Ad

Etik Pazarlama ile Doğal Güzelliğe Yolculuk: Besler Şifa’nın Yaklaşımı

Etik pazarlama, günümüz iş dünyasında sadece bir trend değil, aynı zamanda bir gereklilik haline gelmiştir. Bu yaklaşım, markaların şeffaf, adil ve sorumlu olma taahhütlerini içermekte ve bu değerleri tüketicilerine iletmeyi amaçlamaktadır. Besler Şifa olarak, doğal bitkisel kozmetik ürünlerimizin her aşamasında etik pazarlama ilkelerini benimsemekteyiz. Bu yazıda, etik pazarlama anlayışımızın detaylarını ve bunun markamız üzerindeki etkilerini sizlerle paylaşacağız.

Şeffaflık: Doğal ve Gerçekçi Vaatler

Besler Şifa olarak, ürünlerimizle ilgili her konuda müşterilerimize karşı açık olmayı ilke edindik. Örneğin, ürünlerimizin içerik listeleri, üretim yöntemleri ve teslimat süreleri konusunda tam şeffaflık sağlıyoruz. Bu sayede, müşterilerimiz ne aldıklarını ve bu ürünlerin kendilerine nasıl fayda sağlayacağını net bir şekilde biliyorlar. Şeffaflık, uzun vadede müşteri sadakati ve güvenini artıran en önemli unsurlardan biridir. Müşterilerimize verdiğimiz tüm bilgiler doğru ve günceldir, bu da bizi diğer markalardan ayıran önemli bir faktördür.

Değerlerimize Sadık Kalıyoruz

Besler Şifa’nın temel değerlerinden biri, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim süreçleridir. Sürdürülebilir uygulamaları desteklediğimizi sadece söylemekle kalmıyoruz; aynı zamanda bu konuda somut adımlar atıyoruz. Ürünlerimizde kullandığımız tüm hammaddeler, çevreye ve insan sağlığına duyarlı bir şekilde üretilir. Ayrıca, üretim sürecimizde enerji tasarruflu yöntemler ve geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanarak doğaya olan etkilerimizi en aza indiriyoruz. Bu uygulamalar, müşterilerimizin de bizimle aynı değerlere sahip olduklarını ve bu değerlere önem verdiklerini gösteriyor.

Gerçekçi Vaatler: Müşteri Memnuniyetine Giden Yol

Ürünlerimiz hakkında abartılı vaatlerde bulunmamak, etik pazarlama anlayışımızın bir diğer önemli bileşenidir. Bunun yerine, ürünlerimizi kullanan müşterilerimizin deneyimlerini ve elde ettikleri sonuçları ön plana çıkarıyoruz. Bu yaklaşım, müşterilerimize samimi ve gerçekçi bir perspektif sunarak onların beklentilerini doğru bir şekilde yönetmemizi sağlıyor. Ürünlerimizin sağladığı faydaları dürüst bir şekilde aktararak, müşterilerimizin bilinçli ve güvenilir bir şekilde karar vermelerine yardımcı oluyoruz.

Bilgilendirme: Güçlü ve Sadık Müşteriler Yaratmak

Bilgi, gücün temelidir ve Besler Şifa olarak müşterilerimizi her zaman en iyi şekilde bilgilendirmeye özen gösteriyoruz. Ürünlerimizin içeriği, kullanım şekilleri ve sağladıkları faydalar hakkında ayrıntılı bilgi sunarak, müşterilerimizin doğru seçimler yapmasını sağlıyoruz. Bilgilendirilmiş bir müşteri, ürünlerimize daha fazla güven duyar ve bu da müşteri sadakatini artırır.

Sonuç: Etik Pazarlamanın Gücü ile Güçlenen Bir Marka

Besler Şifa olarak, etik pazarlama ilkelerine bağlı kalmak sadece bir tercih değil, aynı zamanda markamızın temel taşıdır. Şeffaflık, sürdürülebilirlik, gerçekçi vaatler ve müşteri bilgilendirmesi gibi ilkeler, markamızın büyümesine ve müşteri sadakatinin artmasına katkı sağlamaktadır. Etik pazarlama sayesinde, sadece ürünlerimizin kalitesi değil, aynı zamanda markamızın güvenilirliği de ön plana çıkmaktadır.

Besler Şifa’nın etik pazarlama anlayışı, doğal güzelliğe giden yolda size en iyi rehber olacaktır. Bu yolculukta bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 

Tarımsal Ormancılığın 5 Yöntemi

 Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemi her geçen gün artıyor. Tarımsal ormancılık, bu ihtiyaçlara yanıt veren, doğayla uyumlu bir tarım sistemi olarak öne çıkıyor. Ağaçların, meraların ve tarım arazilerinin bir arada kullanılması anlamına gelen tarımsal ormancılık, toprağı koruma, biyolojik çeşitliliği artırma ve verimi iyileştirme gibi pek çok avantaja sahip. 

Tarımsal ormancılık ağaçları ve çalıları, doldurulmamış kontur bantlarına, teras kenarlarına, kesme kanallarına, oluk kontrolüne, çitlere, meralara, nehir kıyılarına ve korunan alanlara değer katabilir. Azot fikse eden bakterilere sahip ağaçlar ve çalılar, uygun yöntemler ve türler kullanılıyorsa, başlamak için iyi ve değerli öncü bitkiler olabilir. Birçok orman ve meyve türü için açık infertil topraklarda başlamak zordur. Sadece çitle çevirmek ve bir alanın uzun yıllar kullanılmasını yasaklamak pahalı olabilir ve kabul edilmesi zor olabilir. Yerel fayda önemli olacak ve erken gelecekse, ortalama yıllarda yerel anlaşmalar yapılabilir ve bunlara saygı gösterilebilir. Sadece bitki örtüsünün “doğal” yeniden kurulmasını beklemek değişken sonuçlar verebilir. En bozulmuş, aşırı otlanmış ve aşınmış bölgelerde, yalnızca en az değerli türler hayatta kalmış olabilir, ayrıca sert tohumlar ve canlı kökler ve gövdeler bulunabilir. Yağmur ormanı ağaçları ve meyve ağacı tohumları genellikle sadece birkaç hafta hayatta kalır ve kururlarsa ölürler. Bu tür tohumlara ortodoks tohumlarının aksine inatçı denir. Ayrıca tozlaşma ve tohum yayma için özel hayvanlara da bağımlı olabilirler. Bozulmuş arazide minimum ve sabit bir besin kaynağı olmadan, hayvanları otlatmak için uygun olmayan en sert otları bile (sıklıkla kullanılan Vetiver türleri gibi) kurmak yavaş ve maliyetli olabilir. Örneğin meyve veya yem ağaçları içeren tarımsal ormancılık, teras kenarları da dahil olmak üzere kalıcı koruyucu bitki örtüsüne sahip kontur şeritlerine değer katmak için esastır ve çiftçilerin üzerlerinde, örneğin Kenya’da arazi kullanmaları için önemlidir. 

Gelin, Avrupa Tarımsal Ormancılık Federasyonu'nun (EURAF) tarımsal ormancılık ve farklı uygulama türleri üzerine bir göz atalım.

1. Silvopastoral Tarımsal Ormancılık: Orman Mera Sistemleri

Silvopastoral sistemler, orman ve mera alanlarının bir arada kullanıldığı tarımsal ormancılık yöntemleridir. Bu yöntem, ormanlık alanlarda hayvanların otlatılmasına olanak tanıyarak hem tarımsal hem de çevresel yarar sağlar. Hayvanlar, orman zemininin temizlenmesine yardımcı olurken toprağa doğal gübre katkısında bulunur ve biyoçeşitliliği destekler. Bu yöntem özellikle su kaynaklarını ve toprağı koruma amacı taşıyan hassas bölgelerde tercih edilir.

2. Ormanlaştırılabilir Tarımsal Ormancılık: Ağaçlandırma Uygulamaları

Ormanlaştırılabilir tarımsal ormancılık, belirli alanların ağaçlandırılarak ekosistemi iyileştirmeyi amaçlar. Ağaçlandırma uygulamaları farklı yöntemlerle yapılabilir:

Ağaçlık Alan Ekimi: Çiftliklerde, bahçelerde ya da açık arazilerde ağaçların ekimiyle sürdürülebilir orman alanları oluşturulur.

Koruluk Alan Ekimi: Koruluklar, çeşitli ağaç türlerinin bir araya getirilmesiyle küçük orman alanları yaratır. Bu alanlar, toprak erozyonunu önleyerek ekosistemi güçlendirir.

Çok Katmanlı Ağaç Bahçeleri: Bu uygulama, farklı bitki ve ağaç katmanlarının bir arada bulunduğu bir tarımsal sistem sunar. Örneğin, ağaçlar ve çalılar altında sebze ekimi yapılarak alanın en iyi şekilde değerlendirilmesi sağlanır.

3. Kalıcı Ürün Tarımsal Ormancılık: Meyve Bahçesi Ara Ekimi ve Otlatma

Kalıcı ürün tarımsal ormancılık, meyve ağaçlarının altında ya da çevresinde başka ürünlerin yetiştirilmesini veya hayvan otlatılmasını kapsar. Bu yöntem, araziden maksimum verim almayı hedefler:

Meyve Bahçesi Ara Ekimi: Meyve ağaçlarının altına sebze veya tahıl ekimi yapılması, ürün çeşitliliğini artırarak araziyi daha verimli kullanma imkanı sağlar.

Meyve Bahçesi Otlatma: Hayvanların meyve bahçelerinde otlatılması, doğal gübre sağlarken yabani otları da kontrol altında tutar. Bu yöntem, özellikle meyve ağaçlarının büyümesini teşvik ederek toprak sağlığını destekler.

4. Tarımsal-Orman-Mera Sistemi: Dönüşümlü Ekim ve Otlatma

Dönüşümlü ekim ve otlatma yöntemi, tarla ekimi ve otlatma alanlarının sırayla kullanılmasıyla toprağın dinlendirilmesini sağlar. Bu döngüsel sistem, toprağın besin değerini koruyarak uzun vadede verimliliği artırır. Aynı zamanda, erozyonu önler ve toprakta daha fazla organik madde birikmesine katkıda bulunur.


5. Ağaç Peyzaj Özellikleri: CAP Koşulluluk Kuralları ile Korunan Alanlar

Tarımsal ormancılığın bir diğer önemli bileşeni ise Ağaç Peyzaj Özellikleridir. Bu alanlar, ekosisteme sağladıkları katkılar nedeniyle CAP (Ortak Tarım Politikası) Koşulluluk Kuralları ile korunmaktadır. Korunan alanlar şunları içerir:

Korunan Çitler: Tarla sınırlarına ekilen çit ağaçları, rüzgarı keserek toprağı korur ve yaban hayatı için yaşam alanı sunar.

Dağınık Tek Ağaçlar: Tek tek ağaçların dağınık halde bulunması, tarım alanında ekosistem dengesine katkıda bulunur.

Sıra Halinde Ağaçlar: Ağaç sıraları, estetik katkı sağlarken, rüzgar ve su erozyonunu engeller.

Küçük Ağaç Grupları

: Küçük ağaç grupları, toprak koruma ve mikrohabitat oluşturma konusunda önemli bir role sahiptir.

Tarımsal Ormancılığın Avantajları

Tarımsal ormancılık sistemlerinin çevre dostu olması, toprak ve su kaynaklarını koruması, biyolojik çeşitliliği artırması gibi birçok avantajı vardır. Bu sistemler sayesinde tarımsal üretim yapılırken aynı zamanda sürdürülebilir bir doğal denge sağlanır. Çiftçiler için ise ekonomik çeşitlilik sunarak, uzun vadede maliyetleri düşürme ve gelir artırma potansiyeli taşır.

Avrupa Tarımsal Ormancılık Federasyonu'nun (EURAF) "MapMyTree" platformunu kullanarak yaptığı son analiz, Akdeniz bölgesindeki faaliyetlerin büyük ölçüde ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırmaya odaklandığını göstermektedir. Yeni tarımsal ormancılık sistemlerinin kurulması, yani tarımsal ormancılığın ilerlemesi ise mütevazı bir seviyede kalmıştır. Buna karşın, tarım arazilerine dikilen ağaç sayısı ve dikim faaliyetlerinin ölçeğinde önemli başarılar elde eden birkaç "tarımsal ormancılık şampiyonu" dikkat çekmektedir. Ayrıca, EURAF'ın tarımsal ormancılık tipolojisi 20’den fazla dile çevrilerek yaygınlaşmıştır.

