Ad

Ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ankara'nın Kamp Alanları

 Ankara, etrafını saran milli parklar, berrak göletler ve doğa koruma alanları ile donatılmış, gençler ve arkadaş grupları için mükemmel kamp seçenekleri sunan bir şehirdir. Ankara'nın en gözde kamp alanları, bütçenize uygun veya ücretsiz seçeneklerle unutulmaz bir doğa kaçamağı yapma imkanı sunar. Bu alanlar, sıcak yaz günlerinde serin havası ve doğal güzellikleriyle özellikle gençlerin ilgisini çeker.

Soğuksu Milli Parkı:

Ankara'nın popüler doğa kaçış noktalarından biri olan Soğuksu Milli Parkı, modern yaşamın gürültüsünden uzak, çam ormanları içinde huzurlu günler geçirmek isteyenler için idealdir. Doğa sporları, yürüyüş parkurları ve muazzam manzaraları ile öne çıkar.

Tahtacıörencik Ekokamp:

Köyden ve süvari deresinden azami derecede faydalanarak harika bir kamp yapabilirsiniz. Böylede doğal yaşam üreticileriyle tanışır ve doğal tarımla üretilen ürünlerden elde edebilirsiniz.

Işık Dağı Karagöl Kamp Alanı:

Işık Dağı'nda bulunan Karagöl, çam ormanları arasında gizlenmiş bir doğa harikasıdır. Tatlı suya sahip olması ve yüzme imkanı sunmasıyla Ankara'nın mükemmel kamp alanlarından biridir. Yüksek oksijen seviyeli havada doğa yürüyüşleri ve fotoğraf çekme imkanı sunar.

Şahinler Tabiat Parkı Kamp Alanı:

Şahinler Tabiat Parkı, Ankara'nın en çok tercih edilen doğa koruma alanlarından biridir. Zengin bitki çeşitliliği ve vahşi yaşam güzellikleri ile bilinir. Yürüyüş parkurları ve fotoğraf çekmek için harika köşeler sunar.

Çamkoru Tabiat Parkı:

Çamkoru Göleti etrafında yer alan bu tabiat parkı, korunan doğası ile dikkat çeker. Çadırınızı çam ağaçları altında kurabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Sıcak günlerde gölde yüzme veya olta balıkçılığı yapma imkanı sunar.

Sorgun Göleti Kamp Alanı:

Sorgun Göleti, kartpostal gibi manzaralar sunan, her mevsimde güzellikte bir gölet olarak öne çıkar. Olta balıkçılığı, doğa yürüyüşleri ve temiz havada dinlenme imkanı sunar.

Çitköy Alakamp:

Hacılar Deresi'nin berrak suları kıyısında yer alan Çitköy Alakamp, organik ürünlerle zenginleşen bir kamp deneyimi sunar. Sinema gösterimleri, canlı müzik performansları ve kamp ateşi etkinlikleri ile keyifli akşamlar geçirebilirsiniz.

Kurtboğazı Barajı Kamp Alanı:

Kurtboğazı Barajı, her ilçede bulunan kamp alanları arasında büyüleyici bir seçenek sunar. Baraj gölünde balık tutabilir, doğa yürüyüşleri yapabilir ve sessiz ortamda meditasyon yapabilirsiniz.

Beynam Ormanları:

Beynam Ormanları, çam ağaçları altında çadır kurarak oksijen deposu havada dinlenmek isteyenler için ideal bir tercihtir. Fotoğraf safarileri, kaya tırmanışı ve doğa yürüyüşleri gibi etkinliklere ev sahipliği yapar.

Kıbrıs Köyü Kanyonu:

Kıbrıs Köyü Kanyonu, muazzam manzaralar ve doğa sporları için ideal bir mekan sunar. Sıcak günlerde serinleyebileceğiniz kanyon sularında unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.



Aluçdağı Milli Parkı Kamp Alanı:

Aluçdağı Milli Parkı, doğa yürüyüşleri, zipline ve ATV turları gibi etkinliklere ev sahipliği yapar. Yürüyüş parkurları ve seyir terasları ile büyüleyici manzaralar sunar.



Ankara'nın bu doğal güzellikleri, modern olanakların yanı sıra doğa severlere huzur dolu anlar yaşama fırsatı sunmaktadır.

