Anadolu toprakları Kırım Savaşı'ndan itibaren Merkezi İskan sahası durumundaydı. Özellikle 1877 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Bulgaristan, Romanya, Şarkı Rumeli, Bosna-Hersek ve Kafkaslardan Türkler ve Müslümanlar akın akın Anadolu'ya göç etmeye başlamışlardır. Muhacir kafileleri başlangıçta herhangi bir ön çalışma yapılmaksızın ulaşılabilen bir iskan sahasına yerleştirilmekteydiler. Bunun sonucunda Boşnak yerleşim alanları İzmit'ten İzmir'e doğru kıyı şeridini takip eden bir yay oluşturmuş, fakat Aydın ve Ankara gibi iç kesimlere düşen pay ise demiryolu bağlantısı ile ilgilidir. Fakat göçmenlerin iş gücü durumları ile meslekleri göz önüne alınmaksızın rastgele ve düzensiz olarak serpilmişlerdir. Diğer yandan, en kapsamlı raporun göç akının başlamasından 15 yıl sonra yani 1894'te kaleme alınması da neslin ne derece ihmal edildiğini göstermektedir. Dervişpaşa raporunda, göçmen iskan politikasını ikiye ayırmaktadır: memurların giriş kaydı istedikleri yeri gösteren pusula sevk, ulaşım ücreti gibi basit işlemler. Halbuki, vasıflı, sanat ve meslek sahiplerinin kasabalara, ziraat erbabının köylere yerleştirilmesi gerekirdi. Diğer yandan, muhacirlerin süratli bir şekilde üretici duruma geçişleri ve zirai tedbirler için önemliydi. İskan yerlerinin ticari ve siyasi açıdan muhacir muhtaç yerler olması, özel menfaat gerektiren yerlerde hızlı istimlak ve iskan yapılmalıydı. Diğer yandan, muhacir komisyonu mahalli memurlar yerine askeri ricalden atanmış olmalıydı.
Tamam, iskan edilmemesi, havası latif, suyu bol yerler olmaması, yevmiyelerinin tam iskan edildikleri kesileceği yaygarası, hasılı umduklarını bulamamaları nedeniyle kendi içlerinde en iyi yer bulma umuduyla gezinti veya Bosna'ya dönme arzuları gibi sorunlar mevcut idi.
Osmanlı, Boşnak muhacirlerin iskan ettiği yerler şu şekilde sıralanabilir: Rumeli, İşkodra, Yenipazar, Kosova, Selanik, Preveze, Yanya yanında Anadolu'daki Karamürsel, Bursa, İnegöl, Adapazarı, Kütahya, Afyonkarahisar, Biga, İzmir, Konya, Ankara'nın Sivrihisar, Haymana, Zir kazası (Yenikent) ve İstanbul olarak sıralanabilir. Başlangıçta Bosna iklimine yakın "havası latif, suyu bol" yerler tercih edilmişse de daha sonra bu göz ardı edilmiştir. Ulaşım imkanları ona göre serpiştirilmiştir. Bosna iklimi ile asla uyuşmayan Ankara'dakiler en büyük zorlukları yaşamışlardır. Takriben 20-25 bin aile yani 100.000 ila 120.000 arasında bir nüfus göç ettiği tahmin edilmektedir.
Muhacir komisyonu raporuna göre, iskan olunan her aileye çift hayvanı, ziraat aletleri ve tohumluk buğday verilmiş, meslek sahiplerine de sermaye dağıtılmıştır. Yerel mahallede ise evler yapılmıştır. Göç edenlerin birçok sorun bekliyordu: sicil kaydı parçalarının aileler, vasıflı olup olmaması, genelde çiftçi, ziraatçı, fakir ailelerden oluşması, okuryazarlık durumu, eğitim yardımı, muhtaçlık, tutunamama... Geri dönenleri veya göç edenleri Avusturya idaresi devlet yönetiminde basiretsizliği ve siyasi kriz olmadığını göstermek adına istemiyordu.
Boşnak göçünü arttıran ve tetikleyen sebepler arasında Avusturya idaresinin İslami kurumları tasfiyesi, bazı dini aydınların gerek gerçek inanış ya da ucuz arsa devşirme arzularından ülkenin Darül harp olduğu ve Darül İslam olan bölgeye göç etmenin farziyetini anlatmaları ve en önemlisi, Bostan'ın içinde bulunduğu iktisadi krizin, yoksul ulaşmayı, hayat şartlarını artırdığı gibi sorunlar yer almaktadır.
Boşnakların Anadolu'ya göçüyle birlikte, bu topluluk beraberlerinde çeşitli kültürel ve geleneksel unsurlar getirmiştir. Özellikle şifalı içecekler, yemekler ve diğer alışkanlıklar önemli bir yer tutar. Boşnak mutfağı, zengin tatlar ve doğal malzemelerle doludur. Göç eden topluluk, Anadolu'daki yaşamlarına şifalı bitkilerle hazırlanan çeşitli içecekleri ve yemekleri de dahil etmiştir. Örneğin:
Şifalı İçecekler: Boşnaklar, genellikle adaçayı, ıhlamur, kuşburnu ve diğer bitkisel çayları tüketerek, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemişlerdir. Bu içecekler, hem sağlık açısından faydalı hem de geleneksel olarak önemli bir yer tutmaktadır.
Yiyecek Alışkanlıkları: Boşnaklar, Anadolu'ya getirdikleri börek, mantı ve kebap gibi lezzetli yemeklerle tanınır. Bu yemekler, yerel malzemelerle harmanlanarak farklı varyasyonlar oluşturmuştur. Özellikle et yemekleri ve hamur işleri, Boşnak mutfağının vazgeçilmezlerindendir.
Diğer Alışkanlıklar: Boşnak kültüründe misafirperverlik önemli bir yer tutar. Göç ettikleri yerlerde, misafirlerine şifalı içecekler ve lezzetli yemekler sunarak, kültürel etkileşimi artırmışlardır. Ayrıca, geleneksel müzik ve danslarını da Anadolu'ya taşımışlardır, bu da yerel kültürle birleşerek zengin bir kültürel mozaik oluşturmuştur.
Sonuç olarak, Boşnakların Anadolu'ya göçü, sadece demografik değişim değil, aynı zamanda kültürel zenginlik ve çeşitlilik getirmiştir. Şifalı içecekler, yiyecekler ve diğer geleneksel alışkanlıklar, bu topluluğun Anadolu topraklarına entegre olmasında önemli bir rol oynamıştır.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder