Ad

yenilebilir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yenilebilir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ticaretin Dönüşen Yüzü

Pasajda Yerin Olsun, AVM’de Yerin Olsun, E-Pazar Yerlerinde Yerin Olsun

Ticaretin tarihine baktığımızda, insanların ürünlerini satmak ve alışveriş yapmak için bir araya geldikleri yerlerin her zaman sosyal ve ekonomik hayatın merkezi olduğunu görürüz. Eski çağlarda bu yerler köy meydanları, hanlar veya şehirlerin önemli pazar alanlarıydı. Günümüzde ise bu fiziksel alanlar yerini, teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte dijital platformlara bırakıyor. “Pasajda yerin olsun” anlayışıyla başlayan küçük esnafın hikayesi, AVM'lerin yükselişiyle yeni bir boyut kazanmış, bugün ise e-pazar yerlerinin hakimiyetiyle tamamen farklı bir çehreye bürünmüştür.

Pasajdan AVM’ye: Alışveriş Kültürünün Değişimi

Bir zamanlar pasajlar, özellikle küçük işletmelerin hem toplulukla bağ kurduğu hem de geçimlerini sağladığı yerlerdi. Pasajlarda dolaşmak, farklı esnaflarla sohbet etmek ve ürünleri incelemek sosyal bir deneyim sunardı. Ancak 90’lı yıllardan itibaren AVM’lerin hayatımıza girmesiyle bu dinamik değişti. AVM’ler, alışverişi bir “deneyim” haline getirdi. Tek bir çatı altında alışveriş, eğlence ve yeme-içme imkanlarını birleştirerek tüketicilere konforlu bir ortam sundu. Bu durum, küçük esnafın daha büyük rekabetlerle karşılaşmasına neden oldu.

E-Pazar Yerleri: Ticaretin Yeni Merkezi

Son 10 yılda ticaretin merkezi artık dijital platformlara kaydı. N11, Hepsiburada, Trendyol gibi e-pazar yerleri, işletmelere fiziksel bir dükkana ihtiyaç duymadan milyonlarca tüketiciye ulaşma imkanı sunuyor. Özellikle pandemi süreci, bu dönüşümü hızlandırarak online alışverişin hayatımızdaki yerini sağlamlaştırdı. Artık “e-pazar yerlerinde yerin olsun” demek, bir işletme için neredeyse zorunlu hale geldi.

E-pazar yerleri, girişimcilere düşük maliyetle geniş bir kitleye ulaşma fırsatı sunarken, tüketicilere de farklı ürünleri karşılaştırma ve kolayca satın alma imkanı tanıyor. Ancak bu dijital dönüşüm, beraberinde yeni zorluklar da getiriyor. Artan rekabet, dijital pazarlama stratejilerinin önemini artırırken, müşteri memnuniyetini sağlamak ve online mağazaların sürdürülebilirliğini korumak için sürekli bir yenilik gerekiyor.

Sonuç: Dönüşen Ticarette Yerini Al

Pasajdan AVM’ye, oradan da e-pazar yerlerine uzanan bu ticaret yolculuğu, değişimin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Gelenekselden dijitale evrilen bu süreçte, esnafın ve işletmelerin en önemli stratejisi değişime ayak uydurmak ve yeniliklere açık olmak olmalıdır. Günümüz ticaret dünyasında başarı, sadece fiziksel bir dükkana sahip olmakla değil, dijital dünyada da güçlü bir varlık göstermekle mümkün hale geldi.

Bugün bir işletme sahibi olarak sorulması gereken soru şudur: “Benim yerim nerede?” Cevap artık çok net: Hem dijital hem fiziksel platformlarda yerinizi alarak müşterilerinize her kanaldan ulaşmalısınız. Çünkü ticaretin geleceği, değişime ayak uydurabilenlerin elinde şekilleniyor.



Aktif Karbonlu Sabun (Sivilce ve İsiliklere Karşı)

Aktif karbonun arındırıcı gücünü doğal içeriklerle birleştiren Aktif Karbonlu Sabunumuz, cildinize derinlemesine temizlik sağlayarak doğal bakım sunar. Özellikle karma, normal ve yağlı ciltler için mükemmel bir çözüm olan bu sabun, sivilce ve isilik gibi cilt sorunlarına karşı destekleyici bir ürün olarak öne çıkar.


Faydaları

  • Gözenek Temizliği: Aktif karbon, ciltteki kir ve toksinleri emerek gözeneklerin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olur.
  • Sivilce ve İsiliklere Karşı: Akneye meyilli ciltlerde, sivilce ve isilik gibi problemlerin azaltılmasına destek olur.
  • Makyaj Temizleyici: Doğal içerikleri sayesinde cildi kurutmadan makyajı etkili bir şekilde temizler.
  • Tazelenmiş Cilt: İçeriğindeki zengin doğal yağlar sayesinde cildinizin yumuşak ve taze kalmasına yardımcı olur.

İçeriği

  • Zeytinyağı (Olea Europaea Fruit Oil): Cildi besleyen ve nem dengesini sağlayan doğal bir yağdır.
  • Hindistan Cevizi Yağı (Cocos Nucifera Seed Butter): Cildin nemlenmesine yardımcı olur, aynı zamanda antioksidan özellikler sunar.
  • Hint Yağı (Ricinus Communis Seed Oil): Cildi yatıştırıcı ve nemlendirici etkisiyle bilinir.
  • Bergamot Uçucu Yağı (Citrus Bergamia Peel Oil Expressed): Doğal antiseptik özelliklere sahip olup, cildin ferahlamasına yardımcı olur.
  • Aktif Karbon (Charcoal Powder): Cildin arındırılması, gözeneklerin derinlemesine temizlenmesi ve fazla yağın emilmesi için ideal bir bileşendir.
  • Saf Su (Aqua): Sabunun doğal formunu korur ve cildin taze kalmasını sağlar.

Kullanımı

  • Köpürterek Uygulama: Sabunu ellerinizde köpürtüp yüzünüze veya vücudunuza nazikçe uygulayabilirsiniz.
  • Doğrudan Uygulama: Sabunu doğrudan cildinize sürüp hafifçe masaj yaparak temizleyin. Her kullanım sonrasında sabunun su içinde kalmadığından emin olun ve iyice kurumasını sağlayarak ömrünü uzatın.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Alerji Testi: Herhangi bir içeriğe karşı alerjiniz olup olmadığını anlamak için önce kolunuzun iç kısmında test yapabilirsiniz.
  • Göz Temasından Kaçının: Sabunun gözle temasından kaçınınız. Gözünüze kaçması durumunda bol su ile yıkayınız.
  • Çocuklardan Uzak Tutun: Ürünü çocukların ulaşamayacağı, serin ve kuru bir yerde saklayınız.
  • İlaç Değildir: Aktif Karbonlu Sabun bir ilaç değildir, tedavi amaçlı kullanılmaz.
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

Finlandiya’nın Doğal ve Şifalı Özellikleri

Finlandiya, sadece muhteşem doğasıyla değil, aynı zamanda sunduğu sağlık ve huzur dolu yaşam tarzıyla da dikkat çeken bir ülkedir. Binlerce gölün, geniş ormanların ve benzersiz doğal fenomenlerin ülkesi olan Finlandiya, doğadan gelen şifa anlayışını hayatın merkezine yerleştirmiştir. İşte Finlandiya’nın doğal ve şifalı özelliklerini keşfedeceğiniz bir yolculuk:

1. "Bin Gölün Ülkesi" ile Sakinleşme ve Yenilenme

Finlandiya, yaklaşık 188.000 gölü ile suyun dinginliğini ve huzurunu sunan bir cennet gibidir. Göller, yalnızca doğa manzaralarıyla değil, aynı zamanda su sporları, yüzme ve meditasyon gibi aktivitelerle ruhsal bir yenilenme sağlar. Göllerin mineral açısından zengin suları, cildi beslerken zihinsel dinginliği de artırır.

