Gül, kesme çiçek, dış mekan ve saksı bitkisi olarak süs bitkileri sektörü, tıbbi ve aromatik bir bitki olarak ise gıda, parfümeri ve kozmetik endüstrisinde önemli bir yere sahiptir. Dünyada Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Amerika’da yaygın olarak yayılış gösteren 100’ün üzerinde gül türü olmasına rağmen, çoğunun koku özelliklerinin birbirlerinden farklı olduğu bildirilmiştir (Antonelli et al. 1997).
Dünyada uçucu yağ üretiminde kullanılan baslıca dört gül türünden (Rosa damascena Mill., Rosa gallica L., Rosa moshata Herrm ve Rosa centifolia L) en önemlisi Rosa damascena Mill.’dir. Rosa damascena Pembe yağ gülü, Sam gülü, Isparta gülü ve Damask gülü gibi isimlerle de bilinmektedir. Rosa damascena’nın dünyada başlıca yetiştirme alanları Türkiye, Bulgaristan, Güney Rusya ve Fas olmakla birlikte, en fazla üretimi Türkiye (Göller Bölgesi) ve Bulgaristan’da (Kazanlık) yapılmaktadır.
Yağ gülü Türkiye’de “Isparta Gülü” olarak 1888’den beri (120 yıldır), Bulgaristan’da ise “Kazanlık Gülü” olarak 1664’ten beri (340 yıldır) yetiştirilmekte olup, bu gül türünden elde edilen gül yağı dünya piyasalarında ‘Türk gül yağı’ ve ‘Bulgar gül yağı’ olarak bilinmektedir (Baydar, 2006). Göller bölgesinde yağ gülü üretimi Isparta, Afyon, Burdur ve Denizli illerinde yapılmaktadır.
Isparta, geçen 120 yıl içerisinde hem bölgenin hem de dünyanın en önemli yağ gülü ve gül yağı üretim merkezlerinden birisi haline gelmiştir. Isparta ilini de içine alan Göller yöresinde 20.000 da alanda her yıl yaklaşık 10.000 ton kadar taze gül çiçeği gül yağı fabrikalarında islenmekte ve basta gül yağı olmak üzere gül suyu, gül konkreti ve gül absolütü gibi önemli endüstriyel ürünler elde edilmektedir (Kürkçüoglu ve Baser, 2003). Bunlar, taze toplanmış gül çiçeklerinin birer damıtma (distilasyon) ve ekstraksiyon ürünüdürler. Gül yağı ve gül suyu damıtma ile konkret ve absolüt ise ekstraksiyon ile elde edilmektedir. Gül yağı, parfüm, kozmetik ve ilaç endüstrisinin en değerli hammaddelerinden birisidir. Ayrıca taze gül çiçekleri ve gül posasından elde edilen ekstrelerin antioksidan ve anti-bakteriyel etkilerinin yüksek olduğu bilinmektedir . Gül çiçeklerinin diğer aromatik bitkilere kıyasla uçucu yağ oranı çok düşük (%0.03-0.04) olup, fabrika koşullarında yaklaşık 3.5 ton veya ortalama 1.250.000 adet taze çiçekten sadece 1 kg gül yağı elde edilebilmektedir (Baydar ve ark., 2007).
Bu amaçla, Göller yöresinde basta Başmakçı Gül-Koop olmak üzere her yıl 1 tona yakın kuru gül çiçeği üretimi yapılmakta ve bu kuru güller basta Almanya ve Fransa olmak üzere bazı Avrupa ülkelerine ihraç (10 €/kg) edilmektedir.
Süleyman Demirel Üniversitesi Gül ve Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezinde (GÜLAR) Araştırmalar yapılmakta ve GÜLAR’a ait Yağ Gülü Araştırma Bahçesi’nden çeşitli araştırmalar yapılmaktadır.
Nitekim Gülbirlik ve sanayide ki Gül üzerine olan fabrikalar mamul olarak işlenip piyasaya sürülmektedir. Fakat daha ayrıntılı kozmetik açısından dünya standartlarına çıkılamamış kekik,lavanta,..vb ürünlerle beraber gül de nerdeyse yarı mamul olarak piyasaya sürülmektedir.
- Baydar, H. Tıbbi Aromatik Ve Keyf Bitkileri Bilimi
Ve Teknolojisi Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Yayın
No:51, Isparta, 2007
Fransa’nın bu konuda sanayide ki atılımları ve dünyaca ünlü markaları olmasının sebebi daha iyi şartlarda ve daha iyi araştırma geliştirme yapmasından kaynaklandığı söylenilebilir.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder