Ad

Sürdürülebilir Turizm Nedir?

Sürdürülebilir turizm, insanın etkileşim içinde bulunduğu ya da bulunmadığı çevrenin bozulmadan veya değiştirilmeden korunarak, kültürel bütünlüğün, ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşamı sürdüren sistemlerin idame ettirildiği ve aynı zamanda tüm kaynakların ziyaret edilen bölgedeki insanların ve turistlerin ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerini karşılayacak şekilde ve gelecek kuşakların da aynı gereksinmelerini karşılayabilecekleri biçimde yönetildiği bir yaklaşım olarak tanımlanıyor.

Sürdürülebilir turizm ile turizmin toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilerek yerel ekonomiye, doğal ve kültürel mirasın korunmasına, bölge halkı ile ziyaretçilerin yaşam kalitelerinin artmasına katkı sağlanması hedefleniyor.

Sürdürülebilir insani ve kırsal kalkınma için ekoturizm önemlidir. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları bu konuda önemli hedefleri barındırır. Avrupa Birliği'nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na yanıtında kalkınma eylemi için belirlediği 3 ana prensiple uzlaşmayı, hak temelli yaklaşımı ve toplumda kadınların rolünün geliştirilmesini önemsemektedir. Bu çerçevede yeni bir büyüme modeliyle daha iyi bir gelecek inşa etme hedefi belirginleşir. Ayrıca, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın 5 Önceliği olan İnsanlar, Gezegen, Refah, Barış ve Ortaklıklar'ı benimser ve bu önceliklere ilişkin kararlılığını da ortaya koyar. Ülkemiz bu konuda önemli çalışmalar yapmıştır. Bu konuda yayımlanan en iyi raporlardan biri olan Sürdürülebilir Kalkınma En İyi Uygulamaları  paylaşmak istiyoruz.[2] Sivil toplum örgütleri gönüllü çalışmalarda yer alarak bu konuda gölge raporlar hazırlamıştır. SKD Türkiye, EkoIQ işbirliğiyle hazırladığı ‘100 Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi[3] de bu konuda en iyi çalışmalar arasındadır.

Sürdürülebilir turizm kavramı esas itibariyle bir turizm türünü değil, farklı turizm türlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yürütülürken benimsenmesi gereken ilkeleri tanımlıyor.

Bu kapsamda farklı turizm türlerinin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi ve toplum temelli bir anlayış ile turizmin yerel ekonomik kalkınma boyutuna odaklanılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre sürdürülebilir turizm ilkeleri şunlardır:

1)  Ekonomik Süreklilik: Turizm güzergâhlarının ve girişimlerinin başarılarını sürdürebilmeleri, uzun vadede fayda sağlamaya devam edebilmeleri için tasarlanan politikaların yerelde uygulanabilirliğini ve işletmelerin ulusal ve uluslararası düzeyde ve tematik bağlamda rekabet edebilirliğini sağlamak.

2)  Yerel Kalkınma: Ziyaretçilerin yerelde geceleme, yerel üretici ve hizmet sağlayıcı ile buluşma, yerelde harcama oranını çoğaltıcı önlemleri destekleyerek, turizmin ev sahibi destinasyona katkısını artırmak.

3) İstihdam Kalitesi: Irk, cinsiyet, engellilik gibi konularda ayrımcılık yapılmaksızın, mesleki uzmanlaşmayı desteklemek, ücret ve hizmet kalitesini iyileştirilerek turizm ile yaratılan yerel istihdamın sayısını ve kalitesini arttırmak.

4) Sosyal Katılım ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Turizm faaliyetlerinden elde edilen ekonomik ve sosyal faydaların, genele yaygın ve adil bir biçimde dağıtılmasına çalışmak, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı kesime sağlanan fırsatları, gelir ve hizmetleri iyileştirmek.

5)  Ziyaretçi Memnuniyeti: Irk, cinsiyet, engellilik hali, yaş veya başka bir ayrımcılık yapılmaksızın, ziyaretçilere güvenli, tatmin edici, sürdürülebilir ve yenilikçi bir deneyim sunmak, “sorumlu turist” olgusunu desteklemek.

6)  Yerelden Kontrol: Yerel yönetimlerin planlama, yönetim ve uygulama aşamalarında turizmin diğer paydaşları ile istişare içerisinde olmasını sağlamak, bölgede turizmin gelişimi konularında bölge halkı/toplulukları ve sivil toplumu güçlendirmek ve süreçlere dâhil etmek.

7)  Toplumsal Refah: Sosyal bozulma ve istismara yol açmadan yöre halkının sosyal yapı ve kaynaklara, imkânlara ve yaşam destek sistemlerine erişimlerini sağlayarak, yaşam kalitelerini muhafaza etmek ve iyileştirmek.

8)  Kültürel Zenginlik: Tarihi mirasa, özgün kültüre, geleneklere ve yöre halkının ayırt edici özelliklerine saygı duymak ve bunların değerlerini artırmak.

9)  Fiziki Bütünlük: Kentsel ve kırsal alanların kalitesini muhafaza etmek, iyileştirmek ve çevrenin fiziki ve görsel açıdan bozulmasını önlemek.

10) Biyolojik Çeşitlilik: Doğal alanların, yaşam alanlarının, yaban hayatının, türlerin ve endemizmin (yöreye özgü türlerin) korunmasını desteklemek ve bunlara verilen zararı asgari düzeye indirmek, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.

11) Kaynakların Verimli Kullanımı: Turizm tesislerinin ve hizmetlerinin gelişimi ve işletiminde, kısıtlı ve yenilenmeyen kaynakların kullanımını asgari düzeye indirmek, doğal, kültürel ve tarihi değerler söz konusu olduğunda yerel sahiplenmeyi ve ulusal ve uluslararası bilinirliği artırmak, bu uygulamalar süresince ve sonrasında koruma-kullanma dengesi gözeterek bunların bilinirliğini artırmak.

12) Çevresel Etki: Turizm işletmeleri ve ziyaretçilerden kaynaklanan hava, su ve toprak kirliliğini ve atık üretimini asgari düzeye indirmek, yöre halkını, işletme çalışanlarını ve misafirleri çevresel etki bağlamında bilgilendirmek ve “sorumlu işletme”, “sorumlu turist” gibi kavramları yaygınlaştırmak.

Kimyasal Dışsallıklar ve Şeffaflığın Önemi: Kârın Ötesinde Sağlık ve Güvenlik

Besler Şifa- Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak, doğal ve sağlıklı ürünler üretme taahhüdümüz, aynı zamanda sorumlu bir üretim ve tüketim anlayışına dayanır. Günümüzde birçok ticari işletme, özellikle kişisel bakım ürünlerinde kullanılan kimyasal maddelerin zararlı etkilerini göz ardı ederek kısa vadeli kazançları tercih etmektedir. Bu durum, sadece sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle değil, aynı zamanda uzun vadeli işletme riskleriyle de dikkat çekiyor.

Özellikle Bisfenol A (BPA) gibi endokrin bozucu kimyasallar, büyük risk taşımaktadır. BPA, hamilelik sırasında düşükler, çocuklarda yetersiz beyin gelişimi ve kanser gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir (Vandenberg et al., 2012). BPA'nın zararlı etkileri ilk olarak 1931'de dile getirilmiş olmasına rağmen, bu konuda somut adımların atılması neredeyse 70 yıl sürmüştür. 1997'de yapılan laboratuvar çalışmaları, düşük dozda bile BPA'nın ciddi yan etkiler oluşturduğunu gösterdi (Rubin, 2011). Ancak şeffaf raporlama eksikliği nedeniyle, milyonlarca insan BPA içeren ürünlerle maruz kalmaya devam etti ve bu kimyasalın toplumsal etkileri ancak yıllar sonra fark edildi.

2010 yılında Kanada, BPA’yı toksik bir madde olarak sınıflandıran ilk ülke oldu (Health Canada, 2010). Şirketler, bu dönemde BPA içeren ürünleri hızla piyasadan çekmek zorunda kaldı ve bu süreç oldukça maliyetli oldu. Eğer şirketler şeffaflık ilkesine sadık kalıp BPA'nın risklerini önceden raporlasaydı, hem toplum sağlığı korunmuş olurdu hem de BPA’sız ürünlere geçişin getirdiği mali yükten kaçınılabilirdi. Bu durum, kimyasal maddelerin raporlanmamasıyla ortaya çıkan risklerin sadece sağlık değil, aynı zamanda finansal sonuçlar doğurduğunu açıkça gösteriyor.