2. Ormanların Şifası: %75 Ormanlık Alan

Finlandiya’nın toplam alanının %75’i ormanlarla kaplıdır ve bu, doğa ile iç içe bir yaşamın kapılarını açar. Ormanlarda yapılan yürüyüşler, bağışıklık sistemini güçlendiren ve stresi azaltan "orman banyosu" (Shinrin-yoku) deneyimini yaşamanızı sağlar. Ayrıca, bu ormanlar; yaban mersini, lingonberry ve mantar gibi süper gıdalarla doludur. Finlandiya’da toplanan bu doğal ürünler, antioksidanlar ve vitaminlerle sağlığınızı destekler.

3. Kuzey Işıkları: Doğanın Ruhsal Terapisi

Finlandiya’nın kuzeyinde, özellikle Laponya’da, gökyüzünü süsleyen Kuzey Işıkları (Aurora Borealis), ruhsal bir terapi sunar. Bu doğa olayı, birçok kişi için huzur, ilham ve dinginlik kaynağıdır. Finlandiya’da Kuzey Işıkları’nı izlemek, doğanın büyüleyici gücünü hissetmek için eşsiz bir deneyimdir.

4. Sauna Kültürü: Bedensel ve Zihinsel Arınma

Finlandiya, dünyada kişi başına en fazla saunaya sahip olan ülkedir. 2 milyon sauna, fiziksel ve zihinsel detoks için bir yaşam tarzı sunar. Saunanın ardından yapılan buzda yüzme, kan dolaşımını artırır, vücuda enerji verir ve mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlar. Bu geleneksel uygulama, Finlandiya’nın sağlık dolu yaşam tarzının temel taşlarından biridir.

5. "Herkesin Hakkı": Doğanın Şifasından Özgürce Yararlanma

Finlandiya’da, "herkesin hakkı" (Everyman’s Right) olarak bilinen yasa sayesinde, herkes doğanın sunduğu nimetlerden özgürce faydalanabilir. Bu eşsiz hukuk sistemi, insanların ormanlarda dolaşmasına, yabani meyve ve mantar toplamasına olanak tanır. Doğayla bu kadar iç içe bir yaşam, hem bedensel hem de ruhsal sağlığı destekler.

6. "Sisu" ve Doğadan Gelen Güç

Finlandiya kültüründe yer alan "sisu" kavramı, zorluklar karşısında dayanıklılığı ve kararlılığı ifade eder. Bu dayanıklılığın kaynağı ise doğadan alınan ilhamdır. Uzun kış geceleri, soğuk hava ve zorlu doğa koşulları, insanları daha güçlü ve dirençli hale getirir. Finlandiya’da doğanın gücü, insan ruhunu besleyen bir yaşam felsefesi haline gelmiştir.

7. Yaban Mersini ve Lingonberry’nin Şifalı Gücü

Finlandiya ormanları, şifa deposu olarak bilinen yaban mersini ve lingonberry gibi meyvelerle doludur. Bu meyveler, antioksidan özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirir, kalp sağlığını destekler ve yaşlanma karşıtı etkiler sunar. Doğal ortamlarında yetişen bu meyveler, sağlık açısından mucizevi faydalar sağlar.

8. Laponya’nın Temiz Havası ve Beyaz Geceler

Finlandiya’nın kuzey bölgesi olan Laponya, dünyanın en temiz havasına sahip bölgelerden biridir. Temiz hava, solunum yollarını rahatlatır ve enerji seviyesini artırır. Ayrıca yaz aylarında yaşanan "beyaz geceler", güneşin batmadığı bu dönemde enerji dolu bir yaşam sunar.

9. Doğanın İlhamıyla Eğitim ve Mutluluk

Finlandiya, doğa ile uyumlu eğitim sistemi sayesinde dünyanın en mutlu ülkelerinden biridir. Çocuklar doğada öğrenir, oynar ve keşfeder. Bu, onların hem zihinsel hem de fiziksel sağlıklarını olumlu yönde etkiler.

Sonuç olarak; Finlandiya, doğanın şifalı gücünü yaşamın her alanına dahil eden bir ülkedir. Göller, ormanlar, Kuzey Işıkları ve sauna gibi unsurlar, hem bedensel hem de ruhsal sağlığı destekler. Doğanın sunduğu bu şifa kaynaklarını deneyimlemek, sadece Finlandiya’yı ziyaret etmekle değil, aynı zamanda doğayla daha uyumlu bir yaşam tarzını benimsemekle mümkündür.

Finlandiya’nın doğal güzelliklerinden ve şifa dolu geleneklerinden ilham alarak, siz de doğanın sağladığı huzuru ve mutluluğu hayatınıza dahil edebilirsiniz. 🌿



Ankara’da Kitap Kafe Kültürü

Son yıllarda Ankara’da hızla artan kitap kafe kültürü, şehrin dört bir yanına yayılan mekanlar ile büyük ilgi görüyor. İstanbul’un ardından, kitap kafe kültürünü yaşatmaya başlayan ilk şehirlerden biri olan Ankara, artık kitap alışverişinin yanı sıra ders çalışma, etkinlik düzenleme ve tematik atölyelere ev sahipliği yapan kitap okuma mekanlarına da sahip. Kitap kafeler, rahat ortamları ve kültürel çeşitlilikleri ile şehrin sakinleri için ideal buluşma alanları haline geldi.

Çilek Kitap kafe; Şirin ve samimi atmosferi ile dikkat çeken Çilek Kitapkafe, kitap severlerin sıcak bir ortamda kitap okuyup kahve içebileceği bir mekan. Sessiz ve huzurlu yapısı, ziyaretçilerin odaklanmasına imkan tanıyor.

Tayfa Kitap kafe; Tayfa Kitapkafe, üçüncü nesil kahve çeşitleri sunarken geleneksel kitap kafe ruhunu da koruyor. Çayınızı veya kahvenizi içerken kitap okuyabilir, sınavlarınıza çalışabilir veya düzenlenen atölyelere katılabilirsiniz. Vegan seçenekler sunan zengin menüsüyle Tayfa Kitapkafe, diğer kitap kafelerden ayrılıyor.

Ekmek Teknesi; El emeği kurabiyeler ve Türk kahvesiyle ziyaretçilerine evde gibi hissettiren Ekmek Teknesi, öğrencilerin ve kitap kurtlarının vazgeçilmez adreslerinden biri. Uygun fiyatları ve sessiz ortamı, mekanın öne çıkan özellikleri arasında.

Liman Kitap Kahve; Çukurambar’ın popüler kitap kafesi Liman Kitap Kahve, hediyelik eşyalar, film, müzik ve kitaplarla dolu harika bir mekan. Modern tasarımıyla dikkat çeken kafe, zaman zaman yazar-okur buluşmalarına da ev sahipliği yapıyor.

Kebikeç Kitap Kahve; Keçiören’in ilk kitap kafesi olan Kebikeç Kitap Kahve, sıcacık bir ortamda kitap okuma keyfi sunuyor. Mekan, ikinci el kitapları da ziyaretçilerine sunarak, okuma kültürünü destekleyen bir hizmet sunuyor.

Enderun Kitap ve Kahve Evi; Sessiz ve nezih atmosferiyle tanınan Enderun Kitap ve Kahve Evi, anne eli değmiş gibi hissettiren lezzetleriyle dikkat çekiyor. Burada arkadaşlarınızla sohbet edebilir, ders çalışabilir veya sakin bir gün geçirebilirsiniz.

Ardıç Kitabevi; Genellikle kalabalık olan Ardıç Kitabevi, sigara içilmeyen ve daha sessiz alanlara da sahip. Kitap ve dergilerle dolu raflarıyla ziyaretçilerine geniş bir yelpaze sunan mekan, lezzetli menüsü ile de öne çıkıyor.

Besler Şifa Kitap Evi; Doğal yaşam ve bitkisel kozmetik alanında faaliyet gösteren Besler Şifa Kitap Evi, doğallık ile kitap sevgisini bir araya getiriyor. Taze bitki çayları ve sağlıklı atıştırmalıklar sunan Besler Şifa, vegan ve glütensiz seçeneklerle doğa dostu bir kafe deneyimi sunuyor. Mekan, bitkisel yaşam ve sağlıklı beslenme temalı kitaplarıyla ziyaretçilerine bilgi dolu bir ortam yaratırken, doğa konulu etkinlikler ve atölyelere de ev sahipliği yaparak, topluluk etkinliklerine katkı sağlıyor.