Sonuç

Tarımsal ormancılık ve silvopastoral sistemler, sürdürülebilir tarım uygulamaları arayanlar için doğa dostu çözümler sunar. Toprağı ve suyu koruyan, biyolojik çeşitliliği artıran bu yöntemler, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmamızı sağlar. Bu sistemlerin benimsenmesi, yalnızca çiftçilerin değil, hepimizin faydasına olacak çevresel ve ekonomik katkılar sunar.

 bu konuda bir makale

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 




Yarının Köyleri: Kırsal Kalkınmaya Dijital Dönüşümle Güç Katmak

Dijitalleşme, kırsal kalkınmayı sürdürülebilir kılmak ve yerel ekonomileri güçlendirmek adına büyük bir fırsat sunuyor. Bu vizyonla Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol’un iş birliğiyle yürütülen "Yarının Köyleri" projesi, Türkiye’nin farklı köylerinde dijital merkezler kurarak yerel halkın teknolojiyle buluşmasını sağlıyor. Bu proje, doğal ve yerel üretimin değerini küresel pazarlara taşımanın kapısını aralıyor.

Taraklı’da Açılan Dijital Merkez ile Kırsal Güçleniyor

Projenin üçüncü dijital merkezi, Sakarya’nın tarihi ilçesi Taraklı’da açıldı. Bu merkez, Taraklı’nın geleneksel üretim kültürünü korurken, köy halkına en son teknolojileri öğrenme, ürünlerini dijital pazarlara taşıma ve yeni beceriler kazanma fırsatı sunuyor. Yerel ürünler için yeni pazarlara ulaşmak, akıllı tarımı teşvik etmek ve her yaştan insanın dijital beceriler edinmesini sağlamak gibi birçok hedefe hizmet ediyor.

Yerel Ürünlere Global Pazarlar: Anadolu’dan Dünya’ya

Projeye katılan her köy, yüksek satış potansiyeline sahip yerel ürünleri ön plana çıkarmak üzere destek alıyor. Taraklı’da ise ilk odak, yöresel tarım ve el işi ürünlerine verildi. Geyve ayvası, cennet hurması, beyaz kestane kabağı ve enginar gibi ürünler; ayrıca Taraklı’nın geleneksel dokuma ürünleri ve ahşap el sanatları da öncelikli ürünler arasında. Bu ürünler, yalnızca Türkiye’de değil, Almanya’dan Azerbaycan’a kadar pek çok ülkeye ulaşacak.

Geleceğin Çiftçileri için Akıllı Tarım

Taraklı’daki dijital merkezde tarımda verimliliği artırmaya yönelik "akıllı tarım" uygulamaları teşvik ediliyor. Bu kapsamda hava koşullarını ve toprak nemini izlemek için kurulan dijital sistemler sayesinde, çiftçiler ürün kalitesini artırarak maliyetleri düşürebiliyor ve doğal kaynakları daha etkin kullanabiliyorlar. Bu sayede, veriye dayalı ekim, sulama ve ilaçlama gibi uygulamalarla hem çevre korunuyor hem de tarımsal verimlilik artıyor.

Gençler İçin Robotik ve Kodlama Eğitimi

Taraklı’daki dijital merkezde, gençler robotik ve kodlama eğitimleri alarak dijital becerilerini geliştirme fırsatı buluyor. Eğitim salonları, 3D yazıcı, robotik setler ve küçük bir fotoğraf stüdyosuyla donatılan teknoloji atölyesinde, ortaokul öğrencileri yenilikçi teknolojileri öğrenerek geleceğin dijital dünyasına hazırlanıyor.

Dijitalleşme ve E-Ticaretin Gücüyle Kalkınma

Yarının Köyleri projesi, e-ticaret, e-ihracat, ürün geliştirme, paketleme, finans ve kalite yönetimi gibi pek çok alanda çevrimiçi eğitimler sunarak köy halkının becerilerini geliştiriyor. Taraklı’daki üreticiler, geleneksel el emeklerini modern pazarlarda daha geniş kitlelere ulaştırarak yeni gelir kapıları aralıyorlar. Bu sayede, köy halkı için ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilir bir kalkınma sağlanıyor.

Besler Şifa’dan Not

Yarının Köyleri projesi gibi dijitalleşme ve yerel kalkınma odaklı çalışmalar, Besler Şifa olarak bizim de desteklediğimiz alanlarla örtüşmektedir. Kırsal bölgelerde doğal, yerel üretimi ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek, geleceğin doğaya ve topluma dost projelerini oluşturmak adına oldukça değerli. Bu gibi projelerle, Anadolu’nun kadim bilgeliğiyle modern teknolojiyi buluşturabilir ve Türkiye’nin dört bir yanında sağlıklı, doğal ürünlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabiliriz.

Ayrıntılı bilgi için: Deniz Şilliler Tapan, UNDP Türkiye İletişim Uzmanı, deniz.tapan@undp.org

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 


BOŞNAKLARIN ANADOLUYA GETİRDİKLERİ

 Anadolu toprakları Kırım Savaşı'ndan itibaren Merkezi İskan sahası durumundaydı. Özellikle 1877 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan sonra Bulgaristan, Romanya, Şarkı Rumeli, Bosna-Hersek ve Kafkaslardan Türkler ve Müslümanlar akın akın Anadolu'ya göç etmeye başlamışlardır. Muhacir kafileleri başlangıçta herhangi bir ön çalışma yapılmaksızın ulaşılabilen bir iskan sahasına yerleştirilmekteydiler. Bunun sonucunda Boşnak yerleşim alanları İzmit'ten İzmir'e doğru kıyı şeridini takip eden bir yay oluşturmuş, fakat Aydın ve Ankara gibi iç kesimlere düşen pay ise demiryolu bağlantısı ile ilgilidir. Fakat göçmenlerin iş gücü durumları ile meslekleri göz önüne alınmaksızın rastgele ve düzensiz olarak serpilmişlerdir. Diğer yandan, en kapsamlı raporun göç akının başlamasından 15 yıl sonra yani 1894'te kaleme alınması da neslin ne derece ihmal edildiğini göstermektedir. Dervişpaşa raporunda, göçmen iskan politikasını ikiye ayırmaktadır: memurların giriş kaydı istedikleri yeri gösteren pusula sevk, ulaşım ücreti gibi basit işlemler. Halbuki, vasıflı, sanat ve meslek sahiplerinin kasabalara, ziraat erbabının köylere yerleştirilmesi gerekirdi. Diğer yandan, muhacirlerin süratli bir şekilde üretici duruma geçişleri ve zirai tedbirler için önemliydi. İskan yerlerinin ticari ve siyasi açıdan muhacir muhtaç yerler olması, özel menfaat gerektiren yerlerde hızlı istimlak ve iskan yapılmalıydı. Diğer yandan, muhacir komisyonu mahalli memurlar yerine askeri ricalden atanmış olmalıydı.

