Ad

Dış Genital Bölge Bakım Kremi

Ürün Tanıtımı: Besler Şifa’nın Dış Genital Bölge Bakım Kremi, kayganlaştırıcı olarak bitkisel kozmetiğin önemli bir parçasıdır. Özel formülü sayesinde bitkisel yağlar ile zenginleştirilmiştir, böylece cildinizi nemlendirir, yumuşatır ve konfor sağlar. Kaşıntı, kötü koku ve kararmayı önlemeye yardımcı olur.

İçindekiler:

  • Cocos Nucifera Oil (Hindistan Cevizi Yağı): Nemlendirici ve yumuşatıcı özellikleri ile cildi besler.
  • Beeswax (Arı Balmumu): Cilt koruma ve nem tutma işlevi görür.
  • Olea Europaea Fruit Oil (Zeytin Yağı): Zengin antioksidan içeriği ile cildi besler.
  • Triticum Vulgare Germ Oil (Buğday Tohumu Yağı): Cilt elastikiyetini artırır ve nem sağlar.
  • Simmondsia Chinensis Seed Oil (Jojoba Tohumu Yağı): Cilt dengesini korur ve nemlendirir.
  • Calendula Officinalis Flower Oil (Aynısafa Yağı): İltihap önleyici ve yatıştırıcı etkileri ile bilinir.
  • Hypericum Perforatum Oil (Sarı Kantaron Yağı): Cilt iyileştirici özellikleri ile cildin sağlığını destekler.

Faydaları

  • Nemlendirici Etki: Cildin nem seviyesini artırır ve yumuşaklık kazandırır.
  • Koruma: Kaşıntı, kötü koku ve kararmayı önlemeye yardımcı olur.
  • Doğal İçerik: Tamamen bitkisel ve doğal bileşenlerle formüle edilmiştir.

Üretim Bilgileri

  • %100 Doğal Formül: Kimyasal ve koruyucu madde içermez.
  • Zengin İçerik: Doğal yağlar, bitkisel özler, vitaminler ve minerallerle zenginleştirilmiştir.
  • Tıbbi Aromatik Kokular: Kullanıcıların hoşlandığı doğal kokular içerir.
  • Helal Üretim: Helal üretim süreçlerine uygun olarak üretilmiştir.
  • Zehirsiz ve Güvenli: Alüminyum, paraben, parfüm, sülfat, SLES, SLS, renklendirici, silikon, petrol türevleri ve yapay koruyucu içermez.
  • Sağlık Bakanlığı Onayı: Ürün, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.
  • Hayvan Testi Yok: Doğa dostudur ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.

Kullanımı

Dış genital bölgeye masaj yaparak uygulayın. Bu, cildin rahatlamasına ve beslenmesine yardımcı olacaktır.

Dikkat Edilecekler

  • Harici Kullanım: Sadece haricen kullanım içindir.
  • Göz Teması: Göz ile temasından kaçınınız.

Saklanma Koşulları

Oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından uzakta ve ağzı sıkıca kapalı olarak saklayınız. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.




Keçiboynuzu Çekirdeğinin Sırları ve Faydaları: Doğanın Mucizesi

Keçiboynuzu, yüzyıllardır hem şifa kaynağı hem de günlük yaşamda kullanım alanı bulan özel bir bitkidir. Keçiboynuzu çekirdeğinin ağırlığının her zaman sabit olması, eski dönemlerde ağırlık birimi olarak kullanılmasını sağlamıştır. Beş keçiboynuzu çekirdeğinin toplam ağırlığı tam olarak 1 gramdır. Bu özelliğiyle, ticarette ve ölçümde güvenilir bir ölçü birimi olarak kullanılmıştır.

Keçiboynuzu Nerelerde ve Hangi Koşullarda Yetişir?

  • Tohumdan Üretim: Keçiboynuzu, doğadaki birçok ağaç gibi tohumlarından üretilir. Dayanıklı yapısı sayesinde verimli bir yetişme süreci sağlar.
  • Ilıman İklim: Sıcaklık isteği yüksek olan keçiboynuzu ağacı, ılıman iklimlerde daha rahat gelişir ve sağlıklı meyveler verir.
  • Rakım: Keçiboynuzu ağaçları genellikle 400 rakıma kadar olan bölgelerde yetişir.
  • Yetiştiği Bölgeler: Türkiye’de keçiboynuzu, sıcak ve ılıman iklimin hakim olduğu Antalya, İstanbul, Muğla ve Mersin gibi şehirlerde yetiştirilir.

Keçiboynuzunun Sağlığa Faydaları

Bu kadim bitkinin sağlık açısından faydaları oldukça fazladır ve içerdiği zengin besin öğeleri ile doğal bir destek sağlar. İşte keçiboynuzunun bazı temel faydaları:

  • Enerji Kaynağı: Doğal şeker içerdiğinden enerji sağlar ve özellikle yorgunluğa iyi gelir.
  • Bağışıklık Destekçisi: Yüksek antioksidan içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
  • Sindirim Dostu: Lif açısından zengin olduğundan sindirimi destekler ve bağırsak sağlığını korur.
  • Kalp Sağlığını Destekler: Kolesterol seviyelerini dengede tutmaya yardımcı olur, böylece kalp sağlığını korur.
  • Vitamin ve Mineral Deposu: Keçiboynuzu A, B ve E vitaminleri ile magnezyum, kalsiyum ve potasyum gibi mineraller açısından oldukça zengindir.

Doğanın sunduğu bu şifalı bitki, hem geçmişteki kullanımı hem de sağlık açısından faydaları ile günümüzde de değerini koruyor. Besler Şifa olarak doğal ürünlerin sağladığı faydaları paylaşarak sağlıklı bir yaşam için doğaya dönük bir bakış açısını destekliyoruz.



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Temiz Etiket ile Besler Şifa Farkı

Temiz etiket kavramı, gıda güvenliği konusunda günümüzün en önemli başlıklarından birini oluşturuyor. Temiz etiket ile tüketiciler yalnızca kendileri için değil, gezegen için de daha bilinçli kararlar alıyor. Bununla birlikte "üçüncü nesil temiz etiket ürünleri" doğal içeriklerin yanında etik, sürdürülebilir ve iklim dostu iddialarla daha fazla tüketicinin dikkatini çekmesi bekleniyor.

Temiz Etiket ile Besler Şifa markamız bitkisel kozmetik ve doğal yaşam ürünlerinde farkını ortaya koyuyor.

Temiz etiket kavramı, tüketicilere daha sağlıklı ve şeffaf ürünler sunmayı amaçlayan bir yaklaşımdır. Temiz etiketli ürünlerin sahip olması gereken temel kriterler şunlardır:

  1. Basit ve Anlaşılır İçerik: Ürün etiketinde kimyasal terimler veya yapay katkı maddeleri yerine, tüketicinin kolayca anlayabileceği doğal ve tanıdık içerikler bulunmaktadır.

  2. Minimum İşlenmiş İçerikler: Gıda ve kozmetik ürünlerinde kullanılan bileşenler mümkün olduğunca doğal ve az işlenmiştir.

  3. Katkı ve Koruyucu Maddelerden Arındırılmış: Yapay tatlandırıcılar, renklendiriciler, koruyucular, trans yağlar ve GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar) içermemektedir.

  4. Şeffaflık ve İzlenebilirlik: Ürünün bileşenleri, üretim süreci ve menşei hakkında açık ve net bilgiler sağlanmaktadır.

  5. Sürdürülebilir ve Etik Üretim: Çevre dostu tarım ve üretim yöntemleriyle elde edilmiş, hayvan haklarına saygılı ve etik kaynaklı içerikler kullanılmaktadır.

  6. Sade İçerik, Daha Fazla Doğallık: Gereksiz bileşen eklenmeden, sade ve öz içerikler tercih edilmektedir.

  7. Ambalajda Çevre Dostu Yaklaşım: Geri dönüştürülebilir veya biyobozunur ambalaj kullanımı teşvik edilmektedir.

"Üçüncü nesil temiz etiket" kavramı ise, bu temel prensiplere ek olarak karbon ayak izinin azaltılması, su tüketiminin minimize edilmesi ve sosyal sorumluluk projeleriyle desteklenmesi gibi unsurları da içermektedir.



Su Tüketiminin Sağlık Üzerindeki Etkileri

Randomize Kontrollü Çalışmalardan Çıkan Sonuçlar

Sağlıklı bir yaşamın temel taşı olan su, vücudumuzun en önemli bileşenlerinden biridir. Ancak günlük su tüketimi hakkında sıkça dile getirilen öneriler, bilimsel kanıtlarla ne kadar destekleniyor? Günlük su tüketimindeki değişikliklerin sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen randomize kontrollü çalışmalar (RKS) bu soruya ışık tutuyor.

