgili birçok komplo teorisi ortaya atılmıştır. Bunlardan biri, Pfizer CEO'su Albert Bourla'nın dünya nüfusunu %50 azaltmayı hedeflediğini söylediği iddiasıdır. Ancak bu iddia, Bourla'nın 2022’de Dünya Ekonomik Forumu'ndaki konuşmasının çarpıtılmasıyla yayılmıştır. Bourla, aslında ilaçlara erişimi olmayan insanların sayısını %50 azaltmayı hedeflediklerini belirtmiştir. Konuşmanın orijinal hali, Dünya Ekonomik Forumu’nun resmi kaynaklarında mevcuttur ve Reuters gibi uluslararası haber ajansları bu iddianın asılsız olduğunu doğrulamıştır. Bir taraftan bakılırsa dünya nufusunu azaltmak girişimine destek sayılır.

Araştırmalar, küresel doğum oranlarının düşmesiyle 2100 yılına kadar dünya nüfusunun azalacağını öngörüyor. Bu değişim, yoksul ülkelerde yaşam standartlarını iyileştirirken, yaşlanan nüfus nedeniyle gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşının yükselmesi, göç politikalarının esnemesi ve bakım işçilerinin öneminin artması gibi sonuçlar doğurabilir. Hükümetler, doğum oranlarını artırmak için ebeveynlere destek sağlayabilir. Nüfus azalmasının çevre için olumlu etkileri olabileceği düşünülse de ekonomik büyüme ve tüketim alışkanlıkları bu süreci belirleyici olacaktır. 

Sonuç olarak, Trump yönetiminin sağlık politikalarına yönelik bu müdahaleler, sadece bilimsel ve tıbbi araştırmaların değil, aynı zamanda ulusal sağlık güvenliğinin de tehlikeye girmesine yol açabilir. Krugman’ın da belirttiği gibi, mevcut kısıtlamalardan çıkış yapan NIH ve benzeri kurumların, Trump’ın hoşuna gitmeyen verileri sansürlemesi veya politika önerilerini reddetmesi, toplumsal sağlık krizlerine ve hatta can kayıplarına neden olabilir.

İklim değişikliği senaryoları bir anlamda nufusun azalacağına inanıldığı için destekleyenler veya desteklemeyenler var. İklim değişikliği nufusu azaltmanın bir oyuncağı olduğunu düşünenler az değil. Bir anlamda iklim değişikliğini kriz haline getirerek bir anlamda pandemi ortamı oluşturulması ve olağanüstü tedbirlerle yine dünya nfusuna müdahale olduğu dile getiriliyor.

Pandemiyi önleyememesi, etkili yöntemler geliştirememesi, pandemiyi bazılarının tabiriyle "plandemi" haline getirmesi, aşı konusunda yetersiz çözümler ve şu an aşıların etkilerinin kalp krizleriyle görülmesi gibi sebepler Dünya Sağlık Örgütü'nün sorgulanmasına sebep oluyor. Muhtemelen Trump iklim zirveleri kadar dünya Sağlık Örgütü'nü de sorguluyor.

............................................................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Sarımsak Spreyi ile Zararlılara Karşı Doğal Çözüm

Besler Şifa Ekoköy Evi olarak, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve doğal koruma yöntemlerini desteklemek amacıyla, bitkilerimizi zararlı organizmalardan korumada kullanılan iki önemli teknik üzerine odaklanıyoruz. Bu yazımızda, sarımsak spreyi ve yaprakları yiyerek zarar veren böcekler için hazırlanan karışım yöntemlerini detaylandırarak, doğal ve etkili bir bitki koruma çözümü sunuyoruz.


1. Sarımsak Spreyi

Sarımsak spreyi, özellikle sümüklü böcekler ve yaprakları yiyerek bitkilere zarar veren bazı böcek türlerine karşı etkili bir doğal koruyucu çözümdür. İşte sümüklü böceklere karşı kullanılabilecek sarımsak spreyinin hazırlanma aşamaları:

Malzemeler (Sümüklü böcekler için):

  • 1 adet sarımsak
  • 1 adet orta boy soğan
  • 1 litre su
  • 1 yemek kaşığı kırmızı biber
  • 1 yemek kaşığı sıvı sabun

Hazırlanışı:

  1. Sarımsak ve soğanı küçük küçük doğrayın.
  2. Doğranmış sarımsak ve soğanı kırmızı biber ile karıştırın.
  3. Bu karışımı 1 litre suya ekleyin ve yaklaşık 1 saat boyunca demlenmeye bırakın.
  4. Sürenin sonunda, karışıma sıvı sabun ekleyin.
  5. Karışımı dolapta bir hafta bekleterek olgunlaştırabilirsiniz.

Bu doğal sprey, patates böceği, kaphra böceği, lahanagillerde zarar veren larvalar ve nematotlar üzerinde etkili olmaktadır.


2. Yaprakları Yiyen Böcekler İçin Karışım

Yaprakları yiyerek bitkilere zarar veren böcekler için özel olarak hazırlanan karışım da, doğal içeriklerle bitkilerimizi korumayı hedefler.

Malzemeler (Yaprakları yiyen böcekler için):

  • 4 adet kırmızı biber
  • 4 adet soğan
  • 2 baş sarımsak

Hazırlanışı:

  1. Kırmızı biber, soğan ve sarımsağı iyice doğrayın.
  2. Doğranmış malzemeleri, sabunlu su içerisinde 24 saat bekletin.
  3. Bekleme süresi sonunda karışımı süzün ve üzerine 2 litre su ilave edin.
  4. Bu karışımı, serin koşullarda 2 haftadan fazla süre saklayabilirsiniz.

