Ad

Ankara'da Ücretsiz Gezilecek Efsane Yerler

Ankara, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra, aileler ve çocuklar için pek çok ücretsiz gezilecek yer sunuyor. Eğer gezmeyi seviyor ve şehri keşfetmek istiyorsanız, bütçenizi zorlamadan harika bir gün geçirmeniz mümkün. İşte Ankara'da ücretsiz olarak gezebileceğiniz en güzel yerlerden bazıları:

1. MTA Tabiat Müzesi

Doğal tarih ve jeolojiyle ilgilenenler için oldukça ilgi çekici bir mekan olan MTA Tabiat Müzesi, yer kabuğunun sırlarını keşfetmek isteyen ziyaretçilerini bekliyor. Müzede, fosillerden minerallere kadar geniş bir koleksiyon bulunuyor. Üstelik giriş tamamen ücretsiz!

2. Altındağ Bebek Kütüphanesi

Çocuklar için mükemmel bir ortam sağlayan Altındağ Bebek Kütüphanesi, minik kitap kurtlarını bekliyor. Bebeklerin gelişimlerini destekleyecek çeşitli kitapların bulunduğu bu kütüphane, hem sakin bir ortam hem de eğitici bir deneyim sunuyor.

3. Altındağ At Maneji ve Macera Parkı

Başkent Millet Bahçesi içinde bulunan Altındağ At Maneji ve Macera Parkı, hem doğayla iç içe olmak hem de farklı aktivitelerle eğlenmek için harika bir tercih. At binme deneyimi ve çeşitli macera parkurlarında vakit geçirmek, ailecek keyifli bir zaman geçirmenizi sağlayacak.

4. Satranç Müzesi (Hamamönü)

Satranç severler için mükemmel bir yer olan Satranç Müzesi, Hamamönü'nde bulunuyor. Farklı satranç takımları ve koleksiyonlarının sergilendiği bu müze, satranç meraklıları için oldukça ilgi çekici bir mekan.

5. Enerji Çocuk Müzesi

MTA Tabiat Müzesi’nin hemen arkasında bulunan Enerji Çocuk Müzesi, çocukların enerji üretimi ve kullanımını eğlenceli bir şekilde öğrenebileceği interaktif sergiler sunuyor. Çocuklar burada eğlenirken öğrenebilirler.

6. Dijital Hayvanat Bahçesi

Teknolojiyi ve doğayı birleştiren Dijital Hayvanat Bahçesi, sanal ortamda bir hayvanat bahçesi deneyimi sunuyor. Bilgisayarlar ve ekranlar aracılığıyla dünyanın farklı köylerinden hayvanları keşfetmek mümkün.

7. Sincan Matematik Müzesi

Matematikle ilgilenen çocuklar ve yetişkinler için harika bir yer olan Sincan Matematik Müzesi, sayılarla ilgili interaktif öğelerle dolu. Bu müze, matematiğin ne kadar eğlenceli olabileceğini gösteriyor.

8. Keçiören Deniz Dünyası

Keçiören’deki Deniz Dünyası, deniz canlılarını yakından görmek isteyenler için harika bir fırsat. Ücretsiz girişle, çocuklar deniz altı dünyasının zenginliğini keşfetme şansı buluyor.

9. Keçiören Ücretsiz Çocuk Lunaparkı

Çocuklar için eğlenceli bir zaman geçirmek isteyen aileler için Keçiören’de bulunan bu lunapark, ücretsiz giriş imkânı sunuyor. Renkli oyuncaklar ve eğlenceli aktivitelerle dolu bir gün geçirebilirsiniz.

10. Altındağ Bilim Merkezi

Başkent Millet Bahçesi içinde bulunan Altındağ Bilim Merkezi, bilimsel keşifler yapmak isteyen küçük yaştaki meraklılar için harika bir mekan. Çeşitli bilimsel deneylerin ve sergilerin yer aldığı bu merkez, çocuklar için eğitici olduğu kadar eğlenceli de.

11. Keçiören Evcil Hayvanlar Parkı

Evcil hayvanlarla vakit geçirmek isteyen çocuklar ve aileler için Keçiören Evcil Hayvanlar Parkı ideal bir seçenek. Farklı evcil hayvanları gözlemleyebilir ve onlarla vakit geçirebilirsiniz.

12. Neşeli Köy (Eskişehir Yolu)

Eskişehir yolu üzerinde bulunan Neşeli Köy, ters ev gibi ilginç yapılarıyla dikkat çekiyor. Ailenizle birlikte eğlenceli bir gün geçirebileceğiniz, keşfe çıkacağınız farklı bir yer.

13. Çocuk Kulübü (Millet Bahçesi)

Millet Bahçesi içinde yer alan Çocuk Kulübü, çocuklar için eğitici ve eğlenceli etkinlikler düzenleyen harika bir yer. Burada çocuklar hem eğlenip hem de yeni beceriler kazanabiliyor.

14. Türk Tarih Müzesi

Türk tarihini daha yakından keşfetmek isteyenler için Türk Tarih Müzesi ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek mükemmel bir kültürel merkezdir. Türkiye’nin tarihine dair zengin koleksiyonları görmek, geçmişe dair derin bir yolculuğa çıkmanızı sağlar.


Ankara'da ücretsiz gezilecek mekanlar, şehri keşfetmek ve hem eğlenmek hem de öğrenmek isteyenler için harika fırsatlar sunuyor. Hem doğayla iç içe olabileceğiniz hem de kültürel birikiminizi artırabileceğiniz bu yerlerde keyifli zamanlar geçirebilirsiniz.

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 


Çocukluk Kanserlerinde Çevresel Etmenlerin Rolü

Dünyada her yıl yaklaşık 400 bin çocukluk çağı kanseri vakası tespit edilmekte ve bu sayı, tedavi sürecindeki hastalar ve nükslerle birlikte 500 bine ulaşmaktadır. Türkiye’de ise yılda yaklaşık 4 bin çocukluk kanseri tanısı konulmaktadır. Erişkinlerde olduğu gibi, çocukluk çağı kanserlerinde de yapısal ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir. Çevresel etmenler arasında, radyasyon, kimyasal maddeler (ilaçlar, endüstriyel ürünler ve tarım kimyasalları), virüsler ve beslenme alışkanlıkları yer almaktadır.

Çocukluk Çağı Kanser Günü kapsamında, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) 15 Şubat’ta farkındalık yaratmak amacıyla #sarıyıfarket adlı kampanyasını başlatmaktadır. Bu proje, çocukluk çağı kanserine dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek için çeşitli etkinliklerle desteklenmektedir. Vakıf, İstanbul’daki çeşitli semtlerde billboard ve afiş alanlarında kampanyayı duyururken, Türkiye’nin dört bir yanında etkinlikler düzenlemektedir.

“Sarı Ne Anlama Geliyor?” Kampanyası

KAÇUV’un 15 Şubat haftası özel kampanyası "Sarı Ne Anlama Geliyor?" sorusunu sorarak, kanser tanısı almış çocukların yaşadıkları zorluklara dikkat çekmektedir. Kampanya filmi, bu çocukların tedavi sürecinde okula gitme, arkadaşlarıyla oyun oynama gibi günlük rutinlerinin nasıl zorlaştığını ve sosyal izolasyona neden olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, 15 Şubat haftasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü sarı renkle aydınlatılarak çocukluk çağı kanserlerine ışık tutulmaktadır.

Erken Tanı ve Doğru Tedavi ile İyileşme Oranı Yüksek

Çocukluk kanserlerinde erken tanı büyük bir öneme sahiptir. Erken tespit ve doğru tedavi ile iyileşme oranları %90’a kadar çıkabilmektedir. Lösemi, 0-18 yaş arası kanser türleri arasında en yaygın görülen kanser türüdür. Türkiye’de daha önce lenf bezi kanserleri ikinci sırada yer alırken, artık beyin tümörleri ikinci sırada yer almaktadır. Diğer sıklıkla görülen kanser türleri arasında Lenfoma (Hodgkin ve Hodgkin dışı), Nöroblastom, Wilms Tümörü ve Yumuşak Doku Sarkomları (Rabdomiyosarkom) yer almaktadır.

Kanser Belirtileri Türlere Göre Farklılık Gösterir

Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri, türlerine göre değişiklik gösterebilir. En yaygın kanser türü olan lösemi, ani bir şekilde başlayan veya aylar süren sinsi bir süreçle kendini gösterebilir. Löseminin belirtileri arasında ateş, tekrarlayan enfeksiyonlar, lenf bezlerinde şişlik, kemik ağrıları, halsizlik, kanama, iştahsızlık, kilo kaybı ve gece terlemeleri yer alır. Kemik tümörleri ise genellikle daha büyük yaştaki çocuklarda kemikte şişlik ve ağrı şeklinde kendini gösterir. Karın ağrıları ve şişlikler böbrek tümörlerinin belirtisi olabilirken, lenfomalar ise bezelerdeki şişliklerle belirti verir. Çocuklarda herhangi bir anormal belirti görüldüğünde, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.

Yapısal ve Çevresel Nedenlerin Rolü

Çocukluk kanserlerinde, erişkin kanserlerinde olduğu gibi yapısal ve çevresel faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Ailevi yatkınlık, doğuştan gelen hastalıklar, genetik bozukluklar ve bağışıklık sistemi problemleri yapısal faktörler arasında yer alırken; çevresel faktörler arasında ise radyasyon, kimyasal maddeler, virüsler ve beslenme alışkanlıkları bulunmaktadır. Ayrıca, akraba evlilikleri de çocukluk kanserlerinin ortaya çıkmasına katkı sağlayan önemli bir faktördür. Çocukların bu faktörlerden etkilenmemesi için doğumdan itibaren bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, doğru beslenme, temizlik alışkanlıkları ve çocukluk aşıları büyük önem taşır.

