Ad

Yarının Köyleri: Kırsal Kalkınmaya Dijital Dönüşümle Güç Katmak

Dijitalleşme, kırsal kalkınmayı sürdürülebilir kılmak ve yerel ekonomileri güçlendirmek adına büyük bir fırsat sunuyor. Bu vizyonla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol’un iş birliğiyle yürütülen "Yarının Köyleri" projesi, Türkiye’nin farklı köylerinde dijital merkezler kurarak yerel halkın teknolojiyle buluşmasını sağlıyor. Bu proje, doğal ve yerel üretimin değerini küresel pazarlara taşımanın kapısını aralıyor.

Taraklı’da Açılan Dijital Merkez ile Kırsal Güçleniyor

Projenin üçüncü dijital merkezi, Sakarya’nın tarihi ilçesi Taraklı’da açıldı. Bu merkez, Taraklı’nın geleneksel üretim kültürünü korurken, köy halkına en son teknolojileri öğrenme, ürünlerini dijital pazarlara taşıma ve yeni beceriler kazanma fırsatı sunuyor. Yerel ürünler için yeni pazarlara ulaşmak, akıllı tarımı teşvik etmek ve her yaştan insanın dijital beceriler edinmesini sağlamak gibi birçok hedefe hizmet ediyor.

Yerel Ürünlere Global Pazarlar: Anadolu’dan Dünya’ya

Projeye katılan her köy, yüksek satış potansiyeline sahip yerel ürünleri ön plana çıkarmak üzere destek alıyor. Taraklı’da ise ilk odak, yöresel tarım ve el işi ürünlerine verildi. Geyve ayvası, cennet hurması, beyaz kestane kabağı ve enginar gibi ürünler; ayrıca Taraklı’nın geleneksel dokuma ürünleri ve ahşap el sanatları da öncelikli ürünler arasında. Bu ürünler, yalnızca Türkiye’de değil, Almanya’dan Azerbaycan’a kadar pek çok ülkeye ulaşacak.

Geleceğin Çiftçileri için Akıllı Tarım

Taraklı’daki dijital merkezde tarımda verimliliği artırmaya yönelik "akıllı tarım" uygulamaları teşvik ediliyor. Bu kapsamda hava koşullarını ve toprak nemini izlemek için kurulan dijital sistemler sayesinde, çiftçiler ürün kalitesini artırarak maliyetleri düşürebiliyor ve doğal kaynakları daha etkin kullanabiliyorlar. Bu sayede, veriye dayalı ekim, sulama ve ilaçlama gibi uygulamalarla hem çevre korunuyor hem de tarımsal verimlilik artıyor.

Gençler İçin Robotik ve Kodlama Eğitimi

Taraklı’daki dijital merkezde, gençler robotik ve kodlama eğitimleri alarak dijital becerilerini geliştirme fırsatı buluyor. Eğitim salonları, 3D yazıcı, robotik setler ve küçük bir fotoğraf stüdyosuyla donatılan teknoloji atölyesinde, ortaokul öğrencileri yenilikçi teknolojileri öğrenerek geleceğin dijital dünyasına hazırlanıyor.

Dijitalleşme ve E-Ticaretin Gücüyle Kalkınma

Yarının Köyleri projesi, e-ticaret, e-ihracat, ürün geliştirme, paketleme, finans ve kalite yönetimi gibi pek çok alanda çevrimiçi eğitimler sunarak köy halkının becerilerini geliştiriyor. Taraklı’daki üreticiler, geleneksel el emeklerini modern pazarlarda daha geniş kitlelere ulaştırarak yeni gelir kapıları aralıyorlar. Bu sayede, köy halkı için ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilir bir kalkınma sağlanıyor.

Besler Şifa’dan Not

Yarının Köyleri projesi gibi dijitalleşme ve yerel kalkınma odaklı çalışmalar, Besler Şifa olarak bizim de desteklediğimiz alanlarla örtüşmektedir. Kırsal bölgelerde doğal, yerel üretimi ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, geleceğin doğaya ve topluma dost projelerini oluşturmak adına oldukça değerli. Bu gibi projelerle, Anadolu’nun kadim bilgeliğiyle modern teknolojiyi buluşturabilir ve Türkiye’nin dört bir yanında sağlıklı, doğal ürünlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabiliriz.

Ayrıntılı bilgi için: Deniz Şilliler Tapan, UNDP Türkiye İletişim Uzmanı, deniz.tapan@undp.org

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 


BOŞNAKLARIN ANADOLUYA GETİRDİKLERİ

 Anadolu toprakları Kırım Savaşı'ndan itibaren Merkezi İskan sahası durumundaydı. Özellikle 1877 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Bulgaristan, Romanya, Şarkı Rumeli, Bosna-Hersek ve Kafkaslardan Türkler ve Müslümanlar akın akın Anadolu'ya göç etmeye başlamışlardır. Muhacir kafileleri başlangıçta herhangi bir ön çalışma yapılmaksızın ulaşılabilen bir iskan sahasına yerleştirilmekteydiler. Bunun sonucunda Boşnak yerleşim alanları İzmit'ten İzmir'e doğru kıyı şeridini takip eden bir yay oluşturmuş, fakat Aydın ve Ankara gibi iç kesimlere düşen pay ise demiryolu bağlantısı ile ilgilidir. Fakat göçmenlerin iş gücü durumları ile meslekleri göz önüne alınmaksızın rastgele ve düzensiz olarak serpilmişlerdir. Diğer yandan, en kapsamlı raporun göç akının başlamasından 15 yıl sonra yani 1894'te kaleme alınması da neslin ne derece ihmal edildiğini göstermektedir. Dervişpaşa raporunda, göçmen iskan politikasını ikiye ayırmaktadır: memurların giriş kaydı istedikleri yeri gösteren pusula sevk, ulaşım ücreti gibi basit işlemler. Halbuki, vasıflı, sanat ve meslek sahiplerinin kasabalara, ziraat erbabının köylere yerleştirilmesi gerekirdi. Diğer yandan, muhacirlerin süratli bir şekilde üretici duruma geçişleri ve zirai tedbirler için önemliydi. İskan yerlerinin ticari ve siyasi açıdan muhacir muhtaç yerler olması, özel menfaat gerektiren yerlerde hızlı istimlak ve iskan yapılmalıydı. Diğer yandan, muhacir komisyonu mahalli memurlar yerine askeri ricalden atanmış olmalıydı.

Tamam, iskan edilmemesi, havası latif, suyu bol yerler olmaması, yevmiyelerinin tam iskan edildikleri kesileceği yaygarası, hasılı umduklarını bulamamaları nedeniyle kendi içlerinde en iyi yer bulma umuduyla gezinti veya Bosna'ya dönme arzuları gibi sorunlar mevcut idi.

Osmanlı, Boşnak muhacirlerin iskan ettiği yerler şu şekilde sıralanabilir: Rumeli, İşkodra, Yenipazar, Kosova, Selanik, Preveze, Yanya yanında Anadolu'daki Karamürsel, Bursa, İnegöl, Adapazarı, Kütahya, Afyonkarahisar, Biga, İzmir, Konya, Ankara'nın Sivrihisar, Haymana, Zir kazası (Yenikent) ve İstanbul olarak sıralanabilir. Başlangıçta Bosna iklimine yakın "havası latif, suyu bol" yerler tercih edilmişse de daha sonra bu göz ardı edilmiştir. Ulaşım imkanları ona göre serpiştirilmiştir. Bosna iklimi ile asla uyuşmayan Ankara'dakiler en büyük zorlukları yaşamışlardır. Takriben 20-25 bin aile yani 100.000 ila 120.000 arasında bir nüfus göç ettiği tahmin edilmektedir.

Muhacir komisyonu raporuna göre, iskan olunan her aileye çift hayvanı, ziraat aletleri ve tohumluk buğday verilmiş, meslek sahiplerine de sermaye dağıtılmıştır. Yerel mahallede ise evler yapılmıştır. Göç edenlerin birçok sorun bekliyordu: sicil kaydı parçalarının aileler, vasıflı olup olmaması, genelde çiftçi, ziraatçı, fakir ailelerden oluşması, okuryazarlık durumu, eğitim yardımı, muhtaçlık, tutunamama... Geri dönenleri veya göç edenleri Avusturya idaresi devlet yönetiminde basiretsizliği ve siyasi kriz olmadığını göstermek adına istemiyordu.

Boşnak göçünü arttıran ve tetikleyen sebepler arasında Avusturya idaresinin İslami kurumları tasfiyesi, bazı dini aydınların gerek gerçek inanış ya da ucuz arsa devşirme arzularından ülkenin Darül harp olduğu ve Darül İslam olan bölgeye göç etmenin farziyetini anlatmaları ve en önemlisi, Bostan'ın içinde bulunduğu iktisadi krizin, yoksul ulaşmayı, hayat şartlarını artırdığı gibi sorunlar yer almaktadır.

Boşnakların Anadolu'ya göçüyle birlikte, bu topluluk beraberlerinde çeşitli kültürel ve geleneksel unsurlar getirmiştir. Özellikle şifalı içecekler, yemekler ve diğer alışkanlıklar önemli bir yer tutar. Boşnak mutfağı, zengin tatlar ve doğal malzemelerle doludur. Göç eden topluluk, Anadolu'daki yaşamlarına şifalı bitkilerle hazırlanan çeşitli içecekleri ve yemekleri de dahil etmiştir. Örneğin:

  • Şifalı İçecekler: Boşnaklar, genellikle adaçayı, ıhlamur, kuşburnu ve diğer bitkisel çayları tüketerek, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemişlerdir. Bu içecekler, hem sağlık açısından faydalı hem de geleneksel olarak önemli bir yer tutmaktadır.

  • Yiyecek Alışkanlıkları: Boşnaklar, Anadolu'ya getirdikleri börek, mantı ve kebap gibi lezzetli yemeklerle tanınır. Bu yemekler, yerel malzemelerle harmanlanarak farklı varyasyonlar oluşturmuştur. Özellikle et yemekleri ve hamur işleri, Boşnak mutfağının vazgeçilmezlerindendir.

  • Diğer Alışkanlıklar: Boşnak kültüründe misafirperverlik önemli bir yer tutar. Göç ettikleri yerlerde, misafirlerine şifalı içecekler ve lezzetli yemekler sunarak, kültürel etkileşimi artırmışlardır. Ayrıca, geleneksel müzik ve danslarını da Anadolu'ya taşımışlardır, bu da yerel kültürle birleşerek zengin bir kültürel mozaik oluşturmuştur.

Sonuç olarak, Boşnakların Anadolu'ya göçü, sadece demografik değişim değil, aynı zamanda kültürel zenginlik ve çeşitlilik getirmiştir. Şifalı içecekler, yiyecekler ve diğer geleneksel alışkanlıklar, bu topluluğun Anadolu topraklarına entegre olmasında önemli bir rol oynamıştır.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;

Şifanız daim olsun. 



Sağlık Okuryazarlığı: Şirketler İçin Stratejiler

Pandemi, dünya genelinde büyük bir etkiyle iş dünyasında köklü değişikliklere neden oldu. 2020'nin ilk çeyreğinde ülkemizi de etkisi altına alan bu kriz, işletmelere kriz yönetimi konusunda birçok ders verdi. Pandeminin başlangıcının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, yeni varyantlarla etkisini sürdürmeye devam ediyor. Geçmişte yaşadığımız küresel salgınlar, benzer krizlerle karşılaşma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, şirketlerin yeni bir pandemi dalgasına karşı hazırlıklı olmaları ve pandemi sonrası iş dünyasında oluşan "yeni normale" uyum sağlamaları büyük önem taşıyor.

Pandemi Sürecinde Dijital Dönüşüm ve Sağlık Okuryazarlığı

Pandemi sürecinde şirketler dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdı. Fiziksel ofislerin kapanmasıyla birlikte birçok işletme faaliyetlerini dijital ortama taşımak zorunda kaldı. E-ticaret, çevrimiçi hizmetler ve uzaktan çalışma, iş dünyasının vazgeçilmez unsurları haline geldi. Ancak, dijitalleşme tek başına tüm sorunları çözmeye yetmiyor. Motivasyon eksikliği, sosyal izolasyon ve ergonomik olmayan çalışma düzenleri gibi sorunlar, yeni sağlık problemlerine yol açabiliyor. Bu sorunları çözmek için sağlık danışmanlığının ötesinde bir yaklaşım gerekmekte: sağlık okuryazarlığının artırılması.

Sağlık Okuryazarlığı: Pandemi Yönetiminde Kilit Rol

Sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlık bilgilerini anlama, yorumlama ve bu bilgileri sağlık kararlarında etkin bir şekilde kullanma yeteneğidir. Bu yetenek, kişilerin sağlık hizmetlerini etkin bir şekilde kullanmalarını, sağlıklarını korumalarını ve hastalıkları önlemelerini sağlar. İş dünyasında sağlık okuryazarlığı yüksek olan çalışanlar, pandemilere ve sağlık krizlerine daha bilinçli ve hazırlıklı bir şekilde yaklaşır. İşte sağlık okuryazarlığının şirketler için sunduğu avantajlar:

  • Azalan Panik ve Artan Bilinç: Sağlık okuryazarlığı yüksek olan çalışanlar, hastalık belirtilerini ve korunma yöntemlerini daha iyi bilirler. Bu bilgi, panik yapmalarını engeller ve kriz yönetimini daha sakin bir şekilde sağlar. COVID-19 sırasında sağlık okuryazarlığı yüksek çalışanlar, doğru bilgiye erişim sağlayarak gereksiz korku ve paniği önlediler.

  • Etkin Kriz Yönetimi: Sağlık okuryazarlığı, çalışanların kriz durumlarında doğru ve etkili adımlar atmalarını sağlar. Bilinçli çalışanlar, maske kullanımı, sosyal mesafe kuralları ve hijyen önlemleri gibi temel koruma yöntemlerine daha iyi uyar, bu da şirketin genel kriz yönetimini olumlu yönde etkiler.

  • Sağlıklı Çalışma Ortamı: Sağlık okuryazarlığı, çalışanların sadece kendi sağlıklarını değil, aynı zamanda çalışma arkadaşlarının sağlığını da gözetmelerini sağlar. Bu durum, iş yerinde bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önler ve daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratır.

İş Dünyasına Uygun Hazırlık Stratejileri

Şirketler, yeni bir pandemi dalgasına karşı hazırlıklı olmak için aşağıdaki stratejileri benimseyebilirler:

  • Eğitim ve Bilgilendirme Programları: Çalışanların sağlık okuryazarlığını artırmak için düzenli eğitim ve bilgilendirme programları düzenlenmelidir. Bu programlar, doğru bilgi kaynaklarına erişim ve temel sağlık bilgilerini içermelidir.

  • Esnek Çalışma Modelleri: Pandemi sırasında uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelleri, iş sürekliliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Şirketler, bu tür esnek çalışma modellerini kalıcı hale getirmeyi düşünebilirler.

  • Sağlık ve Güvenlik Protokolleri: İş yerinde sağlık ve güvenlik protokollerinin sıkı bir şekilde uygulanması, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önler. Protokoller düzenli olarak güncellenmeli ve çalışanlara hatırlatılmalıdır.

  • Psikolojik Destek ve Danışmanlık: Kriz dönemlerinde çalışanların psikolojik sağlığı da önemlidir. Şirketler, çalışanlarına psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri sunarak ruhsal sağlıklarını koruyabilirler.