Sincan'da Tarım ve Kırsal Kalkınma

Sincan'ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 17. yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan köyünün adına rastlanmaktadır. Sincan'a 100 hanelik Romanya Köseabdi (yani şimdi Bulgaristan Kemaller İlçesi Raynino Köyü) 'den göçmenler getirilmiştir. Diğer bilinen tabirle Deliorman Türkleri ile gelişim sağlanmıştır. Bunlar Sincan'a gelirken lale soğanları ile birlikte gelmişlerdir. Bu nedenle de Sincan denildiğinde öncelikle akla lale ve lale bahçeleri gelmektedir. Soydaşlarımızın buraya yerleştirilmeleri ile tipik bir göçmen köyü görünümünü alan Sincan, İstanbul-Ankara tren yolu ile Ankara-Beypazarı-Ayaş devlet karayolu üzerinde olması nedeniyle kısa zamanda hızlı bir şekilde gelişmiş, 1956 yılında bucak merkezi haline getirilmiş, aynı yıl merkezde belediye teşkilatı kurulmuştur. Sincan bucağı 30 Kasım 1983 tarihinde çıkartılan 2963 sayılı kanunla ilçe haline getirilmiş, daha sonra da 8 Mart 1988 tarih ve 88/12721 sayılı bakanlar kurulu kararıyla Büyükşehir Belediye sınırları içerisine alınmıştır.

Alagöz Karargahı Müzesi, Uyuz Hamamı, Ziir vadisi, Bacım Sultan Türbesi, Girmeş Kalesi, Aşağı Pınar    Çeşmesi ve Çamaşırhane gibi yapılar bulunur. Sincan'ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 17.nci yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan Köyünün adına rastlanmaktadır. Şen, Canlı İnsanların Yurdu anlamına gelen Sincan, İpek Yolu’na yakın oluşundan ötürü tarihi çağlarda önem kazanmıştır. Asya’da da aynı ismi taşıyan bazı yerleşim alanları bulunmaktadır. Sincan Adının Manası yani Sincan(Astragalus) yapraklı birleşik salkım şeklinde çiçek yada Sakızlı bir çeşit çalı türü olarak dile getirilmiştir.

Batıya eğimi azalan bir oluk vadi görümündedir. Ovanın çevresinde yüksek noktalar ise Meşe Doruğu (1248 m.)  Belören Dağı (1150 m)  dir. Ankara Çayı ilçeyi 2 ye bölmektedir.

Sincan ve çevresinde morfoğrafik olarak 3 anabirim ayırtetmek mümkün dür. Bunlar ova tabanı, vadi tabanları, sırtlar, kertik vadiler ve tepelerdir. Ova tabanı, ortalama bir değerle 800 m. yüksekliğe sahiptir, eğimi çok azdır (ortalama % 2) ve parçalanmamış geniş alanlar halinde uzanır (O. Erol, 1973). Sincan'ın üzerinde kurulduğu ova kesimi, Ankara Ovasının Mürted Ovası ile birleştiği kesime çok yakındır Malıköy Ovası haritanın güneybatısında, Çubuk Ovası ise kuzeydoğusunda yeralmaktadır. Buna göre, Sincan'ın etrafı Ankara Ovası-Mürted Ovası-Malıköy Ovası ile çevrilmiş durumdadır.

Vadi tabanları ise, Sincan yakınlarında ancak güneyde görülmektedir. Buralarda da fazla bir parçalanma yoktur, kolaylıkla su temin edilebildiğinden tarım alanı olarak kullanılmaya daha elverişlidirler. Nitekim, çevrede kil merceklerinin oluşu artezyen kuyularının açılmasına imkan verdiğinden su bulunmasını kolaylaştırmaktadır. Tepelerin yükseltileri azdır, kertik vadiler derin yarılmalara uğramamışlardır.

Morfoğrafik özellikler Sincan ve çevresinde beşerî faaliyetleri olumlu yönde etkilemektedir. Sincan'ın üzerinde kurulduğu ova tabanı yerleşme ve ulaşım açısından elverişlidir. Arazi kullanımı yönünden diğer bir elverişli birim de vadi tabanlarıdır, buralar özellikle (konuya şehircilik açısından bakacak olursak) park bahçe ve spor alanları yapılarak değerlendirilebilir.