Su içmenin faydaları malum. Fakat ne kadar içmek gerekiyor? Tam olarak neye hayrı var? Bu sorular peşinde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre 19-30 yaş arası erkeklerin günde 3 litre, kadınlarınsa 2,1 litre sıvı alması tavsiye ediliyor (”Su” yerine “sıvı” ibaresinin geçmesi tesadüf değil; zira su dışındaki içecekler de sayılıyor). Çalışmada yemeklerden önce günde 1,5 litre su içenlerin kilo verme hızında artış gözlendi. Benzer şekilde öğünler öncesi su içmenin kandaki glikoz oranlarını da dengelediği belirlendi. Su içmek böbrek taşı oluşumunu engellemenin yanısıra, mevcut böbrek taşlarını da aşındırıyor.

Su Tüketimi ve Sağlık: Ne Kadar Su İçmeliyiz?

Tıp Akademisi, erkekler için günde 13 bardak, kadınlar için ise 9 bardak sıvı tüketimini önerirken, halk arasında "günde 8 bardak su" içme kuralı oldukça popülerdir. Ancak bu önerilerin bilimsel temeli net değildir. Su tüketimi, bireylerin yaşına, kilosuna, fiziksel aktivite seviyesine ve sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla, herkes için geçerli tek bir su tüketim miktarı belirlemek zordur.

Araştırma Bulguları: Daha Fazla Su İçmenin Faydaları

Yapılan sistematik bir incelemede, günlük su tüketiminin artırılması veya azaltılmasının sağlık üzerindeki etkilerini değerlendiren 18 çalışma incelendi. Bu çalışmalar kilo kaybı, baş ağrısı, idrar yolu enfeksiyonları ve böbrek taşları gibi sağlık sorunlarına odaklandı. Araştırmaların öne çıkan bulguları şunlardı:

  • Kilo Kaybı: Su tüketimini artıran bireylerde, kontrol gruplarına kıyasla %44-100 oranında daha fazla kilo kaybı gözlemlendi.
  • Böbrek Taşları: Su tüketimini artırmak, 5 yıl içinde 100 kişide 15 daha az böbrek taşı olayı ile ilişkilendirildi.
  • Baş Ağrısı ve Migren: Tekil çalışmalar, su tüketiminin baş ağrısı ve migren sıklığını azaltabileceğini öne sürdü.
  • İdrar Yolu Enfeksiyonları ve Diyabet: Su tüketimindeki artışın, idrar yolu enfeksiyonları ve diyabet yönetiminde olumlu etkiler sağlayabileceği belirlendi.

Su İçmenin Önemi: Basit Ama Etkili Bir Çözüm

Su, düşük maliyeti ve yan etkisiz profili ile sağlık için erişilebilir bir araçtır. Özellikle kilo yönetimi, böbrek sağlığı ve kronik hastalıkların önlenmesinde daha fazla su içmenin faydaları dikkat çekmektedir. Ancak, bu bulguların daha geniş kitlelerde doğrulanması için daha kapsamlı ve iyi tasarlanmış çalışmalara ihtiyaç vardır.

Pratik Öneriler: Günlük Hayatta Su Tüketimini Artırın

  • Yanınızda Su Bulundurun: Gün boyunca su içmeyi hatırlamak için bir şişe su taşıyın.
  • Su Tüketimini Alışkanlık Haline Getirin: Her öğün öncesi bir bardak su içmeyi alışkanlık edinin.
  • Tatlandırıcılar Kullanın: Suyun tadını daha çekici hale getirmek için limon, nane veya meyve dilimleri ekleyebilirsiniz.

Sonuç: Sağlığınız İçin Bir Yudum Daha

Araştırmalar, suyun sağlık üzerindeki olumlu etkilerini destekleyen birçok ipucu sunuyor. Basit bir alışkanlık gibi görünen su içmek, yaşam kalitenizi artırabilir ve çeşitli sağlık sorunlarını önleyebilir. Günlük su tüketiminizi artırarak daha sağlıklı bir yaşama adım atabilirsiniz.

Unutmayın, su yaşamın kaynağıdır ve her yudumu sağlığınıza bir yatırım!



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Tonik

Ürün Tanıtımı: Besler Şifa'nın Tonik ürünü, yüz makyajı temizlendikten sonra gözeneklerde biriken kir ve makyaj kalıntılarını derinlemesine temizleyerek cilt bakım rutininizin vazgeçilmezi haline gelecek. Gözeneklerdeki gözle görülmeyen kir ve tozları etkili bir şekilde yok eden bu ürün, cilt temizliği ve bakımında mutlaka yer almalıdır.

