Ad

Ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ankara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Doğal Güzellik İçin Kendi Kendine Bakım Rehberi: Atölyemizden CEO Tavsiyeleri

Günümüzde doğal ve sağlıklı yaşam, güzellik rutinlerimizi de etkiliyor. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, doğal güzellik anlayışını benimseyenler için etkili ve doğal bakım önerileri sunuyoruz. CEO’muzun kişisel deneyimlerinden ve atölyemizde geliştirdiğimiz ürünlerin faydalarından yola çıkarak, kendi kendine bakımınızı nasıl optimize edebileceğinizi anlatan bu rehber, doğal güzellik arayışında olanlara ilham verecek.

1. Cilt Temizliği: Doğal Sabunlarla Derinlemesine Temizlik

Cilt temizliği, sağlıklı ve pürüzsüz bir cildin temelidir. CEO’muzun tavsiyesiyle, cilt temizliğinizde doğal sabunları tercih edin. Atölyemizde ürettiğimiz bitkisel sabunlar, cildinizi kimyasal maddelerden arındırarak nazikçe temizler. Aloe vera, zeytinyağı ve lavanta gibi doğal bileşenlerle formüle edilen sabunlar, ciltteki kirleri ve yağları etkili bir şekilde temizlerken cildinize zarar vermez. Cildinizi sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez temizleyerek, doğal dengenizi koruyabilirsiniz.

2. Nemlendirme: Zengin İçerikli Doğal Losyonlar

Nemli ve sağlıklı bir cilt için düzenli nemlendirme şarttır. CEO’muz, cildinize uygun doğal nemlendiriciler kullanmanın önemini vurguluyor. Atölyemizde geliştirdiğimiz doğal vücut losyonları, shea yağı, badem yağı ve aloe vera gibi nemlendirici özlerle zenginleştirilmiştir. Bu ürünler, cildinizi derinlemesine besler, nemlendirir ve pürüzsüz bir doku kazandırır. Banyo sonrası uygulayarak, cildinizin yumuşaklığını ve sağlığını koruyabilirsiniz.

3. Aromaterapi ve Rahatlama: Stresi Azaltan Yağlar

Doğal güzellik sadece cildin değil, ruhsal sağlığın da bir yansımasıdır. CEO’muz, aromaterapinin stres yönetimindeki gücüne inanıyor. Atölyemizde ürettiğimiz doğal aromaterapi yağları, lavanta, nane ve portakal çiçeği gibi bitkisel özlerle formüle edilmiştir. Bu yağlar, hem ruhsal hem de fiziksel rahatlama sağlar. Günlük yaşamın stresinden arınmak için bu yağları difüzörünüzde kullanabilir veya masaj yaparak kaslarınızı gevşetebilirsiniz.

4. Doğal Peeling: Cildinizi Yenileyin

Cilt bakımında peeling, ölü hücreleri temizleyerek cildinizi yeniler ve daha parlak görünmesini sağlar. CEO’muzun önerisiyle, doğal peeling ürünlerini tercih edebilirsiniz. Atölyemizde ürettiğimiz bitkisel peelingler, doğal yosun, kahve telvesi ve şeker gibi doğal eksfoliyanlarla hazırlanmıştır. Haftada bir veya cildinizin ihtiyacına göre düzenli olarak uygulayarak, cildinizin canlı ve taze görünmesini sağlayabilirsiniz.

5. Güneş Koruma: Doğal Güneş Koruyucular

Cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumak için doğal güneş koruyucular kullanmak önemlidir. CEO’muzun önerisiyle, cildinizi UV ışınlarına karşı koruyan ürünler tercih etmelisiniz. Atölyemizde geliştirdiğimiz doğal güneş koruyucular, çinko oksit gibi fiziksel koruyucular içerir ve kimyasal filtrelerden uzaktır. Günlük kullanımda, cildinizi güneşin zararlı etkilerinden koruyarak yaşlanma belirtilerini ve güneş lekelerini önleyebilirsiniz.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, doğal güzellik ve kişisel bakım konusunda CEO’muzun tavsiyeleriyle desteklediğimiz ürünlerimizle, sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmenize yardımcı oluyoruz. Doğanın sunduğu iyileştirici gücü ve bilimsel formülasyonları bir araya getirerek, güzellik rutininizi daha etkili ve doğal hale getirebilirsiniz. Cildinizin ve ruhsal sağlığınızın en iyi şekilde korunması için bu doğal ve etkili bakım önerilerini günlük hayatınıza entegre edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

Okula Hazırlık: Bağışıklık ve Kişisel Bakım Ürünleri

Okula dönüş dönemi, hem çocuklar hem de ebeveynler için heyecan verici bir süreçtir. Ancak, yoğun okul temposuna ve soğuk mevsimlere hazırlanırken çocukların sağlığını ve hijyenini korumak önemlidir. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, çocuklarınızın okul dönemi boyunca sağlıklı ve bakımlı kalmalarını sağlayacak bağışıklık güçlendirici ve kişisel bakım ürünlerini sizin için derledik.

1. Bağışıklık Güçlendirici Doğal Takviyeler

Okul döneminin başlamasıyla birlikte çocukların bağışıklık sistemini desteklemek, onları hastalıklardan korumanın en etkili yoludur. Doğal bitki özleri, vitaminler ve minerallerle zenginleştirilmiş takviyeler, çocuklarınızın bağışıklık sistemini güçlendirir. Özellikle C vitamini, çinko ve propolis gibi doğal içerikler, soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlar.

2. Doğal El Yıkama Sabunları

Hijyen, okul döneminde hastalıkların önlenmesinde kilit rol oynar. Çocuklarınızın ellerini sık sık yıkamalarını teşvik etmek için doğal içerikli el yıkama sabunları kullanabilirsiniz. Kimyasal maddelerden arındırılmış, bitkisel özlerle zenginleştirilmiş sabunlar, cildi tahriş etmeden temizler ve çocuklarınızın hassas cildini korur. Lavanta, çay ağacı ve nane gibi doğal yağlarla formüle edilmiş sabunlar, mikroplara karşı etkili bir koruma sağlar.

3. Doğal Vücut Losyonu ve Nemlendiriciler

Soğuk havalarla birlikte çocukların ciltlerinde kuruma ve çatlama gibi problemler görülebilir. Bu dönemde ciltlerini korumak ve nemlendirmek için doğal vücut losyonları ve nemlendiriciler kullanmak önemlidir. Aloe vera, shea yağı ve badem yağı gibi doğal içeriklerle formüle edilmiş ürünler, cildi derinlemesine nemlendirir ve besler. Özellikle banyo sonrası cilt bakımı, cildin sağlıklı kalmasını sağlar.

4. Doğal Dudak Nemlendiricisi

Soğuk hava ve rüzgar, çocukların dudaklarının kurumasına ve çatlamasına neden olabilir. Doğal dudak nemlendiricileri, dudakları korurken aynı zamanda yumuşak ve pürüzsüz kalmalarını sağlar. Bal, hindistancevizi yağı ve shea yağı gibi doğal içeriklerle zenginleştirilmiş dudak balmları, çocuklarınızın hassas cildi için güvenli bir seçenek sunar.

5. Nazik ve Doğal Şampuan

Çocuklarınızın saçları ve saç derisi, yetişkinlere göre daha hassastır. Bu nedenle, doğal ve nazik bir formüle sahip şampuanlar tercih edilmelidir. Paraben, sülfat ve sentetik koku içermeyen, bitkisel özlü şampuanlar, çocukların saçlarını yumuşak ve sağlıklı tutar. Aloe vera ve papatya gibi doğal içerikler, saçların nem dengesini korur ve kolay taranmasını sağlar.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, çocuklarınızın sağlığını ve bakımını en iyi şekilde desteklemek için doğal ve güvenilir ürünler sunuyoruz. Okula dönüş sürecinde, bu ürünlerle çocuklarınızın hem bağışıklığını güçlendirebilir hem de günlük kişisel bakım rutinlerini doğallıkla sürdürebilirsiniz. Sağlıklı ve mutlu bir okul yılı için doğadan gelen çözümler her zaman en iyi seçimdir!

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

Tatilden Gelince Sağlıklı Bir Bünye İçin Ne Yapmalı?

Tatil, dinlenmek, yenilenmek ve enerji toplamak için harika bir zamandır. Ancak, tatil sonrası günlük hayata geri dönmek bazen zorlayıcı olabilir. Tatilden döndüğünüzde vücudunuzu yeniden dengeye kavuşturmak ve sağlığınızı korumak için atabileceğiniz bazı önemli adımlar vardır. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, tatil sonrası sağlıklı bir bünyeye kavuşmanıza yardımcı olacak doğal ve etkili önerilerimizi sizlerle paylaşıyoruz.

1. Detoks ile Vücudunuzu Arındırın

Tatillerde genellikle normal beslenme düzenimizden saparız ve bu durum vücudumuzda toksin birikimine neden olabilir. Tatil dönüşü, vücudunuzu arındırmak için hafif bir detoks programı uygulayabilirsiniz. Taze sebzeler, meyveler ve bol su tüketimi, vücudunuzun toksinlerden arınmasına yardımcı olur. Ayrıca, detoks çayları ve bitkisel takviyeler de süreci destekleyebilir.

2. Doğal Nemlendirici ile Cildinizi Yenileyin

Güneş, deniz ve havuz suyu cildinizi kurutabilir ve yıpratabilir. Tatil sonrası cildinizi yenilemek ve nem dengesini geri kazandırmak için doğal nemlendiriciler kullanın. Aloe vera, hindistancevizi yağı ve shea yağı gibi doğal içeriklerle zenginleştirilmiş ürünler, cildinizin ihtiyaç duyduğu bakımı sağlar ve onu yeniden canlandırır.

3. Uyku Düzeninizi Yeniden Kurun

Tatil sırasında uyku düzeniniz bozulmuş olabilir. Sağlıklı bir bünyeye kavuşmak için uyku düzeninizi yeniden kurmanız önemlidir. Her gün aynı saatte yatıp kalkmaya özen gösterin ve kaliteli bir uyku için uyku öncesi rahatlatıcı bitki çayları içmeyi deneyin. Lavanta veya papatya çayı gibi doğal seçenekler, rahat bir uykuya geçişinizi kolaylaştırabilir.

4. Hafif Egzersizlerle Vücudunuzu Harekete Geçirin

Tatil sonrası hareketsiz kaldıysanız, vücudunuzu yeniden harekete geçirmek için hafif egzersizler yapmaya başlayabilirsiniz. Yürüyüş, yoga veya hafif esneme hareketleri, vücudunuzu yavaşça yeniden hareketli bir rutine sokar ve enerjinizi geri kazanmanıza yardımcı olur. Egzersiz, ayrıca stresi azaltır ve genel ruh halinizi iyileştirir.

5. Doğal Takviyeler ile Bağışıklığınızı Güçlendirin

Tatilden dönerken, özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminizi desteklemek önemlidir. Doğal vitaminler ve bitkisel takviyeler, vücudunuzun hastalıklara karşı direncini artırır. E vitamini, C vitamini ve çinko gibi bağışıklık güçlendirici takviyeler ile vücudunuzu koruma altına alabilirsiniz.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, tatil sonrası sağlığınıza yeniden kavuşmanız için doğal ve etkili ürünler sunuyoruz. Vücudunuzu doğal yollarla destekleyerek, tatilinizi dinlenmiş bir zihin ve yenilenmiş bir bedenle tamamlayabilirsiniz. Sağlıklı ve enerjik bir yaşam için, doğadan gelen çözümler her zaman en iyi seçimdir.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

Ankara'da Ekoturizm ve Agroturizm ile Sürdürülebilir Kırsal ve İnsani Kalkınma

Her zaman doğanın ritminin, insanın ritmiyle aynı olduğunu düşündük. Doğanın hızına uyum sağlayabildiğimiz ölçüde hem bedensel hem ruhsal sağlığımızın yerine oturacağına inandık. Bir düşünün: Bir tohum toprağa düşer, çimlenir, büyür. Sabırla bekleriz ama tohum acele etmez. Oysa biz insanlar aceleciliğimizle, sürekli bir yerlere yetişme çabamızla kendimize zarar veriyoruz. Bu telaşlı yaşam tarzı, bizi doğadan ve dolayısıyla kendimizi korumaktan uzaklaştırdı. Modern dünyanın beton yığınları arasında sıkışıp kalmış yaşamlarımız, sağlığımızı bozmakla kalmadı, kimi zaman hayatımızı elimizden aldı.

Besler Şifa-Ekoköy Evi olarak bu farkındalıkla hareket ediyor, doğanın sunduğu şifa kaynaklarını yeniden hayatlarımıza kazandırmayı amaçlıyoruz. Geçen sene, 27 Eylül Dünya Turizm Günü’nde düzenlediğimiz ekoturizm ve agroturizm çalıştayında, 10 yıllık bir sürdürülebilir plan hazırladık. Bu plan, hem doğayla uyumlu bir yaşam tarzını benimsemek hem de kırsal kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla tasarlandı. Sakin Şehir (Cittaslow) unvanına sahip Güdül’de kurduğumuz Ekoköy Evi ile bu sürecin öncülerinden biri olmayı hedefliyoruz.

Ankara’da, Kızılcahamam ve Beypazarı’nda ekoturizm ve agroturizm alanında önemli mesafeler kat edildi. Ancak Güdül'de de büyük bir potansiyel var. İç Anadolu’nun ve başkentin ilk ve tek "Sakin Şehir" unvanıyla Güdül önümüzde duruyor.

Besler Şifa-Ekoköy Evi olarak, geçen yıl 27 Eylül Dünya Turizm Günü’nde düzenlediğimiz ekoturizm ve agroturizm çalıştayı ile 10 yıllık bir planı önümüze koyduk. Sakin Şehir unvanıyla önemli bir destinasyon olan Güdül ile güzel bir ivme yakaladık. Bu vesileyle, yine 27 Eylül Dünya Turizm Günü’nü kutluyoruz.

Yüzümüz Doğaya Dönük: Kırsalda Sürdürülebilir Yaşam Mümkün mü?
Yüzümüzü doğaya dönebilmek ve sürdürülebilir bir yaşam kurmak elbette kolay değil. Şehirlerin sunduğu iş fırsatları ve sosyal imkanlar, kırsalda yaşamın zorlukları karşısında her zaman daha cazip görünmüştür. Ancak kırsal alanları daha yaşanabilir hale getirmek mümkün. Türkiye’nin coğrafi ve iklimsel çeşitliliği, tarımsal üretimde ve doğal güzelliklerin turizme kazandırılmasında büyük fırsatlar sunuyor. Tam da bu noktada agroturizm devreye giriyor.

Besler Şifa-Ekoköy Evi olarak, bu potansiyeli değerlendirmek ve ekoturizm ile agroturizmi birleştiren projeler hayata geçiriyoruz. Agroturizm, tarımsal üretimin yanı sıra turizmle entegre edilmiş bir kalkınma modelidir. Bu sayede doğayla iç içe bir yaşam sunarken, kırsalda yaşayan halklara da ekonomik fırsatlar yaratıyor. İnsanları doğayla buluşturan bu model, aynı zamanda tersine göçü teşvik eden bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştay sonuçlarını buradan görebilirsiniz.

Kırsal Kalkınma ve Agroturizm: Sürdürülebilir Gelecek İçin Bir Yol
Tarımsal üretim Türkiye’de maalesef yeterince katma değer yaratamıyor. Ancak tarım ve turizmi birleştirerek elde edilen katma değer, kırsal kalkınmayı destekleyen güçlü bir araç olabilir. Agroturizm, tarımsal kaynakların turistik amaçlarla kullanılmasını ve sürdürülebilirliğin korunmasını sağlar. Bu model, doğal kaynakların verimli kullanımı ve yerel halkların ekonomik olarak güçlendirilmesi açısından son derece değerlidir.

Besler Şifa-Ekoköy Evi, Güdül gibi agroturizm açısından büyük bir potansiyele sahip bölgelerde, bu modeli başarıyla uygulamaya devam ediyor. Her yıl pek çok turist, bu bölgeye gelerek tarımsal üretime tanıklık ediyor, peynir yapım süreçlerine katılıyor ve yerel ürünleri deneyimleyerek satın alıyor. Kır evlerinde konaklayarak doğayla bağ kuran ziyaretçiler, kırsal yaşamın sürdürülebilirliğini destekliyor. Bu model, kırsalda istihdam yaratırken, aynı zamanda yerel ekonomilere katkı sağlıyor.

Kızılcahamam ormanı ve termal özelliği ile kırsal turizmde önemli bir destinasyon haline gelmiştir. Tarımsal üretimle agroturizm yatırımları karşımıza çıkıyor. Evet, Güdül’de tam da bir agroturizm bölgesi ve her yıl çok sayıda turist buraya gidiyor, peynir yapımının aşamalarına tanık oluyor. Bunu yaparken de gittikleri köylerdeki kır evinde konaklıyor, üretimine tanık oldukları peynirler başta olmak üzere birçok yerel ürünü satın alıyorlar. Daha da önemlisi daha iyi bir altyapı, daha iyi konaklama alanları ve sosyal alanlar talep ediyorlar. Haliyle Ankara köylerine hem bu yatırımlar yapılıyor hem bu yatırımlarda çalışacak insanlara ihtiyaç duyulduğundan istihdam sağlanıyor hem de gelen turistler para harcadıkları için kırsalda en küçük esnaftan, ürünlerini satan yerel çiftçilere kadar herkesin faydalandığı bir döngü oluşturuyor. İşleyişin tümüne birden de kırsal kalkınma diyoruz. Bunun bir sonucu olarak sıradan bir köy her yıl net nüfus azalması yaşarken Ankara’nın bu köyleri bırakın nüfus azalmasını dışarıdan göç alıyor. Yerel halkların bu modelle kalkınma hakkına “Sürdürülebilir kırsal ve insani kalkınma hakkı” deniliyor.

Yurtdışında İsviçre’de değil, İtalya, Fransa, Almanya, ABD’nin çeşitli eyaletleri, İngiltere, Yeni Zelanda, Avusturya gibi daha pek çok ülkede agroturizm örneklerine rastlamamız mümkün.

Kızılcahamam ve Güdül: Doğanın Kalbinde Sürdürülebilir Turizm
Kızılcahamam ormanları ve termal kaynaklarıyla kırsal turizmin önemli bir destinasyonu haline gelmiştir. Bunun yanı sıra, Güdül’de yürüttüğümüz agroturizm faaliyetleri, bölgenin doğal güzelliklerini ve tarımsal üretimini turizmle birleştiriyor. Her yıl pek çok ziyaretçi, bu bölgelerde hem tatil yapıyor hem de yerel üreticilerle buluşarak kırsal kalkınmaya katkı sağlıyor. Bu sayede Besler Şifa-Ekoköy Evi, kırsal bölgelerde yaşayan halkın ekonomik ve sosyal olarak güçlenmesine yardımcı oluyor.

Sonuç olarak, kırsalda kalkınma ve sürdürülebilir yaşam hakkı, turizmin doğayla uyumlu bir şekilde entegre edilmesiyle mümkün hale geliyor. Besler Şifa-Ekoköy Evi olarak bu sürecin bir parçası olmaktan gurur duyuyor ve herkesi bu sürdürülebilir yolculuğa katılmaya davet ediyoruz.

Güdül’de konaklama turizmi üzerinde ihtiyacı görmeliyiz. AİBNB gibi uygulamaya bakarak bu yatırım ihtiyacını görebiliriz. Besler Şifa- Ekoköy Evi olarak 3 yıldır Güdül’de doğa yürüyüşü gibi etkinlik, bilim atölye ve çalıştayı, doğa eğitimi gibi etkinliklerle bu hareketliliği tetikliyoruz. Yeni nesil çiftçiler agroekoloji ve veya permakültür eğitimi almış kişiler oluyor ki onlara ulaşmak zorundayız.

Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı sonuçlarına bu yayından inceleyebilirsiniz.
Ekoköy Evi whatsapp grubuyla yine daha fazla bilgiyi sizinle paylaşabiliriz. Bu gruba dahil olmak için tıklayınız.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.







Yerel Üretimin Gücü: Doğal ve Etik Kozmetik Ürünleri ile Küresel Etki

Günümüzde sürdürülebilirlik ve etik üretim, tüketici tercihleri ve çevresel sorumluluk açısından büyük önem taşıyor. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, yerel üretimin ve etik değerlerin gücünü vurgulayarak, hem çevresel hem de toplumsal etkilerimizi olumlu yönde şekillendiriyoruz. Yerel üretimle elde ettiğimiz doğal ve etik kozmetik ürünleriyle, küresel ölçekte nasıl bir etki yarattığımızı ve bu sürecin nasıl işlediğini bu makalede keşfedeceksiniz.

1. Yerel Kaynaklardan Doğal Hammaddeler

Yerel üretimin temel avantajlarından biri, doğal hammaddelerin yerel kaynaklardan temin edilmesidir. Atölyemizde, yöresel tarımla elde edilen bitkisel içerikleri kullanarak, yüksek kalite ve saf ürünler üretiyoruz. Yerel çiftçilerle iş birliği yaparak, doğal ve organik ürünlerin tedarikini sağlıyoruz. Bu yaklaşım, hem yerel ekonomilere katkıda bulunur hem de ürünlerimizin tazeliğini ve etkinliğini artırır.

2. Çevresel Sürdürülebilirlik

Yerel üretim, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli avantajlar sunar. Ulaşım mesafelerini kısaltarak, karbon salınımını minimize ederiz. Ayrıca, yerel üretim süreçlerimizde enerji ve su tasarrufuna özen gösteririz. Atölyemizde, çevre dostu ambalajlar kullanarak ve geri dönüştürülebilir malzemeler tercih ederek, doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunuruz. Bu sayede, çevresel etkileri en aza indirerek, doğanın sürdürülebilirliğine destek oluruz.

3. Etik Üretim ve Sosyal Sorumluluk

Etik üretim, hem çalışanların hem de toplumun haklarını korumayı gerektirir. Besler Şifa olarak, üretim süreçlerimizde adil ücret politikalarını uygular ve iş güvenliğine önem veririz. Ayrıca, yerel topluluklarla iş birliği yaparak, sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiririz. Eğitim, sağlık ve çevre koruma gibi alanlarda yürüttüğümüz projelerle, toplumsal faydayı artırmaya çalışırız. Bu yaklaşımlar, markamızın etik ve sorumlu bir üretici olarak tanınmasına katkıda bulunur.

4. Küresel Etki ve Bilinçli Tüketim

Yerel üretimin küresel ölçekteki etkisi, bilinçli tüketim alışkanlıklarını teşvik eder. Tüketiciler, doğal ve etik ürünlere olan talebi artırarak, büyük ölçekli endüstriyel üretimlerin olumsuz etkilerini azaltır. Besler Şifa olarak, küresel pazarda yer alarak, bu bilinçli tüketim hareketini destekler ve yaygınlaştırırız. Ürünlerimizin kalitesi ve etik standartları, global tüketicilere de hitap ederek, sürdürülebilir güzellik anlayışını teşvik eder.

5. Yenilikçi ve Sürdürülebilir Ürün Geliştirme

Yerel üretim ve doğal içeriklerle yenilikçi ürünler geliştirmek, sürdürülebilirlik hedeflerimizin merkezindedir. Ar-Ge süreçlerimizde, çevre dostu ve etkili formülasyonlar geliştirerek, piyasada fark yaratan ürünler sunarız. Doğal bitkisel içerikler, bilimsel araştırmalarla desteklenen formüllerle birleştirilerek, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi çözümler üretiriz. Bu yaklaşım, hem ürünlerimizin etkinliğini artırır hem de çevresel etkileri minimize eder.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, yerel üretimin gücünü ve etik değerlerin önemini vurgulayan bir yaklaşımı benimseyerek, küresel ölçekte olumlu etkiler yaratmayı hedefliyoruz. Yerel kaynaklardan elde edilen doğal içerikler, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleriyle desteklenen üretim süreçlerimiz, doğa dostu ve etik kozmetik anlayışımızı şekillendiriyor. Bu yaklaşımlarımızla, hem yerel hem de küresel düzeyde daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunuyoruz.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.





Çocuklar İçin Doğal Kozmetik Ürünleri

Çocuklarımızın sağlığı ve mutluluğu, her ebeveynin en büyük önceliğidir. Onların hassas cildini ve sağlığını korumak için en güvenilir yöntem, doğal ve bitkisel kozmetik ürünler kullanmaktır. Besler Şifa - Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, çocuklarınızın günlük bakımında güvenle kullanabileceğiniz bitkisel içerikli ürünleri sizlere sunuyoruz. İşte çocuklar için önerdiğimiz genel doğal kozmetik ürünleri:

1. Udihindi Yağı

Üst solunum yolu enfeksiyonları, özellikle kış aylarında çocuklar arasında yaygın olarak görülen bir sağlık sorunudur. Bu enfeksiyonlar, soğuk hava, kapalı ortamlarda fazla zaman geçirme ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi faktörlerden etkilenir. Çocukların savunma sistemini güçlendirmek ve bu enfeksiyonların etkilerini azaltmak için doğal çözümler oldukça önemlidir. Bu noktada, udihindi yağı, çocuklar için önemli bir destekleyici üründür. Besler Şifa tarafından özel olarak üretilen udihindi yağı, doğal içerikleri sayesinde üst solunum yollarının sağlığını destekler. Udi hindi bitkisi, anti-inflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri ile bilinir. Bu özellikleri, enfeksiyonlara karşı koruma sağlarken, aynı zamanda solunum yollarının rahatlamasına da yardımcı olur.