Doğal Korumanın Avantajları

  • Çevre Dostu: Kimyasal içerik kullanmadan, bitkilerinizi zararlı organizmalardan koruyarak çevreye zarar vermeden tarım yapabilirsiniz.
  • Ekonomik: Uygun fiyatlı malzemelerle hazırlanan bu doğal karışımlar, maliyeti düşürür ve organik tarım uygulamalarını destekler.
  • Kolay Uygulanabilir: Ev ortamında veya küçük ölçekli tarım alanlarında kolayca uygulanabilen bu teknikler, hem profesyonel üreticilere hem de hobi bahçıvanlarına hitap eder.

Besler Şifa Ekoköy Evi olarak, doğal yaşamı ve sağlıklı tarımı destekleyen uygulamaları sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. Doğal bitki koruma teknikleriyle, sürdürülebilir tarımın temellerini güçlendirmek ve doğanın sunduğu şifa ile üretiminizi korumak için bu yöntemleri deneyebilirsiniz.

..............................................................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



Keçiboynuzu Çekirdeğinin Sırları ve Faydaları: Doğanın Mucizesi

Keçiboynuzu, yüzyıllardır hem şifa kaynağı hem de günlük yaşamda kullanım alanı bulan özel bir bitkidir. Keçiboynuzu çekirdeğinin ağırlığının her zaman sabit olması, eski dönemlerde ağırlık birimi olarak kullanılmasını sağlamıştır. Beş keçiboynuzu çekirdeğinin toplam ağırlığı tam olarak 1 gramdır. Bu özelliğiyle, ticarette ve ölçümde güvenilir bir ölçü birimi olarak kullanılmıştır.

Keçiboynuzu Nerelerde ve Hangi Koşullarda Yetişir?

  • Tohumdan Üretim: Keçiboynuzu, doğadaki birçok ağaç gibi tohumlarından üretilir. Dayanıklı yapısı sayesinde verimli bir yetişme süreci sağlar.
  • Ilıman İklim: Sıcaklık isteği yüksek olan keçiboynuzu ağacı, ılıman iklimlerde daha rahat gelişir ve sağlıklı meyveler verir.
  • Rakım: Keçiboynuzu ağaçları genellikle 400 rakıma kadar olan bölgelerde yetişir.
  • Yetiştiği Bölgeler: Türkiye’de keçiboynuzu, sıcak ve ılıman iklimin hakim olduğu Antalya, İstanbul, Muğla ve Mersin gibi şehirlerde yetiştirilir.

Keçiboynuzunun Sağlığa Faydaları

Bu kadim bitkinin sağlık açısından faydaları oldukça fazladır ve içerdiği zengin besin öğeleri ile doğal bir destek sağlar. İşte keçiboynuzunun bazı temel faydaları:

  • Enerji Kaynağı: Doğal şeker içerdiğinden enerji sağlar ve özellikle yorgunluğa iyi gelir.
  • Bağışıklık Destekçisi: Yüksek antioksidan içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
  • Sindirim Dostu: Lif açısından zengin olduğundan sindirimi destekler ve bağırsak sağlığını korur.
  • Kalp Sağlığını Destekler: Kolesterol seviyelerini dengede tutmaya yardımcı olur, böylece kalp sağlığını korur.
  • Vitamin ve Mineral Deposu: Keçiboynuzu A, B ve E vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum ve potasyum gibi mineraller açısından oldukça zengindir.

Doğanın sunduğu bu şifalı bitki, hem geçmişteki kullanımı hem de sağlık açısından faydaları ile günümüzde de değerini koruyor. Besler Şifa olarak doğal ürünlerin sağladığı faydaları paylaşarak sağlıklı bir yaşam için doğaya dönük bir bakış açısını destekliyoruz.



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Su Tüketiminin Sağlık Üzerindeki Etkileri

Randomize Kontrollü Çalışmalardan Çıkan Sonuçlar

Sağlıklı bir yaşamın temel taşı olan su, vücudumuzun en önemli bileşenlerinden biridir. Ancak günlük su tüketimi hakkında sıkça dile getirilen öneriler, bilimsel kanıtlarla ne kadar destekleniyor? Günlük su tüketimindeki değişikliklerin sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen randomize kontrollü çalışmalar (RKS) bu soruya ışık tutuyor.

Su içmenin faydaları malum. Fakat ne kadar içmek gerekiyor? Tam olarak neye hayrı var? Bu sorular peşinde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre 19-30 yaş arası erkeklerin günde 3 litre, kadınlarınsa 2,1 litre sıvı alması tavsiye ediliyor (”Su” yerine “sıvı” ibaresinin geçmesi tesadüf değil; zira su dışındaki içecekler de sayılıyor). Çalışmada yemeklerden önce günde 1,5 litre su içenlerin kilo verme hızında artış gözlendi. Benzer şekilde öğünler öncesi su içmenin kandaki glikoz oranlarını da dengelediği belirlendi. Su içmek böbrek taşı oluşumunu engellemenin yanısıra, mevcut böbrek taşlarını da aşındırıyor.

Su Tüketimi ve Sağlık: Ne Kadar Su İçmeliyiz?

Tıp Akademisi, erkekler için günde 13 bardak, kadınlar için ise 9 bardak sıvı tüketimini önerirken, halk arasında "günde 8 bardak su" içme kuralı oldukça popülerdir. Ancak bu önerilerin bilimsel temeli net değildir. Su tüketimi, bireylerin yaşına, kilosuna, fiziksel aktivite seviyesine ve sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla, herkes için geçerli tek bir su tüketim miktarı belirlemek zordur.

Araştırma Bulguları: Daha Fazla Su İçmenin Faydaları

Yapılan sistematik bir incelemede, günlük su tüketiminin artırılması veya azaltılmasının sağlık üzerindeki etkilerini değerlendiren 18 çalışma incelendi. Bu çalışmalar kilo kaybı, baş ağrısı, idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşları gibi sağlık sorunlarına odaklandı. Araştırmaların öne çıkan bulguları şunlardı:

  • Kilo Kaybı: Su tüketimini artıran bireylerde, kontrol gruplarına kıyasla %44-100 oranında daha fazla kilo kaybı gözlemlendi.
  • Böbrek Taşları: Su tüketimini artırmak, 5 yıl içinde 100 kişide 15 daha az böbrek taşı olayı ile ilişkilendirildi.
  • Baş Ağrısı ve Migren: Tekil çalışmalar, su tüketiminin baş ağrısı ve migren sıklığını azaltabileceğini öne sürdü.
  • İdrar Yolu Enfeksiyonları ve Diyabet: Su tüketimindeki artışın, idrar yolu enfeksiyonları ve diyabet yönetiminde olumlu etkiler sağlayabileceği belirlendi.

Su İçmenin Önemi: Basit Ama Etkili Bir Çözüm

Su, düşük maliyeti ve yan etkisiz profili ile sağlık için erişilebilir bir araçtır. Özellikle kilo yönetimi, böbrek sağlığı ve kronik hastalıkların önlenmesinde daha fazla su içmenin faydaları dikkat çekmektedir. Ancak, bu bulguların daha geniş kitlelerde doğrulanması için daha kapsamlı ve iyi tasarlanmış çalışmalara ihtiyaç vardır.

Pratik Öneriler: Günlük Hayatta Su Tüketimini Artırın

  • Yanınızda Su Bulundurun: Gün boyunca su içmeyi hatırlamak için bir şişe su taşıyın.
  • Su Tüketimini Alışkanlık Haline Getirin: Her öğün öncesi bir bardak su içmeyi alışkanlık edinin.
  • Tatlandırıcılar Kullanın: Suyun tadını daha çekici hale getirmek için limon, nane veya meyve dilimleri ekleyebilirsiniz.

Sonuç: Sağlığınız İçin Bir Yudum Daha

Araştırmalar, suyun sağlık üzerindeki olumlu etkilerini destekleyen birçok ipucu sunuyor. Basit bir alışkanlık gibi görünen su içmek, yaşam kalitenizi artırabilir ve çeşitli sağlık sorunlarını önleyebilir. Günlük su tüketiminizi artırarak daha sağlıklı bir yaşama adım atabilirsiniz.

Unutmayın, su yaşamın kaynağıdır ve her yudumu sağlığınıza bir yatırım!



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Yörüklerde Geleneksel Tedavi Yöntemleri: Doğadan Gelen Şifa

Yörük kültürü, doğayla iç içe yaşamın getirdiği bilgeliği ve doğal tedavi yöntemlerini içeren zengin bir mirasa sahiptir. Sağlık kuruluşlarından uzak yaşam süren Yörükler, karşılaştıkları hastalıklara karşı doğanın sunduğu kaynaklarla ve kendilerine özgü yöntemlerle çözümler geliştirmiştir. İşte Yörüklerin geleneksel tedavi yöntemlerinden bazıları:

1. Verem (Iskıtça) Tedavisi

Yörükler verem hastalığını “ıskıtça” olarak adlandırır ve bu hastalığın tedavisinde yakma yöntemini uygularlar. Tedavi, yalnızca bu konuda uzmanlaşmış ehil kişiler tarafından yapılır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Hastanın saçları dibinden kesilir ve kafatasında yakılacak nokta belirlenir.

2.     Belirlenen noktaya süzülmüş bal sürülür.

3.     Ateşte ısıtılan bir çivinin yuvarlak kısmı, işaretli bölgeye bastırılır. Çıt sesi duyulana kadar işlem devam eder.

4.     Yanığın üzerine “yanık otu” adı verilen özel bir ot sarılır ve bal ile pansuman yapılır.

5.     Her gün yara kontrol edilerek işlem tekrarlanır.

6.     5-10 gün içinde hasta iyileşir.

Bu yöntemle tedavi edilen hastalardan biri olan Ayşe Koyak’ın 85 yaşında sağlıklı bir yaşam sürdüğü belirtilmiştir.

2. Şarbon (Dalak Hastalığı) Tedavisi;

Şarbon, hayvanlardan bulaşan ve Yörüklerin sıkça karşılaştığı bir hastalıktır. Yörükler bu hastalığı “dalak hastalığı” olarak adlandırır ve yine yakma yöntemiyle tedavi ederler.

  • Tedavi Süreci:

1.     Hastalığın deri üzerindeki belirtileri (genellikle daire şeklinde) belirlenir.

2.     Belirtili bölgeye süzme bal sürülür.

3.     Isıtılmış çivi, çıt sesi gelene kadar bastırılır.

4.     İşlem sonrası yanık üzerine kaymak sürülerek pansuman yapılır.

5.     Hasta, birkaç gün içinde iştahını geri kazanır ve iyileşir.

3. Kulak Ağrısı Tedavisi

Kulak ağrısı için Yörükler, emziren bir kadının sütünü kullanır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Emziren kadının memesinden birkaç damla süt, hastanın kulağına damlatılır.

2.     Bu işlem 3 gün boyunca tekrarlanır.

3.     Süre sonunda kulak ağrısı geçer.

4. Çene Yarası (Firengi) Tedavisi

Yörükler, çocuklarda sıkça görülen çene yarasına “firengi” derler. Tedavide, Orta Asya’dan getirilen kav, çelik ve çakmak taşı gibi aletler kullanılır.

5. Egzama (Temre) Tedavisi

Egzama, bulaşıcı ve kaşıntılı bir cilt hastalığıdır. Bu hastalığın tedavisinde “ocak” adı verilen belirli aileler uzmanlaşmıştır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Ehil kişi, yaranın etrafına iğne ile hafifçe kan çıkacak şekilde daire çizer.