Faydaları

  • Derin Temizlik: Tonik, yüzünüzdeki kalıntıları ortadan kaldırarak cilt yüzeyini pürüzsüzleştirir.
  • pH Dengeleyici: Cildinizin pH seviyesini dengeleyerek nem kaybını önler. Bu, cildin kurumasını ve pütürlenmesini engeller.
  • Cilt Bakımını Destekler: Düzenli tonik kullanımı, cilt bakım rutininizin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olur.

Kullanımı

Toniğin kullanımı oldukça basittir:

  1. Pamuk ile Uygulama: Bir parça pamuk alarak toniği üzerine dökün. Yüzünüzü nazikçe silin ve masaj yaparak toniği cilde yedirin. Bu işlem, sebumların giderilmesine ve kan akışının hızlanmasına yardımcı olur.
  2. Parmak İle Uygulama: Toniği parmaklarınıza dökün ve tampon hareketlerle cilde yedirin. Bu yöntem, toniğin cilde daha iyi nüfuz etmesini sağlar.

Dikkat Edilecekler

  • Harici Kullanım: Sadece haricen kullanım içindir.
  • Göz Teması: Göz ile temasından kaçınınız.

Üretim Bilgileri

  • Doğal İçerikler: Ürün, %100 doğal hammaddeler ve saf uçucu yağlarla formüle edilmiştir.
  • Sağlık Bakanlığı Onayı: Ürün, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.
  • Doğa Dostu Formül: Paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve sentetik boya içermez. Helal içeriklidir ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.
  • Üretim Standartları: İyi üretim uygulamalarına (GMP) ve Helal üretim standartlarına (OIC/SMIIC4 ve ISO22716) dikkat edilmektedir. Ürünleri kullanırken helal ürün aplikatörlerini (fırça vb.) tercih etmeniz önerilir.
  • Kimyasal İçerikler: GDO, alkol türevleri, nanomaddeler, mikrobik maddeler ve kimyasal maddeler içermez.

  • Saklanma Koşulları
  • Oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından uzakta ve ağzı sıkıca kapalı olarak saklanmalıdır. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edilmelidir.

  • Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.




Yörüklerde Geleneksel Tedavi Yöntemleri: Doğadan Gelen Şifa

Yörük kültürü, doğayla iç içe yaşamın getirdiği bilgeliği ve doğal tedavi yöntemlerini içeren zengin bir mirasa sahiptir. Sağlık kuruluşlarından uzak yaşam süren Yörükler, karşılaştıkları hastalıklara karşı doğanın sunduğu kaynaklarla ve kendilerine özgü yöntemlerle çözümler geliştirmiştir. İşte Yörüklerin geleneksel tedavi yöntemlerinden bazıları:

1. Verem (Iskıtça) Tedavisi

Yörükler verem hastalığını “ıskıtça” olarak adlandırır ve bu hastalığın tedavisinde yakma yöntemini uygularlar. Tedavi, yalnızca bu konuda uzmanlaşmış ehil kişiler tarafından yapılır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Hastanın saçları dibinden kesilir ve kafatasında yakılacak nokta belirlenir.

2.     Belirlenen noktaya süzülmüş bal sürülür.

3.     Ateşte ısıtılan bir çivinin yuvarlak kısmı, işaretli bölgeye bastırılır. Çıt sesi duyulana kadar işlem devam eder.

4.     Yanığın üzerine “yanık otu” adı verilen özel bir ot sarılır ve bal ile pansuman yapılır.

5.     Her gün yara kontrol edilerek işlem tekrarlanır.

6.     5-10 gün içinde hasta iyileşir.

Bu yöntemle tedavi edilen hastalardan biri olan Ayşe Koyak’ın 85 yaşında sağlıklı bir yaşam sürdüğü belirtilmiştir.

2. Şarbon (Dalak Hastalığı) Tedavisi;

Şarbon, hayvanlardan bulaşan ve Yörüklerin sıkça karşılaştığı bir hastalıktır. Yörükler bu hastalığı “dalak hastalığı” olarak adlandırır ve yine yakma yöntemiyle tedavi ederler.

  • Tedavi Süreci:

1.     Hastalığın deri üzerindeki belirtileri (genellikle daire şeklinde) belirlenir.

2.     Belirtili bölgeye süzme bal sürülür.

3.     Isıtılmış çivi, çıt sesi gelene kadar bastırılır.

4.     İşlem sonrası yanık üzerine kaymak sürülerek pansuman yapılır.