Çocukluk çağı kanserlerinin erken tanı ve tedavi ile büyük oranda tedavi edilebildiği unutulmamalı ve toplumsal bilinçlendirme çalışmaları bu noktada önemli bir rol oynamaktadır.
Besler Şifa olarak "Kadın Haklarıyla güçlü Kozmetik Projesi" kapsamında hazırlanmıştır (makale-3).
.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Kültürel Miras ve Geleneksel Ekoloji Bilgisi: Yerel Bilginin Değeri

Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak doğal üretim ve sağlıklı yaşam kültürünü teşvik ederken, kültürel mirasın ve geleneksel ekoloji bilgisinin korunması büyük önem taşımaktadır. Özellikle yerel gıda ve bitkisel üretim gibi pratik bilgilerin yaşlı nesillerden öğrenilmesi, sürdürülebilirlik açısından hayati rol oynar. Zira doğadan geçim sağlamak, yerel gıdaları yetiştirmek, işlemek ve doğal yöntemlerle beslenmek ancak nesiller arası bilgi aktarımıyla mümkündür. Bu bilgelik, yerel toplulukların ve yaşlıların doğayla iç içe geliştirdiği eşsiz bir ekolojik mirasın parçasıdır.

Fransız Kamuoyu Araştırma Enstitüsü (IFOP) tarafından 2018 yılında yapılan bir çalışmaya göre Fransızların yüzde seksen biri köy hayatının yaşamak için ideal bir yaşam olduğunu düşünüyor. Diğer yandan kamu hizmetleri, iş ve ulaşım imkanlarının eksikliği nedeniyle köy hayatının 'yaşamak için bir engel teşkil ettiğini' savunulurken Fransızların yüzde 46'sı köy hayatının sosyoekonomik sorunları beraberinde getirdiği dile getirdi.

Toplumların uzun süre boyunca hayatta kalmalarını sağlayan bu bilgi, sadece çevresel değil, aynı zamanda toplumsal sağlığın da teminatıdır. Örneğin, Amerika'nın yerli toplulukları, Paiute kabilesi gibi sazlardan tohum toplayarak yemek yapma veya Pomoların Kaliforniya meşe palamutlarını işleyerek beslenme gelenekleri ile topluluklarının ekolojik mirasını sürdürmüşlerdir. Bu örnekler, sadece birer yemek hazırlama yöntemi değil, aynı zamanda doğa ile olan uyumlu yaşam tarzının bir yansımasıdır.

Bu kültürel zenginliği onurlandırmak, aynı zamanda geleceğe dair bir sorumluluk bilincini de beraberinde getirir. Yerel bilginin kaybolmaması için, yaşlıların tecrübelerine değer vermeli, onların geleneksel yöntemlerini modern hayatımıza adapte etmeliyiz. Sağlıklı bir toplumun anahtarı, sadece fiziksel sağlıkta değil, aynı zamanda yaşlıların bilgeliğinin ve topluma olan katkılarının takdir edilmesindedir. Bu yaklaşım, bizim gibi doğal yaşamı ve bitkisel kozmetiği teşvik eden girişimlerin de kalbinde yer almalıdır.



Gelecek Tohumda

 Tohum, bitki yaşamının başlangıcı ve gelecekteki nesiller için hayati bir kaynaktır. Tohumların önemi çok büyüktür, çünkü:

  1. Bitki Çeşitliliği ve Genetik Kaynaktır: Tohumlar, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem sağlığını destekleyen genetik kaynakları taşır.
  2. Gıda Güvencesidir ve Tarım ile Gıda Üretimi İçin Temeldir: Tohumlar, sağlıklı ve sürdürülebilir gıda üretimi için temel öğelerdir.
  3. Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları İçin Temeldir: Sürdürülebilir tarım uygulamalarında tohumların kaliteli ve verimli olması büyük önem taşır.
  4. Dirençli Bitkilerin Yetiştirilmesine Yardımcı Olur: Tohumlar, zorlu çevre koşullarına dayanıklı ve hastalıklara karşı dirençli bitkilerin yetişmesini sağlar.
  5. Tarım Sektörü ve Ticarette Büyük Ekonomik Değere Sahiptir: Tohum sektörü, global tarım ticaretinde önemli bir rol oynar ve ekonomiye katkı sağlar.
  6. Doğal Ekosistemlerin Restore Edilmesine Katkı Sağlar: Tohumlar, ekosistemlerin yeniden sağlıklı hale gelmesine ve doğal dengenin korunmasına yardımcı olur.
  7. Geleneksel Tohumlar, Kültürel ve Tarihi Mirasın Korunmasında Önemli Bir Rol Oynar: Geleneksel tohumlar, halkların kültürel mirasını ve geleneklerini yaşatmak açısından büyük öneme sahiptir.