Hidrografya açısından Sincan’da tabansuyu yüksek olup Emiryaman Fatih arasında Kepir Gölü ile şimdi sanayi ve organize sanayi bölgesinin yer aldığı Ankara çayı civarında bataklıklar drenaj edilerek kullanıma açılmıştır.

Sincan'da Tarım

Ankara ili Anadolu topraklarında geçmişten günümüze verimli topraklarında tarımsal üretimin can bulduğu bir şehir olmuştur. Her ne kadar kırsal alanlar terk ediliyor olsa da gelecek yüzyılın stratejik sektörlerinden birisi olarak görülen tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanması Ankara’da yaşayanlar kadar Türkiye nüfusu açısından da önemlidir. Unutulmamalıdır ki son yıllarda hızlı bir göçe maruz kalan Ankara Türkiye nüfusunun önemli bir miktarını oluşturmaktadır. Özellikle bilgi teknolojisinin tarımda etkili bir şekilde kullanıldığı, yenilikçi uygulamaların benimsenerek yaygınlaştırıldığı, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Ankara keçisi, bitki ve hayvan türlerinin üretiminin teşvik edilmesi kadar verimliliği yüksek bitki türleri geliştirilmesi, organik tarım, yağlı tohumlar ve tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin geliştirilmesi önemlidir.

Yenikent Beldesinde Zir Vadisi bulunmaktadır. Bir zamanlar çoğunluğu Boşnak göçmenlerin olduğu 1000 haneden oluşan, çarşısı, camisi, hamamı olan Büyük İstanoz ilçesi, geçimini sof işleyerek sağlamaktaydı. Günümüzde geçimini kısmen tarım ve sebzecilik ile sağlayan bir yerleşim bölgesidir. Yenikent kavun ve karpuzuyla ünlüdür.

Ankara merkezinin gelişim seyri Atatürk Orman Çiftliği kurulması ve 1924, 1932, 1957, 1969, 1986 imar planları ile Polatlı ovasına doğru olması arzu edilmiştir. Sincan ve Kazan’a doğru gelişim daha sonra gerçekleşmiştir. Bu döneme kadar tarımsal üretimini devam ettirmiştir. Nitekim İlyakut ve Mülk gibi köylerde tarımsal üretim devam etmektedir (URL-1).

Ankara’nın Tarım Şehri; Sincan

Ankara Genel olarak Konya'dan sonra tarım arazisi büyüklüğü açısından ikinci sıradadır. Sincan ilçesi 2023 itibariyle 550 bin nüfusu ve Etimesgut'la beraber 1 milyondan fazla nüfusuyla önemli bir tarım potansiyeli içermektedir. Özellikle ilçede yükte hafif pahada ağır kavun, nane, turp, havuç, ıspanak, marul, Aspir, kimyon, iğde gibi sebze e ağırlıklı tarımsal üretim yapılabileceği öngörülmüştür.

Sincan ilçesinde Sarayköy büyükova koruma alanı ve hemen yakındaki Ayaş'a bağlı İlhanköy büyükova koruma alanı ile önemli bir alana sahiptir. Ankara'da Sulak alan toplam miktarı bakımından Beypazarı ve Haymana'dan sonra 2014 verilerine göre 101.699 dekarlık alan ile üçüncü ilçedir. Diğer yandan ilçede lale soğanı yetiştiriciliği konusunda bir aksiyon alınmıştır.

İlçede 5 tane Organize Sanayi bulunması yanında %65'i ekilebilir ve dikilebilir arazi potansiyeli ile ziraat şehri olarak telakki edilebilir. Sincan Belediyesi öncülüğünde İlçe Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlığı ile beraber yeşil/ kırmızı mercimek, arpa, nohut, buğday ekimi ve tohumunu tedavisine yönelik destekler sunulmaktadır. Diğer yandan Polatlar köyünde yerli ve tarımsal üretim alanı belediye tarafından 2021 yılında açılmıştır.