Avrupa Farmakopesi ve ISO Standartlarına Uygunluk: Kozmetikte İhtiyaç Analizi

Bitkisel yağlar ve uçucu yağlarla ilgili kalite ve standart değerlendirmelerinde, Avrupa Farmakopesi ve ISO standartları oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu alanda doğru analizler yapabilmek, yalnızca bir rapor almayı değil, aynı zamanda uzman danışmanlık desteğini de gerektirir.

Özellikle başkent Ankara 'da bu uyumu sağlayabilecek bir analiz laboratuvarına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. 

Uzmanlık Gerektiren Bir Alan
Uçucu yağ analizlerinde ülkemizde yıllardır çalışan değerli akademisyenlerimizden bazıları:

  • Prof. Dr. Temel Özek (Eskişehir Anadolu Üniversitesi)
  • Prof. Dr. Mine Kürkçüoğlu

Bu uzmanlar, uçucu yağ analizleri konusunda önemli birikimlere sahiptir ve sektöre rehberlik etmektedir. 

Devlet kurumlarından Bezmialem Vakıf Üniversitesi gibi kuruluşlar da bu konuda yetkin hizmetler sunmaktadır. Özel sektörde ise Nanolab, tecrübelerimize dayanarak tavsiye edebileceğimiz güvenilir bir kuruluştur.

Analizden Fazlası: Danışmanlık Gerekir
Rapor almak sürecin yalnızca bir parçasıdır. Önemli olan, analiz sonuçlarının doğru yorumlanması ve sektörel ihtiyaçlara uygun stratejilerin belirlenmesidir. Örneğin:

  • Bileşen Değerlendirmesi: Bir üründeki linalil asetat oranı %23 ise, referans değeri olan %25’e göre bu oran hangi sektörde kabul edilebilir bir değer? Hangi sektörde bu oran kaliteye ve fiyata nasıl etki eder?
    Bu tür sorulara yanıt verebilmek, derin bir uzmanlık ve sektörel bilgi birikimi gerektirir.

Sektörün Karşılaştığı Zorluklar
Ülkemizde üretim ve distilasyon süreçleri giderek gelişiyor. Ancak analiz, raporlama, kalite onayı ve pazarlama gibi sonraki adımlarda halen önemli eksiklikler yaşanıyor. Bu durum, birçok üreticinin hevesini kırabiliyor. Oysa ki doğru yönlendirme ve süreçlerin iyileştirilmesiyle bu engellerin aşılması mümkün.

Besler Şifa’nın Bakış Açısı
Biz Besler Şifa olarak, kalite standartlarına uygunluğu sağlamanın ve sektördeki eksiklikleri gidermenin yalnızca üreticilere değil, tüketicilere de büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Markalaşma, kalite standartlarının oturması ve pazar bulma konularında sektörümüzün daha gidecek yolu olabilir. Ancak birlikte çalışarak, bilgi ve deneyim paylaşarak, bu hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz.

Bu süreci başarıya ulaştıracak bir ekosistem oluşturmak için uzmanlık, iş birliği ve kararlılıkla hareket etmeye devam edeceğiz. 💐



Doğal Nane Yağı (Mentha piperita) %100 Saf

Nane uçucu yağı, güçlü ferahlatıcı etkisiyle aromaterapide ve cilt bakımında sıklıkla kullanılan etkili bir yağdır. Besler Şifa’nın özenle ürettiği bu nane yağı, %100 saf ve doğal hammaddelerle hazırlanmıştır.

Faydaları

  • Ağrı giderici ve rahatlatıcı: Soğutma hissi sağlayarak kas ağrılarını yatıştırır. Özellikle baş ağrılarında, şakaklara masaj yaparak rahatlama sağlar.
  • Sindirim desteği: Mide bulantısı, şişkinlik ve mide ağrılarını hafifletir. 3-4 damla nane yağı bir küp şekere ya da suya damlatılarak tüketilebilir.
  • Ağız kokusunu tazeler: Antimikrobiyal özellikleri sayesinde ağız kokusunu tazelemekte kullanılır.
  • Enerji ve odak artırıcı: Zihinsel odaklanmayı geliştirir ve enerji verir.
  • Solunum yollarını temizler: Özellikle üst solunum yolu rahatsızlıklarında etkilidir, öksürük ve nefes darlığı gibi durumlara iyi gelir.

Cilt ve Vücut Bakımı

  • Masaj uygulaması: Sabit yağlarla karıştırarak cildinize masaj yapabilirsiniz. Taşıyıcı yağlar olarak tatlı badem, Hindistan cevizi, jojoba, kuşburnu çekirdeği, avokado yağı gibi sabit yağları tercih edebilirsiniz.
  • Antiseptik etki: Antiseptik özelliklerinden dolayı losyon, merhem ve ağız çalkalama sularında kullanılabilir.
  • Buhurdanlık ve Difüzör kullanımı: Aromaterapi uygulamalarında buhurdanlık, difüzör ya da koku taşlarına 3-5 damla nane yağı ekleyerek ortamı ferahlatabilirsiniz.

Kullanım Talimatları

  • Baş ağrısı: Şakaklarınıza masaj yaparak uygulayın.
  • Sindirim desteği: Bir damla nane yağını taşıyıcı yağ ile karıştırarak karnınıza dairesel hareketlerle masaj yapabilirsiniz.
  • Solunum rahatlatıcı: 1 damla nane yağını küp şekere ya da bir bardak suya damlatıp günde 2 kez tüketebilirsiniz.

Üretim Bilgileri 

  • Doğal ve saf üretim: Nane yağı, buhar distilasyonu yöntemi ile elde edilir ve %100 doğal hammaddelerle formüle edilmiştir.
  • Helal ve Sağlık Bakanlığı onaylı: Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) kapsamında barkod numarası ile kayıtlıdır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Haricen kullanım içindir. Topikal uygulamalarda seyreltilerek kullanılmalıdır.
  • Gözle temasından kaçının ve doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edin.
  • Hamileler ve solunum rahatsızlığı olan kişiler ilgili uzmanlara danışarak kullanmalıdır.

Saklama Koşulları

  • Oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzakta, kapağı sıkıca kapalı olarak muhafaza ediniz.
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

Besler Şifa Kitap Evi Doğal ve Kitabın Buluştuğu Mekan

Ankara’da kitap kafe kültürü hızla yayılırken, Besler Şifa Kitap Evi, bu kültüre doğallığı ve bitkisel yaşamı dahil ederek özel bir deneyim sunuyor. Bitkisel kozmetik ve doğal yaşam alanında hizmet veren Besler Şifa, aynı zamanda okuma alanlarıyla ziyaretçilerini doğayla buluşturan bir kitap kafeye de ev sahipliği yapıyor.

Doğal Yaşam ve Bitkisel Kozmetiğe İlgi Duyanlara Özel Alanlar

Besler Şifa Kitap Evi’nde, bitkisel ürünlerin ve doğal kozmetiklerin yanında geniş bir kitap koleksiyonu bulunuyor. Hem sağlık hem de doğa ile uyumlu yaşam konularında kitapları keşfetme imkanı sunan kafe, doğallık ve huzuru bir arada arayanların uğrak noktası. Sakin ve ferah ortamı sayesinde ziyaretçiler hem kitap okuyabilir, hem ders çalışabilir, hem de doğal ürünler hakkında bilgi edinebilir.

Doğal Lezzetlerle Zenginleşen Menüsü

Besler Şifa Kitap Evi, sağlıklı ve doğal içeriklere önem veren ziyaretçileri için taze bitki çayları, organik kahveler ve atıştırmalıklarla dolu özel bir menü sunar. Vegan ve glütensiz seçenekleri de barındıran menüsüyle, ziyaretçiler kitap okurken lezzetli bir mola verebilirler.

Doğa Dostu Etkinlikler ve Atölyeler

Besler Şifa Kitap Evi’nde, doğaya ve sağlıklı yaşama ilgi duyanlara yönelik etkinlikler ve tematik atölyeler düzenlenmektedir. Aromaterapi, bitkisel bakım ürünleri yapımı ve doğal yaşam hakkında bilgilendirici atölyeler ile ziyaretçilere öğrenme ve uygulama fırsatı sunuluyor. Ayrıca yazar-okur buluşmaları ve çeşitli doğa konulu söyleşiler de düzenlenerek, okuma deneyimi doğa dostu bir topluluk etkinliğine dönüşüyor.