Tohum elde etme, yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda gelecek nesillerin gıda güvencesini ve doğal kaynaklara erişimini sağlamaktadır. Bu nedenle, tohum elde etme süreçlerinin sürdürülebilir, adil ve bilimsel ilkelerle yönetilmesi büyük bir öneme sahiptir.

Tüm üreticilerimiz, kendi tohumlarını elde etmek ve bir sonraki yıl için tohum hazırlığı yapmak adına şimdiden çalışmalara başlamışlardır.



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Toprak Kirliliği ve Fitoremediasyon: Doğa ile Temizliğin Uyumu

Günümüzde insan sağlığını tehdit eden en önemli çevresel sorunlardan biri toprak kirliliğidir. Hızla artan sanayileşme, kentleşme ve atık yönetimindeki eksiklikler, toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını bozarak ekosistem üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Özellikle ağır metallerin toprakta birikmesi, ekolojik dengeyi bozarak hem bitkilerin hem de hayvanların sağlığını tehdit etmektedir. Ancak son yıllarda geliştirilen çevre dostu yöntemlerden biri olan fitoremediasyon (bitkisel ıslah), bu sorunun çözümü için umut vadetmektedir.

Fitoremediasyon Nedir?

Fitoremediasyon, bitkilerin kirleticileri topraktan emerek veya onları etkisiz hale getirerek çevreyi temizleme yeteneğini kullanarak uygulanan bir çevresel iyileştirme yöntemidir. Geleneksel toprak arıtma yöntemlerine kıyasla daha düşük maliyetli, estetik açıdan daha hoş ve çevre dostu olmasıyla öne çıkmaktadır. Bu yöntem, özellikle ağır metallerle kirlenmiş toprakların temizlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Hiperakümülatör Bitkiler ve Ağır Metal Giderimi

Fitoremediasyon sürecinde, hiperakümülatör olarak adlandırılan özel bitkiler kullanılmaktadır. Bu bitkiler, çevrelerinde bulunan ağır metalleri yüksek oranlarda bünyelerinde biriktirme kapasitesine sahiptirler. Örneğin:

  • Hardal (Brassica juncea)

  • Kırmızı Yumak (Festuca rubra)

  • Karahindiba (Taraxacum officinale)

  • Thlapsi caerulescens

  • Chenopodium ve Polygonum türleri

Bu bitkiler, bakır (Cu), çinko (Zn), demir (Fe), manganez (Mn), nikel (Ni), kobalt (Co) gibi metallerin toprakta aşırı birikmesini önlerken, kadmiyum (Cd), arsenik (As), kurşun (Pb) ve cıva (Hg) gibi toksik metallerin de doğadan uzaklaştırılmasını sağlarlar.

Fitoremediasyonun Avantajları ve Dezavantajları

Avantajları

  • Düşük Maliyetli: Geleneksel mühendislik tekniklerine kıyasla daha az maliyetlidir.

  • Çevre Dostu: Toprağın doğal yapısını bozmadan arıtma sağlar.

  • Estetik: Yeşil alanların korunmasına ve güzelleştirilmesine katkıda bulunur.

  • Sürdürülebilir: Uzun vadede doğaya zarar vermeden uygulanabilir.

Dezavantajları

  • Zaman Alıcı: Kirleticileri temizleme süreci uzun sürebilir.

  • Bitki Seçimi: Belirli ağır metalleri emme kapasitesi yüksek olan bitkiler gereklidir.

  • İklim Şartları: Uygulama alanında uygun bitki yetiştirme koşullarının sağlanması gerekir.

Türkiye'de Fitoremediasyonun Uygulanabilirliği

Ülkemiz, sahip olduğu biyolojik çeşitlilik ile fitoremediasyon için büyük bir potansiyele sahiptir. Özellikle endüstriyel kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde bu yöntem uygulanarak, toprak kalitesi artırılabilir ve çevre sağlığı korunabilir. Devlet kurumları, üniversiteler ve özel sektör iş birliği ile fitoremediasyon projelerinin geliştirilmesi, çevre politikalarına entegre edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Sonuç

Fitoremediasyon, doğanın kendi kendini temizleme yeteneğini kullanarak, çevresel kirleticilerin etkisini azaltan yenilikçi bir yaklaşımdır. Geleneksel arıtma yöntemlerine çevreci bir alternatif sunan bu teknik, sürdürülebilir çevre yönetimi için önemli bir fırsattır. Doğaya zarar vermeden, toprak kirliliğini azaltmak ve ekosistemleri iyileştirmek için fitoremediasyon yöntemlerini yaygınlaştırmak, geleceğimiz için atılacak en önemli adımlardan biri olacaktır.