Maliyet Etkin Sağlık Yönetimi İçin Sağlık Okuryazarlığı

Sağlık okuryazarlığının artırılması, bireylerin sağlık bilgilerini daha iyi anlamalarını ve kullanmalarını sağlar. Bu, gereksiz doktor ziyaretlerini ve hastane yatışlarını azaltır. Ayrıca, kronik hastalıkların daha iyi yönetilmesine, önleyici sağlık hizmetlerinin daha etkin kullanılmasına ve sağlıklı yaşam tarzlarının benimsenmesine olanak tanır.

Sigorta şirketleri, primleri belirlerken bireylerin sağlık risklerini göz önünde bulundurur. Sağlık okuryazarlığı düşük olan bireyler, sağlık risklerini doğru bir şekilde yönetemeyebilir, bu da daha yüksek maliyetlere yol açabilir. Örneğin, yetersiz sağlık okuryazarlığına sahip bireylerin sağlık harcamaları daha yüksek olabilir. Bu durum, sigorta şirketlerinin maliyetlerini artırır ve primleri yükseltir. Sağlık okuryazarlığının artırılması, sigorta şirketlerinin maliyetlerini düşürerek, primlerin daha makul seviyelerde tutulmasına yardımcı olur.

Şirket tarafında ise, çalışan sağlık sigorta prim masraflarını düşürerek, finansal açıdan olumlu katkılar sağlar.


Yeni bir pandemi dalgasına karşı hazırlıklı olmak, iş süreçlerinin yanı sıra çalışanların sağlık okuryazarlığını da artırmayı gerektirir. Sağlık okuryazarlığı yüksek çalışanlar, kriz dönemlerinde daha bilinçli, sakin ve etkili bir şekilde hareket ederler. Bu da şirketlerin kriz yönetiminde başarılı olmalarını sağlar. Şirketinizin yeni bir pandemi dalgasına ne kadar hazır olduğunu değerlendirirken, sağlık okuryazarlığını artıracak adımları atmayı unutmayın.

Unutmayın, sağlık okuryazarlığı sadece bireyler için değil, şirketler için de büyük bir değerdir.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Nioli Uçucu Yağı: %100 Saf ve Doğal Arınma

Besler Şifa’nın doğal ürün koleksiyonundaki Nioli Uçucu Yağı, tamamen doğal bileşenlerden üretilen etkili bir cilt ve saç bakım yağıdır. Botanik adı Melaleuca Viridiflora Leaf Oil olan bu yağ, sahip olduğu arındırıcı ve antiseptik özellikleriyle öne çıkar ve günlük bakım rutininize doğal bir dokunuş katar.

Nioli Yağının Faydaları

Nioli Uçucu Yağı, ciltteki sebum dengesini düzenlemeye yardımcı olurken yağlanmayı da engeller. Özellikle cilt ve saç bakımında arındırıcı etkisi ile bilinen bu uçucu yağ, antiseptik özelliği sayesinde ciltteki pürüzlerin giderilmesine katkı sağlar. Sakinleştirici kokusu, zihinsel odaklanmayı artırır ve daha iyi bir nefes deneyimi sunar.

Nioli Uçucu Yağını tercih eden kullanıcılarımız, ferahlık sağlamak ve kötü kokuları önlemek amacıyla, iç çamaşırlarına ve pedlerine bir iki damla damlatarak kullanmaktadır. Bu sayede doğal ferahlığın keyfini gün boyu yaşayabilirsiniz.

Kullanım Önerileri

  • Cilt Bakımı: Vücudunuza masaj yaparak Nioli Uçucu Yağı’nı uygulayın. Arındırıcı etkisiyle cildinize doğal bir bakım sunar.
  • Ortam Tazeleme: Evinizin havasını yenilemek için 3 damla Nioli yağını buhurdanlık, difüzör veya koku taşınıza ekleyin. Ortamda ferahlatıcı bir atmosfer yaratır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Haricen kullanım içindir.
  • Topikal kullanımlarda seyreltilerek uygulanmalıdır.
  • Göz ile temasından kaçınınız ve güneş ışığından uzak tutunuz.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.
  • Hamileler, bebekler ve solunum rahatsızlığı olan kişilerin kullanmadan önce uzmanlara danışması önerilir.

Üretim Bilgileri

Nioli bitkisi, özellikle Avustralya’da yetişen büyük bir ağaçtır. Bu yağ, Nioli bitkisinin yapraklarından buhar distilasyonu yöntemiyle elde edilmiştir. Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde kayıtlı ve onaylıdır.

Besler Şifa olarak hammaddelerimizi, kaliteli üreticilerden özenle tedarik eder ve atölyemizde en yüksek kalite standartlarında dolum işlemlerini gerçekleştiririz. Ürünlerimiz %100 doğal hammaddelerden, saf uçucu yağlar ile formüle edilmiştir. Ayrıca paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve boya içermez. Doğa dostu ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.

Saklama Koşulları

Nioli Uçucu Yağı’nızı oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzak bir yerde saklayın. Ürünün ağzını sıkıca kapatarak tazeliğini koruyabilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Ürünlerinizi Satarken Özelliklerden Ziyade Faydaları Vurgulamanın Önemi


Bir ürün satın almayı düşündüğünüzde, aklınıza gelen ilk şey ne olur? Ürünün teknik özellikleri mi, yoksa hayatınıza katacağı faydalar mı? Örneğin, bir çift eldiven almayı planladığınızda, eldivenin kesilmez malzemeden yapılmış olmasına mı, yoksa ellerinizi sıcak tutmasına mı odaklanırsınız? Ya da bir besin ürünü alırken, onun sağlıklı olup olmadığı mı sizi daha çok ilgilendirir, yoksa içindekiler mi?

Bu soruların yanıtları, aslında bir ürünün özellikleri ile faydaları arasındaki farkı anlamak için harika bir başlangıç noktasıdır. Özellikler, bir ürünün ne olduğunu ve ne yaptığını tanımlar. Ancak, bu özelliklerin müşterinin hayatında nasıl bir değişiklik yaratacağını açıklayan şey faydalardır. İşte bu yüzden, ürünlerinizi tanıtırken özelliklerin yanı sıra faydaları vurgulamak, müşterilerinizin doğru seçimi yapmasına yardımcı olabilir.

Faydalar ve Özellikler Arasındaki Fark Nedir?

Özellikler, bir ürünün teknik veya fiziksel niteliklerini ifade eder. Bir yüz temizleyici örneğini ele alalım: İçerdiği maddeler, dokusu veya cilt tiplerine uygunluğu bu ürünün özellikleridir. Ancak, bu temizleyicinin cildinizde yarattığı değişiklik, yani cildinizi temizlemesi, nemlendirmesi ya da akne gibi sorunları gidermesi, onun faydalarıdır.

Birçok marka, ürün özelliklerini ön plana çıkarırken faydaları göz ardı edebiliyor. Oysa ki, müşterilerin bir ürünü satın alırken dikkate aldığı en önemli şey, o ürünün hayatlarını nasıl kolaylaştıracağı veya iyileştireceğidir. Yani, ürünün faydasıdır.

Faydaları Vurgulamak Neden Bu Kadar Önemli?

Müşteriler, bir ürünün teknik detaylarından çok, kendilerine ne kazandıracağına odaklanırlar. Örneğin, bir yüz temizleyici kullanarak daha temiz ve parlak bir cilde sahip olma fikri, ürünün içeriğindeki bileşenlerden daha çekicidir. Eğer bir marka, ürünün sağladığı faydaları net bir şekilde ortaya koyabiliyorsa, müşteri o ürünü tercih etme eğilimindedir.

Faydalar konusunda spesifik olmak, müşterilerin ürünler arasında ayrım yapmasını kolaylaştırır. Belirsiz faydalar yerine, spesifik sorunlara yönelik çözümler sunmak, müşterilerin ihtiyaçlarına en uygun ürünü seçmelerine yardımcı olur. Örneğin, akneye eğilimli ciltler için formüle edilmiş bir yüz temizleyici, cildinde akne sorunu yaşayan bir müşteri için çok daha çekici bir seçenek olacaktır. Bu, markanızın müşterilerin ihtiyaçlarını anladığını ve onlara uygun çözümler sunduğunu gösterir.

Faydalarınızı Nasıl Daha Etkili Vurgulayabilirsiniz?

Faydaları etkili bir şekilde vurgulamak için öncelikle müşterilerinizi iyi tanımanız gerekir. Hangi sorunlarla karşı karşıya olduklarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak, ürününüzün bu ihtiyaçları nasıl karşılayabileceğini belirlemenizi sağlar. Ardından, bu bilgileri kullanarak ürününüzün sağladığı spesifik faydaları net bir şekilde ifade edebilirsiniz.

Örneğin, Besler Şifa olarak sunduğumuz doğal bitkisel kozmetik ürünlerinde, ürünlerin içeriğini anlatmanın yanı sıra, cilt sağlığını nasıl desteklediğini, yaşlanma belirtilerini nasıl azalttığını veya ciltteki tahrişi nasıl yatıştırdığını vurguluyoruz. Böylece müşterilerimiz, ürünlerimizin onlar için ne tür bir fayda sağlayacağını açıkça görebiliyor.

Sonuç: Müşterilerinizi Doğru Bilgilendirerek Fark Oluşturun

Bir ürünün teknik özelliklerini bilmek elbette önemlidir, ancak müşterilerinize sunduğunuz faydalar, onların satın alma kararını belirleyen en kritik unsurdur. Ürününüzün hayatlarında ne gibi olumlu değişiklikler yaratacağını net bir şekilde ifade ettiğinizde, müşterilerinizin sadakatini kazanmanız çok daha kolay olacaktır.

Bu nedenle, markanızın iletişim stratejisini gözden geçirin ve ürünlerinizin sağladığı faydaları müşterilerinize nasıl daha iyi anlatabileceğinizi düşünün. Unutmayın, bir ürünü sadece özellikleriyle değil, sağladığı faydalarla tanıttığınızda, müşterilerinize gerçek bir değer sunmuş olursunuz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 


Bitkisel Kozmetiğin Ar-Ge Süreçleri: Yenilikçi Ürünlerin Arkasındaki Bilim

Doğal ve bitkisel kozmetik ürünlerin popülaritesi gün geçtikçe artıyor, ancak bu ürünlerin arkasındaki bilim ve araştırma süreçleri genellikle göz ardı ediliyor. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, her bir ürünümüzü piyasaya sürmeden önce detaylı ve titiz bir Ar-Ge sürecinden geçiriyoruz. Yenilikçi ürünlerimizin arkasında yatan bilimsel yaklaşımlar ve süreçler hakkında bilgi sahibi olmak, hem tüketici bilincini artırmak hem de ürünlerimizin neden bu kadar etkili olduğunu anlamak açısından önemlidir.