Sincan’da köylü pazarı kurulan alanlar şöyle: Salı Mevlâna Semt Pazarı, Çarşamba Menderes TOKİ Pazarı, Cuma Osmanlı Kapalı Semt Pazarı, Cumartesi GOP Mahallesi Eski Çarşamba Pazar yeri, Pazar Yenikent Kapalı Semt Pazarı olarak sıralanabilir. Ankara kırsal alanında tarıma dayalı sanayi işletmeleri sayısı bakımından en fazla işletmenin olduğu Yenimahalle, Çankaya ilçelerinden sonra 37 adet işletmeyle üçüncü ilçedir. 

Mimari üslubuna göre 14. yüzyıl sonuna tarihlenen camii ile meşhur İlyakut Köyünde özel sektör girişimcileri tarafından lavanta bahçeleri kurulmuştur. Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği: Standardize ve Farmakope Normlarında Katma Değeri Yüksek Bitkisel Ürün Hazırlanması projesi Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenerek Lokman Hekim Üniversitesi tarafından Polatlar köyünde yürütülmüş ve kekik bahçeleri tesis edilmiştir.

Sincan’da Kırsal Kalkınma: Geçmişten Günümüze Bir Bakış

Sincan, tarihi kökenlerine ve coğrafi konumuna dayanan zengin bir mirasa sahiptir. Köyden ilçe ve sonrasında da büyükşehir belediyesi statüsüne yükselmiş olan bu yerleşim birimi, kırsal kalkınma açısından önemli potansiyellere ev sahipliği yapmaktadır.

Kökenleri 17. yüzyıla dayanan Sincan, göçmen kökenli Eski Romanya Köseabdi (şimdi Bulgaristan Kemaller İlçesi Raynino Köyü) halkının yerleştirilmesiyle başlamıştır. Yenikent gibi bazı yerleşim birimlerinde Boşnakların yerleştirildiği de bilinmektedir. Diğer yandan Çorum, Çankırı ve Yozgat’dan gelen halkın sayesinde kendine göre bir kimlik oluşagelmiştir. Bulgar göçmenleri ve Niğde’den gelen ustalar sayesinde tatlıcılık konusunda potansiyel oluşmuştur. Bu tarihi kökler, günümüzde bile Sincan’ın karakterini ve kimliğini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.

İstanbul-Ankara tren yolu ve Ankara-Beypazarı-Ayaş devlet karayolu gibi önemli ulaşım hatlarına yakınlığı, Sincan’ı ticari ve ekonomik anlamda cazip kılmıştır. Eskişehir yolu, İstanbul yolu ve Ayaş-Beypazarı yolu sincan ilçesini çok önemli bir güzergahta olduğunu göstermektedir. Tanıtımlarla kırsal kalkınmada rolünü etkinleştirebiliriz.

Sincan, kırsal alanlarında barındırdığı tarihi ve doğal zenginliklerle dikkat çekmektedir. Coğrafi yapısı, tarımsal üretim için uygun olanaklar sunmaktadır. Ova ve vadi tabanları, tarımsal faaliyetler için elverişli alanlar olarak değerlendirilebilir. Su kaynaklarının bolluğu ve arazi kullanımı açısından avantajlı bir konumda bulunması, tarımsal üretimin çeşitlendirilmesi ve verimliliğinin artırılması için önemli fırsatlar sunmaktadır. Sincan’ın tarihi ve kültürel özelliklerini kırsal kalkınmayla entegre etmek gerekmektedir.

Sincan’ın kırsal kalkınma sürecinde dikkate alınması gereken bir diğer faktör de morfoğrafik özellikleridir. Ova ve vadi tabanları, yerleşim ve tarım için uygun alanlar olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda, bu bölgelerde park, bahçe ve spor alanları gibi sosyal ve rekreasyonel tesislerin geliştirilmesiyle kırsal yaşam kalitesi artırılabilir. Bir anlamda piknik, karavan ve kampçılık konusunda potansiyel tüketimleri ilçede üretilen sebze meyve ile geliştirmek anlamlı olacaktır. Özellikle haftasonu Beypazarı güzergahına akan yerli ve yabancı turizmcileri Yenikent pazarında ağırlamanın önemli olduğunu vurgulayabiliriz.

Hidrografik yapı, tarım ve sulama projeleri için önemli bir potansiyele işaret etmektedir. Tabansuyunun yüksek olması ve su kaynaklarının bolluğu, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için gereklidir. Bu kaynakların etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi, kırsal kalkınmanın temel taşlarından biridir. Sakarya nehrinin en büyük kolu olan Ankara çayı’nın Sincan’dan geçip Ankara il merkezini terketmesi tarımsal sulamada kirlenmeyi de etkilemektedir.

Sonuç ve Öneriler

  1. İklim dostu tarım geleceğin tarımı olması yönünde bir eğilim gelişmiştir. Örneğin "Doğrudan Ekim yöntemi" ile "doğrudan ekim mibzeri" kullanılarak ekim yapılabileceği önerilmektedir. Diğer yandan 'rüzgar perdesi' ile canlı ağaçlar ile yapılan perdeleme rüzgarın etkisini azaltmakta ve süne gibi zararlar ile mücadelede başarılar sağlamaktadır. Yine 'solucan gübresi' kullanılarak verim artış sağlanmaktadır. Bunun yanında 'damlama sulama uygulaması' ile toprağı değil bitkiyi sulayan sistem önerilmektedir. Su kayıplarını azaltmaya yönelik 'gece sulaması' tavsiye edilmektedir. Diğer yandan 'malçlama, tür çeşidinin arttırılması, kompost yapımı' gibi uygulamalarla permakültür ve agroekoloji uygulamalarının yaygınlaştırılması eğitimleri gerekmektedir.
  2. Sincan ilçesinde doğal tarım yöntemlerinin geliştirilmesi yanında “Sincan Atalık Tohum Kıymetlendirme Merkezi” gibi doğal üretim ve topluluk destekli tarımın geliştirilebileceği faaliyet ve projeler geliştirilmelidir. Özellikle yerel kavun ve karpuz türlerinin geliştirilmesi bu anlamda önemlidir.
  3. Önemli nüfus potansiyeli sebebiyle doğal tarımsal üretim teşvik edilmeli; augmenta toprak analiz cihazı gibi destekler sunulmalı Sürdürülebilir ve iklim duyarlı tarım üretimi konusunda proje ve faaliyetler geliştirilmelidir.
  4. Sincan ilçesinde tarım ve kırsal kalkınmanın geleceğine yönelik akademik etkinlikler yapılmalıdır. Sincan Sürdürülebilir İnsani Ve Yerel Kalkma Stratejisi hazırlanmalı; tarımsal ürünlerini tedarik zincirine dâhil etme konusunda çözümler geliştirilmelidir.
  5. İlçede yükte hafif pahada ağır kavun, nane, turp, havuç, ıspanak, marul, aspir, kimyon, iğde gibi sebze e ağırlıklı tarımsal üretim yapılabileceği öngörülmüştür. Verimliliği yüksek bitki türleri ve yağlı tohumlar üretiminin teşvik edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan lavanta ve kekik bahçelerinin geliştirilmesine yönelik tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin geliştirilmesi önemlidir.
  6. Sincan ilçesinin kentsel mekân kalitesinin artması için hemşericilikten ziyade mahalle aidiyetinin arttırılarak kentsel kimliğin geliştirilmesi ve Ankara metropoliten alanında özgün bir yere taşınması gerekmektedir. Semt pazarları bu yönde daha etkinleştirilebilir. Zehirsiz şehirler faaliyeti gibi doğal tarımı teşvik eden uygulamalar geliştirilmelidir.
  7. Ankara Çayı, Sakarya Nehri'nin en büyük kollarından biri olup Sincan'dan geçerek Ankara il merkezinden uzaklaşmaktadır ve bu durum tarımsal sulamayla kirlenmeyi de etkilemektedir. Ankara çayının tarımsal sulamada kullanılabilirliği ile ilgili dönemsel araştırmalar yapılmalıdır.
  8. Civardaki piknik, karavan ve kampçılık gibi faaliyetler, ilçede üretilen sebze ve meyvelerin tüketim potansiyelini artırabilir. Özellikle hafta sonları Beypazarı güzergahına yönelen yerli ve yabancı turistlerin Yenikent köy pazarında ağırlanması önem arz etmektedir.
  9. Sincan'ın tarihi ve kültürel mirasını kırsal kalkınma stratejileriyle entegre etmek gerekmektedir. Eskişehir yolu, İstanbul yolu ve Ayaş-Beypazarı yolu, Sincan ilçesini önemli bir ulaşım ağı içinde konumlandırmaktadır. Tanıtım ve ekoturizm faaliyetleriyle kırsal kalkınma sürecine aktif katkıda bulunabiliriz.