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Modern Köleliğe Karşı Duyarlı Tüketim: Adil ve Sürdürülebilir Kozmetik Seçimi

Uluslararası Çalışma Örgütü ve Uluslararası Göç Örgütü tarafından yayımlanan Global Kölelik Endeksi Raporuna göre dünyada yaklaşık 50 milyon insan modern kölelik koşullarında yaşıyor. Türkiye'de ise bu rakam 1.3 milyon olarak belirtiliyor. Modern köleliğin en yüksek olduğu ülkeler arasında Kuzey Kore, Eritre, Moritanya ve Suudi Arabistan yer alırken, Türkiye de listenin üst sıralarında bulunuyor. Türkiye’nin bu sıralamadaki yerinin nedenleri arasında:

  • Son 10 yılda artan düzensiz göç ve göçmen işçilerin güvencesiz koşullarda çalıştırılması,
  • Düşük gelirli işçilerin, kayıt dışı çalışanların ve göçmen emeğinin sömürülmesi,
  • Tekstil, tarım ve inşaat sektörlerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersizliği,
  • Çocuk işçiliğin hâlâ yaygın olması gibi faktörler gösteriliyor.

Tüketici olarak bizler, modern köleliğe destek vermemek için satın aldığımız ürünlerin arka planına daha fazla dikkat etmeliyiz. Ucuz kozmetik ürünlerinin ardında çocuk işçiliği, düşük ücretle ve uzun saatler çalışan kadınlar, sağlıksız ve güvenli olmayan çalışma koşulları yatıyor olabilir.

Besler Şifa olarak biz, kadın emeğine saygılı, doğal, helal ve sürdürülebilir bir kozmetik anlayışını savunuyoruz. Ürünlerimizde adil ticaret ilkelerine, etik üretim süreçlerine ve sağlıklı çalışma koşullarına öncelik veriyoruz. Tüketim tercihlerinizle daha adil bir dünya yaratmak sizin elinizde. Doğru seçim yapın, emeğe saygı gösterin!

Besler Şifa olarak "Kadın Haklarıyla güçlü Kozmetik Projesi" kapsamında hazırlanmıştır (makale-2).



.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Ağız ve Diş Sağlığı İçin Aromaterapi: Doğal Yöntemlerle Sağlıklı Gülüşler

Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığımızın en önemli parçalarından biridir. Diş çürükleri, diş eti hastalıkları ve ağız kokusu gibi sorunlar, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ancak, ağız bakımını doğal ve bitkisel yöntemlerle desteklemek, sağlıklı bir gülüşe kavuşmanıza yardımcı olabilir. Aromaterapi, doğal yağlar kullanarak hem ağız sağlığını iyileştirebilir hem de diş problemlerine karşı koruma sağlayabilir. İşte, ağız ve diş sağlığınızı iyileştirmek için kullanabileceğiniz bazı doğal aromaterapi yağları ve uygulama önerileri:

1. Karanfil Yağı: Doğal Bir Ağrı Kesici

Karanfil yağı, diş ağrısı ve diş eti iltihaplarıyla mücadelede güçlü bir doğal çözümdür. İçeriğindeki eugenol bileşiği, ağrı kesici özelliklere sahip olup diş eti enfeksiyonlarını yatıştırabilir. Ayrıca, bakterilerle savaşarak ağız içi enfeksiyonları engellemeye yardımcı olur.

Uygulama: Karanfil yağını, bir pamuk parçasına damlatarak ağrılı bölgeye nazikçe uygulayın. 10-15 dakika boyunca bu bölgede tutarak doğal ağrı kesici etkisinden faydalanabilirsiniz. Ancak, karanfil yağı güçlü bir içerik olduğundan, çok fazla kullanmamaya özen gösterin.

2. Nane Yağı: Ferahlatıcı ve Antiseptik Özellikler

Nane yağı, ağız sağlığı için oldukça faydalıdır. Antiseptik özellikleri sayesinde ağız içindeki bakterileri temizler ve nefesi taze tutar. Diş eti sağlığını destekleyerek, iltihaplanma ve enfeksiyonların önüne geçebilir. Ayrıca, nane yağı ağız kokusunu gidermede etkili bir çözümdür.

Uygulama: Nane yağını bir pamuk yardımıyla doğrudan diş etlerinize uygulayabilirsiniz. Uygulama sonrasında ağızda ferah bir etki hissedeceksiniz. Nane yağı, aynı zamanda doğal bir ağız gargarası olarak da kullanılabilir.

3. Hindistan Cevizi Yağı: Doğal Bir Ağız Temizleyici

Hindistan cevizi yağı, ağız bakımında çok yönlü faydalar sunan bir diğer doğal yağdır. Antibakteriyel özelliklere sahip olan hindistan cevizi yağı, dişleri temizler, diş eti iltihaplarını azaltır ve ağızda oluşabilecek kötü kokuları engeller. Ayrıca, "oil pulling" (yağ çekme) tekniğiyle ağız sağlığını iyileştirebilirsiniz.