Bu nedenle Besler Şifa olarak, ürünlerimizde kullanılan her bileşenin doğallığını ve güvenliğini en yüksek standartlara uygun olarak raporlamayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Sürdürülebilirlik ve sağlık, bizim öncelikli değerlerimiz arasında yer almakta ve bu doğrultuda şeffaflık politikamızla daima toplumun sağlığını korumayı amaçlıyoruz.

Kaynaklar

  • Health Canada. (2010). Government of Canada Protects Families With Bisphenol A Regulations. Ottawa: Health Canada.
  • Rubin, B. S. (2011). Bisphenol A: An endocrine disruptor with widespread exposure and multiple effects. Journal of Steroid Biochemistry and Molecular Biology, 127(1-2), 27-34.
  • Vandenberg, L. N., Hauser, R., Marcus, M., Olea, N., & Welshons, W. V. (2012). Human exposure to bisphenol A (BPA). Reproductive Toxicology, 33(4), 357-364.
....................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Sağlıklı Bir Cilt ve Vücut İçin: Rafine Değil, Tam Tahıllı Bir Yaşam!

Besler Şifa olarak yalnızca dış güzelliği değil, iç sağlığı da önemseyen bir yaklaşımla doğal yaşamın bütünsel gücüne inanıyoruz. Güzellik ve sağlık, sadece kullandığımız bitkisel kozmetik ürünler ile değil, aynı zamanda soframıza koyduğumuz her lokmada başlar. Bu nedenle bugün size çok temel ama bir o kadar da ihmal edilen bir konudan, tam tahılların faydalarından bahsetmek istiyoruz.

Neden Rafine Tahıllar Yerine Tam Tahıllar?

Pek çok modern gıda ürününde kullanılan rafine tahıllar, üretim sürecinde lif, vitamin ve mineral açısından zengin olan kepek ve tohum katmanlarını kaybeder. Oysa tam tahıllar, doğanın sunduğu bu üç katmanı (kepek, tohum ve endosperm) bütün olarak içerdiğinden, bedenimize “eksiksiz bir fayda” sunar.

Kısacası, tam tahıl tüketimi, sağlıklı bir yaşam tarzının temel taşlarından biridir ve bu, hem iç organlarımız hem de cildimiz için geçerlidir.

Tam Tahıl Nedir ve Hangi Besinleri İçerir?

Her bir tam tahıl tanesi üç önemli bölümden oluşur:

  • Kepek: Yüksek oranda lif, B vitaminleri, çinko, demir, magnezyum ve antioksidan içerir.

  • Tohum (Germ): E vitamini, sağlıklı yağlar, antioksidanlar ve fitokimyasallar bakımından zengindir.

  • Endosperm: Karbonhidrat ve az miktarda protein, B vitamini ve bazı mineraller barındırır.

İşte bu katmanların korunması sayesinde, tam tahıllar hem bağışıklık sistemini destekler hem de sindirimi düzenler.

Tam Tahıllar ve Cilt Sağlığı

15-45 yaş arası kadınlar için cilt sağlığı, hormonal denge ve enerji yönetimi büyük önem taşır. Tam tahıllar, yüksek lif içeriği sayesinde kan şekerini dengeleyerek hormonal dalgalanmaların önüne geçer. Bu da sivilce, ciltte yağlanma ve iltihaplanma gibi sorunları azaltabilir.

Ayrıca içerdikleri antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak cildin daha genç, parlak ve sağlıklı görünmesine yardımcı olur. Besler Şifa’nın doğal kozmetik ürünleriyle birlikte düzenli tam tahıl tüketimi, içten dışa bir güzellik sağlar.

Hangi Hastalıklardan Korur?

Bilimsel çalışmalar, düzenli tam tahıl tüketiminin şu faydaları sağladığını ortaya koymuştur:

  • Kalp hastalıkları riskini %21’e kadar azaltır.

  • Tip 2 diyabet gelişme riskini %30 oranında düşürür.

  • Kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterir.

  • Enflamatuar (iltihaplı) hastalıklarda (romatoid artrit, astım, ülseratif kolit, Crohn) ölüm oranlarını düşürür.

Özellikle kadınlar arasında yapılan kapsamlı araştırmalar, günde 2-3 porsiyon tam tahıl tüketenlerin, daha az tüketenlere göre %30 daha az ölüm riski taşıdığını göstermiştir.

Hangi Gıdalarda Bulunur?