Besler Şifa Kitap Evi, doğal yaşam, bitkisel kozmetik ve kitap tutkusunu bir araya getirerek Ankara’da benzersiz bir kitap kafe deneyimi sunuyor.



Masaj Kremi – İbni Sina’nın Doğal Formülü

Besler Şifa’nın özel el yapımı Masaj Kremi, İbni Sina’nın geleneksel formülüne dayanan, cilde bakım ve şifa sağlayan tamamen doğal bir üründür. İçeriğinde bulunan kuyruk yağı ve doğal bitkisel özlerle cildinize masaj yaparak rahatlatıcı ve besleyici bir etki elde edebilirsiniz.

Faydaları

  • Şifa ve bakım: Cilde sağladığı derinlemesine bakım ile her evde bulunması gereken, %100 doğal bir kremdir.
  • Hafif koku: Ağır bir kokuya sahip değildir, bu sayede masaj esnasında sizi rahatsız etmez.
  • Ekonomik kullanım: Yoğun kıvamı sayesinde az miktarda kullanmanız yeterlidir, uzun süreli bir kullanım sunar.
  • Tamamen doğal: Krem, %100 orijinal doğal yağlarla hazırlanmıştır ve kimyasal içermez.

Kullanım Talimatları

  • Sabah ve Akşam: Günlük düzenli kullanım önerilir. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez kullanabilirsiniz.
  • Masaj uygulaması: Cildinize dairesel hareketlerle masaj yaparak kremi uygulayabilirsiniz. Özellikle akşam kullanımlarında, krem sürdükten sonra bandaj veya streçle sararak etkisini artırabilirsiniz.
  • Koltuk altı bakımı: Temiz ve kuru koltuk altınıza nazikçe az miktarda krem uygulayın.

Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Haricen kullanım içindir.
  • Göz ile temasından kaçınınız.

Üretim Bilgileri

Bu özel formül, İbni Sina’nın geleneksel terkibine dayanmaktadır ve hiçbir kimyasal ya da koruyucu madde içermez. Doğal yağlar, bitkisel özler, vitaminler ve minerallerle zenginleştirilmiş bu masaj kremi, %100 doğal hammaddelerle formüle edilmiştir. Ayrıca, tıbbi aromatik uçucu yağlar sayesinde hoş bir doğal koku sunar.

  • Helal üretim süreçleri: Kremimiz helal üretim standartlarına uygun olarak üretilmektedir.
  • Kimyasal içermez: Alüminyum, paraben, parfüm, sülfat, SLES, SLS, renklendirici, silikon, petrol türevleri, yapay koruyucu veya zararlı kimyasallar içermez.
  • Doğa dostu ve cruelty-free: Ürün hayvanlar üzerinde test edilmemiştir, doğa dostu ve çevreye zarar vermeyen bir üründür.
  • ÜTS Onaylı: Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.

Saklama Koşulları

  • Ürünü oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzakta muhafaza ediniz.
  • Şişenin kapağını sıkıca kapalı tutarak kreminizin tazeliğini koruyabilirsiniz.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklayınız.
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.


Kekik Uçucu Yağı: Doğanın Gücünü Evinize Taşıyın

Besler Şifa’nın %100 saf Kekik Uçucu Yağı (Thymus vulgaris), hem cilt bakımı hem de ortam kokulandırma için mükemmel bir seçimdir. Kekik yağı, aromaterapide enerji artırıcı ve rahatlatıcı özellikleriyle bilinirken, cilt bakımında leke karşıtı etkisi ile öne çıkar. Aynı zamanda, antioksidan özellikleri ile cildi temizleyici ve arındırıcı bir etkiye sahiptir.

Kekik Yağının Faydaları

  • Ortam kokulandırma: Kekik yağı, ortamın havasını tazeler ve enerji verir.
  • Cilt bakımı: Leke karşıtı ve antioksidan etkisi sayesinde ciltte temizlik ve arınma sağlar. Sabit bir yağ ile seyreltilerek kullanıldığında, cildinize canlılık kazandırır.
  • Solunum yolları: Üst solunum yolu rahatsızlıklarında, 1 damla kekik yağını küp şeker ya da su ile tüketerek rahatlama sağlayabilirsiniz.
  • Sindirime yardımcı: Taşıyıcı bir yağ ile karıştırılarak karın bölgesine masaj yapıldığında, sindirime destek olur.
  • Antiseptik etkisi: Losyon ve merhemlerde, ağız çalkalama sularında antiseptik olarak kullanılabilir.

Kullanım Talimatları

  • Cilt bakımı: Kekik yağını sabit bir yağ ile (örneğin Tatlı Badem Yağı, Hindistan Cevizi Yağı, Jojoba Yağı gibi) seyrelterek cildinize masaj yaparak uygulayabilirsiniz.
  • Solunum desteği: 1 damla kekik yağını bir bardak suya veya küp şekere ekleyip tüketebilirsiniz.
  • Sindirime destek: Bir damla kekik yağını, bir yemek kaşığı sabit yağ ile karıştırıp karnınıza saat yönünde masaj yaparak uygulayabilirsiniz.
  • Aromaterapi: Buhurdanlık, difüzör veya koku taşlarınıza 3-5 damla kekik yağı ekleyerek ortam havasını tazeleyebilirsiniz.

Üretim Bilgileri

Kekik (Thymus sp.), doğada kurak tepe ve sırtlarda bulunan çok yıllık, kuvvetli kokulu bir bitkidir. Kekik yağımız, bu bitkinin yaprak ve çiçeklerinden buhar distilasyonu yöntemiyle elde edilmektedir. İçeriğinde karvakrol ve timol gibi değerli bileşenler bulunan kekik yağı, antioksidan ve antiseptik etkileriyle dikkat çeker.

  • ÜTS Onaylı: Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.
  • Doğal ve Saf: %100 doğal hammaddelerle ve %100 saf uçucu yağlarla formüle edilmiştir.
  • Doğa Dostu: Paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve boya içermez. Hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Haricen kullanım içindir.
  • Topikal uygulamalarda mutlaka seyreltilmelidir.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.
  • Gözle ve güneşle temasından kaçının.
  • Hamile, bebek ve solunum rahatsızlığı olan kişilerin, kullanmadan önce uzmana danışmaları önerilir.

Saklama Koşulları

  • Ürünü oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzakta saklayınız.
  • Şişenin kapağını sıkıca kapalı tutarak, uçucu yağın kalitesini koruyabilirsiniz.
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.

Tıbbi Kokulu Bitkilerin İlaç Sanayisinde Kullanımı

Ülkemizde tıbbi ve aromatik bitki denince akla ‘aktarlar’ ve ‘kocakarı’ ilaçları gelmektedir.  Yani yıllardır halkın kullanımındayken tıp biliminde çeşitli sebeplerden dolayı uzak kalınmış ve halende ilgilenilmemektedir. 

“1950’li yıllarda Tıp Fakültelerinin eğitim programlarından bitkilerle tedaviyi de içine alan Materia Medica dersinin çıkarılması sonucu, hekimlerimiz tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda eğitim almadan mezun olmaktadırlar. Avrupa ve Amerika’da, hiç olmazsa, alternatif ve tamamlayıcı tıp adı altında bu eğitim verilmekte iken ülkemizde henüz yeni girişimler gözükmemektedir.

Hekimlerimizin, kökenini bilerek veya bilmeyerek reçetelerine yazdığı morfin, kodein, papaverin, kinin, kinidin, atropin, hiyosin, digitoksin, digoksin, sennozit, taksol, rezerpin, rutin, vinkristin, vinblastin, mentol, timol, ökaliptol, ginkgo ekstresi, ginseng ekstresi, vb. gibi yüzlerce ilaç hammaddesi bitkilerden elde edilmektedir. 

Bir iki istisna dışında bütün antibiyotikler ve mantar öldürücü ilaçlar mikroorganizmalar tarafından üretilmektedir.  Bilhassa, Almanya’da bitkisel ilaç endüstrisinin gelişmiş olması ve piyasada çok sayıda bitkisel ilaç bulunması, 1980’lerin başında, halkın hekimleri reçetelerine bitkisel ilaç yazmaya zorlamaları sonucunu doğurmuş ve bu talep artışı, Tıp öğrencilerinin baskısıyla Tıp Fakültelerini ders programlarına bitkilerle tedavi dersleri koymaya itmiştir. Ülkemizde ne yazık ki ilaç sanayimiz çok az sayıda bitkisel müstahzar üretmektedir ve bu yüzden Türkiye ithal bitkisel ilaç ve çayların kontrolsüz pazarı haline gelmiştir. Pek çok bitkisel formül “gıda takviyesi” sınıfına dâhil edilip Tarım Bakanlığının izniyle yurda girmekte ve Sağlık Bakanlığı’nın konuya gereken hassasiyeti göstermemesi yüzünden farklı standartlarda çok sayıda yerli ve yabancı bitkisel ürün kontrolsüz bir şekilde kullanıma sunulmaktadır.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Saç Bakım Serumu: Doğal İçeriklerle Güçlü ve Parlak Saçlar

Besler Şifa'nın %100 doğal içeriklerle formüle edilen Saç Bakım Serumu, saçınıza ihtiyaç duyduğu bakımı sunarken sağlığını ve görünümünü destekler. 100 ml’lik şişelerde sunulan bu özel formül, saçınızın kökten uca beslenmesine, daha güçlü ve dolgun görünmesine yardımcı olur. Üstelik, hafif yapısı sayesinde yağlı bir his bırakmaz ve saçlarınızın doğal parlaklığını artırır.

Saç Bakım Serumunun Faydaları

  • Saçlarınızı kökten uca besleyerek dökülmelerin önlenmesine yardımcı olur.
  • Kırık saç uçlarını yatıştırır ve onarır.
  • Yağlı bir his bırakmadan, saç derisini çevresel faktörlere karşı korur ve saçların doğal esnekliğini artırır.
  • Doğal içerikli formülü sayesinde saç köklerini güçlendirir, saçınıza dolgunluk ve parlaklık kazandırır.
  • Saçlarınızın daha sağlıklı ve dayanıklı uzamasına destek olur.

Kullanım Talimatları

  1. Nemli Saç: Ürünü nemli saç derisine uygulayın.
  2. Bölgesel Uygulama: Saç derisini bölüm bölüm ayırarak nazikçe masaj yapın.
  3. Durulama: Durulama gerektirmez.
  4. Uygulama Sıklığı: Haftada 3 defa uygulayabilirsiniz.

Üretim ve Kalite Bilgileri

Besler Şifa’nın tüm ürünlerinde olduğu gibi, Saç Bakım Serumu da iyi üretim uygulamaları (GMP) ve Helal üretim standartları (OIC/SMIIC4 ve ISO22716) gözetilerek üretilmiştir. Doğal hammaddelerle formüle edilen ürünümüz, GDO, alkol türevleri, nanomaddeler, mikrobik ve kimyasal maddeler içermez. Bu ürün, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) kapsamında barkod numarası ile kayıtlıdır ve onaylıdır.

  • Paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve sentetik boya içermez.
  • %100 doğal hammaddeler ve saf uçucu yağlarla formüle edilmiştir.
  • Doğa dostudur, hayvanlar üzerinde test edilmemiştir ve helal sertifikalıdır.

Saklanma Koşulları ve Dikkat Edilecekler

  • Haricen kullanım içindir.
  • Göz ile temasından kaçının.
  • Oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından uzakta, ağzı sıkıca kapalı olarak saklayınız.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.

Besler Şifa’nın %100 doğal içeriklerle geliştirdiği Saç Bakım Serumu, saçlarınıza hak ettiği özeni ve sağlığı sunarken doğallığın gücünü her damlada hissettirir.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Doğal Kozmetik ve Zehirsiz Yaşam

Günümüzde, doğal yaşamın ve sağlıklı beslenmenin önemi giderek daha fazla vurgulanıyor. Ancak, sadece sofralarımızda değil, cildimize sürdüğümüz ürünlerde de sağlıklı ve zararsız içeriklerin kullanılması büyük önem taşıyor. Besler Şifa olarak, doğal bitkisel kozmetik ürünlerimizle zehirsiz bir yaşamı destekliyoruz. Bu yazıda, zehirsiz kozmetik ürünlerin önemi ve bu alandaki en iyi uygulamaları sizlerle paylaşacağız.

Zehirsiz Kozmetik Ürünler: Neden Önemli?

Pestisitler ve diğer kimyasal maddeler, yalnızca tarımda değil, kozmetik ürünlerde de yaygın olarak kullanılan bileşenlerdir. Bu maddeler, cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Besler Şifa olarak, ürünlerimizde pestisit ve zararlı kimyasalları minimumda tutarak, cilt sağlığınızı koruma altına alıyoruz. Zehirsiz kozmetik ürünler, sadece cildinize iyi gelmekle kalmaz, aynı zamanda çevreye de duyarlıdır. Bu nedenle, ürünlerimizde kullandığımız hammaddeler, çevreye zarar vermeyen yöntemlerle elde edilir.

Alternatif Yöntemlerle Doğal Güzellik

Besler Şifa’nın ürünlerinde, pestisit kullanımını en aza indiren ve doğal kaynakları koruyan alternatif yöntemler uygulanmaktadır. İşte bu yöntemlerden bazıları:

Biyoteknik Mücadele: Bitkisel hammaddelerimizin yetiştirilmesinde, zararlılarla mücadelede biyoteknik yöntemler kullanıyoruz. Bu sayede, zararlı kimyasallar yerine, bitkilerin doğal savunma mekanizmaları devreye giriyor.

Biyolojik Müdahaleler: Zararlıları kontrol altına almak için doğanın kendi dengesini kullanmak, bizim için önemlidir. Bu nedenle, zararlılarla mücadelede biyolojik müdahaleler uyguluyoruz. Doğal düşmanları kullanarak bitkilerimizin sağlığını koruyoruz.

Kültürel Önlemler: Bitkilerin sağlıklı büyümesi ve zararlılardan korunması için, doğru ekim tekniklerini ve uygun toprak işlemlerini tercih ediyoruz. Bu kültürel önlemler, bitkilerin direncini artırırken, pestisit kullanımını da en aza indiriyor.

Permakültür Teknikleri: Sürdürülebilir tarım ve kozmetik üretiminde permakültür teknikleri büyük bir yer tutuyor. Besler Şifa olarak, ürünlerimizde kullanılan bitkiler için permakültür yöntemlerini benimsiyoruz. Bu yöntemler, ekosisteme zarar vermeden, doğal döngüleri koruyarak üretim yapmamızı sağlıyor.

İyi Uygulamalar ve Zehirsiz Kozmetik Ürünler

Zehirsiz bir yaşam için iyi uygulamaları takip etmek ve bu konuda sürekli olarak kendimizi geliştirmek, Besler Şifa olarak en büyük önceliğimizdir. Ürünlerimizin üretim sürecinde, hem insan sağlığına hem de çevreye duyarlı yöntemler kullanıyor, bu alandaki en iyi uygulamaları yakından takip ediyoruz. Zehirsiz kozmetik ürünlerle, cildinizi doğal yollarla beslerken, doğanın dengesini de korumuş oluyorsunuz.

Sonuç: Besler Şifa ile Zehirsiz Güzellik

Besler Şifa olarak, doğal güzellik ve sağlıklı yaşamı destekleyen, zehirsiz kozmetik ürünler sunuyoruz. Zehirsiz sofralar kadar zehirsiz kozmetik ürünler de hayat kalitemizi artırır ve sağlığımızı korur. Bizimle, sadece cildinize değil, doğaya da iyi bakmış olursunuz.

Zehirsiz bir yaşamı benimsemek ve bu konuda daha fazla bilgi almak için siz de Besler Şifa’yı tercih edin. Doğal ve zararsız ürünlerimizle, hem kendinizi hem de sevdiklerinizi koruyun.

Hepsi ve daha fazlası; https://zehirsizsofralar.org/alternatif-teknikler/

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;

Şifanız daim olsun. 