5.     Hasta, birkaç gün içinde iştahını geri kazanır ve iyileşir.

3. Kulak Ağrısı Tedavisi

Kulak ağrısı için Yörükler, emziren bir kadının sütünü kullanır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Emziren kadının memesinden birkaç damla süt, hastanın kulağına damlatılır.

2.     Bu işlem 3 gün boyunca tekrarlanır.

3.     Süre sonunda kulak ağrısı geçer.

4. Çene Yarası (Firengi) Tedavisi

Yörükler, çocuklarda sıkça görülen çene yarasına “firengi” derler. Tedavide, Orta Asya’dan getirilen kav, çelik ve çakmak taşı gibi aletler kullanılır.

5. Egzama (Temre) Tedavisi

Egzama, bulaşıcı ve kaşıntılı bir cilt hastalığıdır. Bu hastalığın tedavisinde “ocak” adı verilen belirli aileler uzmanlaşmıştır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Ehil kişi, yaranın etrafına iğne ile hafifçe kan çıkacak şekilde daire çizer.

2.     Bir baş kuru soğan ortadan kesilir, tuzlanır ve yara üzerinde dolaştırılır.

3.     İşlem, bir hafta ara ile üç kez tekrarlanır.

4.     Tedavi sonunda yara iyileşir.

6. Böbrek Ağrısı Tedavisi

Böbrek ağrıları için Yörükler, doğadan topladıkları bitkilerle hazırladıkları özel karışımları kullanır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Mantuvar çiçeği ve altın otu kaynatılır.

2.     Hazırlanan karışım, bir hafta boyunca aç karnına içilir.

3.     Tedavi sonunda ağrılar geçer.

7. Mide Ağrısı Tedavisi

Mide ağrıları için Yörükler, çeşitli otlardan oluşan karışımları hem içerek hem de harici olarak kullanır.

  • Tedavi Süreci:

1.     Ayvadene otu, kargın otu, bodur mahmut otu ve ardıç gileni kaynatılarak bir hamur hazırlanır.

2.     Bu hamur, hastanın midesine sarılır.

3.     Yavşan otu ve oğlan otunun kaynatılmasıyla elde edilen su, aç karna içilir.

 

8. Göbek Düşmesi Tedavisi

Ağır yük taşıyan kişilerde görülen bir rahatsızlık olan göbek düşmesi, karın bölgesindeki rahatsızlıklarıyla kendini belli eder. Hasta, karnında bir güpültü ve çarpıntı hisseder. Tedavisi ise şu şekilde uygulanır:

  • Hasta, sırtüstü yatırılır ve ehil bir kişi tarafından karın bölgesi elle ovularak göbek yerine getirilir.
  • Daha sonra, göbeğin kaydığı yere bir kalıp sabun konur ve sıkı bir bezle sarılır.
  • Bu sargı, 3 gün boyunca yerinden çıkarılmaz ve tedavi bu şekilde tamamlanmış olur.

9. Kurt Çıkarma Tedavisi

Yaz aylarında görülen bu rahatsızlık, "kurt atan sinekler" nedeniyle oluşur. Bu sinekler, kişinin dudağına yumurtalarını bırakır ve yumurtalar boğazda kurtçuklara dönüşür. Boğazda yanma, şiddetli öksürük ve rahatsızlığa neden olan bu durumun tedavisi şu şekildedir:

  • Bir teneke parçası ateşte iyice ısıtılır ve üzerine "kurt otu" tohumu dökülür.
  • Tohumlardan çıkan dumanı soluması için hasta tenekenin üzerine eğilir.
  • Hasta battaniye ile örtülür ve dumanı solumaya devam ederken bir kişi ensesinden öne doğru vurur.
  • Bu duman, kurtçukları rahatsız eder ve hastanın ağzından yere dökülmelerini sağlar. Bu yöntemle hasta rahatlar.

10. Bademcik Tedavisi

Yörüklerde "dilcik" olarak bilinen bademcik hastalığı, nefes alışı ve konuşmayı zorlaştırır. Hırıltılı seslerle kendini belli eden bu rahatsızlığın tedavisinde şu yöntem uygulanır:

  • Bir erkek köpeğin testisleri çıkarılıp ikiye bölünür.
  • Yarısı fasulye büyüklüğünde parçalara ayrılır ve hastaya hafif çiğneyip yutması istenir.
  • Diğer yarısı ezilerek yakı haline getirilir ve hastanın çene altına sıkıca sarılır.
  • Bu tedavi ile hasta kısa sürede rahatlar.