Tam tahıllı beslenmek zor değil. İşte günlük öğünlerinize kolaylıkla ekleyebileceğiniz tam tahıllar:

  • Arpa

  • Bulgur

  • Yulaf

  • Çavdar

  • Esmer pirinç

  • Kinoa

  • Karakılçık buğdayı

  • Tam buğday unu

  • Mısır

Bu tahılları çorbalarda, salatalarda, kahvaltılarda ya da ev yapımı ekmeklerde kolaylıkla kullanabilirsiniz. Ayrıca, doğal ve bitkisel ürünlerle zenginleştirilmiş öğünleriniz, hem bağışıklığınızı güçlendirir hem de uzun vadede cilt sağlığınızı korur.

Sonuç: Güzellik, Tam Beslenmeyle Başlar

Unutmayın, güzellik yalnızca dışarıdan sürdüğümüz kremlerle değil, içten beslediğimiz bedenimizle şekillenir. Besler Şifa olarak sunduğumuz bitkisel kozmetik ürünleri, sağlıklı bir beslenme alışkanlığıyla birlikte kullanıldığında daha güçlü, daha etkili ve kalıcı sonuçlar doğurur.

Kendinizi sevmeye sofradan başlayın. Rafine tahıllar yerine tam tahıllar, kimyasallar yerine doğal kozmetik, yüzeysel çözümler yerine kökten sağlık! Besler Şifa ile hem doğaya hem kendinize iyilik yapın.


........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Lavanta Kokulu günler; Lavanta Festivalleri 2025

Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaz ayları, morun en huzur veren tonuyla bezenmiş lavanta tarlalarında başlar. Özellikle Balıkesir Altıeylül, Burdur ve Isparta Kuyucak’ta düzenlenen lavanta festivalleri, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmaz; aynı zamanda doğayla bütünleşmiş bir yaşamı tanıtır, aromatik bitkilerin ekonomideki ve sağlık alanındaki yerini hatırlatır. İşte Anadolu’nun mor renkli festivallerinden üç güzergâh:

🌿 Balıkesir Altıeylül Lavanta Festivali

Balıkesir’in Altıeylül ilçesi, son yıllarda lavanta tarımıyla dikkat çeken yeni destinasyonlardan biri oldu. Kırsal kalkınmayı destekleyen belediyecilik anlayışıyla hayata geçirilen lavanta tarlaları, Altıeylül’de hem kadın istihdamını hem de doğa temelli turizmi destekliyor. Festival günlerinde ziyaretçiler tarlalarda yürüyüş yapabiliyor, lavanta hasadına katılabiliyor ve lavanta sabunu, yağı, suyu gibi doğal ürünlerin üretim sürecini yerinde görebiliyor.

Ne sunar; Şehir merkezine yakın lavanta bahçeleri, Lavantalı doğal ürün stantları, Aromaterapi atölyeleri ve kırsal kalkınma sunumları

💜 Burdur Lavanta Bahçeleri Festivali: Salda Gölü ile Morun Dansı

Burdur, özellikle Yeşilova çevresinde yer alan lavanta bahçeleriyle dikkat çeker. Lavanta tarlalarının beyaz Salda Gölü’ne olan yakınlığı, bölgeyi görsel anlamda bir cazibe merkezi haline getirmiştir. Her yıl temmuz ayında düzenlenen festival, fotoğraf tutkunlarını, doğa severleri ve sağlık turizmine ilgi duyanları bir araya getiriyor.

Ne sunar; Lavanta tarlalarında yoga ve meditasyon etkinlikleri, Salda Gölü ile lavanta manzarasının birleştiği yürüyüş rotaları, Lavantalı içecek ve tatlılar tadım alanı

💠 Isparta Kuyucak Lavanta Festivali: Türkiye'nin Provence’ı

Türkiye’de lavanta denince ilk akla gelen yer şüphesiz Kuyucak Köyü’dür. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı bu köy, lavantayla sadece tarımsal değil, sosyo-kültürel bir dönüşüm yaşamıştır. Her yıl binlerce ziyaretçi, bu küçük köyde lavanta çiçeklerinin açtığı dönemde gerçekleşen festivale akın eder. Tarlalarda fotoğraf çekimleri yapılır, lavanta hasadı izlenir ve köylülerden lavantalı ürünler satın alınır.

Ne sunar; Mor tarlalarda gün batımı fotoğrafları, Lavanta hasadı etkinlikleri, Kadın üreticilerden lavantalı reçel, sabun ve kozmetik ürünler, Kırsal turizm ve yerel kalkınma örneği

🌸 Sonuç: Lavanta, Sadece Bir Bitki Değil, Bir Yaşam Biçimi

Lavanta festivalleri, Türkiye'nin farklı bölgelerinde kırsal kalkınma, kadın emeği, doğa turizmi ve aromaterapi gibi alanların nasıl kesişebileceğini gösteriyor. Lavantanın huzur veren kokusuyla bütünleşmiş bu deneyimler, bizlere doğayla daha uyumlu bir yaşamın mümkün olduğunu hatırlatıyor. Yolunuz yaz aylarında bu bölgelere düşerse, bir lavanta festivalinde mor bir gün geçirmeyi unutmayın!

Ankara’daki Lavanta Bahçeleri:

  1. Ayaş İlyakut Lavanta Bahçesi; Ayaş ilçesinin İlyakut köyünde yer alan, üretici severlerin ve doğa tutkunlarının ziyaret ettiği lavanta tarlası. Lavanta üreticisinin tüm gayretlerini görebilirsiniz.

  2. Güdül Güneyce Lavanta Bahçesi; Güdül ilçesine bağlı Güneyce köyünde, lavanta üretimi ve doğa turizmi için oluşturulmuş yerel girişim.

  3. Keçiören Lavanta ve Gül Bahçesi Çekim Platosu; Keçiören Belediyesi tarafından oluşturulan, lavanta ve güllerle bezeli doğal bir çekim alanı.

  4. Mamak Gökçeyurt Vadisi Lavanta Bahçesi; Mamak Belediyesi Ekolojik Köy projesi içinde yer alan, lavanta üretiminin yapıldığı geniş bir vadi alanı.

  5. Yapracık Lavanta Cenneti; Etimesgut Yapracık bölgesinde yer alan ve "Lavanta Cenneti" olarak adlandırılan görsel ve kokusal deneyim sunan özel bir bahçe girişimi.


Tamamlayıcı Tıp Kongresi ve Kozmetik Zirvesi


3. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi (GETAT 2025), T.C. Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB iş birliğiyle 03-05 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi*'nde düzenlenecektir. Kongrede geleneksel ve tamamlayıcı tıpla ilgili güncel gelişmeler ele alınacaktır. Detaylar ve kayıt için kongre sayfası: getatkongresi.com.tr.

 9- 10 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul Ataşehir’deki Selectum City Otel’de gerçekleşecek “Kozmetik Zirvesi,” SURDER ev sahipliğinde sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirmeye hazırlanıyor. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, T.C. Ticaret Bakanlığı yetkilileri, kozmetik üreticileri, araştırmacılar, global ve yerel uzman konuşmacıların katılımıyla düzenlenecek zirvede; kozmetik sektörünün güncel mevzuatları, üretim standartları, inovasyon alanları ve etik pazarlama yaklaşımları ele alınacak. İlk gün konu sunumları ve panel oturumlarıyla başlayacak olan etkinlik, ikinci gün yuvarlak masa çalışmaları ve kamu yetkilileriyle birebir görüşmelerle devam edecek. Kozmetik dünyasında güncel gelişmeleri takip etmek, sektörel iş birlikleri kurmak ve geleceğe dair yön çizmek isteyen tüm profesyoneller için bu zirve önemli bir buluşma noktası olacak.



Viyana Aromatik ve Bahçe Kültürü Seyahati

Yüzyıllar boyunca Habsburg Hanedanlığı’nın yönetim merkezi olan Viyana, Avusturya'nın hem başkenti hem de en büyük şehridir. Habsburg Hanedanlığı evlilikler yoluyla Avrupa'nın farklı ülkelerini yönetmişlerdi. Ülkenin dokuz federal eyaletinden biri olan Viyana, yüzölçümü açısından en küçük eyalet olmasına rağmen yaklaşık 1.900.000 kişilik nüfusuyla en kalabalık olanıdır. Çevresindeki ilçelerle birlikte toplam nüfusu yaklaşık iki milyonu bulur ve bu, Avusturya nüfusunun yaklaşık dörtte birine karşılık gelir. Deniz seviyesinden yüksekliği 190 metredir. Viyana, tarih boyunca kültürel ve politik bir merkez olmasının yanı sıra müziğin ve sanatın da kalbi olmuştur.

