Ad

kekik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kekik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Arıcılık İçin Değişim Zamanı Geldi mi?

Arıcılıkla ilgilenmeye başlayalı birkaç yıl oldu. Geçen yıllarda 3 kovan aldık ve arılarımızla birlikte doğal bal üretmeye başladık. Önceden satın aldığımız balların doğal olup olmadığı konusunda şüphelerimiz vardı, ancak kendi üretimimizi tattığımızda farkı anladık.

Arıcılık ve bal üretimi teknik ve teknolojilerinin geliştiğini Arıcılık Fuarları’ndan görebilirsiniz. Ancak, arıların bal üreteceği bitki türlerinin ekimi ve bakımı konusunda bir eksiklik, hatta umursamazlık var gibi görünüyor. Arıcıların %90'ı bu konularda hiçbir çaba göstermiyor, hatta düşünmüyor bile. Ama herkes daha fazla bal elde etmek istiyor.

Çam balında dünyada önemli bir yerimiz olduğunu unutmayalım. Karadeniz de ve Akdeniz- Ege yaylalarında eşsiz bal üretiminin önemini vurgulayalım. Ülkemizde Lavanta balının geliştiğini not edelim. Bakanlığın “Bal Ormanları” ve “Lavanta Bahçeleri” projeleri ve özel sektörün geliştirdiği “Kekik ve altınotu bahçeleri” inşa ettiğine şahit oluyoruz.

Avrupa'daki arıcılar, "Arıcılıkta mükemmel ırklar ve teknikler yoktur, mükemmel flora ve bitkiler vardır" prensibiyle hareket ediyorlar ve bu sayede bizden 3 kat daha fazla bal elde ediyorlar. Çünkü arılar için bitki ekimi, dikimi ve bakımı yapıyorlar, yaşam alanları oluşturuyorlar.

Herkes temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkını geliştirmek amacıyla etrafına nektar ve polen kaynağı olan ağaç ve bitkileri dikmeye başlamalıyız. Propolis gibi arı ürünlerinin kalitesi ve miktarı da artacaktır.

Biz üç arkadaş, toplamda 10 kovanımız var. Geçen sene uygun yerlere 100'den fazla ağaç diktik. İğde, akasya gibi arılar için önemli bitkileri daha fazla dikmeye çalışıyoruz. Bulunduğumuz bölgede iyi yetişen bitkileri araştırıp, onları dikmeye devam edeceğiz. Arıcılığı geliştirmek için lavanta, biberiye, ıtır, gül, nane fidelerinin yanında ekinezya, aynısafa, kekik gibi tohumları dostlarımızla paylaştık. Bu bahar, 2 dönüm kadar arı otu, karabuğday ve korunga ekme planımız var. Ayçiçeği, kanola, ıhlamur, akasya, gladiçya, dişbudak gibi bal üretiminde önemli bitki türlerini geliştirelim.

Bu yıl kovan başına en az 10 ağaç dikmeye ve 1 dönüme bitki tohumu ekme hedefimiz var.

Siz ne düşünüyorsunuz ve ne yapabilirsiniz?

Besler Şifa, Bitkise Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz. Hızlı yoldan Besler Şifa Propolisi ile tanışarak kışlık hazırlığınızı da yapabilirsiniz.



 

Kekik Yetiştiriciliği ve Üretimi

Türkiye’den ihracatı yapılan kekik ve yağı, Origanum türlerinden (özellikle O. onites L. ve O. vulgare L.) elde edilmektedir. Türk kekikleri ve kekik yağı karvakrolce zengindir. Kurak şartlarda kekik tarımında verim düşük, yağ oranı yüksek olurken sulanan şartlarda, yağ oranı düşük verim yüksek gerçekleşmektedir. Kekik yağı distilasyon yöntemiyle "distilasyon ünitesi" ile elde edilmektedir. Daha büyük çaplı uçucu yağ üretimleri için "imbik" kullanılır. Bilimsel çalışmalarda laboratuvar koşullarında drog herbada uçucu yağ oranı Clevenger cihazı kullanılarak ve kekik uçucu yağının bileşenlerinin tayininde Gaz Kromatografi/Kütle Spektrometre (GC/MS) cihazı kullanılmaktadır. Hasadının kolaylıkla yapılabilmesi ve en az 7-10 yıl ürün alınabilmesi sebebiyle tercih sebebidir. Bitki boyu 50-100 santim arasında kökleri saçak kök şeklinde 35 75 cm derinliğe kadar inmektedir. 