URL-1: http://tucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/08/cadata2_17.pdf

Deli Orman; Balkan dağlarından ta Tuna'ya geniş  meşe ormanları uzanır, içlerinde kayın ve gürgen de bulunur. Rusçuk ile Silistre arasındaki bu sırt ta Tuna kıyılarına dek varır. Silistre'den Şumnu'ya değin bu ormanlık bölgeye (Deliorman) adı verilir. Burada yerleşik Türklerin yine burada devletler kuran Peçenekler ve Kumanlar boylarına ait olduğu bilinmektedir. Bu ad Türkçedir, Çılgın orman ya da Asırlık orman anlamına gelir. Sarı Saltuk gibi sünni yaşam biçimi olan Bektaşi geleneklerinden olan Türk din adamları hizmetler etmiştir. https://belleten.gov.tr/tam-metin-pdf/2040/tur




Güdül Ekoturizm Ve Agroturizm Çalıştayı Sonuçları Kitabı Yayımlandı.

Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu ProjesiKüresel Çevre Fonu (GEF) Küçük Destek Programı (SGP) Türkiye tarafından desteklenmekte, Besler Şifa Atölyesi koordinatörlüğünde, Yeşil Orman Okulu ve Güdül Belediyesi proje ortaklığında Güdül’de yürütülmektedir. Güdül Ekoköy Evi olarak, doğal yaşamın ve yerel kültürün önemini vurgulamak amacıyla Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı’nı düzenlendi.

Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu Projesi'nin İkinci Ulusal Yayını

Çalıştay Güdül Belediyesi ortaklığı ile 63 kurumdan 100 kadar katılımcı ile 27 Eylül dünya turizm gününde yapılmıştı. Yayın uzun vadede 19 karar ve kısa vadede 14 karar ile suçlanmış olup 9 ayrı sunu özetine ve 9 serbest görüşe yer verildi.

Çalıştay yöntemi, konuları ve sonuçları ile tüm Türkiye'de uygulanabilecek bir model teşkil ettiği uzmanlar tarafından ifade edildi. Ekoturizmin tüm yönlerine değinilerek önemli bir yayın olarak yayınlandı.

Bu yayın Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yılı münasebetiyle Vatanımıza milletimize hayırlı olsun.

Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı Kitabı



Aile Çiftçiliği On Yılı Çalıştayı'na Katılım Sağladık.

Birleşmiş Milletler Aile Çiftçiliği On Yılı (2019-2028) kapsamında, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Ankara Üniversitesi Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKÇAM) işbirliğinde ve Tarım ve Orman Bakanlığının desteğiyle Türkiye`de aile çiftçiliğinin mevcut durumunu ve temel dinamiklerini incelemek üzere Türkiye’de aile çiftçiliğinin geleceğine ilişkin bir perspektif çalışması yürütülmektedir. 

Çalışma kapsamında hazırlanacak ana rapora temel oluşturmak üzere dört yerel çalıştay ve bir ulusal çalıştay üzenlenmiştir. Çalıştaylara katılan tarım ve kırsal kalkınma alanının kilit paydaşları, aile çiftçiliğine ilişkin temel eğilimleri tartışmakta ve çözüm önerileri geliştirmektedir. Aile çiftçiliğinin tarım ve gıda sistemlerinin dönüşümünde ve ulusal gıda güvenliğindeki işlevi dikkate alındığında paydaşlarımızın aile çiftçiliğinin geleceğine ilişkin tespit ve önerileri oldukça önemlidir. 

Çalıştay serisi, 10 Temmuz 2023 tarihinde Ankara`da düzenlenen ulusal çalıştay ile tamamlanmıştır. Hazırlanacak sonuç raporunun, ülkemizde aile çiftçiliği kapsamındaki yeni çalışmalara, program ve projelere ışık tutması hedeflenmiştir.

Çalıştayda;

1- Sürdürülebilir Tarım: Besler Şifa, aile çiftçiliği prensiplerini benimseyen bir tarım modeline sahiptir. Bu çalıştay, sürdürülebilir tarım yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak için bir fırsat sunmuştur. Organik tarım, çevre dostu tarım yöntemleri, doğal kaynakların korunması gibi konuları ele alarak tarım faaliyetlerinizi daha sürdürülebilir hale getirilmesi planlanmıştır.