2.     Bir baş kuru soğan ortadan kesilir, tuzlanır ve yara üzerinde dolaştırılır.

3.     İşlem, bir hafta ara ile üç kez tekrarlanır.

4.     Tedavi sonunda yara iyileşir.

6. Böbrek Ağrısı Tedavisi

Böbrek ağrıları için Yörükler, doğadan topladıkları bitkilerle hazırladıkları özel karışımları kullanır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Mantuvar çiçeği ve altın otu kaynatılır.

2.     Hazırlanan karışım, bir hafta boyunca aç karnına içilir.

3.     Tedavi sonunda ağrılar geçer.

7. Mide Ağrısı Tedavisi

Mide ağrıları için Yörükler, çeşitli otlardan oluşan karışımları hem içerek hem de harici olarak kullanır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Ayvadene otu, kargın otu, bodur mahmut otu ve ardıç gileni kaynatılarak bir hamur hazırlanır.

2.     Bu hamur, hastanın midesine sarılır.

3.     Yavşan otu ve oğlan otunun kaynatılmasıyla elde edilen su, aç karna içilir.

 

8. Göbek Düşmesi Tedavisi

Ağır yük taşıyan kişilerde görülen bir rahatsızlık olan göbek düşmesi, karın bölgesindeki rahatsızlıklarıyla kendini belli eder. Hasta, karnında bir güpültü ve çarpıntı hisseder. Tedavisi ise şu şekilde uygulanır:

  • Hasta, sırtüstü yatırılır ve ehil bir kişi tarafından karın bölgesi elle ovularak göbek yerine getirilir.
  • Daha sonra, göbeğin kaydığı yere bir kalıp sabun konur ve sıkı bir bezle sarılır.
  • Bu sargı, 3 gün boyunca yerinden çıkarılmaz ve tedavi bu şekilde tamamlanmış olur.

9. Kurt Çıkarma Tedavisi

Yaz aylarında görülen bu rahatsızlık, "kurt atan sinekler" nedeniyle oluşur. Bu sinekler, kişinin dudağına yumurtalarını bırakır ve yumurtalar boğazda kurtçuklara dönüşür. Boğazda yanma, şiddetli öksürük ve rahatsızlığa neden olan bu durumun tedavisi şu şekildedir:

  • Bir teneke parçası ateşte iyice ısıtılır ve üzerine "kurt otu" tohumu dökülür.
  • Tohumlardan çıkan dumanı soluması için hasta tenekenin üzerine eğilir.
  • Hasta battaniye ile örtülür ve dumanı solumaya devam ederken bir kişi ensesinden öne doğru vurur.
  • Bu duman, kurtçukları rahatsız eder ve hastanın ağzından yere dökülmelerini sağlar. Bu yöntemle hasta rahatlar.

10. Bademcik Tedavisi

Yörüklerde "dilcik" olarak bilinen bademcik hastalığı, nefes alışı ve konuşmayı zorlaştırır. Hırıltılı seslerle kendini belli eden bu rahatsızlığın tedavisinde şu yöntem uygulanır:

  • Bir erkek köpeğin testisleri çıkarılıp ikiye bölünür.
  • Yarısı fasulye büyüklüğünde parçalara ayrılır ve hastaya hafif çiğneyip yutması istenir.
  • Diğer yarısı ezilerek yakı haline getirilir ve hastanın çene altına sıkıca sarılır.
  • Bu tedavi ile hasta kısa sürede rahatlar.

11. Deri Çatlağı Tedavisi

Yörüklerin sert koşullarda çarık giymesi veya tarımla uğraşan köylüler için deri çatlakları yaygındır. Bu rahatsızlığın tedavisinde "akma" olarak bilinen çam ve sedir ağaçlarının çıkardığı reçine kullanılır:

  • Reçine, çatlağın üzerine sürülür.
  • Ateşte ısıtılan bir demir çubuk, reçine sürülen yere bastırılır.
  • Bu işlem, birer gün arayla 3 kez tekrarlanır ve deri çatlağı şifa bulur.

Doğanın Şifası ve Yörüklerin Bakış Açısı

Yörüklerin yaşama felsefesi, doğayla iç içe bir şifa anlayışına dayanır. Doğanın sunduğu bitkiler onlar için doktor gibidir.

Mani: Yörüklerde fazla hastalık yoktur,
Yaylaların şifalı bitkisi çoktur.
Doğanın bitkileri onlara doktor,
Tedaviyi kendileri yapar yörükler.

Yörüklerin geleneksel tedavi yöntemleri, modern tıbbın gelişmediği dönemlerde bile insana özünü hatırlatan bir bilgi birikimini gözler önüne seriyor. Bu yöntemler, hem doğayla uyumlu yaşamanın hem de geleneksel bilginin önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Sonuç: Doğanın Şifası ve Geleneksel Bilgelik

Yörüklerin tedavi yöntemleri, doğaya olan bağlılıklarını ve pratik zekalarını yansıtan eşsiz bir mirastır. Bu yöntemler, sadece hastalıklara çözüm sunmakla kalmaz, aynı zamanda nesilden nesile aktarılan bir kültürel zenginliktir. Modern tıbbın ilerlemesiyle birlikte bu yöntemler daha az kullanılsa da, Yörüklerin doğadan aldığı ilham ve bilgeliği her zaman saygıyla hatırlanacaktır.

Eğer Yörük kültürünü yakından tanımak isterseniz, onların bu doğal tedavi yöntemlerini öğrenmek, geçmişten gelen bilgeliğin kapısını aralayacaktır.

.........................................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.


Daha İyi ve Sağlıklı Bir Cilt İçin Ne Yemeliyiz?

Cildi daha sağlıklı kılacak mucize ilaçlar beklerken, hepimizin bu önemli organa özen göstermemizi kolaylaştıracak bazı besin kaynakları bulunmaktadır.

Cildimiz sürekli saldırı altında. Egzoz dumanı, sigara dumanı, partikül kirliliği, ağır metaller ve ozon, DNA'ya zarar veren, hücre zarlarını parçalayan ve yaşamın temel proteinlerini çözen reaktif oksijen türleri (ROS) üretebilir. Bunlar arasında en zararlısı, hem doğrudan DNA'yı bozabilen hem de ROS üreten UV ışınlarıdır. İnsan vücudu ROS'u temizleyebilir ve etkisiz hale getirebilir, ancak bunun için meyve, sebze ve yeşil yapraklı bitkelerde bulunan bazı moleküllere ihtiyaç duyar.

Karotenoidler, bu moleküller arasında en kapsamlı şekilde incelenenlerdendir. Bal kabaklarına parlak renklerini veren bu pigmentler, cilt sağlığı için oldukça faydalıdır. Almanya'daki Leibniz Çevresel Tıp Araştırma Enstitüsü'nden Jean Krutmann, yakın zamanda karotenoid takviyelerini içeren insan klinik deneylerinden elde edilen 50 yıllık verileri analiz etti. Krutmann, "Karotenoidler çok iyi antioksidanlardır ve özellikle singlet oksijeni (bir tür ROS) nötralize etmede etkilidir. Bu moleküller zararı oluşmadan önce yakalar ve etkisiz hale getirir," diyor.

Havuç ve Domates

Cildi koruyan önemli besin kaynakları arasında havuç ve domates yer alır. Ancak Krutmann, özellikle cildinizdeki antioksidanları tüketen alkol kullanıyorsanız, karotenoidleri besin takviyesi olarak almayı öneriyor.

Karotenoidlerin yanı sıra, sağlıklı bir cilt için turunçgiller gibi gıdalarda bulunan C vitamini de gereklidir. C vitamini, cilde yapısını ve sıkılığını veren kolajen proteinini üretmeye yardımcı olur. Ayrıca, ciltteki doğal yağları (lipitler) ROS'un zararlı etkilerinden korumak için E vitamini ile birlikte çalışır. Fındık ve tohumlar E vitamini açısından iyi bir kaynaktır. Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi'nde rejeneratif tıp araştırmaları yapan Giuseppe Valacchi, "E vitamini kendini feda eder; lipitlerin yerine oksitlenir. Daha sonra C vitamini, E vitaminini indirgenmiş formuna geri dönüştürerek lipitleri tekrar korumaya hazır hale getirir," diyor.

Üzüm, Elma ve Brokoli

NRF2 adı verilen ve adını merkezindeki proteinden alan bir sistem, cilt saldırı altındayken devreye girerek diğer antioksidanların üretimini hızlandırabilir. Üzüm ve elmada bulunan resveratrol gibi polifenoller ile brokoli ve karnabaharda bulunan sülforafan bu sistemi aktive edebilir.

Selenyum, manganez, bakır ve çinko gibi mineraller de NRF2 yolunun etkinliğini artırarak sistemin daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlar. Bu mineraller; fındık, baklagiller, tahıllar ve çeşitli meyve-sebzelerde bulunabilir.

Valacchi, "Yeşilliklerle beslenmek kulağa eski bir tavsiye gibi gelebilir, ancak çevremizdeki kirliliğin artması, cilt sağlığına her zamankinden daha fazla önem vermemiz gerektiği anlamına geliyor," diyor. "Cildimiz, çevresel etkilerden ilk etkilenen organımızdır. Bu nedenle ona daha fazla özen göstermeliyiz."

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.


Mis Gibi Bodrum Mandalini: Geleceğe Taşımamız Gereken Miras

Bodrum mandalini, ne yazık ki modernleşmenin gölgesinde kalmış, ancak coğrafi işaretle tescillenen bu eşsiz lezzet, bir Sicilya limonu ya da Japon yuzu gibi dünya çapında tanınmayı hak ediyor. Bölge halkı ona “mandalin” der, bizse “mandalina.” Bugün turizmin baskısı altında eski bahçeler yerini otel ve restoranlara bıraksa da Bodrum mandalininin kendine özgü aroması ve kullanımı, onu diğer turunçgillerden ayırıyor.

Bu nadir tür, yılda iki kez hasat edilmesiyle dikkat çeker. Ağustos-eylül aylarında henüz yeşilken toplanır; içecekleri lezzetlendirmek, balık yemeklerine tazelik katmak için kullanılır. Yılbaşı sonrası ise olgunlaşmış, turuncu mandalinler dalından koparılıp kolonyadan tatlılara, sabunlardan lokumlara kadar pek çok üründe hayat bulur.

Bodrum’a Yolculuk Eden Mandalinanın Kökeni

Mandalinanın kökeni aslında Hindistan’daki yabani mandalina ağaçlarına dayanır. Çin’de kültüre alınan bu meyve, 16. yüzyılda Avrupa’ya ulaşır. İtalyanlar tarafından Akdeniz’e yayılan mandalina, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yunan adalarına taşınır ve Bodrum’la bu dönemde tanışır. Hikaye, savaş sonrası Bodrum’a borcunu ödemek isteyen bir tüccarın bin mandalina fidesi getirmesiyle başlar. 1950’li yıllarda Bodrum’un iklimine uyum sağlayan bu fideler, bölgenin önemli bir ekonomik değeri haline gelir.

Bodrum Mandalini Yaşatmak İçin Çabalar

Günümüzde Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve gönüllü yerel girişimciler, “Bodrum Yeşili” projesi ile mandalininin değerini yeniden canlandırmayı hedefliyor. Bu projeyle birlikte, Bodrum’u seven yazlıkçılar da evlerinin bahçelerine Bodrum mandalini dikerek bu mirası yaşatmaya katkıda bulunabilirler.