1. Doğal Hammaddelerin Seçimi

Bitkisel kozmetik ürünlerin başarısının temelinde, kullanılan hammaddelerin kalitesi ve doğallığı yatar. Ar-Ge süreçlerimizin ilk adımı, en etkili ve saf bitkisel hammaddeleri seçmektir. Bitkilerin yetiştiği toprak, iklim koşulları ve hasat zamanları, ürünlerimizin kalitesini doğrudan etkiler. Bu nedenle, doğal hammaddelerimizi özenle seçer ve her bir bitkisel bileşeni laboratuvar ortamında titizlikle inceleriz.

2. Bilimsel Formülasyon Geliştirme

Doğal hammaddelerin etkili bir şekilde birleştirilmesi, ürünlerimizin etkinliğini belirler. Ar-Ge ekibimiz, bitkisel bileşenlerin en uygun oranlarda bir araya getirildiği formülasyonlar üzerinde çalışır. Bu süreçte, her bir bileşenin cilt üzerindeki etkileri, stabilitesi ve sinerjik etkileri dikkate alınır. Bu sayede, cildi besleyen, koruyan ve onaran formüller geliştiririz. Formülasyon sürecinde, ürünlerin etkinliğini artırmak ve yan etki riskini en aza indirmek için bilimsel verilerden faydalanırız.

3. Güvenlik ve Stabilite Testleri

Ürünlerimizin güvenliğini ve kalitesini sağlamak için kapsamlı güvenlik ve stabilite testleri gerçekleştirilir. Bu testler, ürünlerin raf ömrünü, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, mikrobiyolojik dayanıklılığını ve cilt üzerindeki etkilerini ölçer. Ayrıca, ürünlerimizin alerjik reaksiyonlara neden olma olasılığı da titizlikle incelenir. Tüm bu testler, ürünlerimizin güvenli, etkili ve dayanıklı olduğundan emin olmak için gerçekleştirilir.

4. Etkinlik Testleri

Ar-Ge süreçlerimizin bir diğer önemli aşaması, ürünlerimizin vaat ettikleri sonuçları gerçekten sağladığından emin olmaktır. Bu amaçla, laboratuvar ortamında ve gönüllü denekler üzerinde etkinlik testleri gerçekleştirilir. Cilt nemlendirme, kırışıklık azaltma, cilt tonu eşitleme gibi etkiler, bilimsel yöntemlerle test edilir ve sonuçlar analiz edilir. Bu testler, ürünlerimizin gerçekten işe yaradığına dair somut kanıtlar sunar.

5. Sürekli İnovasyon ve Geliştirme

Bitkisel kozmetik sektöründe yenilikçilik, başarı için kritik öneme sahiptir. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, Ar-Ge süreçlerimizi sürekli olarak günceller ve geliştiririz. Yeni bitkisel bileşenlerin keşfi, daha etkili formülasyonlar geliştirme ve ürünlerin kullanım kolaylığını artırma gibi konularda sürekli inovasyon yaparız. Bu süreçte, en son bilimsel araştırmaları takip eder ve yenilikçi teknolojileri ürünlerimize entegre ederiz.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, her bir ürünümüzün arkasında titiz ve bilimsel bir Ar-Ge süreci bulunur. Doğanın şifalı gücünü, bilimsel yaklaşımlar ve yenilikçi formülasyonlarla birleştirerek, müşterilerimize en kaliteli ve etkili ürünleri sunmayı amaçlıyoruz. Bu süreçler sayesinde, ürünlerimiz sadece doğal değil, aynı zamanda bilimsel olarak da kanıtlanmış etkinlik sunar. Doğanın iyileştirici gücünü, modern bilimin ışığında keşfetmek ve yaşamak için sizleri ürünlerimizi deneyimlemeye davet ediyoruz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Doğal ve Zengin İçerikli Masaj Kremi – 100% Doğal Dokunuş

Besler Şifa’nın özenle hazırladığı Doğal Masaj Kremi, masaj deneyiminizi daha rahatlatıcı ve etkili hale getiren zengin içeriklerle dolu. Vücudunuzdaki ağrılı bölgeler için rahatlatıcı bir bakım sunan bu özel krem, doğal özlerle formüle edilmiştir ve masaj uygulamalarında kullanılmak üzere idealdir.

Masaj Kremimizin Faydaları

  • Kasları gevşetir: Yürüyüş, spor aktiviteleri ya da günlük stresin vücutta biriktirdiği gerginlikler için birebirdir. Krem, kasları gevşetir ve rahatlamanızı sağlar.
  • Rahatlatıcı aromaterapi etkisi: İçerdiği aromaterapi yağları ve bitkisel özler sayesinde, masaj sırasında cilde uygulandığında stres giderici ve rahatlatıcı bir deneyim sunar.
  • Cildi besler ve nemlendirir: Zengin doğal yağlar ve bitkisel içerikler, cildinize derinlemesine bakım yapar. Cildin nem dengesini koruyarak, daha sağlıklı ve canlı görünmesine katkı sağlar.
  • Uzun süreli etki: Kaliteli formülasyonu sayesinde, masajın rahatlatıcı etkileri uzun süre boyunca devam eder.