2- Bilgi ve Deneyim Paylaşımı: Çalıştaylar, çiftçiler arasında bilgi ve deneyim paylaşımı için önemli bir platform sağlar. Besler Şifa, kendi deneyimlerini paylaşmak ve diğer çiftçilerden öğrenmek için bu çalıştaya katılmıştır. Farklı bölgelerden gelen çiftçilerle iletişim kurarak farklı tarım tekniklerini öğrenmek ve projeye uyarlanmak hedeflenmiştir.

3- İnovasyon ve Gelişim: Aile çiftçiliği çalıştayları, tarım sektöründeki yenilikleri ve gelişmeleri takip etmek için önemli bir platform olmuştur. Besler Şifa, sektördeki yenilikleri keşfetmek, yeni teknolojileri öğrenmek ve işlerine uygulamak için bu tür bir etkinliğe katılmıştır. Tarımsal verimliliği artırmak, kaliteyi iyileştirmek ve pazarlama stratejilerini geliştirmek gibi konuları ele almak için katılım sağlanmıştır.

4- Ağ Oluşturma: Çalıştaylar, çiftçiler arasında ağ oluşturma fırsatı sunar. Besler Şifa, sektördeki diğer çiftçilerle tanışabilir, işbirliği yapabilir ve gelecekteki iş fırsatları için bağlantılar kurulması öngörülmüştür.

5- Güncel Konuları Takip Etme: Aile çiftçiliği çalıştayları, tarım sektöründeki güncel konuları ele alır. Besler Şifa, sektördeki son trendleri ve politika değişikliklerini öğrenmek için bu tür bir etkinliğe katılmıştır. Yasal düzenlemeler, destek programları, pazar eğilimleri gibi konuları takip edilmiştir.

Sonuç olarak;

Sakinşehir Güdül Şifa Yolu kapsamında söz alınarak ilgilere proje hakkında bilgi verilmiştir. Doğal Yaşam üreticileri ve Ekoköy evi konusunda düşünceler paylaşılmış ve davet edilmiştir.





Güdül'de Yapılacak 11 Şey

Ankara'nın doğal güzellikleriyle ünlü Güdül ilçesinde yapılacak 10 Şey;

  1. Gölü Tabiat Parkı’na gitmek: Sorgun Yaylası yada Sorgun Gölü Tabiat Parkı’nda yürüyüş yapabilir, kampçılık, piknik yapabilir veya su sporları yapabilirsiniz.
  2. Yeşilöz Vadisini ziyaret: Yeşilöz Vadisi, Güdül'ün doğal güzelliklerinden biridir ve doğa yürüyüşü yapılabilir.
  3. İnözü Mağaralarını ziyaret: Güdül'ün tarihöncesi döneminden kalma 3-5 katlı binlerce mağara keşfedilebilir.
  4. Kamp Kurmak ve Balık tutmaya gitmek: Güdül'de Kirmir ve İlhan çayında balık tutabilir ve Süvari çayı Ekokamp alanında keyifli vakit geçirebilirsiniz.
  5. Güdül Şehir Müzesi'ne gezi, Güdül’ün folklorik özelliklerini, Salihler yazıtlarını ve tarihi kültürel özelliklerini müze ortamında öğrenebilirsiniz.
  6. Tahtacıörencik Ekoköy’de doğal üreticilerle buluşmak; Türkiye’nin en ekolojik köyünde atalık tohumlardan, pestisit kullanmadan ve çeşitlendirerek yapılan üretime destek olabilir ve Ekoköy Evi’nde TADYA üreticileriyle buluşabilirsiniz.
  7. Güdül Simiti ile meydanda çay içmek, Başkent’in ilk ve tek sakin şehri Güdül’de meydanda dinginliğin tadını çıkarabilirsiniz. Güdül konakları için sokaklarında gezinebilirsiniz.
  8. Tarihi kişilerini ziyaret: Güdül’de Samut Bali ve Kasım Baba Türbeleri ziyaret edilebilir ve önemli kişiler hakkında bilgi edilebilirsiniz.
  9. Leblebi dükkânına uğramak, onlarca butik ve tarihi dükkân arasında leblebi dükkânını bularak leblebiciliğin yolculuğuna çıkabilirsiniz.
  10. Güdül Üzümlerinden hasat etmek, Adalıkuzu yada Karacaören köyünde 22 çeşit üzümün tadına bakabilirsiniz.
  11. Güdül Şifalı bitkiler edinmek, hünnap ve şifalı bitkiler temin edebilirsiniz.