Besler Şifa ve Bodrum Mandalini

Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, doğanın bu değerli mirasını yaşatmayı ve tanıtmayı bir borç biliyoruz. Bodrum mandalininin aroması, kozmetik ürünlerde de sağlık ve güzellik kaynağı olabilecek potansiyele sahip. Bodrum mandalini, hem yerel ekonomiyi canlandırarak hem de benzersiz aromasıyla geleneksel mirası geleceğe taşıma fırsatı sunuyor.

Bu benzersiz türün yok olmasına izin vermemek, ona hak ettiği değeri vermek için Bodrum mandalinine sahip çıkmak gerek.

Bu yazı 10 Kasım 2024 Oksijen Gazetesinden alıntı yapılarak hazırlanmıştır.



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Toprağın Korunması: Bilimin ve İnsanlığın En Büyük Zorluklarından Biri

Toprak: Hayatın Temel Alt Yapısı

Toprak, organik madde, mineraller, gazlar ve sıvılardan oluşan ve bitkiler ile diğer organizmaların yaşamını destekleyen karmaşık bir sistemdir. Bu hayati kaynak, gezegenimizin biyolojik çeşitliliğinin korunmasından, atmosferle biyosfer arasındaki bağlantıyı sağlamaya kadar kritik işlevler üstlenir. Aynı zamanda, okyanuslardan sonra dünyanın en büyük karbon yutak alanlarından biri olarak iklim değişikliğiyle mücadelede de temel bir rol oynar.

Avrupa'da Toprak Sağlığına Yönelik Yeni Yaklaşımlar

Avrupa Komisyonu, Toprak İzleme Yasası ile 2050 yılına kadar Avrupa topraklarının sağlığını yeniden kazandırmayı hedefleyen iddialı bir hedef ortaya koymuştur. Bu yasa, Avrupa Birliği’ndeki tüm topraklar için tutarlı bir izleme çerçevesi sunarak toprak koruma ve restorasyonunu teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Avrupa topraklarının %60’tan fazlasının sağlıksız olduğu günümüzde, bu tür girişimlerin önemi giderek artmaktadır.

Toprak Sağlığının Bozulması ve Ekonomik Etkiler

Sürdürülemez arazi kullanımı, artan nüfus baskısı ve iklim değişikliği, toprak sağlığını tehdit eden başlıca etkenlerdir. Toprak sağlığındaki bu düşüş, yalnızca biyosferin üretim kapasitesini zayıflatmakla kalmaz; aynı zamanda karbon sekestrasyonu, besin döngüsü, su yönetimi ve haşere kontrolü gibi hayati ekosistem hizmetlerini de olumsuz etkiler. Avrupa'da toprak bozulmasının ekonomik maliyeti, yılda yaklaşık 50 milyar Euro olarak tahmin edilmektedir.

Toprak Koruma ve Restorasyonu: Bilimsel Zorluklar

Toprağın korunması, karmaşık bir yeraltı ekosisteminin yönetimini gerektirir. Toprak, üç boyutlu fiziksel yapısı, biyolojik çeşitliliği ve kimyasal karmaşıklığı nedeniyle bir "kara kutu" gibi davranır. Bu nedenle, toprağın işleyişini anlamak ve koruma stratejileri geliştirmek için disiplinler arası iş birliği ve yenilikçi yöntemler gereklidir.

Temel Bilimsel Sorunlar:

  1. Heterojenlik ve Karmaşıklık: Toprağın biyolojik ve kimyasal özellikleri, mevcut modellerle yeterince temsil edilememektedir. Daha gerçekçi tahminler yapabilmek için toprağın mekânsal heterojenliğini göz önünde bulunduran detaylı verilere ihtiyaç vardır.
  2. Evrensel Bozulma Göstergeleri: Toprağın bozulma düzeyini ölçmek ve karar alma süreçlerinde kullanılabilecek güvenilir göstergeler geliştirmek gerekmektedir.
  3. Restorasyon Stratejileri: Toprağın iyileşmesini hızlandırmak için etkili yöntemlerin araştırılması ve geliştirilmesi elzemdir. Toprak oluşumu doğal olarak yüzyıllar süren bir süreç olduğundan, bu sürecin hızlandırılabilmesi bilim için ciddi bir meydan okumadır.

Toprağın Korunması: Bir İnsanlık Görevi

Toprak, sadece tarımsal üretimin değil, tüm ekosistemlerin sürdürülebilirliği için temel bir unsurdur. Ancak bu değerli kaynağın bozulması geri döndürülemez sonuçlar doğurabilir. Toprağın korunması ve sağlıklı hale getirilmesi, toplumların geleceğini güvence altına almanın yanı sıra, iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir araçtır.

Toprak, yalnızca bir doğal kaynak değil; insanlığın hayatta kalması için vazgeçilmez bir temeldir. Bu nedenle, bilimsel çabaların yanı sıra politika yapıcılar, sivil toplum ve bireyler de toprağın korunması konusunda harekete geçmelidir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Soil_formation

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Gençlerin Değişen Kariyer Yaklaşımı: Anlam ve Mutluluk Arayışı

Bülent Eczacıbaşı, iş dünyasındaki yarım asırlık tecrübesini kaleme alarak genç profesyonellerin değişen kariyer anlayışını ve bu durumun işverenlere yüklediği sorumlulukları gündeme taşıyor. "Biraz Daha Düşününce" adlı yeni kitabında, iş yaşamının sürekli değişen dinamiklerini ve hiç değişmeyen insan merkezli meselelerini derinlemesine ele alıyor.

Eczacıbaşı, gençlerin kariyerlerinde daha fazla mobilite aradıklarını, uzun vadeli sadakat yerine anlamlı ve tatmin edici bir iş arayışına yöneldiklerini belirtiyor. Eskiden sıkça duyulan "Bu şirketten emekli olmak istiyorum" söylemi artık nadiren dile getiriliyor. Ancak bu değişim, modern çağın bir gerekliliği olarak değerlendirilmelidir.

Anlam ve Mutluluğun Önemi

Bülent Eczacıbaşı'na göre, gençlerin bu anlam arayışı, işverenlerin yeni sorumluluklar üstlenmesini gerektiriyor. İşverenlerin yalnızca çalışanlarına bir maaş ve unvan sunmaları yeterli değil; aynı zamanda işin anlamını ve çalışanların mutluluğunu gözeten bir kültür inşa etmeleri gerekiyor. Bu anlayış, günümüz iş dünyasında sürdürülebilir bir başarı için kritik bir unsur haline geliyor.

Deneyimler ve İş Dünyası Üzerine Düşünceler

Eczacıbaşı'nın kitabı, iş dünyasının hızla değişen ve bazı yönlerden hep aynı kalan meselelerini sade ve akıcı bir üslupla ele alıyor. İş yaşamına dair gözlemleri, genç profesyonellere ve liderlere ilham vermenin yanı sıra, işverenlerin çalışan bağlılığını nasıl artırabileceklerine dair önemli ipuçları sunuyor.

Bu eseri okurken, yalnızca iş dünyasının değil, insan ilişkilerinin ve yaşamın anlamına dair daha geniş bir perspektif kazanabilirsiniz. Bülent Eczacıbaşı’nın deneyimlerinden süzülen bu fikirler, iş yaşamında anlam, mutluluk ve değer arayışına dair önemli bir rehber niteliği taşıyor.

Eğer gençlerin kariyer yolculuğundaki bu yeni dinamikleri ve iş dünyasının değişen yüzünü anlamak istiyorsanız, "Biraz Daha Düşününce" tam size göre bir kitap!

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



İşyeri Stresini Azaltmanın Yolları

İş yerindeki stres, çalışanların verimliliğini ve sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu, sadece bireyler için değil, aynı zamanda şirketlerin uzun vadeli başarıları için de ciddi bir tehdit oluşturur. Çalışanların tükenmişlik yaşaması, yüksek iş gücü devri ve verimlilik kayıplarına yol açabilir. Ancak, işverenler bu durumu hafifletmek ve çalışanlarının daha sağlıklı bir iş ortamında çalışmasını sağlamak için çeşitli stratejiler uygulayabilirler. İşte işyerindeki stresi azaltmaya yönelik bazı etkili yollar:

1. Takdir Sürecini Hızlandırın

Çalışanlar, çabalarının takdir edilmediğini düşündüklerinde motivasyonları düşer ve stres seviyeleri artar. Yapılan bir araştırmaya göre, çalışanların yüzde 32'si sıkı çalışmalarının takdir edilmemesini iş stresinin başlıca nedeni olarak görüyor. Bu durumu değiştirmek için yöneticilerin, çalışanlarının başarılarını düzenli olarak takdir etmeleri gerekir. Çalışan takdir programları uygulayarak, iş gücünüze değer verdiğinizi gösterebilirsiniz. Basit bir "teşekkür" bile çalışanların moralini yükseltir.

2. İş Yükünü Hafifletin

Ağır iş yükü, çalışanların tükenmişlik yaşamasının en önemli sebeplerindendir. Yöneticiler, ekiplerinin üzerindeki baskıyı hafifletmek için süreçleri gözden geçirebilir, gereksiz toplantıları ortadan kaldırabilir ve iş gücüne nefes alma alanı tanıyabilir. Ayrıca, çalışanların düzenli aralar vermesini teşvik etmek, onların daha verimli çalışmasını sağlar. Son yıllarda bazı şirketler, dört günlük çalışma haftası uygulayarak bu sorunu çözmeye başlamıştır. Bu yöntem, çalışanların stres seviyelerini azalttığı gibi üretkenliği de artırmaktadır.

3. İş-Yaşam Dengesine Öncelik Verin

Çalışanların iş-yaşam dengesini sağlamak, stresin azaltılmasında kritik bir rol oynar. Araştırmalar, çalışanların yüzde 64'ünün uzaktan çalışmayı ofiste çalışmaktan daha az stresli bulduğunu gösteriyor. Eğer işletmeniz için uygunsa, esnek çalışma saatleri veya uzaktan çalışma seçenekleri sunarak çalışanlarınızın kişisel yaşamları ile iş yaşamları arasında daha iyi bir denge kurmalarına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca, uzaktan çalışanların yalnız hissetmemesi için düzenli sanal görüşmeler yaparak, onların moralini ve iş yüklerini takip edebilirsiniz.

4. Sohbeti Başlatın

Çalışanlarınızla düzenli ve samimi görüşmeler yapmak, iş yerindeki stresin önlenmesine yardımcı olabilir. Yöneticiler, çalışanlarıyla yapılan bu görüşmelerde, iş yükü, projeler ve kişisel zorluklar hakkında açıkça konuşabilirler. Bu tür sohbetler, çalışanların kendilerini ifade etmelerine ve zorlukları daha rahat paylaşmalarına olanak tanır. Ayrıca, anonim geri bildirim ve çalışan anketleri kullanarak, organizasyon kültürünü iyileştirebilir ve stres kaynaklarını daha iyi anlayabilirsiniz.

Çalışan Refahı ve Zihinsel Sağlık

Çalışanların zihinsel sağlığına önem vermek, sadece etik bir yaklaşım değil, aynı zamanda iş yerinde yüksek performans ve başarı için de stratejik bir gerekliliktir. İş stresini azaltmaya yönelik adımlar atarak, çalışanlarınızın sağlığına yatırım yapmış olursunuz. Bu da onların potansiyellerini en üst düzeye çıkararak şirketinizin başarısına katkı sağlar.