Uygulama: Hindistan cevizi yağını ağızda 10-15 dakika boyunca çiğneyin. Bu işlem, dişlerdeki kirleri ve bakterileri yok ederken, diş etlerinizi de güçlendirebilir. Ayrıca, ağızda ferah bir tat bırakır ve ağız hijyenini artırır.

Sonuç: Doğal ve Etkili Ağız Bakımı

Aromaterapi, ağız ve diş sağlığını desteklemek için doğal ve etkili bir yol sunar. Karanfil, nane ve hindistan cevizi yağı gibi doğal yağlar, düzenli kullanımda ağrıları hafifletir, diş etlerini güçlendirir ve ağız kokusunu giderir. Ancak, bu yöntemlerin sadece destekleyici tedavi olduğunu unutmamak önemlidir. Diş hekimi kontrollerinizi aksatmadan, bu doğal yöntemleri günlük ağız bakım rutininize dahil edebilirsiniz.

Sağlıklı bir gülüş için doğanın gücünden faydalanın!

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Google kozmetik için de geçerli yeni yapay zeka aracını tanıttı.

Dijitalleşen dünyada alışveriş alışkanlıkları da hızla değişiyor. Moda ve güzellik alanında yaşanan bu dönüşümün en yeni adımlarından biri, Google Shopping’in tanıttığı yapay zekâ destekli alışveriş araçları oldu. Artık kullanıcılar, yalnızca bir ürünü aramakla kalmayıp, istedikleri kıyafeti tarif ederek yapay zekâ tarafından oluşturulan görseller aracılığıyla benzer ürünleri keşfedebilecekler.

Kişiselleştirilmiş Alışveriş Deneyimi

Google Shopping’in sunduğu yeniliklerden biri, sanal deneme özelliği. Bu özellik sayesinde kullanıcılar, pantolon ve etekleri farklı bedenlerdeki modeller üzerinde görebilecek, böylece kendilerine en uygun ürünü seçme şansı yakalayacaklar. Bu, özellikle online alışveriş yapan kullanıcılar için büyük bir avantaj. Artık, "Acaba bu kıyafet üzerimde nasıl durur?" sorusuna daha net bir yanıt almak mümkün olacak.

Artırılmış Gerçeklik ile Makyaj Deneyimi

Google’ın getirdiği bir diğer yenilik, artırılmış gerçeklik (AR) makyaj deneme özelliği. Kullanıcılar, ünlülerin ve influencerların makyaj görünümlerini kendi yüzlerinde test ederek, kendilerine en uygun kozmetik ürünlerini anında satın alabilecekler. Bu özellik, özellikle renkli kozmetik ürünleri kullanmayı sevenler için devrim niteliğinde. Ürünü satın almadan önce kendi yüzlerinde nasıl duracağını görmek, tüketicilere daha bilinçli ve güvenli alışveriş yapma imkânı sunuyor.

Besler Şifa – Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam ile Teknolojiye Entegre Alışveriş

Teknoloji ile Bütünleşen Alışveriş: Google Shopping'in Yeni Yapay Zekâ Araçları ve Bitkisel Kozmetik

Bitkisel kozmetik alanında doğallığa verdiğimiz önem kadar, teknolojiyi de yakından takip ediyoruz. Google Shopping’in sunduğu bu yapay zekâ destekli alışveriş deneyimi, bizler için de ilham verici. Kullanıcılarımıza daha iyi bir deneyim sunabilmek adına web sitemizi sürekli güncelliyor, blog sayfamızda en yeni trendleri ve gelişmeleri paylaşıyoruz.

Bitkisel ve doğal güzellik ürünlerimizi, teknolojik gelişmelerle harmanlayarak, müşterilerimizin bilinçli seçimler yapmasına destek olmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki süreçte artırılmış gerçeklik ve yapay zekâ destekli araçların bitkisel kozmetik sektöründe nasıl kullanılabileceğine dair yenilikleri takip etmeye devam edeceğiz.

Siz de doğal ve bilinçli güzellik anlayışını benimseyen bir marka olarak bizimle bu dönüşüme tanık olmak isterseniz, Besler Şifa blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz!

.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 

Isparta'nın Doğasından Gelen Saflık: Gül Mayası ve Lavanta Ürünlerimiz

Doğanın en özel hediyelerinden biri olan gül ve lavanta, geleneksel yöntemlerle işlenerek eşsiz ürünlere dönüşüyor. Isparta’daki üretim tesisimizde, geleneksel buhar distilasyonu yöntemiyle gül suyu (Gül Mayası) ve lavanta suyu elde ediyoruz. Saf, katkısız ve doğal yöntemlerle ürettiğimiz bu ürünler, hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyük ilgi görüyor.

Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünleri olarak üretime devam ediyoruz.

