Ad

Kanser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kanser etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yaşlandıkça Azalan Kanser Riski: Yeni Araştırmalar Ne Anlatıyor?

Kanser, genellikle yaşlanma ile ilişkilendirilen bir sağlık sorunu olarak bilinir. Ancak Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde (MSK) yapılan yeni bir araştırma, yaşlılığın kanserden koruyucu bir etkisi olabileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, yaş gruplarına özel tedavi stratejilerinin geliştirilmesine ışık tutuyor.

Yaş ve Kanser: Çift Taraflı Bir Kılıç

Yaş, kanser riskinin artmasında en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilir. Bunun nedeni, yıllar boyunca hücrelerde biriken genetik mutasyonların kanser gelişimini tetiklemesidir. Ancak bu yeni çalışma, ileri yaşın, hücrelerin yenilenme kapasitesini kaybetmesi nedeniyle kanser riskini düşürebileceğini gösteriyor.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Xueqian Zhuang, yaşlılıkla birlikte hücrelerin yenilenme kapasitesini kaybettiğini ve bu durumun kontrolsüz hücre büyümesini sınırlayarak kanser oluşumunu engellediğini belirtiyor.

Demir Metabolizması ve Kanser İlişkisi

Çalışma, farelerde akciğer adenokarsinomu (yaygın bir akciğer kanseri türü) modelinde yapıldı. Araştırmacılar, yaşlı farelerin hücrelerinde NUPR1 adlı bir proteinin daha fazla üretildiğini keşfetti. Bu protein, hücrelerin demir eksikliği yaşıyormuş gibi davranmasına neden oluyor. İlginç bir şekilde, bu etki, hücrelerin yenilenme kapasitesini sınırlayarak kanser riskini azaltıyor.

Dr. Zhuang, yaşlı hücrelerin aslında daha fazla demir içerdiğini, ancak bunun biyolojik olarak kullanılamadığını belirtiyor. Araştırmacılar, bu durumu tersine çevirmek için yaşlı farelere ek demir verdiklerinde, hücrelerin yenilenme kapasitesinin geri döndüğünü gözlemlediler. Ancak bu durum, aynı zamanda kanser riskini de artırdı.

Yaş Grubuna Göre Tedavi Stratejileri

Araştırma, yaşlanmayla birlikte hücre biyolojisinin değiştiğini ve bu değişimin tedavilere duyarlılığı etkilediğini vurguluyor. Özellikle demir metabolizmasını hedef alan tedavilerin genç hastalarda daha etkili olabileceği, ancak yaşlı hastalarda aynı sonuçları vermeyebileceği belirtiliyor.

Erken Müdahalenin Önemi

Dr. Tuomas Tammela, kanserin genç yaşta ortaya çıkmasının daha tehlikeli olduğunu ve bu nedenle gençlerin sigara içmek, bronzlaşmak gibi kanserojen alışkanlıklardan korunmasının hayati önem taşıdığını belirtiyor.

Araştırmanın Gelecekteki Yansımaları

Bu bulgular, kanser tedavisinde yaşa özel yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, yaşlanmanın biyolojik etkilerini anlamak, hem kanser tedavisinde hem de yaşlanma ile ilgili diğer sağlık sorunlarında yeni stratejiler oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Kanserle ilgili yeni bilgiler ve araştırmalar, tedavi yöntemlerini daha etkili hale getirmek ve yaşam kalitesini artırmak için umut verici bir yol sunuyor.

Makale https://www.mskcc.org/news/cancer-risk-declines-in-old-age-new-msk-research-helps-explain-why?utm_source=substack&utm_medium=email



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Çocukluk Kanserlerinde Çevresel Etmenlerin Rolü

Dünyada her yıl yaklaşık 400 bin çocukluk çağı kanseri vakası tespit edilmekte ve bu sayı, tedavi sürecindeki hastalar ve nükslerle birlikte 500 bine ulaşmaktadır. Türkiye’de ise yılda yaklaşık 4 bin çocukluk kanseri tanısı konulmaktadır. Erişkinlerde olduğu gibi, çocukluk çağı kanserlerinde de yapısal ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir. Çevresel etmenler arasında, radyasyon, kimyasal maddeler (ilaçlar, endüstriyel ürünler ve tarım kimyasalları), virüsler ve beslenme alışkanlıkları yer almaktadır.