Çalışan refahını öncelik haline getiren bir şirket, sadece verimli bir iş gücüne sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda güçlü bir çalışan sadakati oluşturur. İşyerindeki stresin azaltılması, daha sağlıklı ve mutlu bir iş ortamı yaratır, bu da şirketinizin uzun vadeli başarısını destekler.



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Çocuklarla Yapılabilecek Doğal Etkinlikler

Ekran bağımlılığı konusunda özellikle kış vakti ihtiyacımız olan listeyi sizin için buraya taşıdık. Besler Şifa olarak bitkisel kozmetik ve doğal yaşam olarak daha zengin içeriklerle karşınızda olacağız. 

Listemiz;

1.      TV ve Film Gecesi; Çocukların yaşına uygun filmler veya belgeseller izleyin. Film sonrası karakterler hakkında konuşun veya hikayeyi resmetmelerini isteyin.

2.      Drama ve Tiyatro; Bir hikaye oluşturup canlandırın. Çocukların kendi kostümlerini tasarlamasını sağlayın. Kukla tiyatrosu hazırlayarak kendi hikayelerini oynamalarına fırsat verin.

3.      Resim ve Karakalem Boyama; Çocuklara boş bir tuval veya kağıt vererek hayal güçlerini resmetmelerini isteyin. Karakalem çalışmalarıyla basit figürler çizmeyi öğretin. Boyama kitaplarıyla eğlenceli bir sanat saati düzenleyin.

4.      Bulmaca Çözme; Yaşa uygun kelime bulmacaları veya yapbozlar hazırlayın. Kendi bulmacalarını tasarlamaları için onlara rehberlik edin. Mantık ve dikkat geliştiren bulmacalarla eğlenmelerini sağlayın. Son dönemde birçok bulmaca ve etkinlik türü çıktığını söyleyebiliriz. Su doku, çengel, kelime bulmaca, 7 Fark, gölge bulmaca buna örnek verilebilir.

5.      Gölge oyunları; evinizde mum yada el feneri ile parmaklarınızla gölge oyunları üretebilirsiniz. Böylece eşsiz bir vakit geçirme imkânınız oluşur.

6.      Kâğıt Katlama (Origami); Basit origami figürleri (uçak, kuş, çiçek) yapmayı öğretin. Yaptıkları origamilerle bir hikaye oluşturmalarını isteyin.

7.      Masal ve Hikaye Köşesi; Çocuklara yaşlarına uygun masallar okuyun. Masal karakterlerini canlandırarak interaktif bir okuma saati düzenleyin. Kendi masallarını yazmalarını veya anlatmalarını teşvik edin. Evinizde masal ve hikaye kitapları bulundurarak başlayın.

8.      Oyun ve Eğlence Saatleri; Hazine avı gibi ev içi macera oyunları düzenleyin. Masa oyunları veya kart oyunları oynayın. Zeka oyunlarıyla problem çözme becerilerini geliştirin.

9.      Lego ve Yapı Oyuncakları; Belirli bir tema belirleyerek (örneğin bir kale veya hayvanat bahçesi) lego yapmalarını sağlayın. Yaptıkları yapıları bir hikaye ile birleştirerek anlatmalarını isteyin.

10.   Doğa ve Gezi Simülasyonu; Evde bir doğa köşesi oluşturup bitkilerle süsleyin. Daha önce gittikleri bir yeri resmetmelerini isteyin. Sanal müze turlarıyla farklı yerler keşfetmelerini sağlayın. Evde dürbün, teleskop bu anlamda önemli olabilir.

11.   Gökyüzü gözlemi; teleskop, uzay simülasyon programlarıyla yıldızları, gezegenleri ve ayın evrelerii izleyebilir ve takip edebilirsiniz.

12.   Saksı Soğanı ve Bitki Yetiştirme; Saksıda soğan veya bitki yetiştirmeyi öğretin. Bitkinin büyüme sürecini gözlemlemeleri için bir günlük tutmalarını sağlayın. Her baharda ve sonbaharda saksı bakımı yapmak ve toprakla işler yapmak önemlidir. Balkon bahçeciliği yada saksıların sulanması önemli bir uğraşı olabilir. Çim adam başka bir alternatif olabilir.

13.   Afiş ve Foto Tasarım; Kendi kartpostallarını, davetiyelerini veya posterlerini tasarlamalarını sağlayın. Aile üyeleri için teşekkür kartları hazırlamalarını isteyin. Canva gibi programlar kullanılabilir.

14.   Tiyatro ve Kukla Oynatma; Evde bir sahne kurarak kendi tiyatro oyunlarını sergilemelerini sağlayın. Kuklalarla hikayeler canlandırarak eğlenceli vakit geçirin. Karagöz Hacıvat, çorap kuklalar yada el yapımı kuklalar kullanılabilir.

15.   Kahve Keyfi Zamanı; Çocuklara uygun sıcak içecekler (örneğin sütlü kakao) hazırlayın. Aile sohbetleri yaparak birlikte kaliteli zaman geçirin.

16.   Ekranda tüketim işlerinin sınırlanması; Bunun için süre ve sınırlar verilebilir. Google Family Link, ailenizi internette güvende tutan bir ebeveyn denetimleri uygulamasıdır.

Çocuk Çadırı veya Evi; her evde çocuklar için muhakkak küçük bir çadır yada ev olması gelişim düzeyleri için önemlidir. Bunu yastıklarla veya bezlerle takviye yapabilirsiniz.

Bu etkinliklerle hem eğlenceli hem de öğretici vakit geçirebilir, çocukların yaratıcılıklarını ve sosyal becerilerini geliştirebilirsiniz.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.



© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.