Orta Yaş Kozası: Kriz Değil, Dönüşüm Zamanı

Orta yaş, çoğunlukla bir kriz dönemi olarak görülür ve olumsuz anlamlarla yüklenir. Oysa bu yıllar, içsel dönüşüm için eşsiz bir fırsat sunar. Ünlü konaklama sektörü lideri ve Modern Yaşlılar Akademisi kurucusu Chip Conley, "orta yaş kozası" olarak tanımladığı bu dönemin, insanların yeni bir benlik yaratmalarına olanak sağladığını savunuyor. Ona göre orta yaş; mizah, merak ve anlam arayışıyla yeniden şekillenen, uzun ve dolu bir yaşam için başlangıç olabilir. Bu yazıda Conley, orta yaşın farklı aşamalarını keşfetmek için yeni bir bakış açısı sunuyor.

Orta yaş denince akla genellikle "kriz" sözcüğü geliyor. Hayatımızda bu kadar kötü bir şekilde damgalanmış başka bir dönem yok. Hollywood "orta yaş krizi"ni meşhur etmiş olabilir ama gerçekte çoğu insan böyle bir kriz yaşamıyor. Sadece kendilerini bir yere sıkışmış hissediyorlar. Sanki tercihlerinizi yapmışsınız ve bundan sonra hareket edemezmişsiniz gibi geliyor. Bu yüzden orta yaş krizi yerine orta yaş kozası demek daha yerinde olabilir.

Genel olarak yirmili yaşların başından veya ortasından itibaren hayattan duyduğumuz memnuniyet azalmaya başlıyor ve 45-50 yaş arasında dibe vuruyor. 50 yaşından sonra ise yıllar geçtikçe mutluluğunuz artıyor. Koza dememin bir sebebi de bu. Başkalaşım ve dönüşüm geçirmek için ideal bir zaman.

Ben de 47 yaşlarımda mutluluk eğrisinin dip noktasındaydım. Aslında bu yaşlarda tıpkı ergenlikteki gibi duygusal, hormonal, fiziksel ve kimlik dönüşümlerinden geçiyorsunuz ama bu kez aksi yönde bir değişim oluyor. Ancak bu aralıklar da değişken. Mesela elli yıl önce 40-60 yaş arasını orta yaş olarak görüyorduk. Sonra 40-65, devamında 45-65 yaş arasına orta yaş demeye başladık. Bugünse birçok sosyolog 35-75 yaş arasını orta yaş olarak görüyor. Erken yetişkinlik ile geç yetişkinlik arasındaki köprü gibi düşünülebilir. Bugün 100 yaşına kadar yaşayabildiğimiz için geç yetişkinlik dönemi 20-25 yıl sürebiliyor.

Orta yaşın üç aşaması var: 35-50 yaş arası erken orta yaş, 50-60 arası merkez orta yaş, 60-75 arası ise geç orta yaş. Peki sis kendinizi hangi aralığa konumlandırıyorsunuz? 

Öneriler

Orta yaş kozasında takınmanız gereken 3 yaklaşım var;

İlk olarak, dünyaya mizahi bir bakışla yaklaşmak çok işe yarıyor. Mizah, uzun ve sağlıklı yaşamla, gelişime yönelik bir kafa yapısıyla yakından ilişkili. Sabit fikirli olduğumuzda ise sürekli kim olduğumuza takılıp kalıyoruz. Annemizin veya babamızın sesi kafamızın içinde dönüp duruyor; bize sürekli yeterince başarılı olmadığımızı söylüyor. Bu mükemmeliyetçilik, gelişmemizi ve yeni şeyler denememizi önlüyor.

İkinci olarak, ömür boyu öğrenmeye devam etmek çok kritik çünkü merak bir bakıma gençlik iksiri işlevi görüyor. Uzun olduğu kadar anlamlı ve derinlikli bir yaşam yaratmanın yolu buradan geçiyor. Unutmayalım ki yaşamın derinliği de uzunluğu kadar önemli.

Tam da bu yüzden üçüncü ana fikir, insanların yaşlanma konusunda kendini gerçekten daha iyi hissetmesini sağlamak. Uzun yaşam çalışmalarını takip ediyorum ama bunlar genellikle hayatın sadece fiziksel boyutuna odaklanıp ölümü atlatmaya çalışıyorlar. Elbette bunu yapmakta zarar yok. Ama bu uzmanların bazılarının yaşamını görünce üzülüyorum. Hayatları disiplinden ibaret. Planlı yapmaya çalışınca yaşama alanları kalmadığını düşünüyorum.





















Kaynak: Oksijen Gazetesi, 1-7 Kasım 2024

Yazar: Chip Conley
Konaklama sektörünün önde gelen isimlerinden olan Chip Conley, ABD'nin ikinci büyük butik otel zinciri Joie de Vivre'i kurduktan sonra Airbnb'de yöneticilik yaptı. 2018 yılında hizmete açtığı Modern Yaşlılar Akademisi (Modern Elder Academy) ile yaşlanmaya dair algıyı değiştirmeye çalışıyor. "Duygusal Denklemler" adlı kitabı Türkçede de yayımlandı.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;

Şifanız daim olsun. 

Biberiye Uçucu Yağı: %100 Saf ve Doğal Enerji

Besler Şifa’nın %100 saf ve doğal ürünlerinden biri olan Biberiye Uçucu Yağı, botanik adı Rosmarinus Officinalis L. olan biberiye bitkisinden elde edilmiştir. Bu değerli yağ, hem saç hem de cilt bakımında sunduğu çok yönlü faydalar ile öne çıkar ve günlük bakım rutinlerinizde tazeleyici bir enerji kaynağı olur.

Biberiye Yağının Faydaları

Biberiye Uçucu Yağı, cildinizin ve saçınızın daha canlı, sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Saç bakımında önemli bir yere sahip olan bu yağ, saçların güçlenmesini sağlar, dökülmeyi önler ve saça parlaklık kazandırır. Aynı zamanda saç bitleri ile mücadelede de etkilidir. Cilt bakımında ise sivilcelere karşı etkili bir çözüm sunar, dezenfekte edici ve rahatlatıcı özellikleri ile cildinize taze bir görünüm kazandırır.

Biberiye Uçucu Yağı, sadece cilt ve saç bakımında değil, zihinsel netlik kazandırma ve enerji verme konusunda da oldukça etkilidir. Canlandırıcı ve enerji verici etkileri sayesinde zihninizi açar ve odaklanmanızı artırır.

Kullanım Önerileri

  • Cilt ve Saç Bakımı: Vücudunuza masaj yaparak uygulayabilir, saçınıza parlaklık kazandırmak ve güçlendirmek için kullanabilirsiniz.
  • Ortam Tazeleme: Yaşam alanınızdaki havayı yenilemek için difüzörünüze, buhurdanlık veya koku taşlarınıza birkaç damla biberiye yağı ekleyebilirsiniz.
  • İçilebilir Kullanım: Bir çay bardağı suya 3 damla biberiye yağı damlatarak içebilirsiniz.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Haricen kullanım içindir.
  • Topikal kullanımlarda seyreltilerek uygulanmalıdır.
  • Göz ile temasından kaçınınız ve güneş ışığına maruz bırakmayınız.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.
  • Hamileler, bebekler ve solunum rahatsızlığı olan kişilerin kullanmadan önce ilgili uzmana danışması önerilir.

Üretim Bilgileri

Biberiye Uçucu Yağı, biberiye bitkisinin yapraklarından su buharı distilasyonu yöntemi ile elde edilmektedir. İçeriğinde doğal sineol, kanfen, borneol ve bornilesetat gibi etken maddeler bulunur. Bu yağ, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde kayıtlı ve onaylıdır.

Besler Şifa olarak ürünlerimizi kaliteli hammaddelerden, %100 saf uçucu yağlar kullanarak formüle ederiz. Ürünlerimizde paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve boya bulunmaz. Doğa dostu ürünlerimiz, hayvanlar üzerinde test edilmemiştir. Atölyemizde amber renkli şişelere dolum yapılarak, ürünlerin tazeliği ve kalitesi korunmaktadır.

Saklama Koşulları

Biberiye Uçucu Yağı’nızı oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzak bir yerde, ağzı sıkıca kapalı olarak muhafaza edin.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;

Şifanız daim olsun. 



BRICS'in Yükselişi: Küresel Diplomasinin Yeni Dinamikleri

Çin, uzun yıllar içinde bulunduğu Maocu ideolojik sınırları aşarak küresel ekonomiye adım attı ve 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) katılarak bu süreci hızlandırdı. Çin’in dünyaya açılması ve Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte yepyeni bir dünya düzeni şekillendi. Bu tarihi değişim, günümüzde Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkelerinin yükselişiyle somutlaşıyor.

BRICS’e baktığımızda, Çin’in dominant pozisyonunun dikkat çektiğini görüyoruz. Ekonomik olarak diğer BRICS ülkelerinin çok üzerinde bir güce sahip olan Çin, bu işbirliği üzerinden küresel etkisini daha da derinleştirme potansiyeline sahip. Çin’in, özellikle bu işbirliğiyle stratejik bölgelerdeki varlığını ve ticaret yollarını güvence altına almayı hedeflediği de bazı analizlerde öne sürülüyor. Henüz Şangay İşbirliği Örgüyü gibi ismi kapsayıcı değil. BRICS gerçekten bağımsız, kapsayıcı ve eşitlikçi bir işbirliği mi, yoksa Çin’in baskın gücüyle empoze ettiği yeni bir tür “Bir Kuşak, Bir Yol” stratejisinin genişletilmiş bir versiyonu mu?

Ancak BRICS’in yükselişi, dünya için henüz yeni bir vizyon veya ideoloji sunmuş değil. Bu işbirliği, belirli bir kıta veya bölgeyi temsil etmekten çok, ekonomik çıkarlar etrafında toplanmış, sınırlı bir işbirliği modeli olarak kalıyor. Türkiye’nin Afrika kıtasıyla geliştirdiği anlamlı ilişkiler göz önüne alındığında, BRICS’in küresel açılımlarında bu denli bir derinlik henüz yok.

Batı ülkelerinin, bu ülkelerin meşru çıkarlarına yönelik savunmacı tavrını bırakması gerektiği artık çokça dile getiriliyor. Yükselen güçlerin, artan ekonomik etkilerinin kendilerine daha fazla sorumluluk yüklediğini anlamaları ve bu sorumlulukların gerekliliklerini yerine getirmeleri bekleniyor.

Nükleer silah ve yapay zekanın hızla geliştiği günümüzde, uluslararası savaşlar her zamankinden büyük tehditler oluşturuyor. Hem G-7 hem de genişlemekte olan BRICS+ ittifakı, bu yeni çağın küresel riskleriyle yüzleşmek zorunda. BRICS’in, Çin ve Rusya gibi iki güçlü otoriter liderin önderliğinde olması, bu ittifakın diplomatik sorumluluklarını daha da kritik hale getiriyor. Uluslararası kamuoyunun, BRICS’in hangi kurallara uyacağını ve küresel ölçekte nasıl bir sorumluluk alacağını öğrenmeye hakkı var.

BRICS'in geleceği açısından Japonya, Malezya gibi Doğu Asya ülkelerinin Hint Okyanusu sahil ülkeleriyle birlikte bu işbirliğine katılması stratejik bir adım olabilir. Benzer şekilde, Güney Amerika’nın da dünya için yeni bir vizyon geliştirmesi, küresel ilişkilerin dengelenmesine katkı sağlayabilir. Bu süreçte Türkiye de savrulmalar yerine kendine yeni bir vizyon çizmeli ve bu dönüşümde etkin bir rol oynamalıdır.

Dünya, BRICS’ten ve tüm yükselen güçlerden net bir vizyon, sorumlu bir yaklaşım ve şeffaf bir politika bekliyor. Yeni bir dünya kurulur, Türkiye'de yerini alır.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;

Şifanız daim olsun. 



Etik Pazarlama ile Doğal Güzelliğe Yolculuk: Besler Şifa’nın Yaklaşımı

Etik pazarlama, günümüz iş dünyasında sadece bir trend değil, aynı zamanda bir gereklilik haline gelmiştir. Bu yaklaşım, markaların şeffaf, adil ve sorumlu olma taahhütlerini içermekte ve bu değerleri tüketicilerine iletmeyi amaçlamaktadır. Besler Şifa olarak, doğal bitkisel kozmetik ürünlerimizin her aşamasında etik pazarlama ilkelerini benimsemekteyiz. Bu yazıda, etik pazarlama anlayışımızın detaylarını ve bunun markamız üzerindeki etkilerini sizlerle paylaşacağız.

Şeffaflık: Doğal ve Gerçekçi Vaatler

Besler Şifa olarak, ürünlerimizle ilgili her konuda müşterilerimize karşı açık olmayı ilke edindik. Örneğin, ürünlerimizin içerik listeleri, üretim yöntemleri ve teslimat süreleri konusunda tam şeffaflık sağlıyoruz. Bu sayede, müşterilerimiz ne aldıklarını ve bu ürünlerin kendilerine nasıl fayda sağlayacağını net bir şekilde biliyorlar. Şeffaflık, uzun vadede müşteri sadakati ve güvenini artıran en önemli unsurlardan biridir. Müşterilerimize verdiğimiz tüm bilgiler doğru ve günceldir, bu da bizi diğer markalardan ayıran önemli bir faktördür.

Değerlerimize Sadık Kalıyoruz

Besler Şifa’nın temel değerlerinden biri, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim süreçleridir. Sürdürülebilir uygulamaları desteklediğimizi sadece söylemekle kalmıyoruz; aynı zamanda bu konuda somut adımlar atıyoruz. Ürünlerimizde kullandığımız tüm hammaddeler, çevreye ve insan sağlığına duyarlı bir şekilde üretilir. Ayrıca, üretim sürecimizde enerji tasarruflu yöntemler ve geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanarak doğaya olan etkilerimizi en aza indiriyoruz. Bu uygulamalar, müşterilerimizin de bizimle aynı değerlere sahip olduklarını ve bu değerlere önem verdiklerini gösteriyor.

Gerçekçi Vaatler: Müşteri Memnuniyetine Giden Yol

Ürünlerimiz hakkında abartılı vaatlerde bulunmamak, etik pazarlama anlayışımızın bir diğer önemli bileşenidir. Bunun yerine, ürünlerimizi kullanan müşterilerimizin deneyimlerini ve elde ettikleri sonuçları ön plana çıkarıyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimize samimi ve gerçekçi bir perspektif sunarak onların beklentilerini doğru bir şekilde yönetmemizi sağlıyor. Ürünlerimizin sağladığı faydaları dürüst bir şekilde aktararak, müşterilerimizin bilinçli ve güvenilir bir şekilde karar vermelerine yardımcı oluyoruz.

Bilgilendirme: Güçlü ve Sadık Müşteriler Yaratmak

Bilgi, gücün temelidir ve Besler Şifa olarak müşterilerimizi her zaman en iyi şekilde bilgilendirmeye özen gösteriyoruz. Ürünlerimizin içeriği, kullanım şekilleri ve sağladıkları faydalar hakkında ayrıntılı bilgi sunarak, müşterilerimizin doğru seçimler yapmasını sağlıyoruz. Bilgilendirilmiş bir müşteri, ürünlerimize daha fazla güven duyar ve bu da müşteri sadakatini artırır.

Sonuç: Etik Pazarlamanın Gücü ile Güçlenen Bir Marka

Besler Şifa olarak, etik pazarlama ilkelerine bağlı kalmak sadece bir tercih değil, aynı zamanda markamızın temel taşıdır. Şeffaflık, sürdürülebilirlik, gerçekçi vaatler ve müşteri bilgilendirmesi gibi ilkeler, markamızın büyümesine ve müşteri sadakatinin artmasına katkı sağlamaktadır. Etik pazarlama sayesinde, sadece ürünlerimizin kalitesi değil, aynı zamanda markamızın güvenilirliği de ön plana çıkmaktadır.

Besler Şifa’nın etik pazarlama anlayışı, doğal güzelliğe giden yolda size en iyi rehber olacaktır. Bu yolculukta bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 

Tarımsal Ormancılığın 5 Yöntemi

 Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemi her geçen gün artıyor. Tarımsal ormancılık, bu ihtiyaçlara yanıt veren, doğayla uyumlu bir tarım sistemi olarak öne çıkıyor. Ağaçların, meraların ve tarım arazilerinin bir arada kullanılması anlamına gelen tarımsal ormancılık, toprağı koruma, biyolojik çeşitliliği artırma ve verimi iyileştirme gibi pek çok avantaja sahip. 