Kış aylarını sağlıklı bir şekilde geçirebilmek için evde udihindi yağını bulundurmak büyük bir avantajdır. Soğuk algınlığı ve grip gibi rahatsızlıkların belirtilerini hafifletmek için kullanabileceğiniz bu doğal yağ, çocuğunuzun bağışıklığını destekleyerek, kış aylarında daha az hastalanmasını sağlar. Besler Şifa'nın özenle ürettiği udihindi yağı, kaliteli ve güvenilir bir seçenek sunarak ailenizin sağlığını korumaya yardımcı olur. Kış boyunca, bu değerli yağı düzenli olarak kullanarak, çocuklarınızın üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir kalkan oluşturabilirsiniz. Udi hindi yağı ile evinizde doğal bir sağlık destekçisi bulundurmayı unutmayın!

2. Doğal Nemlendirici

Soğuk hava ve rüzgar, çocukların dudaklarının kurumasına ve çatlamasına neden olabilir. Doğal dudak nemlendiricileri, dudakları korurken aynı zamanda yumuşak ve pürüzsüz tutar. Aynısafa Nemlendirici; Hindistancevizi yağı, balmumu ve E vitamini gibi doğal içeriklerle zenginleştirilmiş dudak balmları, çocuklarınızın hassas cildinizi nemlendirir ve besler.

3. Doğal El Yıkama Sabunu

Çocuklarınızın hijyen alışkanlıklarını geliştirmesi için el yıkama önemli bir adımdır. Kimyasal maddelerden arındırılmış, bitkisel içeriklerle zenginleştirilmiş doğal el yıkama sabunları, cildi tahriş etmeden temizler ve çocuklarınızın hassas cildini korur. Doğal Yıkama El Yıkama Sabunu, Lavanta, çay ağacı ve nane gibi doğal yağlarla formüle edilmiş sabunlar, mikroplara karşı etkili bir koruma sağlar.

4. Doğal Güneş Koruyucu

Çocukların cildi, güneşin zararlı UV ışınlarına karşı daha hassastır. Doğal güneş koruyucular, cildi güneş yanıklarından ve güneşin zararlı etkilerinden korurken, kimyasal filtreler içermez. Çinko oksit gibi fiziksel koruyucular içeren doğal güneş kremleri, çocuklarınızın cildini güvenle korur ve nemlendirir.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, çocuklarınızın sağlığını ve bakımını en iyi şekilde desteklemek için tamamen doğal ve güvenilir ürünler sunuyoruz. Çocuklarınızın günlük bakım rutininde bu ürünleri kullanarak, onların hassas cildini koruyabilir ve doğallığın gücüyle besleyebilirsiniz. Çocuklarınızın sağlığı, en değerli hazinemizdir; onları en doğal ve güvenilir şekilde korumak için doğadan gelen çözümler her zaman en iyi seçimdir!

Besler Şifa olarak, doğa dostu ve sağlıklı yaşamı desteklemeye devam ediyoruz. Bu yazılarla sizlere ilham vermeyi umuyoruz. Keyifli okumalar!

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.










Terlikten Ayakkabıya Geçişte Ayak Bakımı

Yaz tatili boyunca terliklerin ve sandaletlerin rahatlığına alışan ayaklarımız, tatil dönüşü kapalı ayakkabılara geçişte zorluk yaşayabilir. Bu geçiş sürecinde ayaklarınızın sağlığını korumak ve rahat bir şekilde günlük hayata adapte olabilmek için doğru ayak bakımını ihmal etmemek önemlidir. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, terlikten ayakkabıya geçişte ayaklarınızı korumanız ve sağlıklı tutmanız için bazı doğal öneriler hazırladık.

1. Düzenli Nemlendirme ile Ayaklarınızı Yumuşatın

Tatil boyunca açıkta kalan ayaklarınız, güneş ve deniz suyu nedeniyle kurumuş ve sertleşmiş olabilir. Bu nedenle, ayaklarınızı düzenli olarak nemlendirmek, onları yumuşatmak ve sağlıklı tutmak için ilk adımdır. Shea yağı, hindistancevizi yağı ve zeytinyağı gibi doğal içeriklerle zenginleştirilmiş masaj kremi, ayaklarınızın ihtiyaç duyduğu nemi geri kazandırır. Her akşam yatmadan önce ayaklarınıza bu doğal nemlendiricilerle masaj yaparak bakım yapabilirsiniz.

2. Doğal Ayak Banyosu ile Rahatlatın

Kapalı ayakkabılara geçiş öncesinde ayaklarınızı rahatlatmak için doğal bir ayak banyosu harika bir çözüm olabilir. Ilık suya birkaç damla lavanta yağı, nane yağı veya çay ağacı yağı ekleyerek ayaklarınızı 15-20 dakika boyunca bu karışımda dinlendirin. Bu işlem, ayaklarınızı yumuşatır, kaslarınızı rahatlatır ve cildinizi canlandırır. Ayrıca, ayaklarınızı banyodan sonra nazikçe törpüleyerek ölü derilerden arındırabilirsiniz.

3. Doğal Peeling ile Ölü Derilerden Kurtulun

Tatil boyunca ayaklarınızda biriken ölü derilerden kurtulmak için doğal bir peeling uygulamak önemlidir. Şeker, deniz tuzu veya öğütülmüş kahve çekirdekleri gibi doğal peeling malzemelerini kullanarak ayaklarınıza nazikçe masaj yapabilirsiniz. Bu işlem, ayaklarınızı pürüzsüzleştirir ve cildinizin daha sağlıklı görünmesini sağlar.

4. Tırnak Bakımını İhmal Etmeyin

Tatil dönüşü kapalı ayakkabılara geçiş, tırnaklarınızı da zorlayabilir. Tırnaklarınızı düzenli olarak kesmek ve şekillendirmek, tırnak batması ve diğer sorunların önüne geçer. Ayrıca,  tırnak etlerinizi doğal bir yağla (örneğin, badem yağı veya jojoba yağı) nemlendirmek, tırnaklarınızın sağlığını korumanıza yardımcı olur. Tırnaklarınızı besleyen ve güçlendiren doğal krem kullanarak, tatil sonrası sağlıklı tırnaklara kavuşabilirsiniz.

5. Doğru Ayakkabı Seçimi ile Rahatlığı Sağlayın

Tatil dönüşü kapalı ayakkabılara geçerken ayaklarınızın rahatlığını sağlamak için doğru ayakkabı seçimi çok önemlidir. Ayak yapınıza uygun, kaliteli ve nefes alabilen malzemelerden yapılmış ayakkabılar tercih edin. Ayrıca, ayaklarınızın yeni ayakkabılara uyum sağlaması için, ilk birkaç gün boyunca ayakkabıları kısa süreli giymek ve ayaklarınızı dinlendirmek iyi bir fikir olabilir.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, ayaklarınızın sağlığını ve rahatlığını ön planda tutan doğal ürünler sunuyoruz. Tatil dönüşü ayak bakımınızı ihmal etmeyerek, hem ayaklarınızın sağlığını koruyabilir hem de günlük hayata kolayca adapte olabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı ayaklar, rahat bir yaşamın anahtarıdır!

Masaj kremi ile ayağınızın kıymetini bilin.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Kamp ve Piknik Keyfinizi Artıracak Öneriler


  1. Ahşap Katlanır Sandalyeler Kamp veya piknik yaparken konforunuzu artıracak ilk önerimiz ahşap katlanır sandalyeler! Bu sandalyeleri kamp yaparken, piknikte veya günlük yaşamınızda rahatlıkla kullanabilirsiniz. Su itici oturma kumaşı sayesinde yazın plajda da kullanabileceğinizi unutmayın. Eğer pratik ve yer kaplamayan ekipmanları seviyorsanız, ahşap sandalyeleri mutlaka denemelisiniz.

  2. Emaye Kupa ve Kaseler Kamp ve piknik keyfinizi artıracak bir diğer önerimiz emaye kupa ve kaseler. Kamp yaparken yemek yapmayı sevenler için vazgeçilmez olan bu ekipmanlar, ocak, fırın ve köz üzerinde rahatlıkla kullanılabilir. Emaye kupa ve kaselerle kamptayken lezzetli yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz.

  3. Katlanabilir Matara Sıcak yaz günlerinde suyunuzun ısınmasından şikayet ediyorsanız, bu önerimiz tam size göre! Minimal tasarımları ve katlanabilir yapısıyla mataralar, bittikten sonra çantanıza kolayca sığar ve yer kaplamaz. Su sıcaklığını uzun süre korumak için mataranıza termal kılıf ekleyebilir, örme taşıma askıları ile kişiselleştirebilirsiniz.

  4. Besler Şifa Yazlık Bakım Ürünleri Kamp veya piknik günlerinde uzun hazırlıklar yapamıyor ve büyük boy ürünler taşımak istemiyorsanız, Besler Şifa Yazlık Bakım Ürünleri serisi yanınızda olmalı. Seyahat boy güneş koruyucu krem, nemlendirici krem ve tazeleyici sprey, kamp yaparken işinizi çok kolaylaştıracak ve yanınızda rahatça taşıyabileceksiniz.

  5. Termal Çantalar Son önerimiz ise kamp veya piknik yaparken işinizi kolaylaştıracak termal çantalar. Sıcak veya soğuk tutmak istediğiniz ürünler için tasarlanan bu çantalar, kampa, sahile ve pikniğe giderken vazgeçilmez olacak. Termal çantaları kullanmaktan büyük keyif alacağınıza eminiz ve farklı renk seçenekleriyle de tarzınızı yansıtabilirsiniz.

Bu önerilerle kamp ve piknik keyfinizi katlayın!

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz. 


Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz. 



Atıksız Yaşamda Kozmetik ve Bakım

Bu yazımızda, kozmetik ürünleri ve kişisel bakım rutinlerimizi daha çevre dostu hale getirme yollarını keşfedeceğiz. Daha zehirsiz ve atıksız kişisel bakım alternatifleriyle, bakım süreçlerimizi doğaya daha az zarar verir şekilde nasıl düzenleyebileceğimizi inceleyeceğiz.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz. 

Güneş Koruma: Nasıl Korunduğumuz Önemli

Yaz aylarında güneşin zararlı etkilerinden korunmak büyük önem taşıyor. Çoğumuz bu amaçla güneş kremi kullanıyoruz. Bu yaz, doğal içerikli güneş kremlerine geçiş yapmayı düşünebiliriz. Bir araştırma, bir hafta boyunca günde dört kez oksibenzon içeren güneş kremleri kullananların kan örneklerinde yüksek oranda bu kimyasala rastlandığını gösteriyor. Doğal güneş kremleri, cildimizde oluşturdukları mineral tabakası sayesinde zararlı güneş ışınlarından koruyor ve geri dönüştürülebilir ambalajları ile atıksız yaşam tarzına katkı sağlıyor.

Kozmetik Çantamızı Temiz Hale Getirelim

Kozmetik ürünlerinde çeşitlilik büyük, fakat bu ürünlerin çoğu plastik ambalajlarda satılıyor ve ambalaj kirliliğine yol açıyor. Atıksız kozmetik ürünleri ise sade, geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir ambalajlarıyla atık oluşumunu azaltıyor. Bazı çevre dostu üreticiler, ürünlerinin ambalajlarını geri alıp dezenfekte ederek yeniden kullanıyor.

Cilt Bakımında Atıksız Alternatifler

Cilt temizliği ve bakımı için sıklıkla tek kullanımlık pamuklar kullanıyoruz. Bunun yerine, yıkanabilir makyaj temizleme pamukları tercih edebiliriz. Zehirsiz ve atıksız cilt bakım ürünleri tercih etmenin bir diğer önemli nedeni zararlı kimyasallardan kaçınmaktır. Doğal cilt bakım ürünleri, mineral ve uçucu yağlar gibi organik içeriklerden oluşur. İhtiyacınıza göre birçok çeşit doğal cilt bakım ürününe Besler Şifa'dan kolayca ulaşabilirsiniz.

Doğal Deodorant Kullanmanın Faydaları

Son yıllarda popülerleşen atıksız ürünlerden biri de doğal deodorantlar. Sprey ve katı formda bulunan bu deodorantlar, terlemeyi önlemek yerine ter kokusunu önler. Terlemek, toksinleri atmamıza ve vücut ısısını dengelememize yardımcı olan doğal bir süreçtir. Sağlığımız için terlemeyi değil, ter kokusunu önleyen doğal içerikli ürünlere yönelebiliriz. Kullanım alışkanlıklarınıza göre katı veya sıvı formdaki doğal deodorantları tercih edebilirsiniz.

Bambu Diş Fırçaları: Sağlıklı ve Doğa Dostu

Ağız bakımı genel sağlığımızı korumak açısından önemlidir. Her bireyin üç ayda bir diş fırçası değiştirdiğini düşündüğümüzde, plastik diş fırçalarının çevreye verdiği zararı hayal edebiliriz. Örneğin, 2019 yılında sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde bir milyondan fazla plastik diş fırçası doğaya karıştı. Bambu diş fırçaları tercih ederek bu kirliliğin önüne geçebiliriz. Doğal antibakteriyel özelliklere sahip olan bambu, diş fırçası için plastik ürünlere sağlıklı ve doğa dostu bir alternatiftir.

Sineklerden Korunmanın Sağlıklı Yolu

Yaz günlerinde sivrisinekler hepimizin ortak sorunu. Ancak çoğu sinek kovucu ürün, insan sağlığı için zararlı kimyasallar içeriyor. Bu kimyasallar alerjiden DNA hasarına kadar birçok yan etkiye neden olabilir. Neyse ki, doğal içerikli sinek koruyucularla yaz günlerini rahat ve zehirsiz bir şekilde geçirebiliriz.

Besler Şifa ile Doğa ve İnsan Dostu Ürünler

Atıksız kozmetik ve kişisel bakım ürünleriyle, hem ciddi miktarda ambalaj atığının önüne geçebiliriz hem de kendimiz için daha zehirsiz bir rutin oluşturabiliriz. Atıksız yaşam için ihtiyacınız olan doğa ve insan dostu ürünler için Besler Şifa'da buluşalım.

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz. 




Güdül-Beypazarı Hattındaki Madencilik Tehlikesi

Beypazarı Uruş Mahallesi ve çevresinde kurulmak istenen “Sepiyolit Madeni Ocağı Ve Kırma-Eleme Tesisi” bölge halkının sert tepkisiyle karşılaştı. Söz konusu proje, 1862 hektarlık geniş bir alanı kapsıyor. Maden ocağı halkın haklarını, bölgenin doğasını, tarımını, hayvancılığını ve hava kalitesini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Uruş’ta yani Güdül ve Beypazarı hattında Kirmir ve Süvari çaylarının birleştiği Köroğlu dağlarının etekleri doğal ve kültürel özellikleriyle zengin bir bölgedir. Gerçekleştirilmek amaçlanan vahşi madencilik faaliyetleri, bölgenin doğal güzelliklerini ve ekosistemini ciddi şekilde tehdit etmektedir.

1. Su Kaynaklarının Kirlenmesi: Sakarya Nehri'nin doğduğu vadilere (Kirmir Ve Süvari) sahip bu bölgedeki madencilik, hayati öneme sahip su kaynaklarını kirletme riski taşımaktadır. Bu durum, hem yerel ekosistemler hem de Sakarya Nehri boyunca insan sağlığı için büyük bir tehlike arz etmektedir. Beypazarı içme suyu havzasının geliştirilmesi gerekmektedir.
2. Biyolojik Çeşitliliğin Tahribatı: Güdül-Beypazarı hattı, koruma altında olan alanların yoğunlaştığı alan olup “korunan alanların sürdürülebilirliğine” ve “referans ekosistemlere” tahrip edecektir. Madencilik faaliyetleri, bu bölgedeki zengin biyolojik çeşitliliği tahrip ederek, ekolojik dengeyi bozacaktır. Bölgede yutak alan ve korunan alan niteliği ve niceliği zenginleştirilmelidir.
3. Ekoturizm ve Gıda Arzı Güvenliğine Etkileri: Bölgedeki vahşi madencilik, “ekoturizm potansiyeline”, “gıda arzı güvenliğine” ve “sürdürülebilir insani kalkınma hakkına” ciddi zararlar verebilir. Doğal tarım üreticilerinin üretim kapasitesi ve motivasyonu olumsuz etkilenerek, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınması sekteye uğrayacaktır. Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı raporunda belirtilen hedeflerin irdelenmesi gerekmektedir.
4. Ankara Halkının Haklarının Gaspı: Ankara'ya oldukça yakın olan bu madenler, başkent halkının “temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkını” ve “arazi hakkını” gasp etmektedir. Örneğin Mamak’ın biyolojik çeşitliliğe sahip vadisinde yer alan Kıbrıs Köyü'ndeki maden faaliyetleri de, yerel ürün üretimleriyle kırsal kalkınma imkânlarını tehdit etmektedir.