Baharat ve uçucu yağ sanayi için ekonomik önemi bulunan İstanbul kekiği (Origanum vulgare L. subsp. hirtum) ülkemizde çoğunlukla doğadan temin edilse de kültüre alınarak çeşitleri geliştirilmiştir. Ortalama bitki boyu 60-65 cm civarındadır. Çiçekleri oldukça küçük olup, beyaz renklidir. Uçucu yağ verimi % 3.6-5.7 arasında değişmektedir. Karvakrolce zengin uçucu yağa sahip olmakla birlikte timol ve linalool kemotipinde bitkilere rastlamak mümkündür. Uçucu yağındaki diğer önemli bileşenler β-caryophyllene, γ-terpinene, pcymene ve myrcene’ dir. % 40-84 oranında karvakrol taşır. Tohumları oldukça küçük olup, bin tane ağırlığı 0.2-0.3 g’dır. Tohum rengi kahverengi, şekli yuvarlak-ovaldir. Bitkinin çiçeklenme dönemi genellikle temmuz-ağustos aylarına rastlamaktadır.

Orignum çeşitleri her çeşit toprakta yetişmelerine karşın özellikle tınlı-killi alüvyal ve iyi havaalanıbilir nötr'den alkaliya kadar değişen pH 6-8 topraklarda iyi gelişmektedir. Direkt güneşten hoşlanmaktadır fazla su kök çürüklüğüne neden olduğundan derenajı iyi Topraklar yetiştiricil için elverişlidir bitki ilk tesis yılı hariç tutulursa soğuğa karşı oldukça dayanıklıdır. Fakat kumru topraklar yaz aylarında çok miktarda sulama gerektiğinden kekik yetiştiriciliğinde tercih edilmemektedir.


Kurağa ve soğuğa karşı dayanıklıdır. Yöney olarak kuzeyi açık, hava akımı
olan ve çiçeklenme döneminde sıcakların aşırı yükselmediği alanlarda verim ve uçucu yağ kalitesi yüksek olur. Toprak istekleri bakımından fazla seçici değildir. Kumlu–tınlı, su tutmayan ve hafif meyilli topraklar kekik yetiştiriciliği için uygundur. Kıraç koşullara İzmir kekiği, taban ve su tutan koşullara ise İstanbul kekiği daha iyi uyum sağlar.

Toprak İşleme ve Fide Dikimi:
Kekik bitkisi hem tohum hem de çelik ile çoğaltılabilir. Ancak tohum ile çoğaltılması daha pratiktir. Tohumlar Ekim-Kasım-Aralık aylarında özel olarak hazırlanan yastıklara ekilerek burada idare haline getirilir. Fideler araziye aktarılmadan önce derin sürüm yapılmalı, daha sonra diskaro-tırmık veya kazayak-tırmık kombinasyonu ile toprak yüzeyi düzeltilmelidir. Fide dikimleri ilkbaharda don riski ortadan kalktıktan sonra bölgelere göre Mart sonu ile Mayıs ayı ortalarına kadar yapılır. Fideler dikim makinası ile tarlaya şaşırtılır ve dikiminden sonra mutlaka can suyu verilmelidir. Kekik yetiştiriciliğinde 30 cm sıra üstü, 70 cm sıra arası dikim mesafesi uygundur. Fakat damla sulama yapıldığında damla sulamanın niteliklerine göre dikim yapılması tavsiye edilir.
İlk gelişme dönemi oldukça yavaş olduğundan yabancı otlarla rekabeti zordur. Malçlamak yabancı otlarla mücadeleyi kolaylaştıracaktır ve bahar aylarında3 ay boyunca 3 haftada 1 ot alımı gerekir. Ot alımı muhakkak elle yapılmalıdır. Eğer herbisit (ot ilacı) kalıntısı veya yabancı ot bulunması büyük ihracat problemleri oluşturmaktadır.