Gül Mayası: Buhar Distilasyonuyla Saflık ve Doğallık

Üretim sürecimizde, geleneksel yöntemlere sadık kalarak buhar distilasyonu kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde:

  • Güller büyük bakır kazanlarda işlenir.
  • Buhar yöntemiyle, yağından ayrışmamış saf gül suyu elde edilir.
  • Kazan temizliği ve hijyen standartlarına titizlikle uyulur, ürünlerimiz tamamen doğal ve katkısız kalır.

Gül Mayası, içerdiği doğal bileşenler sayesinde cildi besler, ferahlatır ve güzelleştirir. Gül ürünlerimizde yüksek kaliteli Rosa damascena kullanarak en saf esansları sunuyoruz.

Lavanta Ürünlerimiz: Saf Lavandula Angustifolia Özleri

Sadece gülde değil, lavanta üretiminde de en yüksek kaliteyi hedefliyoruz. Özellikle Lavandula angustifolia türünden elde ettiğimiz:

  • Lavanta suyu: Cilt bakımında rahatlatıcı ve dengeleyici etkilere sahiptir.
  • Lavanta yağı: Aromaterapi, cilt ve saç bakımı için ideal bir esansiyel yağdır.

Lavanta ve gül ürünlerimiz, doğal güzelliğin ve aromaterapinin en saf halini sunarak, hem toptan hem de perakende satışa uygundur. Türkiye’den dünyaya doğallığı ve kaliteyi ulaştırmaya devam ediyoruz. 



Ekoturizm ve Türkiye'nin en iyi ekoturizm rotaları

Savaş için ordunun sefer yapması yada savaş için bilgi toplamak, dini amaçlı hac programının yapılması ve keşifle ekonomik arayışlar için yapılan seyahatler kendini keyif için yada yaşamın bir ihtiyacı olarak addedilmesinden bugüne seyahat etmenin önemi gittikçe arttırıyor. 

Dünyada aşırı kalabalıklardan ve rahatsızlık veren ortamlardan kaçma isteği, ulaşımda nispeten ödenebilir fiyatların oluşması ve hava yolları rotalarının artmasıyla birlikte çok sayıda doğasever, huzur ve bozulmamış güzellikler aramaya başlamış ve bunun sonucunda 1970’li yılların sonları ve 1980’li yılların ortalarında ekoturizm olarak bilinen yeni bir alan şekillenmiştir. 2001 yılında Avusturya’nın Salzburg kentinde gerçekleşen Dağlık Bölgelerde Ekoturizm Konferansı ekolojik turizm açısından önemlidir. Ekoturizme çoğu kez yanlış perspektiflerle bakılması bu konferansın sonuç bildirgesinde yapılan önemli tespitlerden birisidir.

Turizm dünya ekonomisini besliyor

BM raporuna turizm sektörü, dünyadaki tüm gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 10'una, küresel ticaretin yüzde 7'sine ve her 10 istihdamdan birine tekabül ediyor. Dünya turizm sektörü, dünyadaki tüm gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 10'una tekabül ederek, küresel ekonomiye katkı sağlıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) 1979 yılında İspanya'nın Torremolinos şehrinde düzenlediği toplantıda aldığı kararla 1980 yılından bu yana her yıl 27 Eylül "Dünya Turizm Günü" olarak kutlanıyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 2002 yılını “ekolojik turizm yılı” ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) da aynı yılı “dağlar yılı” olarak ilan etmiştir. Ekoturizmin geliştirilmesine yönelik olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı çalışmalar yürütmektedir. Bunun yanı sıra, ekolojik turizmin gelişimine yönelik olarak İstanbul’da kurulan Ekoturizm Derneği faaliyet göstermektedir. Atak Projesi, Mavi Bayrak Projesi, Yayla Turizmi Projesi, Dağ-Doğa Yürüyüşü Projesi, Akarsu Turizmi Projesi, Bisiklet Tur Güzergahlarının Geliştirilmesi Projesi, Atlı-Doğa Yürüyüşü Projesi, Mağara Turizmi Projesi, sportif olta balıkçılığı, kuş gözlemciliği, botanik turizmi ve av turizmi Türkiye’de gerçekleştirilen başlıca ekolojik turizme yönelik girişimlerdir.


OGM Ekoturizm Destinasyonlar
ı

Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen ekoturizm rotaları, Türkiye'nin doğal güzelliklerinin korunması ve sürdürülebilir turizmin teşvik edilmesi amacıyla belirlenen rotalardır. Bu rotalar, ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan milli parklar, doğal sit alanları ve benzeri korunan alanları kapsar.

Ekoturizm rotaları, doğayı keşfetmek, doğal yaşamı gözlemlemek, yerel kültürleri tanımak ve çevrenin korunması konularında farkındalık oluşturmak için tasarlanmıştır. Aynı zamanda, bu rotalar yerli ve yabancı turistlerin doğa turizmi faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri güvenli ve özel bölgeler olarak hizmet vermektedir.