Bu nedenlerle, Güdül-Beypazarı hattındaki vahşi madencilik faaliyetlerinin durdurulması ve bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin korunması gerekmektedir. Sağlıklı bir çevre ve sürdürülebilir kalkınma, hem yerel halkın hem de tüm Türkiye'nin hakkıdır.

Doğaya ve Tarım Alanlarına Sahip Çıkalım!


Beypazarı ve Güdül köylüleri, toprağına, havasına, suyuna ve geleceğine sahip çıkmak için kararlılıkla mücadele ediyor. "ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) Gerekli Değildir" kararına karşı kazandıkları dava, mücadelelerinin ilk adımı oldu. Şimdi ise, seslerine kulak verilip proje durdurulmazsa, yeniden başlatılan ÇED sürecine karşı yine hukuk mücadelesi vermeye hazırlanıyorlar. Bölge sakinleri, projenin gerçek çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri yeterince değerlendirilmeden “ÇED Olumlu” kararı verilme ihtimaline karşı tüm yurttaşları farkındalığa, yetkilileri de sorumluluğa çağırıyor.


Ankara'nın Kamp Alanları

 Ankara, etrafını saran milli parklar, berrak göletler ve doğa koruma alanları ile donatılmış, gençler ve arkadaş grupları için mükemmel kamp seçenekleri sunan bir şehirdir. Ankara'nın en gözde kamp alanları, bütçenize uygun veya ücretsiz seçeneklerle unutulmaz bir doğa kaçamağı yapma imkanı sunar. Bu alanlar, sıcak yaz günlerinde serin havası ve doğal güzellikleriyle özellikle gençlerin ilgisini çeker.

Soğuksu Milli Parkı:

Ankara'nın popüler doğa kaçış noktalarından biri olan Soğuksu Milli Parkı, modern yaşamın gürültüsünden uzak, çam ormanları içinde huzurlu günler geçirmek isteyenler için idealdir. Doğa sporları, yürüyüş parkurları ve muazzam manzaraları ile öne çıkar.

Tahtacıörencik Ekokamp:

Köyden ve süvari deresinden azami derecede faydalanarak harika bir kamp yapabilirsiniz. Böylede doğal yaşam üreticileriyle tanışır ve doğal tarımla üretilen ürünlerden elde edebilirsiniz.

Işık Dağı Karagöl Kamp Alanı:

Işık Dağı'nda bulunan Karagöl, çam ormanları arasında gizlenmiş bir doğa harikasıdır. Tatlı suya sahip olması ve yüzme imkanı sunmasıyla Ankara'nın mükemmel kamp alanlarından biridir. Yüksek oksijen seviyeli havada doğa yürüyüşleri ve fotoğraf çekme imkanı sunar.

Şahinler Tabiat Parkı Kamp Alanı:

Şahinler Tabiat Parkı, Ankara'nın en çok tercih edilen doğa koruma alanlarından biridir. Zengin bitki çeşitliliği ve vahşi yaşam güzellikleri ile bilinir. Yürüyüş parkurları ve fotoğraf çekmek için harika köşeler sunar.

Çamkoru Tabiat Parkı:

Çamkoru Göleti etrafında yer alan bu tabiat parkı, korunan doğası ile dikkat çeker. Çadırınızı çam ağaçları altında kurabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Sıcak günlerde gölde yüzme veya olta balıkçılığı yapma imkanı sunar.

Sorgun Göleti Kamp Alanı:

Sorgun Göleti, kartpostal gibi manzaralar sunan, her mevsimde güzellikte bir gölet olarak öne çıkar. Olta balıkçılığı, doğa yürüyüşleri ve temiz havada dinlenme imkanı sunar.

Çitköy Alakamp:

Hacılar Deresi'nin berrak suları kıyısında yer alan Çitköy Alakamp, organik ürünlerle zenginleşen bir kamp deneyimi sunar. Sinema gösterimleri, canlı müzik performansları ve kamp ateşi etkinlikleri ile keyifli akşamlar geçirebilirsiniz.

Kurtboğazı Barajı Kamp Alanı:

Kurtboğazı Barajı, her ilçede bulunan kamp alanları arasında büyüleyici bir seçenek sunar. Baraj gölünde balık tutabilir, doğa yürüyüşleri yapabilir ve sessiz ortamda meditasyon yapabilirsiniz.

Beynam Ormanları:

Beynam Ormanları, çam ağaçları altında çadır kurarak oksijen deposu havada dinlenmek isteyenler için ideal bir tercihtir. Fotoğraf safarileri, kaya tırmanışı ve doğa yürüyüşleri gibi etkinliklere ev sahipliği yapar.

Kıbrıs Köyü Kanyonu:

Kıbrıs Köyü Kanyonu, muazzam manzaralar ve doğa sporları için ideal bir mekan sunar. Sıcak günlerde serinleyebileceğiniz kanyon sularında unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.



Aluçdağı Milli Parkı Kamp Alanı:

Aluçdağı Milli Parkı, doğa yürüyüşleri, zipline ve ATV turları gibi etkinliklere ev sahipliği yapar. Yürüyüş parkurları ve seyir terasları ile büyüleyici manzaralar sunar.



Ankara'nın bu doğal güzellikleri, modern olanakların yanı sıra doğa severlere huzur dolu anlar yaşama fırsatı sunmaktadır.

Sincan'da Tarım ve Kırsal Kalkınma

Sincan'ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 17. yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan köyünün adına rastlanmaktadır. Sincan'a 100 hanelik Romanya Köseabdi (yani şimdi Bulgaristan Kemaller İlçesi Raynino Köyü) 'den göçmenler getirilmiştir. Diğer bilinen tabirle Deliorman Türkleri ile gelişim sağlanmıştır. Bunlar Sincan'a gelirken lale soğanları ile birlikte gelmişlerdir. Bu nedenle de Sincan denildiğinde öncelikle akla lale ve lale bahçeleri gelmektedir. Soydaşlarımızın buraya yerleştirilmeleri ile tipik bir göçmen köyü görünümünü alan Sincan, İstanbul-Ankara tren yolu ile Ankara-Beypazarı-Ayaş devlet karayolu üzerinde olması nedeniyle kısa zamanda hızlı bir şekilde gelişmiş, 1956 yılında bucak merkezi haline getirilmiş, aynı yıl merkezde belediye teşkilatı kurulmuştur. Sincan bucağı 30 Kasım 1983 tarihinde çıkartılan 2963 sayılı kanunla ilçe haline getirilmiş, daha sonra da 8 Mart 1988 tarih ve 88/12721 sayılı bakanlar kurulu kararıyla Büyükşehir Belediye sınırları içerisine alınmıştır.

Alagöz Karargahı Müzesi, Uyuz Hamamı, Ziir vadisi, Bacım Sultan Türbesi, Girmeş Kalesi, Aşağı Pınar    Çeşmesi ve Çamaşırhane gibi yapılar bulunur. Sincan'ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 17.nci yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan Köyünün adına rastlanmaktadır. Şen, Canlı İnsanların Yurdu anlamına gelen Sincan, İpek Yolu’na yakın oluşundan ötürü tarihi çağlarda önem kazanmıştır. Asya’da da aynı ismi taşıyan bazı yerleşim alanları bulunmaktadır. Sincan Adının Manası yani Sincan(Astragalus) yapraklı birleşik salkım şeklinde çiçek yada Sakızlı bir çeşit çalı türü olarak dile getirilmiştir.

Batıya eğimi azalan bir oluk vadi görümündedir. Ovanın çevresinde yüksek noktalar ise Meşe Doruğu (1248 m.)  Belören Dağı (1150 m)  dir. Ankara Çayı ilçeyi 2 ye bölmektedir.