Tamam, iskan edilmemesi, havası latif, suyu bol yerler olmaması, yevmiyelerinin tam iskan edildikleri kesileceği yaygarası, hasılı umduklarını bulamamaları nedeniyle kendi içlerinde en iyi yer bulma umuduyla gezinti veya Bosna'ya dönme arzuları gibi sorunlar mevcut idi.

Osmanlı, Boşnak muhacirlerin iskan ettiği yerler şu şekilde sıralanabilir: Rumeli, İşkodra, Yenipazar, Kosova, Selanik, Preveze, Yanya yanında Anadolu'daki Karamürsel, Bursa, İnegöl, Adapazarı, Kütahya, Afyonkarahisar, Biga, İzmir, Konya, Ankara'nın Sivrihisar, Haymana, Zir kazası (Yenikent) ve İstanbul olarak sıralanabilir. Başlangıçta Bosna iklimine yakın "havası latif, suyu bol" yerler tercih edilmişse de daha sonra bu göz ardı edilmiştir. Ulaşım imkanları ona göre serpiştirilmiştir. Bosna iklimi ile asla uyuşmayan Ankara'dakiler en büyük zorlukları yaşamışlardır. Takriben 20-25 bin aile yani 100.000 ila 120.000 arasında bir nüfus göç ettiği tahmin edilmektedir.

Muhacir komisyonu raporuna göre, iskan olunan her aileye çift hayvanı, ziraat aletleri ve tohumluk buğday verilmiş, meslek sahiplerine de sermaye dağıtılmıştır. Yerel mahallede ise evler yapılmıştır. Göç edenlerin birçok sorun bekliyordu: sicil kaydı parçalarının aileler, vasıflı olup olmaması, genelde çiftçi, ziraatçı, fakir ailelerden oluşması, okuryazarlık durumu, eğitim yardımı, muhtaçlık, tutunamama... Geri dönenleri veya göç edenleri Avusturya idaresi devlet yönetiminde basiretsizliği ve siyasi kriz olmadığını göstermek adına istemiyordu.

Boşnak göçünü arttıran ve tetikleyen sebepler arasında Avusturya idaresinin İslami kurumları tasfiyesi, bazı dini aydınların gerek gerçek inanış ya da ucuz arsa devşirme arzularından ülkenin Darül harp olduğu ve Darül İslam olan bölgeye göç etmenin farziyetini anlatmaları ve en önemlisi, Bostan'ın içinde bulunduğu iktisadi krizin, yoksul ulaşmayı, hayat şartlarını artırdığı gibi sorunlar yer almaktadır.

Boşnakların Anadolu'ya göçüyle birlikte, bu topluluk beraberlerinde çeşitli kültürel ve geleneksel unsurlar getirmiştir. Özellikle şifalı içecekler, yemekler ve diğer alışkanlıklar önemli bir yer tutar. Boşnak mutfağı, zengin tatlar ve doğal malzemelerle doludur. Göç eden topluluk, Anadolu'daki yaşamlarına şifalı bitkilerle hazırlanan çeşitli içecekleri ve yemekleri de dahil etmiştir. Örneğin:

  • Şifalı İçecekler: Boşnaklar, genellikle adaçayı, ıhlamur, kuşburnu ve diğer bitkisel çayları tüketerek, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemişlerdir. Bu içecekler, hem sağlık açısından faydalı hem de geleneksel olarak önemli bir yer tutmaktadır.

  • Yiyecek Alışkanlıkları: Boşnaklar, Anadolu'ya getirdikleri börek, mantı ve kebap gibi lezzetli yemeklerle tanınır. Bu yemekler, yerel malzemelerle harmanlanarak farklı varyasyonlar oluşturmuştur. Özellikle et yemekleri ve hamur işleri, Boşnak mutfağının vazgeçilmezlerindendir.

  • Diğer Alışkanlıklar: Boşnak kültüründe misafirperverlik önemli bir yer tutar. Göç ettikleri yerlerde, misafirlerine şifalı içecekler ve lezzetli yemekler sunarak, kültürel etkileşimi artırmışlardır. Ayrıca, geleneksel müzik ve danslarını da Anadolu'ya taşımışlardır, bu da yerel kültürle birleşerek zengin bir kültürel mozaik oluşturmuştur.

Sonuç olarak, Boşnakların Anadolu'ya göçü, sadece demografik değişim değil, aynı zamanda kültürel zenginlik ve çeşitlilik getirmiştir. Şifalı içecekler, yiyecekler ve diğer geleneksel alışkanlıklar, bu topluluğun Anadolu topraklarına entegre olmasında önemli bir rol oynamıştır.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;

Şifanız daim olsun. 



Sağlık Okuryazarlığı: Şirketler İçin Stratejiler

Pandemi, dünya genelinde büyük bir etkiyle iş dünyasında köklü değişikliklere neden oldu. 2020'nin ilk çeyreğinde ülkemizi de etkisi altına alan bu kriz, işletmelere kriz yönetimi konusunda birçok ders verdi. Pandeminin başlangıcının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, yeni varyantlarla etkisini sürdürmeye devam ediyor. Geçmişte yaşadığımız küresel salgınlar, benzer krizlerle karşılaşma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, şirketlerin yeni bir pandemi dalgasına karşı hazırlıklı olmaları ve pandemi sonrası iş dünyasında oluşan "yeni normale" uyum sağlamaları büyük önem taşıyor.

Pandemi Sürecinde Dijital Dönüşüm ve Sağlık Okuryazarlığı

Pandemi sürecinde şirketler dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırdı. Fiziksel ofislerin kapanmasıyla birlikte birçok işletme faaliyetlerini dijital ortama taşımak zorunda kaldı. E-ticaret, çevrimiçi hizmetler ve uzaktan çalışma, iş dünyasının vazgeçilmez unsurları haline geldi. Ancak, dijitalleşme tek başına tüm sorunları çözmeye yetmiyor. Motivasyon eksikliği, sosyal izolasyon ve ergonomik olmayan çalışma düzenleri gibi sorunlar, yeni sağlık problemlerine yol açabiliyor. Bu sorunları çözmek için sağlık danışmanlığının ötesinde bir yaklaşım gerekmekte: sağlık okuryazarlığının artırılması.

Sağlık Okuryazarlığı: Pandemi Yönetiminde Kilit Rol

Sağlık okuryazarlığı, bireylerin sağlık bilgilerini anlama, yorumlama ve bu bilgileri sağlık kararlarında etkin bir şekilde kullanma yeteneğidir. Bu yetenek, kişilerin sağlık hizmetlerini etkin bir şekilde kullanmalarını, sağlıklarını korumalarını ve hastalıkları önlemelerini sağlar. İş dünyasında sağlık okuryazarlığı yüksek olan çalışanlar, pandemilere ve sağlık krizlerine daha bilinçli ve hazırlıklı bir şekilde yaklaşır. İşte sağlık okuryazarlığının şirketler için sunduğu avantajlar:

  • Azalan Panik ve Artan Bilinç: Sağlık okuryazarlığı yüksek olan çalışanlar, hastalık belirtilerini ve korunma yöntemlerini daha iyi bilirler. Bu bilgi, panik yapmalarını engeller ve kriz yönetimini daha sakin bir şekilde sağlar. COVID-19 sırasında sağlık okuryazarlığı yüksek çalışanlar, doğru bilgiye erişim sağlayarak gereksiz korku ve paniği önlediler.

  • Etkin Kriz Yönetimi: Sağlık okuryazarlığı, çalışanların kriz durumlarında doğru ve etkili adımlar atmalarını sağlar. Bilinçli çalışanlar, maske kullanımı, sosyal mesafe kuralları ve hijyen önlemleri gibi temel koruma yöntemlerine daha iyi uyar, bu da şirketin genel kriz yönetimini olumlu yönde etkiler.

  • Sağlıklı Çalışma Ortamı: Sağlık okuryazarlığı, çalışanların sadece kendi sağlıklarını değil, aynı zamanda çalışma arkadaşlarının sağlığını da gözetmelerini sağlar. Bu durum, iş yerinde bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önler ve daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratır.

İş Dünyasına Uygun Hazırlık Stratejileri

Şirketler, yeni bir pandemi dalgasına karşı hazırlıklı olmak için aşağıdaki stratejileri benimseyebilirler:

  • Eğitim ve Bilgilendirme Programları: Çalışanların sağlık okuryazarlığını artırmak için düzenli eğitim ve bilgilendirme programları düzenlenmelidir. Bu programlar, doğru bilgi kaynaklarına erişim ve temel sağlık bilgilerini içermelidir.

  • Esnek Çalışma Modelleri: Pandemi sırasında uzaktan çalışma gibi esnek çalışma modelleri, iş sürekliliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Şirketler, bu tür esnek çalışma modellerini kalıcı hale getirmeyi düşünebilirler.

  • Sağlık ve Güvenlik Protokolleri: İş yerinde sağlık ve güvenlik protokollerinin sıkı bir şekilde uygulanması, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önler. Protokoller düzenli olarak güncellenmeli ve çalışanlara hatırlatılmalıdır.

  • Psikolojik Destek ve Danışmanlık: Kriz dönemlerinde çalışanların psikolojik sağlığı da önemlidir. Şirketler, çalışanlarına psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri sunarak ruhsal sağlıklarını koruyabilirler.

Maliyet Etkin Sağlık Yönetimi İçin Sağlık Okuryazarlığı

Sağlık okuryazarlığının artırılması, bireylerin sağlık bilgilerini daha iyi anlamalarını ve kullanmalarını sağlar. Bu, gereksiz doktor ziyaretlerini ve hastane yatışlarını azaltır. Ayrıca, kronik hastalıkların daha iyi yönetilmesine, önleyici sağlık hizmetlerinin daha etkin kullanılmasına ve sağlıklı yaşam tarzlarının benimsenmesine olanak tanır.

Sigorta şirketleri, primleri belirlerken bireylerin sağlık risklerini göz önünde bulundurur. Sağlık okuryazarlığı düşük olan bireyler, sağlık risklerini doğru bir şekilde yönetemeyebilir, bu da daha yüksek maliyetlere yol açabilir. Örneğin, yetersiz sağlık okuryazarlığına sahip bireylerin sağlık harcamaları daha yüksek olabilir. Bu durum, sigorta şirketlerinin maliyetlerini artırır ve primleri yükseltir. Sağlık okuryazarlığının artırılması, sigorta şirketlerinin maliyetlerini düşürerek, primlerin daha makul seviyelerde tutulmasına yardımcı olur.

Şirket tarafında ise, çalışan sağlık sigorta prim masraflarını düşürerek, finansal açıdan olumlu katkılar sağlar.


Yeni bir pandemi dalgasına karşı hazırlıklı olmak, iş süreçlerinin yanı sıra çalışanların sağlık okuryazarlığını da artırmayı gerektirir. Sağlık okuryazarlığı yüksek çalışanlar, kriz dönemlerinde daha bilinçli, sakin ve etkili bir şekilde hareket ederler. Bu da şirketlerin kriz yönetiminde başarılı olmalarını sağlar. Şirketinizin yeni bir pandemi dalgasına ne kadar hazır olduğunu değerlendirirken, sağlık okuryazarlığını artıracak adımları atmayı unutmayın.

Unutmayın, sağlık okuryazarlığı sadece bireyler için değil, şirketler için de büyük bir değerdir.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Nioli Uçucu Yağı: %100 Saf ve Doğal Arınma

Besler Şifa’nın doğal ürün koleksiyonundaki Nioli Uçucu Yağı, tamamen doğal bileşenlerden üretilen etkili bir cilt ve saç bakım yağıdır. Botanik adı Melaleuca Viridiflora Leaf Oil olan bu yağ, sahip olduğu arındırıcı ve antiseptik özellikleriyle öne çıkar ve günlük bakım rutininize doğal bir dokunuş katar.

Nioli Yağının Faydaları

Nioli Uçucu Yağı, ciltteki sebum dengesini düzenlemeye yardımcı olurken yağlanmayı da engeller. Özellikle cilt ve saç bakımında arındırıcı etkisi ile bilinen bu uçucu yağ, antiseptik özelliği sayesinde ciltteki pürüzlerin giderilmesine katkı sağlar. Sakinleştirici kokusu, zihinsel odaklanmayı artırır ve daha iyi bir nefes deneyimi sunar.

Nioli Uçucu Yağını tercih eden kullanıcılarımız, ferahlık sağlamak ve kötü kokuları önlemek amacıyla, iç çamaşırlarına ve pedlerine bir iki damla damlatarak kullanmaktadır. Bu sayede doğal ferahlığın keyfini gün boyu yaşayabilirsiniz.

Kullanım Önerileri

  • Cilt Bakımı: Vücudunuza masaj yaparak Nioli Uçucu Yağı’nı uygulayın. Arındırıcı etkisiyle cildinize doğal bir bakım sunar.
  • Ortam Tazeleme: Evinizin havasını yenilemek için 3 damla Nioli yağını buhurdanlık, difüzör veya koku taşınıza ekleyin. Ortamda ferahlatıcı bir atmosfer yaratır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Haricen kullanım içindir.
  • Topikal kullanımlarda seyreltilerek uygulanmalıdır.
  • Göz ile temasından kaçınınız ve güneş ışığından uzak tutunuz.
  • Çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza ediniz.
  • Hamileler, bebekler ve solunum rahatsızlığı olan kişilerin kullanmadan önce uzmanlara danışması önerilir.

Üretim Bilgileri

Nioli bitkisi, özellikle Avustralya’da yetişen büyük bir ağaçtır. Bu yağ, Nioli bitkisinin yapraklarından buhar distilasyonu yöntemiyle elde edilmiştir. Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bünyesinde kayıtlı ve onaylıdır.

Besler Şifa olarak hammaddelerimizi, kaliteli üreticilerden özenle tedarik eder ve atölyemizde en yüksek kalite standartlarında dolum işlemlerini gerçekleştiririz. Ürünlerimiz %100 doğal hammaddelerden, saf uçucu yağlar ile formüle edilmiştir. Ayrıca paraben, sülfat, SLES, SLS, sentetik koku ve boya içermez. Doğa dostu ve hayvanlar üzerinde test edilmemiştir.

Saklama Koşulları

Nioli Uçucu Yağı’nızı oda sıcaklığında, doğrudan güneş ışığından uzak bir yerde saklayın. Ürünün ağzını sıkıca kapatarak tazeliğini koruyabilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Ürünlerinizi Satarken Özelliklerden Ziyade Faydaları Vurgulamanın Önemi


Bir ürün satın almayı düşündüğünüzde, aklınıza gelen ilk şey ne olur? Ürünün teknik özellikleri mi, yoksa hayatınıza katacağı faydalar mı? Örneğin, bir çift eldiven almayı planladığınızda, eldivenin kesilmez malzemeden yapılmış olmasına mı, yoksa ellerinizi sıcak tutmasına mı odaklanırsınız? Ya da bir besin ürünü alırken, onun sağlıklı olup olmadığı mı sizi daha çok ilgilendirir, yoksa içindekiler mi?

Bu soruların yanıtları, aslında bir ürünün özellikleri ile faydaları arasındaki farkı anlamak için harika bir başlangıç noktasıdır. Özellikler, bir ürünün ne olduğunu ve ne yaptığını tanımlar. Ancak, bu özelliklerin müşterinin hayatında nasıl bir değişiklik yaratacağını açıklayan şey faydalardır. İşte bu yüzden, ürünlerinizi tanıtırken özelliklerin yanı sıra faydaları vurgulamak, müşterilerinizin doğru seçimi yapmasına yardımcı olabilir.

Faydalar ve Özellikler Arasındaki Fark Nedir?

Özellikler, bir ürünün teknik veya fiziksel niteliklerini ifade eder. Bir yüz temizleyici örneğini ele alalım: İçerdiği maddeler, dokusu veya cilt tiplerine uygunluğu bu ürünün özellikleridir. Ancak, bu temizleyicinin cildinizde yarattığı değişiklik, yani cildinizi temizlemesi, nemlendirmesi ya da akne gibi sorunları gidermesi, onun faydalarıdır.

Birçok marka, ürün özelliklerini ön plana çıkarırken faydaları göz ardı edebiliyor. Oysa ki, müşterilerin bir ürünü satın alırken dikkate aldığı en önemli şey, o ürünün hayatlarını nasıl kolaylaştıracağı veya iyileştireceğidir. Yani, ürünün faydasıdır.

Faydaları Vurgulamak Neden Bu Kadar Önemli?

Müşteriler, bir ürünün teknik detaylarından çok, kendilerine ne kazandıracağına odaklanırlar. Örneğin, bir yüz temizleyici kullanarak daha temiz ve parlak bir cilde sahip olma fikri, ürünün içeriğindeki bileşenlerden daha çekicidir. Eğer bir marka, ürünün sağladığı faydaları net bir şekilde ortaya koyabiliyorsa, müşteri o ürünü tercih etme eğilimindedir.

Faydalar konusunda spesifik olmak, müşterilerin ürünler arasında ayrım yapmasını kolaylaştırır. Belirsiz faydalar yerine, spesifik sorunlara yönelik çözümler sunmak, müşterilerin ihtiyaçlarına en uygun ürünü seçmelerine yardımcı olur. Örneğin, akneye eğilimli ciltler için formüle edilmiş bir yüz temizleyici, cildinde akne sorunu yaşayan bir müşteri için çok daha çekici bir seçenek olacaktır. Bu, markanızın müşterilerin ihtiyaçlarını anladığını ve onlara uygun çözümler sunduğunu gösterir.