Tarımsal ormancılık ağaçları ve çalıları, doldurulmamış kontur bantlarına, teras kenarlarına, kesme kanallarına, oluk kontrolüne, çitlere, meralara, nehir kıyılarına ve korunan alanlara değer katabilir. Azot fikse eden bakterilere sahip ağaçlar ve çalılar, uygun yöntemler ve türler kullanılıyorsa, başlamak için iyi ve değerli öncü bitkiler olabilir. Birçok orman ve meyve türü için açık infertil topraklarda başlamak zordur. Sadece çitle çevirmek ve bir alanın uzun yıllar kullanılmasını yasaklamak pahalı olabilir ve kabul edilmesi zor olabilir. Yerel fayda önemli olacak ve erken gelecekse, ortalama yıllarda yerel anlaşmalar yapılabilir ve bunlara saygı gösterilebilir. Sadece bitki örtüsünün “doğal” yeniden kurulmasını beklemek değişken sonuçlar verebilir. En bozulmuş, aşırı otlanmış ve aşınmış bölgelerde, yalnızca en az değerli türler hayatta kalmış olabilir, ayrıca sert tohumlar ve canlı kökler ve gövdeler bulunabilir. Yağmur ormanı ağaçları ve meyve ağacı tohumları genellikle sadece birkaç hafta hayatta kalır ve kururlarsa ölürler. Bu tür tohumlara ortodoks tohumlarının aksine inatçı denir. Ayrıca tozlaşma ve tohum yayma için özel hayvanlara da bağımlı olabilirler. Bozulmuş arazide minimum ve sabit bir besin kaynağı olmadan, hayvanları otlatmak için uygun olmayan en sert otları bile (sıklıkla kullanılan Vetiver türleri gibi) kurmak yavaş ve maliyetli olabilir. Örneğin meyve veya yem ağaçları içeren tarımsal ormancılık, teras kenarları da dahil olmak üzere kalıcı koruyucu bitki örtüsüne sahip kontur şeritlerine değer katmak için esastır ve çiftçilerin üzerlerinde, örneğin Kenya’da arazi kullanmaları için önemlidir. 

Gelin, Avrupa Tarımsal Ormancılık Federasyonu'nun (EURAF) tarımsal ormancılık ve farklı uygulama türleri üzerine bir göz atalım.

1. Silvopastoral Tarımsal Ormancılık: Orman Mera Sistemleri

Silvopastoral sistemler, orman ve mera alanlarının bir arada kullanıldığı tarımsal ormancılık yöntemleridir. Bu yöntem, ormanlık alanlarda hayvanların otlatılmasına olanak tanıyarak hem tarımsal hem de çevresel yarar sağlar. Hayvanlar, orman zemininin temizlenmesine yardımcı olurken toprağa doğal gübre katkısında bulunur ve biyoçeşitliliği destekler. Bu yöntem özellikle su kaynaklarını ve toprağı koruma amacı taşıyan hassas bölgelerde tercih edilir.

2. Ormanlaştırılabilir Tarımsal Ormancılık: Ağaçlandırma Uygulamaları

Ormanlaştırılabilir tarımsal ormancılık, belirli alanların ağaçlandırılarak ekosistemi iyileştirmeyi amaçlar. Ağaçlandırma uygulamaları farklı yöntemlerle yapılabilir:

Ağaçlık Alan Ekimi: Çiftliklerde, bahçelerde ya da açık arazilerde ağaçların ekimiyle sürdürülebilir orman alanları oluşturulur.

Koruluk Alan Ekimi: Koruluklar, çeşitli ağaç türlerinin bir araya getirilmesiyle küçük orman alanları yaratır. Bu alanlar, toprak erozyonunu önleyerek ekosistemi güçlendirir.

Çok Katmanlı Ağaç Bahçeleri: Bu uygulama, farklı bitki ve ağaç katmanlarının bir arada bulunduğu bir tarımsal sistem sunar. Örneğin, ağaçlar ve çalılar altında sebze ekimi yapılarak alanın en iyi şekilde değerlendirilmesi sağlanır.

3. Kalıcı Ürün Tarımsal Ormancılık: Meyve Bahçesi Ara Ekimi ve Otlatma

Kalıcı ürün tarımsal ormancılık, meyve ağaçlarının altında ya da çevresinde başka ürünlerin yetiştirilmesini veya hayvan otlatılmasını kapsar. Bu yöntem, araziden maksimum verim almayı hedefler:

Meyve Bahçesi Ara Ekimi: Meyve ağaçlarının altına sebze veya tahıl ekimi yapılması, ürün çeşitliliğini artırarak araziyi daha verimli kullanma imkanı sağlar.

Meyve Bahçesi Otlatma: Hayvanların meyve bahçelerinde otlatılması, doğal gübre sağlarken yabani otları da kontrol altında tutar. Bu yöntem, özellikle meyve ağaçlarının büyümesini teşvik ederek toprak sağlığını destekler.

4. Tarımsal-Orman-Mera Sistemi: Dönüşümlü Ekim ve Otlatma

Dönüşümlü ekim ve otlatma yöntemi, tarla ekimi ve otlatma alanlarının sırayla kullanılmasıyla toprağın dinlendirilmesini sağlar. Bu döngüsel sistem, toprağın besin değerini koruyarak uzun vadede verimliliği artırır. Aynı zamanda, erozyonu önler ve toprakta daha fazla organik madde birikmesine katkıda bulunur.


5. Ağaç Peyzaj Özellikleri: CAP Koşulluluk Kuralları ile Korunan Alanlar

Tarımsal ormancılığın bir diğer önemli bileşeni ise Ağaç Peyzaj Özellikleridir. Bu alanlar, ekosisteme sağladıkları katkılar nedeniyle CAP (Ortak Tarım Politikası) Koşulluluk Kuralları ile korunmaktadır. Korunan alanlar şunları içerir:

Korunan Çitler: Tarla sınırlarına ekilen çit ağaçları, rüzgarı keserek toprağı korur ve yaban hayatı için yaşam alanı sunar.

Dağınık Tek Ağaçlar: Tek tek ağaçların dağınık halde bulunması, tarım alanında ekosistem dengesine katkıda bulunur.

Sıra Halinde Ağaçlar: Ağaç sıraları, estetik katkı sağlarken, rüzgar ve su erozyonunu engeller.

Küçük Ağaç Grupları

: Küçük ağaç grupları, toprak koruma ve mikrohabitat oluşturma konusunda önemli bir role sahiptir.

Tarımsal Ormancılığın Avantajları

Tarımsal ormancılık sistemlerinin çevre dostu olması, toprak ve su kaynaklarını koruması, biyolojik çeşitliliği artırması gibi birçok avantajı vardır. Bu sistemler sayesinde tarımsal üretim yapılırken aynı zamanda sürdürülebilir bir doğal denge sağlanır. Çiftçiler için ise ekonomik çeşitlilik sunarak, uzun vadede maliyetleri düşürme ve gelir artırma potansiyeli taşır.

Avrupa Tarımsal Ormancılık Federasyonu'nun (EURAF) "MapMyTree" platformunu kullanarak yaptığı son analiz, Akdeniz bölgesindeki faaliyetlerin büyük ölçüde ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırmaya odaklandığını göstermektedir. Yeni tarımsal ormancılık sistemlerinin kurulması, yani tarımsal ormancılığın ilerlemesi ise mütevazı bir seviyede kalmıştır. Buna karşın, tarım arazilerine dikilen ağaç sayısı ve dikim faaliyetlerinin ölçeğinde önemli başarılar elde eden birkaç "tarımsal ormancılık şampiyonu" dikkat çekmektedir. Ayrıca, EURAF'ın tarımsal ormancılık tipolojisi 20’den fazla dile çevrilerek yaygınlaşmıştır.

Sonuç

Tarımsal ormancılık ve silvopastoral sistemler, sürdürülebilir tarım uygulamaları arayanlar için doğa dostu çözümler sunar. Toprağı ve suyu koruyan, biyolojik çeşitliliği artıran bu yöntemler, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmamızı sağlar. Bu sistemlerin benimsenmesi, yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin faydasına olacak çevresel ve ekonomik katkılar sunar.

 bu konuda bir makale

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 




© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.