Türkiye’de Arazi Sahibi Olmanın Yolları

Türkiye'de araziler tarım Orman ve hazine Milli Emlak arazi olarak 3 sınıf bulunmaktadır. Buna ilaveten tescil harici ve mücavir alan olarak nitelendirilen alanlarda olabilmektedir. Ama genel olarak parsel sorgudan incelenebilen bir arazi modeli bulunmaktadır. Parsel sorgularını incelediğinizde üzerine bir arazi yoksa şu 3 şekilde arazi edinebilme hakkınız bulunmaktadır. Fakat her biri için farklı şartlar olduğunu unutmayalım.


1- Tarım arazisi temini

Devletin 2005 Yılında Yürürlüğe Koyduğu ve Dönem Dönem Güncellenen Teşvik Bölgesinde Kalan İller Var. Bu İllerin Güncel Listesini Tarım ve Orman Bakanlığı Sitesinden Edinebilirsiniz.

İşe İlk Olarak ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi)’ye E-Devlet Üzerinden Müracaat Etmelisiniz. Çifti Kayıt Belgesi Almanız Gerekiyor. Bu Belgeyi Almak Çok Kolay Diyebilirim. Yine Gerekli Belgeleri  Tarım ve Orman Bakanlığı Sitesinden Edinebilirsiniz.

Belgeyi Teşvik Verilen İllerin Bünyesinden Yapmanız Faydanıza Olacaktır. Akabinde Tarım ve Orman Bakanlığı Bünyesinde Bulunan “Arazi Edindirme ve Değerleme Başkanlığı'na Müracaat Edeceksiniz. Arazi Edindirme Programına Dahil Olacaksınız.





















Bir Süre Sonra Size Devlet Tarafından Arazi Tahsis Edileceği Gibi, Gübre ve Diğer Destekleri de Alacaksınız. Programın Asıl Amacı, Kendi Ekilebilir Arazi Dekarınızı Artırabileceğiniz, Satın Alabileceğiniz Verimlilikte Üretim Yapıp Para Kazanmanız. İşte Burada Sabır ve Azim Konusudur.

Özetle; Arazi Edindirme Programının Amacı, Nitelikli Çiftçi Yetiştirmektir. Sabırlı ve Özverili Bir Yolculuğun Sonucunda Yüzlerce Dönüm Arazinin Sahibi Olabilirsiniz.

2- Milli Emlak arazisi temini

Hazine arazileri dönem dönem Milli Emlak Genel Müdürlüğü sayfasından ilan edilerek ihaleye çıkılmaktadır. En az 30 yıllık süreler ile araziler kiralanabilmekte ve tarımsal üretim ve imkan verilmektedir. Oldukça cüzi rakamlar ile kiralanabilen araziler için hemen listeye bakabilirsiniz.

3- orman arazisinden tahsis alma...

Bilindiği gibi Türkiye'de ormanların %99'u devletindir ve devlet adına Orman Genel Müdürlüğü tapulu malıdır. Orman Genel Müdürlüğü tarafından yılın iki döneminde yani Nisan Ekim aylarında tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştirilmeye yönelik yönetmenliklere uygun olarak tahsis verilebilmektedir.

Tıbbi ve aromatik bitki yetiştirmek için Orman arazilerinden OT vasıflı (yani üzerinde ağaç olmayan arazi demek) araziler temin edilerek ekim dikim çalışmaları yapılabilir. Yine cüzi bir rakam ile bedeller bulunmaktadır. Bu arazileri temin için en yakın özel bürosu olan orman mühendisi yani özel çalışan orman mühendislerinden bilgi alınabilir ve proje başvurusu onların onayı imzası ile yapılabilir.

Çiftçilik geleceğin altın mesleğidir.

© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.