Viyana’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında Schönbrunn Sarayı, Hofburg Sarayı, Belvedere Sarayı, Aziz Stefan Katedrali ve Tuna Nehri kıyıları öne çıkar. Botanik bahçeleri, müzeleri ve tarihi parklarıyla doğa ve kültür tutkunları için zengin seçenekler sunar. Viyana Uluslararası Havalimanı, Avrupa’nın önemli ulaşım merkezlerinden biridir ve şehir içi ulaşımda gelişmiş metro ve tren hatları sayesinde şehri gezmek oldukça kolaydır.

Viyana, tarih boyunca yalnızca politik ve kültürel bir merkez değil, aynı zamanda bitki bilimi, bahçecilik ve tıbbi-aromatik bitkiler alanında da önemli bir odak noktası olmuştur. Şehirde bulunan Schönbrunn Sarayı’nın Botanik Bahçesi ve Belvedere Bahçeleri gibi tarihi peyzaj alanları, yüzyıllar boyunca Avrupa bahçe sanatının gelişiminde etkili olmuş; tıbbi ve aromatik bitkilerin sınıflandırılması, kültürü ve halk sağlığına katkısı konularında örnek teşkil etmiştir. Viyana Üniversitesi Botanik Bahçesi gibi akademik kurumlar, tıbbi ve aromatik bitkilerin tanımlanması, biyolojik çeşitliliği ve sürdürülebilir üretim yöntemleri üzerine bilimsel araştırmalar yürütmektedir. Ayrıca şehirde düzenlenen tematik bahçe sergileri ve şehre özgü aromatik bitki uygulamaları, bitkilerin estetik, terapötik ve ekolojik değerini vurgulayarak Viyana’yı Avrupa’da bahçe kültürü ve aromatik bitki bilimi açısından önde gelen şehirlerden biri hâline getirmiştir.

🌿 1. Viyana Üniversitesi Botanik Bahçesi;
 8 ha büyüklüğünde, Belvedere parkıyla bitişik kapsamlı bir botanik bahçedir. Başlangıçta tıbbi bitkiler üzerine kurulmuş olup günümüzde “tıbbi, zehirli ve kullanım amaçlı bitkiler” bölümleriyle öne çıkar.

🌴 2. Schönbrunn Sarayı & Palmenhaus; 1754’ten beri imparatorluk botanik çalışmalarının merkezi. Palmenhaus (sera) ve çevresindeki düzenli tarhlar, tropikal ve subtropikal türlere ev sahipliği yapar historicalbotanicalgardens.com.

🌹 3. Belvedere Sarayı Bahçesi ve Alpin Bahçe; Botanik bahçe ile birlikte yükseltilmiş barok peyzajı sunar. Alp bahçesi her yıl açık olup, Japon bonsai koleksiyonu ve alpin türlerle zenginleştirilmiştir .

🏞️ 4. Augarten; 52 ha alanlı, Viyana’nın en eski barok parkıdır. Fransız stilindeki patika ve çiçek tarhları; sanat, müzik, porselen atölyeleriyle kültürel olarak da önemlidir .

🌳 5. Naturhistorisches Museum (Doğa Tarihi Müzesi); Adını okurken zorlanacağımız ama gezerken çok eğleneceğimiz bir başka müze burası. Doğanın tarihi de nasıl olur acaba derseniz; fosillerin oluşumundan dinazorlara, meteorlardan hayvanların yaşamlarına aklınıza gelen her şeyi görebilirsiniz.



 💧 6. Donau-Auen (Lobau) Milli Parkı; Tuna Nehri taşkın ovalarında yer alan 93 km²’lik koruma statüsünde bir alan. Sulak alan ekosistemi, doğal sel fonksiyonları ve yürüyüş yolları ile dikkat çeker .

Bu konuda güzel bir rehber; https://www.bizevdeyokuz.com/viyana-gezilecek-yerler/

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

Adem Elması Meyvesi (Mekke Cevizi): Doğal Yaşamın Mucizevi Destekçisi

Doğal ürünlerle sağlığını desteklemek ve yaşam kalitesini artırmak isteyen kadınlar için, yüzyıllardır şifa kaynağı olarak bilinen Adem elması meyvesi (diğer adıyla Mekke cevizi) yeniden ilgi odağı hâline gelmiştir. Özellikle doğurganlığı destekleyici özelliğicilt sağlığına faydası ve doğal antioksidan içeriği sayesinde kadınların hayatına değer katan bu mucizevi meyve, Besler Şifa’nın doğal yaşam ürünleri arasında da hak ettiği yeri almaktadır.