Orman Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen ekoturizm rotaları, ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan 42 adet milli park, 15 adet tabiat parkı ve 8 adet doğal sit alanını kapsamaktadır. Bu rotalar, çeşitli doğa aktiviteleri yapmak isteyen ziyaretçiler için yürüyüş rotaları, bisiklet parkurları, kano rotaları, dağcılık rotaları gibi farklı seçenekler sunmaktadır.

Bu ekoturizm rotaları, doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamakla birlikte, çevre dostu turizmin teşvik edilmesine de yardımcı olmaktadır. Ayrıca, ziyaretçilerin yerel ekonomiye katkı sağlamaları ve bölgenin sosyo-ekonomik gelişimine destek olmaları da hedeflenmektedir.

Ekoturizm dünyada Brezilya, Ekvador ve Madagaskar gibi ülkelerde, özellikle insan yerleşiminin şehirlere göre daha az olduğu yerel bölgelerde uygulanıyor. Amerika’da bulunan Ithaca Ekoköyü, İskoçya’daki Findhorn Ekoköyü ve Almanya’daki Oekodorf Sieben Linden Ekoköyü bulunduğu ve diğer yandan Kuyucak Lavantaköyü, Birgi, Nazarköy, Cumalıkızık, GüneşköyDemirci- Karaoklar gibi yerlerin ülkemizde bilindiğini hatırlatalım.

Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ekoturizmle ilgili çalışmalara 2017’de başladı. Hazırlanan Ekoturizm Eylem Planı’yla Türkiye’nin dört bir yanında ekoturizm alanları belirlendi. Şu ana kadar planlanan 70 ekoturizm rotasından 37’si ziyarete açıldı. Diğer rotalar için çalışmalar devam ettiği bilinmektedir. Ormanlar hakkında bilinçlendirmeyi, doğa ve orman sevgisini artırmayı ve orman köylüsüne katkı sağlamayı amaçlayan ekoturizm alanları buna uygun olarak hazırlanıyor. Dinlenme alanları, seyir terasları, yönlendirme ve bilgilendirme tabelaları, ahşap basit köprüler gibi kalıcı olmayan yapı ve tesisler yapılarak alanların çevresi ile beraber cazibe merkezi haline getirilmesi sağlanıyor. Ekoturizm rotalarında ziyaretçiler için bisiklet yolu, koşu parkı, sosyal tesisler, çocuk oyun alanları, manzara seyir terasları hatta çadırlı kamp alanları gibi pek çok olanak var. Bu alanlar, doğa turizminin yanı sıra fotoğrafçılık, kampçılık, bilimsel tur ve doğa sporları gibi aktiviteler yapılabiliyor[1].

1.     Eskişehir Şehir Ormanı Ekoturizm Alanı

2.     İstanbul Büyük Ada Ekoturizm Alanı

3.     Şehzadeler Yolu Ekoturizm Alanı,

4.     Eski Köyceğiz ve Kavakarası Sığla Ekoturizm Alanı,

5.     Termal Yatakkaya Şelalesi Ekoturizm Alanı,

6.     Bursa Oylat Şelalesi Ekoturizm Alanı,

7.     Muğla Çandır Ekoturizm Alanı,

8.     Yenice Gökçetepe Yaylası Ekoturizm Alanı,

9.     Kahramanmaraş Başkonuş Yaylası Ekoturizm Alanı,

10.  Kütahya Domaniç Göç Yolu Ekoturizm Alanı,

11.  Zonguldak Ulukaya Ekoturizm Alanı,

12.  Adana - Aladağ Ekoturizm Alanı,

 

Türkiye'nin en iyi ekoturizm rotaları;[2]

1.     Ataol Tatil Çiftliği- Bozcaada Çanakkale,

2.     Belentepe Permakültür Çiftliği- Uludağ Bursa,

3.     Hızır Kamp Kazaları- Edremit Balıkesir,

4.     Jade Çiftliği- Maksudiye Sakarya,

5.     Kapor Organik Çiftlik Evi- Avanos Nevşehir,

6.     Narköy Ekolojik Oteli- Kocaeli,

7.     Pastoral Vadi Ekolojik Yaşam Çiftliği- Fethiye Muğla,

8.     Yenice Vadi Doğal Yaşam Köyü- Ula Muğla,

9.     Öğe İğne Ada Ekolojik Yaşam Çiftliği - Demirköy Kırklareli,

10.  Vadi Alaçatı- Çeşme İzmir,

11.  Babakamp- Fethiye Muğla,

12.  Tatuta Ekoloji Çiftlikleri.



[2] Ekolojik rotalar; https://www.uplifers.com/turkiyenin-en-iyi-ekoturizm-rotalari-dogaya-ve-ekolojik-dengeye-saygili-bir-tatil-mumkun/

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.