11. Deri Çatlağı Tedavisi

Yörüklerin sert koşullarda çarık giymesi veya tarımla uğraşan köylüler için deri çatlakları yaygındır. Bu rahatsızlığın tedavisinde "akma" olarak bilinen çam ve sedir ağaçlarının çıkardığı reçine kullanılır:

  • Reçine, çatlağın üzerine sürülür.
  • Ateşte ısıtılan bir demir çubuk, reçine sürülen yere bastırılır.
  • Bu işlem, birer gün arayla 3 kez tekrarlanır ve deri çatlağı şifa bulur.

Doğanın Şifası ve Yörüklerin Bakış Açısı

Yörüklerin yaşama felsefesi, doğayla iç içe bir şifa anlayışına dayanır. Doğanın sunduğu bitkiler onlar için doktor gibidir.

Mani: Yörüklerde fazla hastalık yoktur,
Yaylaların şifalı bitkisi çoktur.
Doğanın bitkileri onlara doktor,
Tedaviyi kendileri yapar yörükler.

Yörüklerin geleneksel tedavi yöntemleri, modern tıbbın gelişmediği dönemlerde bile insana özünü hatırlatan bir bilgi birikimini gözler önüne seriyor. Bu yöntemler, hem doğayla uyumlu yaşamanın hem de geleneksel bilginin önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Sonuç: Doğanın Şifası ve Geleneksel Bilgelik

Yörüklerin tedavi yöntemleri, doğaya olan bağlılıklarını ve pratik zekalarını yansıtan eşsiz bir mirastır. Bu yöntemler, sadece hastalıklara çözüm sunmakla kalmaz, aynı zamanda nesilden nesile aktarılan bir kültürel zenginliktir. Modern tıbbın ilerlemesiyle birlikte bu yöntemler daha az kullanılsa da, Yörüklerin doğadan aldığı ilham ve bilgeliği her zaman saygıyla hatırlanacaktır.

Eğer Yörük kültürünü yakından tanımak isterseniz, onların bu doğal tedavi yöntemlerini öğrenmek, geçmişten gelen bilgeliğin kapısını aralayacaktır.

.........................................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.


Daha İyi ve Sağlıklı Bir Cilt İçin Ne Yemeliyiz?

Cildi daha sağlıklı kılacak mucize ilaçlar beklerken, hepimizin bu önemli organa özen göstermemizi kolaylaştıracak bazı besin kaynakları bulunmaktadır.

Cildimiz sürekli saldırı altında. Egzoz dumanı, sigara dumanı, partikül kirliliği, ağır metaller ve ozon, DNA'ya zarar veren, hücre zarlarını parçalayan ve yaşamın temel proteinlerini çözen reaktif oksijen türleri (ROS) üretebilir. Bunlar arasında en zararlısı, hem doğrudan DNA'yı bozabilen hem de ROS üreten UV ışınlarıdır. İnsan vücudu ROS'u temizleyebilir ve etkisiz hale getirebilir, ancak bunun için meyve, sebze ve yeşil yapraklı bitkelerde bulunan bazı moleküllere ihtiyaç duyar.

Karotenoidler, bu moleküller arasında en kapsamlı şekilde incelenenlerdendir. Bal kabaklarına parlak renklerini veren bu pigmentler, cilt sağlığı için oldukça faydalıdır. Almanya'daki Leibniz Çevresel Tıp Araştırma Enstitüsü'nden Jean Krutmann, yakın zamanda karotenoid takviyelerini içeren insan klinik deneylerinden elde edilen 50 yıllık verileri analiz etti. Krutmann, "Karotenoidler çok iyi antioksidanlardır ve özellikle singlet oksijeni (bir tür ROS) nötralize etmede etkilidir. Bu moleküller zararı oluşmadan önce yakalar ve etkisiz hale getirir," diyor.

Havuç ve Domates

Cildi koruyan önemli besin kaynakları arasında havuç ve domates yer alır. Ancak Krutmann, özellikle cildinizdeki antioksidanları tüketen alkol kullanıyorsanız, karotenoidleri besin takviyesi olarak almayı öneriyor.

Karotenoidlerin yanı sıra, sağlıklı bir cilt için turunçgiller gibi gıdalarda bulunan C vitamini de gereklidir. C vitamini, cilde yapısını ve sıkılığını veren kolajen proteinini üretmeye yardımcı olur. Ayrıca, ciltteki doğal yağları (lipitler) ROS'un zararlı etkilerinden korumak için E vitamini ile birlikte çalışır. Fındık ve tohumlar E vitamini açısından iyi bir kaynaktır. Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi'nde rejeneratif tıp araştırmaları yapan Giuseppe Valacchi, "E vitamini kendini feda eder; lipitlerin yerine oksitlenir. Daha sonra C vitamini, E vitaminini indirgenmiş formuna geri dönüştürerek lipitleri tekrar korumaya hazır hale getirir," diyor.