Çocukluk Çağı Kanser Günü kapsamında, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) 15 Şubat’ta farkındalık yaratmak amacıyla #sarıyıfarket adlı kampanyasını başlatmaktadır. Bu proje, çocukluk çağı kanserine dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirmek için çeşitli etkinliklerle desteklenmektedir. Vakıf, İstanbul’daki çeşitli semtlerde billboard ve afiş alanlarında kampanyayı duyururken, Türkiye’nin dört bir yanında etkinlikler düzenlemektedir.

“Sarı Ne Anlama Geliyor?” Kampanyası

KAÇUV’un 15 Şubat haftası özel kampanyası "Sarı Ne Anlama Geliyor?" sorusunu sorarak, kanser tanısı almış çocukların yaşadıkları zorluklara dikkat çekmektedir. Kampanya filmi, bu çocukların tedavi sürecinde okula gitme, arkadaşlarıyla oyun oynama gibi günlük rutinlerinin nasıl zorlaştığını ve sosyal izolasyona neden olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca, 15 Şubat haftasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü sarı renkle aydınlatılarak çocukluk çağı kanserlerine ışık tutulmaktadır.

Erken Tanı ve Doğru Tedavi ile İyileşme Oranı Yüksek

Çocukluk kanserlerinde erken tanı büyük bir öneme sahiptir. Erken tespit ve doğru tedavi ile iyileşme oranları %90’a kadar çıkabilmektedir. Lösemi, 0-18 yaş arası kanser türleri arasında en yaygın görülen kanser türüdür. Türkiye’de daha önce lenf bezi kanserleri ikinci sırada yer alırken, artık beyin tümörleri ikinci sırada yer almaktadır. Diğer sıklıkla görülen kanser türleri arasında Lenfoma (Hodgkin ve Hodgkin dışı), Nöroblastom, Wilms Tümörü ve Yumuşak Doku Sarkomları (Rabdomiyosarkom) yer almaktadır.

Kanser Belirtileri Türlere Göre Farklılık Gösterir

Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri, türlerine göre değişiklik gösterebilir. En yaygın kanser türü olan lösemi, ani bir şekilde başlayan veya aylar süren sinsi bir süreçle kendini gösterebilir. Löseminin belirtileri arasında ateş, tekrarlayan enfeksiyonlar, lenf bezlerinde şişlik, kemik ağrıları, halsizlik, kanama, iştahsızlık, kilo kaybı ve gece terlemeleri yer alır. Kemik tümörleri ise genellikle daha büyük yaştaki çocuklarda kemikte şişlik ve ağrı şeklinde kendini gösterir. Karın ağrıları ve şişlikler böbrek tümörlerinin belirtisi olabilirken, lenfomalar ise bezelerdeki şişliklerle belirti verir. Çocuklarda herhangi bir anormal belirti görüldüğünde, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.

Yapısal ve Çevresel Nedenlerin Rolü

Çocukluk kanserlerinde, erişkin kanserlerinde olduğu gibi yapısal ve çevresel faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Ailevi yatkınlık, doğuştan gelen hastalıklar, genetik bozukluklar ve bağışıklık sistemi problemleri yapısal faktörler arasında yer alırken; çevresel faktörler arasında ise radyasyon, kimyasal maddeler, virüsler ve beslenme alışkanlıkları bulunmaktadır. Ayrıca, akraba evlilikleri de çocukluk kanserlerinin ortaya çıkmasına katkı sağlayan önemli bir faktördür. Çocukların bu faktörlerden etkilenmemesi için doğumdan itibaren bağışıklık sistemlerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, doğru beslenme, temizlik alışkanlıkları ve çocukluk aşıları büyük önem taşır.

Çocukluk çağı kanserlerinin erken tanı ve tedavi ile büyük oranda tedavi edilebildiği unutulmamalı ve toplumsal bilinçlendirme çalışmaları bu noktada önemli bir rol oynamaktadır.
Besler Şifa olarak "Kadın Haklarıyla güçlü Kozmetik Projesi" kapsamında hazırlanmıştır (makale-3).
.............................................................
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

Şifanız daim olsun. 
© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.