Hastalık ve Zararlıları:
Kekikte üretimi engelleyecek önemli bir hastalık ve zararlısı yoktur. Ancak taban suyu yüksek, su tutan ve geçirimsiz topraklarda bitki kök bölgesi iyi havalanamadığı için kök çürüklüğüne neden olan toprak kaynaklı fungal hastalıklara rastlanabilmektedir. Kekik bitkisi baharat ve tıbbi amaçlı olarak değerlendirilmektedir. Bundan dolayı organik tarımda kullanılanlar dışında hiçbir bitki koruma ürünü kullanılmamalıdır.

Gübreleme ve Bakım:
Ot ile mücadele en önemli bakım çalışmasıdır. Kekik kıraç koşullarda yetişir ve genel olarak yılda bir biçim alınır. İlk yıl bitki gelişimi yavaş olduğundan dolayı yabancı otlarla mücadele etmek ve bitkinin kök boğazını doldurmak amacıyla birkaç kez çapalama yapılmalıdır. Ertesi yıllarda ise yabancı otlarla mücadele etmek, toprağı havalandırmak ve buharlaşma ile topraktan su kaybını azaltmak için en az iki kere çapalanmalıdır.

Kekik tarlaları tesis edilmeden önce toprağın yapısını düzeltmek amacıyla dekara 5 tona kadar çiftlik gübresi verilebilir. Genel olarak verim döneminde yılda dekara 7-8 kg azot (N) ve 4-5 kg fosfor (P) verilmesi yeterlidir. Uçucu yağ kalitesi için potasyum elementinin önemi büyüktür. Bundan dolayı doğru bir bitki besleme yapabilmek amacıyla makro ve mikro besin elementlerini içeren toprak analizi sonuçlarına göre gübreleme yapılmalıdır.

Hasat ve Kurutma:
Kekik bitkisi çiçeklenme başlangıcı ile tam çiçeklenme dönemi arasında hasat edilir. Bitkinin hasadı toprak seviyesinin 10 cm üzerinden testereli ot bıçağı veya bu konuda geliştirilmiş diğer hasat makineleri ile yapılır. Hasat esnasında yabancı otların karıştırılmamasına dikkat edilmelidir. Bitkinin biçim süresi yeniden gelişim kabiliyeti yüksek olup sulandığında bir vejetasyon döneminde 3 ve fazla biçim alma imkanı olmaktadır.

Hasat edilen bitkilerin doğal koşullarda "gölge bir ortamda" kurutulması gerekmektedir. Güneşte kurutulan bitkilerde renk değişimi ve uçucu yağ kaybı meydana gelmektedir. Bu durum kekik bitkisinin pazar değerini düşürmektedir. Kızışmayı önlemek için bitki yüksekliği 1 karış (30 cm'yi) geçmemeli ve belirli aralıklarla alt üst edilmelidir. Genel olarak yaş bitkiden kuru materyal elde etme oranı 4-5 birime 1 birimdir. Kurutulmuş bitkilerde değişik yöntemlerle sapları yapraklardan ayrılmalıdır. Elde edilen materyal çuvallanarak ışık almayan serin ve nemsiz bir ortamda pazarlamaya kadar muhafaza edilmelidir.

Kıraç koşullarda; iklim ve toprak koşulları, rakım ve yöneye göre değişmekle birlikte genel olarak 120-250 kg/da arasında verim alınır.

Kekik Faydaları:
Bitkilerden elde edilen uçucu yağlar halk tıbbında, gıda sanayinde, koku ve eczacılık endüstrisinde geniş bir kullanım alanına sahiptir. Uçucu yağların antimikrobiyal ve antioksidan özellikleri uzun zamandan beri bilinmekte olup
bu yağların bakteriler, virüsler ve mantarlara karşı antimikrobiyal etkileri hakkında birçok araştırma yapılmıştır. 
Kekik broşürü: tıklayın
Bakanlığın Keklik Yatırım Rehberi: rehber



© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.