Üzüm, Elma ve Brokoli

NRF2 adı verilen ve adını merkezindeki proteinden alan bir sistem, cilt saldırı altındayken devreye girerek diğer antioksidanların üretimini hızlandırabilir. Üzüm ve elmada bulunan resveratrol gibi polifenoller ile brokoli ve karnabaharda bulunan sülforafan bu sistemi aktive edebilir.

Selenyum, manganez, bakır ve çinko gibi mineraller de NRF2 yolunun etkinliğini artırarak sistemin daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlar. Bu mineraller; fındık, baklagiller, tahıllar ve çeşitli meyve-sebzelerde bulunabilir.

Valacchi, "Yeşilliklerle beslenmek kulağa eski bir tavsiye gibi gelebilir, ancak çevremizdeki kirliliğin artması, cilt sağlığına her zamankinden daha fazla önem vermemiz gerektiği anlamına geliyor," diyor. "Cildimiz, çevresel etkilerden ilk etkilenen organımızdır. Bu nedenle ona daha fazla özen göstermeliyiz."

.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.


Yüz Bakım Kremi

Ürün Tanıtımı: Besler Şifa'nın Yüz Bakım Kremi, %100 doğal kaynaklı içeriklerle formüle edilmiştir. Bu hafif nemlendirici, cildinize anında rahatlık hissi verir ve günlük stresin etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Komedojenik olmayan formülasyonu sayesinde, cildinizi beslerken aynı zamanda rahatlatıcı bir deneyim sunar.

Faydaları

  • Gerginlik Giderici: Şakaklara parmak uçlarınızla baskı uygulayarak derin nefes alın ve günün stresinin dağıldığını hissedin.
  • Nem ve Beslenme: Cildi derinlemesine nemlendirir, besler ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.
  • Huzur Verici Etki: Aromaterapi yağları ve doğal özler içerir, bu sayede cilde huzur ve stres giderici etkiler sağlar.
  • Uzun Süreli Nem: Cildin nemini uzun süre korur, böylece sıcaklık değişiklikleri ve hava kirliliği gibi dış etkenlere karşı koruma sağlar.
  • Uygun Cilt Tipleri: Karma ve normal ciltler için uygundur; cildi yumuşatır ve esneklik kazandırır.

Kullanımı

Temizlenmiş yüz ve boyun bölgesine dairesel hareketlerle masaj yaparak uygulayın. Bu şekilde cildinizin rahatlamasına ve beslenmesine yardımcı olabilirsiniz.

Dikkat Edilecekler

  • Harici Kullanım: Sadece haricen kullanım içindir.
  • Göz Teması: Göz ile temasından kaçının.

Üretim Bilgileri

  • Doğal İçerikler: Yüz bakım kremimiz, doğal yağlar, bitkisel özler, vitaminler ve minerallerle zenginleştirilmiştir.
  • Tıbbi Aromatik Kokular: Kullanıcıların hoşlandığı doğal kokular mevcuttur.
  • Sağlık Bakanlığı Onayı: Ürün, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.
  • Doğa Dostu Formül: %100 doğal hammaddelerle ve saf uçucu yağlarla formüle edilmiştir. Paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve sentetik boya içermez. Helal içeriklidir ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.
  • Üretim Standartları: İyi üretim uygulamalarına (GMP) ve Helal üretim standartlarına (OIC/SMIIC4 ve ISO22716) dikkat edilmektedir. Ürünleri kullanırken helal ürün aplikatörlerini (fırça vb.) tercih etmeniz önerilir.
  • Kimyasal İçerikler: GDO, alkol türevleri, nanomaddeler, mikrobik maddeler ve kimyasal maddeler içermez.

Saklanma Koşulları

Oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından uzakta ve ağzı sıkıca kapalı olarak saklanmalıdır. Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edilmelidir.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.





Mis Gibi Bodrum Mandalini: Geleceğe Taşımamız Gereken Miras

Bodrum mandalini, ne yazık ki modernleşmenin gölgesinde kalmış, ancak coğrafi işaretle tescillenen bu eşsiz lezzet, bir Sicilya limonu ya da Japon yuzu gibi dünya çapında tanınmayı hak ediyor. Bölge halkı ona “mandalin” der, bizse “mandalina.” Bugün turizmin baskısı altında eski bahçeler yerini otel ve restoranlara bıraksa da Bodrum mandalininin kendine özgü aroması ve kullanımı, onu diğer turunçgillerden ayırıyor.