Sincan ve çevresinde morfoğrafik olarak 3 anabirim ayırtetmek mümkün dür. Bunlar ova tabanı, vadi tabanları, sırtlar, kertik vadiler ve tepelerdir. Ova tabanı, ortalama bir değerle 800 m. yüksekliğe sahiptir, eğimi çok azdır (ortalama % 2) ve parçalanmamış geniş alanlar halinde uzanır (O. Erol, 1973). Sincan'ın üzerinde kurulduğu ova kesimi, Ankara Ovasının Mürted Ovası ile birleştiği kesime çok yakındır Malıköy Ovası haritanın güneybatısında, Çubuk Ovası ise kuzeydoğusunda yeralmaktadır. Buna göre, Sincan'ın etrafı Ankara Ovası-Mürted Ovası-Malıköy Ovası ile çevrilmiş durumdadır.

Vadi tabanları ise, Sincan yakınlarında ancak güneyde görülmektedir. Buralarda da fazla bir parçalanma yoktur, kolaylıkla su temin edilebildiğinden tarım alanı olarak kullanılmaya daha elverişlidirler. Nitekim, çevrede kil merceklerinin oluşu artezyen kuyularının açılmasına imkan verdiğinden su bulunmasını kolaylaştırmaktadır. Tepelerin yükseltileri azdır, kertik vadiler derin yarılmalara uğramamışlardır.

Morfoğrafik özellikler Sincan ve çevresinde beşerî faaliyetleri olumlu yönde etkilemektedir. Sincan'ın üzerinde kurulduğu ova tabanı yerleşme ve ulaşım açısından elverişlidir. Arazi kullanımı yönünden diğer bir elverişli birim de vadi tabanlarıdır, buralar özellikle (konuya şehircilik açısından bakacak olursak) park bahçe ve spor alanları yapılarak değerlendirilebilir.

Hidrografya açısından Sincan’da tabansuyu yüksek olup Emiryaman Fatih arasında Kepir Gölü ile şimdi sanayi ve organize sanayi bölgesinin yer aldığı Ankara çayı civarında bataklıklar drenaj edilerek kullanıma açılmıştır.

Sincan'da Tarım

Ankara ili Anadolu topraklarında geçmişten günümüze verimli topraklarında tarımsal üretimin can bulduğu bir şehir olmuştur. Her ne kadar kırsal alanlar terk ediliyor olsa da gelecek yüzyılın stratejik sektörlerinden birisi olarak görülen tarımın sürdürülebilirliğinin sağlanması Ankara’da yaşayanlar kadar Türkiye nüfusu açısından da önemlidir. Unutulmamalıdır ki son yıllarda hızlı bir göçe maruz kalan Ankara Türkiye nüfusunun önemli bir miktarını oluşturmaktadır. Özellikle bilgi teknolojisinin tarımda etkili bir şekilde kullanıldığı, yenilikçi uygulamaların benimsenerek yaygınlaştırıldığı, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Ankara keçisi, bitki ve hayvan türlerinin üretiminin teşvik edilmesi kadar verimliliği yüksek bitki türleri geliştirilmesi, organik tarım, yağlı tohumlar ve tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin geliştirilmesi önemlidir.

Yenikent Beldesinde Zir Vadisi bulunmaktadır. Bir zamanlar çoğunluğu Boşnak göçmenlerin olduğu 1000 haneden oluşan, çarşısı, camisi, hamamı olan Büyük İstanoz ilçesi, geçimini sof işleyerek sağlamaktaydı. Günümüzde geçimini kısmen tarım ve sebzecilik ile sağlayan bir yerleşim bölgesidir. Yenikent kavun ve karpuzuyla ünlüdür.

Ankara merkezinin gelişim seyri Atatürk Orman Çiftliği kurulması ve 1924, 1932, 1957, 1969, 1986 imar planları ile Polatlı ovasına doğru olması arzu edilmiştir. Sincan ve Kazan’a doğru gelişim daha sonra gerçekleşmiştir. Bu döneme kadar tarımsal üretimini devam ettirmiştir. Nitekim İlyakut ve Mülk gibi köylerde tarımsal üretim devam etmektedir (URL-1).

Ankara’nın Tarım Şehri; Sincan

Ankara Genel olarak Konya'dan sonra tarım arazisi büyüklüğü açısından ikinci sıradadır. Sincan ilçesi 2023 itibariyle 550 bin nüfusu ve Etimesgut'la beraber 1 milyondan fazla nüfusuyla önemli bir tarım potansiyeli içermektedir. Özellikle ilçede yükte hafif pahada ağır kavun, nane, turp, havuç, ıspanak, marul, Aspir, kimyon, iğde gibi sebze e ağırlıklı tarımsal üretim yapılabileceği öngörülmüştür.

Sincan ilçesinde Sarayköy büyükova koruma alanı ve hemen yakındaki Ayaş'a bağlı İlhanköy büyükova koruma alanı ile önemli bir alana sahiptir. Ankara'da Sulak alan toplam miktarı bakımından Beypazarı ve Haymana'dan sonra 2014 verilerine göre 101.699 dekarlık alan ile üçüncü ilçedir. Diğer yandan ilçede lale soğanı yetiştiriciliği konusunda bir aksiyon alınmıştır.

İlçede 5 tane Organize Sanayi bulunması yanında %65'i ekilebilir ve dikilebilir arazi potansiyeli ile ziraat şehri olarak telakki edilebilir. Sincan Belediyesi öncülüğünde İlçe Tarım Müdürlüğü ve Ziraat Odası Başkanlığı ile beraber yeşil/ kırmızı mercimek, arpa, nohut, buğday ekimi ve tohumunu tedavisine yönelik destekler sunulmaktadır. Diğer yandan Polatlar köyünde yerli ve tarımsal üretim alanı belediye tarafından 2021 yılında açılmıştır.

Sincan’da köylü pazarı kurulan alanlar şöyle: Salı Mevlâna Semt Pazarı, Çarşamba Menderes TOKİ Pazarı, Cuma Osmanlı Kapalı Semt Pazarı, Cumartesi GOP Mahallesi Eski Çarşamba Pazar yeri, Pazar Yenikent Kapalı Semt Pazarı olarak sıralanabilir. Ankara kırsal alanında tarıma dayalı sanayi işletmeleri sayısı bakımından en fazla işletmenin olduğu Yenimahalle, Çankaya ilçelerinden sonra 37 adet işletmeyle üçüncü ilçedir. 

Mimari üslubuna göre 14. yüzyıl sonuna tarihlenen camii ile meşhur İlyakut Köyünde özel sektör girişimcileri tarafından lavanta bahçeleri kurulmuştur. Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği: Standardize ve Farmakope Normlarında Katma Değeri Yüksek Bitkisel Ürün Hazırlanması projesi Ankara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenerek Lokman Hekim Üniversitesi tarafından Polatlar köyünde yürütülmüş ve kekik bahçeleri tesis edilmiştir.

Sincan’da Kırsal Kalkınma: Geçmişten Günümüze Bir Bakış

Sincan, tarihi kökenlerine ve coğrafi konumuna dayanan zengin bir mirasa sahiptir. Köyden ilçe ve sonrasında da büyükşehir belediyesi statüsüne yükselmiş olan bu yerleşim birimi, kırsal kalkınma açısından önemli potansiyellere ev sahipliği yapmaktadır.

Kökenleri 17. yüzyıla dayanan Sincan, göçmen kökenli Eski Romanya Köseabdi (şimdi Bulgaristan Kemaller İlçesi Raynino Köyü) halkının yerleştirilmesiyle başlamıştır. Yenikent gibi bazı yerleşim birimlerinde Boşnakların yerleştirildiği de bilinmektedir. Diğer yandan Çorum, Çankırı ve Yozgat’dan gelen halkın sayesinde kendine göre bir kimlik oluşagelmiştir. Bulgar göçmenleri ve Niğde’den gelen ustalar sayesinde tatlıcılık konusunda potansiyel oluşmuştur. Bu tarihi kökler, günümüzde bile Sincan’ın karakterini ve kimliğini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.

İstanbul-Ankara tren yolu ve Ankara-Beypazarı-Ayaş devlet karayolu gibi önemli ulaşım hatlarına yakınlığı, Sincan’ı ticari ve ekonomik anlamda cazip kılmıştır. Eskişehir yolu, İstanbul yolu ve Ayaş-Beypazarı yolu sincan ilçesini çok önemli bir güzergahta olduğunu göstermektedir. Tanıtımlarla kırsal kalkınmada rolünü etkinleştirebiliriz.

Sincan, kırsal alanlarında barındırdığı tarihi ve doğal zenginliklerle dikkat çekmektedir. Coğrafi yapısı, tarımsal üretim için uygun olanaklar sunmaktadır. Ova ve vadi tabanları, tarımsal faaliyetler için elverişli alanlar olarak değerlendirilebilir. Su kaynaklarının bolluğu ve arazi kullanımı açısından avantajlı bir konumda bulunması, tarımsal üretimin çeşitlendirilmesi ve verimliliğinin artırılması için önemli fırsatlar sunmaktadır. Sincan’ın tarihi ve kültürel özelliklerini kırsal kalkınmayla entegre etmek gerekmektedir.

Sincan’ın kırsal kalkınma sürecinde dikkate alınması gereken bir diğer faktör de morfoğrafik özellikleridir. Ova ve vadi tabanları, yerleşim ve tarım için uygun alanlar olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda, bu bölgelerde park, bahçe ve spor alanları gibi sosyal ve rekreasyonel tesislerin geliştirilmesiyle kırsal yaşam kalitesi artırılabilir. Bir anlamda piknik, karavan ve kampçılık konusunda potansiyel tüketimleri ilçede üretilen sebze meyve ile geliştirmek anlamlı olacaktır. Özellikle haftasonu Beypazarı güzergahına akan yerli ve yabancı turizmcileri Yenikent pazarında ağırlamanın önemli olduğunu vurgulayabiliriz.

Hidrografik yapı, tarım ve sulama projeleri için önemli bir potansiyele işaret etmektedir. Tabansuyunun yüksek olması ve su kaynaklarının bolluğu, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için gereklidir. Bu kaynakların etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi, kırsal kalkınmanın temel taşlarından biridir. Sakarya nehrinin en büyük kolu olan Ankara çayı’nın Sincan’dan geçip Ankara il merkezini terketmesi tarımsal sulamada kirlenmeyi de etkilemektedir.

Sonuç ve Öneriler

  1. İklim dostu tarım geleceğin tarımı olması yönünde bir eğilim gelişmiştir. Örneğin "Doğrudan Ekim yöntemi" ile "doğrudan ekim mibzeri" kullanılarak ekim yapılabileceği önerilmektedir. Diğer yandan 'rüzgar perdesi' ile canlı ağaçlar ile yapılan perdeleme rüzgarın etkisini azaltmakta ve süne gibi zararlar ile mücadelede başarılar sağlamaktadır. Yine 'solucan gübresi' kullanılarak verim artış sağlanmaktadır. Bunun yanında 'damlama sulama uygulaması' ile toprağı değil bitkiyi sulayan sistem önerilmektedir. Su kayıplarını azaltmaya yönelik 'gece sulaması' tavsiye edilmektedir. Diğer yandan 'malçlama, tür çeşidinin arttırılması, kompost yapımı' gibi uygulamalarla permakültür ve agroekoloji uygulamalarının yaygınlaştırılması eğitimleri gerekmektedir.
  2. Sincan ilçesinde doğal tarım yöntemlerinin geliştirilmesi yanında “Sincan Atalık Tohum Kıymetlendirme Merkezi” gibi doğal üretim ve topluluk destekli tarımın geliştirilebileceği faaliyet ve projeler geliştirilmelidir. Özellikle yerel kavun ve karpuz türlerinin geliştirilmesi bu anlamda önemlidir.
  3. Önemli nüfus potansiyeli sebebiyle doğal tarımsal üretim teşvik edilmeli; augmenta toprak analiz cihazı gibi destekler sunulmalı Sürdürülebilir ve iklim duyarlı tarım üretimi konusunda proje ve faaliyetler geliştirilmelidir.
  4. Sincan ilçesinde tarım ve kırsal kalkınmanın geleceğine yönelik akademik etkinlikler yapılmalıdır. Sincan Sürdürülebilir İnsani Ve Yerel Kalkma Stratejisi hazırlanmalı; tarımsal ürünlerini tedarik zincirine dâhil etme konusunda çözümler geliştirilmelidir.
  5. İlçede yükte hafif pahada ağır kavun, nane, turp, havuç, ıspanak, marul, aspir, kimyon, iğde gibi sebze e ağırlıklı tarımsal üretim yapılabileceği öngörülmüştür. Verimliliği yüksek bitki türleri ve yağlı tohumlar üretiminin teşvik edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan lavanta ve kekik bahçelerinin geliştirilmesine yönelik tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğinin geliştirilmesi önemlidir.
  6. Sincan ilçesinin kentsel mekân kalitesinin artması için hemşericilikten ziyade mahalle aidiyetinin arttırılarak kentsel kimliğin geliştirilmesi ve Ankara metropoliten alanında özgün bir yere taşınması gerekmektedir. Semt pazarları bu yönde daha etkinleştirilebilir. Zehirsiz şehirler faaliyeti gibi doğal tarımı teşvik eden uygulamalar geliştirilmelidir.
  7. Ankara Çayı, Sakarya Nehri'nin en büyük kollarından biri olup Sincan'dan geçerek Ankara il merkezinden uzaklaşmaktadır ve bu durum tarımsal sulamayla kirlenmeyi de etkilemektedir. Ankara çayının tarımsal sulamada kullanılabilirliği ile ilgili dönemsel araştırmalar yapılmalıdır.
  8. Civardaki piknik, karavan ve kampçılık gibi faaliyetler, ilçede üretilen sebze ve meyvelerin tüketim potansiyelini artırabilir. Özellikle hafta sonları Beypazarı güzergahına yönelen yerli ve yabancı turistlerin Yenikent köy pazarında ağırlanması önem arz etmektedir.
  9. Sincan'ın tarihi ve kültürel mirasını kırsal kalkınma stratejileriyle entegre etmek gerekmektedir. Eskişehir yolu, İstanbul yolu ve Ayaş-Beypazarı yolu, Sincan ilçesini önemli bir ulaşım ağı içinde konumlandırmaktadır. Tanıtım ve ekoturizm faaliyetleriyle kırsal kalkınma sürecine aktif katkıda bulunabiliriz.

URL-1: http://tucaum.ankara.edu.tr/wp-content/uploads/sites/280/2015/08/cadata2_17.pdf

Deli Orman; Balkan dağlarından ta Tuna'ya geniş  meşe ormanları uzanır, içlerinde kayın ve gürgen de bulunur. Rusçuk ile Silistre arasındaki bu sırt ta Tuna kıyılarına dek varır. Silistre'den Şumnu'ya değin bu ormanlık bölgeye (Deliorman) adı verilir. Burada yerleşik Türklerin yine burada devletler kuran Peçenekler ve Kumanlar boylarına ait olduğu bilinmektedir. Bu ad Türkçedir, Çılgın orman ya da Asırlık orman anlamına gelir. Sarı Saltuk gibi sünni yaşam biçimi olan Bektaşi geleneklerinden olan Türk din adamları hizmetler etmiştir. https://belleten.gov.tr/tam-metin-pdf/2040/tur




Güdül Ekoturizm Ve Agroturizm Çalıştayı Sonuçları Kitabı Yayımlandı.

Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu ProjesiKüresel Çevre Fonu (GEF) Küçük Destek Programı (SGP) Türkiye tarafından desteklenmekte, Besler Şifa Atölyesi koordinatörlüğünde, Yeşil Orman Okulu ve Güdül Belediyesi proje ortaklığında Güdül’de yürütülmektedir. Güdül Ekoköy Evi olarak, doğal yaşamın ve yerel kültürün önemini vurgulamak amacıyla Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı’nı düzenlendi.

Sakin Şehir Güdül Şifa Yolu Projesi'nin İkinci Ulusal Yayını

Çalıştay Güdül Belediyesi ortaklığı ile 63 kurumdan 100 kadar katılımcı ile 27 Eylül dünya turizm gününde yapılmıştı. Yayın uzun vadede 19 karar ve kısa vadede 14 karar ile suçlanmış olup 9 ayrı sunu özetine ve 9 serbest görüşe yer verildi.

Çalıştay yöntemi, konuları ve sonuçları ile tüm Türkiye'de uygulanabilecek bir model teşkil ettiği uzmanlar tarafından ifade edildi. Ekoturizmin tüm yönlerine değinilerek önemli bir yayın olarak yayınlandı.

Bu yayın Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yılı münasebetiyle Vatanımıza milletimize hayırlı olsun.

Güdül Ekoturizm ve Agroturizm Çalıştayı Kitabı



© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.