Faydalarınızı Nasıl Daha Etkili Vurgulayabilirsiniz?

Faydaları etkili bir şekilde vurgulamak için öncelikle müşterilerinizi iyi tanımanız gerekir. Hangi sorunlarla karşı karşıya olduklarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamak, ürününüzün bu ihtiyaçları nasıl karşılayabileceğini belirlemenizi sağlar. Ardından, bu bilgileri kullanarak ürününüzün sağladığı spesifik faydaları net bir şekilde ifade edebilirsiniz.

Örneğin, Besler Şifa olarak sunduğumuz doğal bitkisel kozmetik ürünlerinde, ürünlerin içeriğini anlatmanın yanı sıra, cilt sağlığını nasıl desteklediğini, yaşlanma belirtilerini nasıl azalttığını veya ciltteki tahrişi nasıl yatıştırdığını vurguluyoruz. Böylece müşterilerimiz, ürünlerimizin onlar için ne tür bir fayda sağlayacağını açıkça görebiliyor.

Sonuç: Müşterilerinizi Doğru Bilgilendirerek Fark Oluşturun

Bir ürünün teknik özelliklerini bilmek elbette önemlidir, ancak müşterilerinize sunduğunuz faydalar, onların satın alma kararını belirleyen en kritik unsurdur. Ürününüzün hayatlarında ne gibi olumlu değişiklikler yaratacağını net bir şekilde ifade ettiğinizde, müşterilerinizin sadakatini kazanmanız çok daha kolay olacaktır.

Bu nedenle, markanızın iletişim stratejisini gözden geçirin ve ürünlerinizin sağladığı faydaları müşterilerinize nasıl daha iyi anlatabileceğinizi düşünün. Unutmayın, bir ürünü sadece özellikleriyle değil, sağladığı faydalarla tanıttığınızda, müşterilerinize gerçek bir değer sunmuş olursunuz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 


Bitkisel Kozmetiğin Ar-Ge Süreçleri: Yenilikçi Ürünlerin Arkasındaki Bilim

Doğal ve bitkisel kozmetik ürünlerin popülaritesi gün geçtikçe artıyor, ancak bu ürünlerin arkasındaki bilim ve araştırma süreçleri genellikle göz ardı ediliyor. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, her bir ürünümüzü piyasaya sürmeden önce detaylı ve titiz bir Ar-Ge sürecinden geçiriyoruz. Yenilikçi ürünlerimizin arkasında yatan bilimsel yaklaşımlar ve süreçler hakkında bilgi sahibi olmak, hem tüketici bilincini artırmak hem de ürünlerimizin neden bu kadar etkili olduğunu anlamak açısından önemlidir.

1. Doğal Hammaddelerin Seçimi

Bitkisel kozmetik ürünlerin başarısının temelinde, kullanılan hammaddelerin kalitesi ve doğallığı yatar. Ar-Ge süreçlerimizin ilk adımı, en etkili ve saf bitkisel hammaddeleri seçmektir. Bitkilerin yetiştiği toprak, iklim koşulları ve hasat zamanları, ürünlerimizin kalitesini doğrudan etkiler. Bu nedenle, doğal hammaddelerimizi özenle seçer ve her bir bitkisel bileşeni laboratuvar ortamında titizlikle inceleriz.

2. Bilimsel Formülasyon Geliştirme

Doğal hammaddelerin etkili bir şekilde birleştirilmesi, ürünlerimizin etkinliğini belirler. Ar-Ge ekibimiz, bitkisel bileşenlerin en uygun oranlarda bir araya getirildiği formülasyonlar üzerinde çalışır. Bu süreçte, her bir bileşenin cilt üzerindeki etkileri, stabilitesi ve sinerjik etkileri dikkate alınır. Bu sayede, cildi besleyen, koruyan ve onaran formüller geliştiririz. Formülasyon sürecinde, ürünlerin etkinliğini artırmak ve yan etki riskini en aza indirmek için bilimsel verilerden faydalanırız.

3. Güvenlik ve Stabilite Testleri

Ürünlerimizin güvenliğini ve kalitesini sağlamak için kapsamlı güvenlik ve stabilite testleri gerçekleştirilir. Bu testler, ürünlerin raf ömrünü, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, mikrobiyolojik dayanıklılığını ve cilt üzerindeki etkilerini ölçer. Ayrıca, ürünlerimizin alerjik reaksiyonlara neden olma olasılığı da titizlikle incelenir. Tüm bu testler, ürünlerimizin güvenli, etkili ve dayanıklı olduğundan emin olmak için gerçekleştirilir.

4. Etkinlik Testleri

Ar-Ge süreçlerimizin bir diğer önemli aşaması, ürünlerimizin vaat ettikleri sonuçları gerçekten sağladığından emin olmaktır. Bu amaçla, laboratuvar ortamında ve gönüllü denekler üzerinde etkinlik testleri gerçekleştirilir. Cilt nemlendirme, kırışıklık azaltma, cilt tonu eşitleme gibi etkiler, bilimsel yöntemlerle test edilir ve sonuçlar analiz edilir. Bu testler, ürünlerimizin gerçekten işe yaradığına dair somut kanıtlar sunar.

5. Sürekli İnovasyon ve Geliştirme

Bitkisel kozmetik sektöründe yenilikçilik, başarı için kritik öneme sahiptir. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, Ar-Ge süreçlerimizi sürekli olarak günceller ve geliştiririz. Yeni bitkisel bileşenlerin keşfi, daha etkili formülasyonlar geliştirme ve ürünlerin kullanım kolaylığını artırma gibi konularda sürekli inovasyon yaparız. Bu süreçte, en son bilimsel araştırmaları takip eder ve yenilikçi teknolojileri ürünlerimize entegre ederiz.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, her bir ürünümüzün arkasında titiz ve bilimsel bir Ar-Ge süreci bulunur. Doğanın şifalı gücünü, bilimsel yaklaşımlar ve yenilikçi formülasyonlarla birleştirerek, müşterilerimize en kaliteli ve etkili ürünleri sunmayı amaçlıyoruz. Bu süreçler sayesinde, ürünlerimiz sadece doğal değil, aynı zamanda bilimsel olarak da kanıtlanmış etkinlik sunar. Doğanın iyileştirici gücünü, modern bilimin ışığında keşfetmek ve yaşamak için sizleri ürünlerimizi deneyimlemeye davet ediyoruz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini İnstagram vitrininden yada Trendyol mağazamızdan temin edebilirsiniz.



Doğal ve Zengin İçerikli Masaj Kremi – 100% Doğal Dokunuş

Besler Şifa’nın özenle hazırladığı Doğal Masaj Kremi, masaj deneyiminizi daha rahatlatıcı ve etkili hale getiren zengin içeriklerle dolu. Vücudunuzdaki ağrılı bölgeler için rahatlatıcı bir bakım sunan bu özel krem, doğal özlerle formüle edilmiştir ve masaj uygulamalarında kullanılmak üzere idealdir.

Masaj Kremimizin Faydaları

  • Kasları gevşetir: Yürüyüş, spor aktiviteleri ya da günlük stresin vücutta biriktirdiği gerginlikler için birebirdir. Krem, kasları gevşetir ve rahatlamanızı sağlar.
  • Rahatlatıcı aromaterapi etkisi: İçerdiği aromaterapi yağları ve bitkisel özler sayesinde, masaj sırasında cilde uygulandığında stres giderici ve rahatlatıcı bir deneyim sunar.
  • Cildi besler ve nemlendirir: Zengin doğal yağlar ve bitkisel içerikler, cildinize derinlemesine bakım yapar. Cildin nem dengesini koruyarak, daha sağlıklı ve canlı görünmesine katkı sağlar.
  • Uzun süreli etki: Kaliteli formülasyonu sayesinde, masajın rahatlatıcı etkileri uzun süre boyunca devam eder.

Kullanım Önerisi
İhtiyaç duyduğunuz bölgeye dairesel hareketlerle masaj yaparak uygulayın. Krem, cildinize nüfuz ederken kaslarınızın gevşemesine ve rahatlamasına yardımcı olur.

Dikkat Edilecekler

  • Ürün harici kullanım içindir.
  • Göz ile temasından kaçınınız.

Üretim Bilgileri
Besler Şifa Masaj Kremi, tamamen doğal bileşenlerden elde edilmiştir ve doğa dostu üretim süreçlerine uygun olarak üretilmiştir.

  • İçeriğinde bitkisel yağlar, vitaminler, mineral takviyeleri ve tıbbi aromatik kokular yer alır.
  • Ürünümüz, Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi (ÜTS) üzerinden barkod numarası ile kayıtlı ve onaylıdır.
  • Helal üretim standartlarına ve iyi üretim uygulamaları (GMP) sertifikalarına sahiptir. Ürünlerimizin üretiminde hiçbir şekilde GDO, alkol türevleri, nanomaddeler, kimyasal koruyucular kullanılmamaktadır.
  • Paraben, Sülfat, SLS, sentetik koku ve sentetik boya içermez. Hayvanlar üzerinde test edilmemiştir ve doğa dostudur.

Saklama Koşulları
Masaj kreminizi oda sıcaklığında, direkt güneş ışığından uzak bir yerde, kapağı sıkıca kapalı olacak şekilde saklayınız. Çocukların erişemeyeceği bir yerde muhafaza ediniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



Geleneksel Bilgeliğin Önemi ve Bitkisel Ürünlerin Güvenli Kullanımı

Bitkisel kozmetik ve doğal şifa yöntemlerine olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Ancak bitkisel ürünlerin doğru şekilde kullanılması, bilgi ve deneyim gerektiren bir süreçtir. Sadece bitkinin neye yaradığını bilmek veya ona ulaşmak, her zaman doğru sonuçlar doğurmaz. Bazı bitkiler, doğru yöntemler ve doğru koşullar altında kullanılmadığında zararlı olabilir. Anadolu’nun kadim bilgeliği, bu bitkilerin güvenli kullanımını nesilden nesile aktarmış ve bu bilgi, ustadan çırağa geçen bir miras olmuştur.

Örneğin, Anadolu’da “tirşik” veya “livik” gibi adlarla bilinen yılan otu, yanlış kullanıldığında zehirli olabilecek bir bitkidir. Ancak bu bitki, geleneksel yöntemlerle doğru şekilde işlendiğinde sağlıklı bir besin haline gelir. Aynı şekilde, "ban otu" gibi bitkiler de benzer bir hassasiyeti gerektirir. Bu bitkiler, derin bir bilgi birikimi ve dikkat gerektiren bitkilerdir; yanlış kullanımları ciddi sonuçlara yol açabilir.

Günümüzde internet ve sosyal medya, bitkisel tedavi yöntemlerine ulaşmayı kolaylaştırsa da, bu tür bilgiler her zaman yeterli veya doğru olmayabilir. Bitkilerin nasıl kullanılacağı konusunda güvenilir ve bilimsel kaynaklardan faydalanmak büyük önem taşır. Örneğin, Almanya’nın E Monografileri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Monografileri veya Türkiye’nin ilgili monografileri, bitkilerin güvenli kullanımını belirlemek için başvurulacak güvenilir kaynaklar arasında yer alır.

Besler Şifa olarak, sizleri doğal ürünler konusunda doğru bilgilendirme ve yönlendirme ile destekliyoruz. Ürünlerimizi geliştirirken sadece geleneksel bilgelikten değil, aynı zamanda modern bilimden de faydalanıyor, güvenilirliği kanıtlanmış bitkileri ve yöntemleri tercih ediyoruz. Bitkisel kozmetik ve şifa ürünlerimizi güvenle kullanabilmeniz için ürünlerimizin her bir aşamasında uzman kadrolarımızla çalışıyor, güvenli ve etkili ürünler sunmak için çaba gösteriyoruz.

Sonuç olarak, doğal ve bitkisel ürünler konusunda bilgi sahibi olmanın, onları güvenli ve etkin bir şekilde kullanmanın en önemli adımı olduğunu unutmayın. Bu bilgiyi doğru kaynaklardan edinmek, sağlığınız ve çevreniz için en güvenli seçimi yapmanızı sağlar. Besler Şifa olarak, doğal güzellik ve sağlık yolculuğunuzda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini 
İnstagram vitrininden  yada 
Trendyol mağaza'mız veya 

Hepsiburada Mağaza'mızdan temin edebilirsiniz. 



© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.