Bu nadir tür, yılda iki kez hasat edilmesiyle dikkat çeker. Ağustos-eylül aylarında henüz yeşilken toplanır; içecekleri lezzetlendirmek, balık yemeklerine tazelik katmak için kullanılır. Yılbaşı sonrası ise olgunlaşmış, turuncu mandalinler dalından koparılıp kolonyadan tatlılara, sabunlardan lokumlara kadar pek çok üründe hayat bulur.

Bodrum’a Yolculuk Eden Mandalinanın Kökeni

Mandalinanın kökeni aslında Hindistan’daki yabani mandalina ağaçlarına dayanır. Çin’de kültüre alınan bu meyve, 16. yüzyılda Avrupa’ya ulaşır. İtalyanlar tarafından Akdeniz’e yayılan mandalina, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yunan adalarına taşınır ve Bodrum’la bu dönemde tanışır. Hikaye, savaş sonrası Bodrum’a borcunu ödemek isteyen bir tüccarın bin mandalina fidesi getirmesiyle başlar. 1950’li yıllarda Bodrum’un iklimine uyum sağlayan bu fideler, bölgenin önemli bir ekonomik değeri haline gelir.

Bodrum Mandalini Yaşatmak İçin Çabalar

Günümüzde Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve gönüllü yerel girişimciler, “Bodrum Yeşili” projesi ile mandalininin değerini yeniden canlandırmayı hedefliyor. Bu projeyle birlikte, Bodrum’u seven yazlıkçılar da evlerinin bahçelerine Bodrum mandalini dikerek bu mirası yaşatmaya katkıda bulunabilirler.

Besler Şifa ve Bodrum Mandalini

Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, doğanın bu değerli mirasını yaşatmayı ve tanıtmayı bir borç biliyoruz. Bodrum mandalininin aroması, kozmetik ürünlerde de sağlık ve güzellik kaynağı olabilecek potansiyele sahip. Bodrum mandalini, hem yerel ekonomiyi canlandırarak hem de benzersiz aromasıyla geleneksel mirası geleceğe taşıma fırsatı sunuyor.

Bu benzersiz türün yok olmasına izin vermemek, ona hak ettiği değeri vermek için Bodrum mandalinine sahip çıkmak gerek.

Bu yazı 10 Kasım 2024 Oksijen Gazetesinden alıntı yapılarak hazırlanmıştır.



.......................

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz. Tüm ürünlerimiz doğal, bitkisel, helal ve Sağlık Bakanlığı (ÜTS) onaylıdır.

İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa

Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa

Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0

aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle Ankara Sincan'daki atölyemize bekleriz.

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı: Doğanın Şifasını Keşfetmeye Hazır mısınız?

Tıbbi ve aromatik bitkiler, sağlık, ilaç ve gıda sektörlerinde giderek artan bir öneme sahip. Peki, bu bitkilerin sağlığımız üzerindeki etkilerini ve ekonomik potansiyellerini daha yakından öğrenmek ister misiniz? O zaman bu etkinlik tam size göre!

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (AFSÜ-TTO) tarafından düzenlenen 8. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı, “Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Sağlıkta Kullanımı” ana temasıyla 24-25 Nisan 2025 tarihlerinde gerçekleşecek.

Çalıştayda Neler Konuşulacak?

Etkinlik boyunca, doğanın şifalı dünyasına dair birçok konu ele alınacak:

  • Bitkisel Çaylar: Sağlıklı yaşam için bitkisel çayların etkileri ve kullanımı.
  • Fitoterapi ve Aromaterapi: Bitkilerin terapötik özellikleri ve aromaterapinin sağlık üzerindeki etkileri.
  • Takviye Edici Gıdalar: Gıda sektöründe bitkilerin artan rolü ve sağlığa katkıları.

Neden Katılmalısınız?

Bu çalıştay, sadece bilimsel bilgi paylaşımıyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda:

  • Tıbbi ve aromatik bitkilerin toplumsal sağlık üzerindeki etkileri,
  • İlaç ve gıda sektörlerindeki hacmi,
  • Bölgesel, ulusal ve uluslararası ekonomik katkıları,
  • İstihdama sağladığı olanaklar detaylı bir şekilde ele alınacak.

Eş Zamanlı Fuar

Etkinlik süresince, tıbbi ve aromatik bitkiler ileilgili fuar da yapılacak.



© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.