Kullanım Önerisi
İhtiyaç duyduğunuz bölgeye dairesel hareketlerle masaj yaparak uygulayın. Krem, cildinize nüfuz ederken kaslarınızın gevşemesine ve rahatlamasına yardımcı olur.

Dikkat Edilecekler

  • Ürün harici kullanım içindir.
  • Göz ile temasından kaçınınız.

Üretim Bilgileri
Besler Şifa Masaj Kremi, tamamen doğal bileşenlerden elde edilmiştir ve doğa dostu üretim süreçlerine uygun olarak üretilmiştir.

  • İçeriğinde bitkisel yağlar, vitaminler, mineral takviyeleri ve tıbbi aromatik kokular yer alır.
  • Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) üzerinden barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.
  • Helal üretim standartlarına ve iyi üretim uygulamaları (GMP) sertifikalarına sahiptir. Ürünlerimizin üretiminde hiçbir şekilde GDO, alkol türevleri, nanomaddeler, kimyasal koruyucular kullanılmamaktadır.
  • Paraben, Sülfat, SLS, sentetik koku ve sentetik boya içermez. Hayvanlar üzerinde test edilmemiştir ve doğa dostudur.

Saklama Koşulları
Masaj kreminizi oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından uzak bir yerde, kapağı sıkıca kapalı olacak şekilde saklayınız. Çocukların erişemeyeceği bir yerde muhafaza ediniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Geleneksel Bilgeliğin Önemi ve Bitkisel Ürünlerin Güvenli Kullanımı

Bitkisel kozmetik ve doğal şifa yöntemlerine olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Ancak bitkisel ürünlerin doğru şekilde kullanılması, bilgi ve deneyim gerektiren bir süreçtir. Sadece bitkinin neye yaradığını bilmek veya ona ulaşmak, her zaman doğru sonuçlar doğurmaz. Bazı bitkiler, doğru yöntemler ve doğru koşullar altında kullanılmadığında zararlı olabilir. Anadolu’nun kadim bilgeliği, bu bitkilerin güvenli kullanımını nesilden nesile aktarmış ve bu bilgi, ustadan çırağa geçen bir miras olmuştur.

Örneğin, Anadolu’da “tirşik” veya “livik” gibi adlarla bilinen yılan otu, yanlış kullanıldığında zehirli olabilecek bir bitkidir. Ancak bu bitki, geleneksel yöntemlerle doğru şekilde işlendiğinde sağlıklı bir besin haline gelir. Aynı şekilde, "ban otu" gibi bitkiler de benzer bir hassasiyeti gerektirir. Bu bitkiler, derin bir bilgi birikimi ve dikkat gerektiren bitkilerdir; yanlış kullanımları ciddi sonuçlara yol açabilir.

Günümüzde internet ve sosyal medya, bitkisel tedavi yöntemlerine ulaşmayı kolaylaştırsa da, bu tür bilgiler her zaman yeterli veya doğru olmayabilir. Bitkilerin nasıl kullanılacağı konusunda güvenilir ve bilimsel kaynaklardan faydalanmak büyük önem taşır. Örneğin, Almanya’nın E Monografileri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Monografileri veya Türkiye’nin ilgili monografileri, bitkilerin güvenli kullanımını belirlemek için başvurulacak güvenilir kaynaklar arasında yer alır.

Besler Şifa olarak, sizleri doğal ürünler konusunda doğru bilgilendirme ve yönlendirme ile destekliyoruz. Ürünlerimizi geliştirirken sadece geleneksel bilgelikten değil, aynı zamanda modern bilimden de faydalanıyor, güvenilirliği kanıtlanmış bitkileri ve yöntemleri tercih ediyoruz. Bitkisel kozmetik ve şifa ürünlerimizi güvenle kullanabilmeniz için ürünlerimizin her bir aşamasında uzman kadrolarımızla çalışıyor, güvenli ve etkili ürünler sunmak için çaba gösteriyoruz.

Sonuç olarak, doğal ve bitkisel ürünler konusunda bilgi sahibi olmanın, onları güvenli ve etkin bir şekilde kullanmanın en önemli adımı olduğunu unutmayın. Bu bilgiyi doğru kaynaklardan edinmek, sağlığınız ve çevreniz için en güvenli seçimi yapmanızı sağlar. Besler Şifa olarak, doğal güzellik ve sağlık yolculuğunuzda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Sürdürülebilirlik Ölçütü: İlerlemenin Temeli

"Sürdürülebilirlik ölçütü olmadan, yönetim imkansızdır." Bu, iş dünyasında sıkça kullanılan bir deyiştir. Ancak çoğu zaman, ölçülmesi zor olan unsurların da yönetilmesi gerektiği gerçeği göz ardı edilir. Pazarlama alanında sıkça "sürdürülebilir" etiketini ürünlere, hizmetlere veya şehirlerimize koyarak bu kavramı kullanmaktayız, ancak bu durum, bağımsız bir doğrulama veya nicelleştirme gerektirmemektedir. Sağlıklı bir çevre ve sürdürülebilir bir medeniyet oluşturmak istiyorsak, ilerlememizi bilimsel verilere dayalı olarak tartabilmeliyiz.

Sürdürülebilirliğin bazı ölçütleri oldukça açıktır. Örneğin, insanlığın atmosfere saldığı sera gazı miktarı, dünyanın absorbe edebileceği miktarı aşmadığı sürece denge sağlanır. Küresel emisyonların sürdürülebilirliği takip edilebilir; fakat bireysel ve ulusal düzeyde sürdürülebilirliği değerlendirmek daha karmaşık bir hal alır. Her yıl daha fazla sera gazı saldığımızı ve dolayısıyla sürdürülebilirliğimizin her geçen saat azaldığını biliyoruz. Peki, biyolojik çeşitliliği koruyup koruyamadığımızı nasıl ölçebiliriz? Türlerin farklı nedenlerle ve farklı hızlarla yok olmaya devam ettiği günümüzde, bu soruya yanıt bulmak daha da zorlaşıyor (Díaz et al., 2019).

Biyolojik çeşitliliği sürdürülebilir kılmak, ekosistemlerin sağlık ve işlevselliğini korumak için hayati öneme sahiptir. Sürdürülebilirlik ölçütleri geliştirmek ve bu ölçütleri düzenli olarak gözden geçirmek, hem çevresel hem de ekonomik hedeflerimizi uyumlu hale getirmek için gereklidir. Besler Şifa olarak, çevresel etkilerimizi değerlendirmek ve sürdürülebilir uygulamaları benimsemek adına bu ölçütlere odaklanıyoruz. Bu sayede, hem ürünlerimizde hem de iş süreçlerimizde sürdürülebilir bir yaklaşım geliştirmeyi hedefliyoruz.

Kaynaklar

  • Díaz, S., Settele, J., Brondízio, E. S., & Larigauderie, A. (2019). Global assessment of biodiversity and ecosystem services. The Intergovernmental Science-Policy Platform on Biodiversity and Ecosystem Services (IPBES).
  • United Nations. (2015). Transforming our world: the 2030 agenda for sustainable development. New York: United Nations.
  • Porter, M. E., & Kramer, M. R. (2011). Creating shared value. Harvard Business Review, 89(1/2), 62-77.
Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 
Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 




Gelişmiş Bitkisel Kozmetik

Bitkisel kozmetik ürünlerin önemini vurgulamak için, fitoterapi ve aromaterapi uygulamalarıyla standartize edilmiş fitofarmasötiklerin yani Geleneksel bitkisel tıbbi ürünlerin (GBTÜ) kullanılmasını ayırt etmeliyiz. Bitkisel kozmetik ürünleri, tıbbi ve aromatik yağlar ve ürünler ile Geleneksel bitkisel tıbbi ürünlerin (GBTÜ) arasında kendine kullanım alanı bulmaktadır.

Bitkisel kozmetik ürünlerin, takviye edici gıda ve bitkisel tıbbi ürünlerden ayrılan özelliklerinin tartışılması önemlidir.  Geleneksel bitkisel tıbbi ürünlerin (GBTÜ) mevzuatı bu anlamda önemlidir. Geleneksel kullanımı bibliyografik olarak kanıtlanmış, geleneksel kullanım ile uyumlu endikasyonu bulunan; haricen, oral veya inhalasyon yoluyla kullanılan beşerî tıbbi ürünlerdir. Bir bitkisel drog veya bitkisel preparatın Türkiye’de veya Avrupa Birliği üye ülkelerinde en az on beş yıldır, diğer ülkelerde ise otuz yıldır kullanıldığını ve kazanılmış deneyimler temelinde kullanım süresi ile uyumlu olarak ürünün belirtilen şartlarda etkili ve güvenli olduğunu ifade eder. Bu bağlamda, şurup, pastil, tablet, tentür gibi ürünler örnek olarak verilebilir. Bu ürünlerin etkisi, kalitesi, güvenilirliği ve tekrarlanabilirliği gibi kriterler aranmaktadır. Ayrıca, bu ürünlerin kanıt düzeyi yüksek olmalıdır. 

Eczacılar bu konuda bu çalışmalara diğer taraftan bakarak kendi gelişimleirni sağlamalıdır. Diğer yandan, eczacıların kendi ekstrelerini (özütlerini) veya remedilerini (karışımlarını) yapabilmesi önemlidir. Sadece sağlık sektörünün bir mağazası haline gelmek eczacıların geleceğini sorgulanmasına yol açmaktadır. 

" Eczacılar; kozmetiği, geleneksel bitkisel tıbbi ürünleri (GBTÜ) ve fitoterapi - aromaterapi uygulamalarını rakibi gibi görmemelidir."

Fitoterapi ve aromaterapi uygulayıcıları kozmetik mevzuatını da iyi bilmelidir. Gelişmiş bitkisel kozmetik ürünlerin güvenilirliğini ve etkililiğini sağlamak için atılması gereken adımlar, sektördeki kalite ve standartların yükseltilmesine yönelik önemli adımlardır. 

Besler Şifa Atölyesi; Gelişmiş Bitkisel Kozmetik konusunda önemli araştırmalar ve çalışmalar yapmaktadır.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 
Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.