Adem Elması Meyvesi Nedir?

Adem elması, bilimsel adıyla Hyphaene thebaica, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da yetişen ve hurma ağacına benzeyen palmiye türü bir ağacın meyvesidir. Genellikle oval veya yuvarlak şekillikahverengi kabuklu ve sert çekirdekli olan bu meyve, lezzet olarak hafif ekşimsi-tatlı bir aromaya sahiptir.

Besin değeri açısından oldukça zengin olan bu meyve; antioksidanlarC vitaminipotasyummagnezyum ve demir gibi minerallerle doludur. Mekke ziyaretlerinden hatıra olarak getirilen Adem elması meyvesi, özellikle kadınlar için hem fiziksel hem de duygusal dengeye katkı sunan doğal bir destekleyicidir.

Adem Elması Meyvesinin Faydaları Nelerdir?

Besler Şifa olarak doğadan ilham alarak geliştirdiğimiz ürünlerde kullandığımız bitkiler gibi, Adem elması meyvesi faydaları da geleneksel bilgiyle modern ihtiyaçları buluşturur. Özellikle kadın sağlığı ve doğal bakım alanlarında şu faydalarıyla öne çıkar:

  • Doğurganlığı destekleyici etkisi ile, gebe kalmak isteyen kadınlar için doğal bir destek olarak tercih edilir.

  • Cilt sağlığına katkısı sayesinde, içerdiği antioksidanlar serbest radikalleri nötralize ederek cildin daha genç ve sağlıklı görünmesine destek olur.

  • Sindirim sistemini rahatlatır ve bağırsak sağlığını destekleyici etkisi ile özellikle stres kaynaklı sindirim sorunlarında yardımcı olur.

  • Hormon dengesine katkı sağlar; özellikle regl öncesi ve menopoz dönemindeki dengesizliklerin hafifletilmesinde olumlu etkileri bulunur.

  • Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu enfeksiyonlara karşı korur.

  • Yorgunluk ve halsizlik gibi şikayetlerin azalmasına yardımcı olur; gün içindeki enerjiyi destekler.

  • Hamilelik döneminde rahim kaslarını destekleyici özellikleri sayesinde, doğum sürecinin doğal ritmine katkıda bulunduğu da halk arasında yaygın bir bilgidir.

  • İdrar yolları sağlığına olumlu etkileri bulunur; antiseptik özellikleriyle bilinir.

Adem Elması Nasıl Tüketilir?

Adem elması meyvesi nasıl kullanılır sorusu da sıklıkla yöneltilen bir meraktır. Bu doğal meyve, farklı formlarda tüketilerek şifa etkisinden faydalanılabilir:

  • Kaynatılarak içilmesi en yaygın kullanım şeklidir. 1 litre suya 1-2 adet Adem elması meyvesi eklenerek yaklaşık 10-15 dakika kaynatılır. Ilıtıldıktan sonra gün boyu içilebilir.

  • Toz haline getirilerek macun şeklinde kullanılması da oldukça etkilidir. Kurutulmuş meyve öğütülerek toz hâline getirilir, ardından bal ya da pekmez ile karıştırılarak günde 1-2 tatlı kaşığı tüketilebilir.

  • Taze olarak da çiğnenebilir ya da cilt bakım ürünlerine içerik olarak eklenebilir.

Besler Şifa ürünlerinde yer verdiğimiz bitki özleri, bu geleneksel kullanım biçimlerinin modern ve hijyenik formüllerle buluşmuş hâlidir.

Adem Elması ve Kadın Sağlığı

15-45 yaş arası kadınlar için hazırladığımız ürün serilerimizde, kadın hormonlarının dengelenmesine destek olan bitkiler özenle seçilir. Adem elması meyvesi, özellikle rahim sağlığıadet döngüsünün düzenlenmesicinsel isteği destekleyici etkisi ve doğurganlık artışı gibi konularda geleneksel olarak kullanılmıştır.

Henüz bilimsel çalışmaları sınırlı olsa da, birçok kadın Adem elması ile hamile kaldığını ifade etmekte, bu da halk arasında “şifa meyvesi” olarak anılmasına neden olmaktadır.

Kozmetik Kullanımda Adem Elması

Cilt ve saç sağlığı için içerdiği doğal vitamin ve mineraller, özellikle antioksidan bakımından zengin yapısı sayesinde Adem elması, Besler Şifa’nın geliştirdiği bazı doğal formüllerde yer almaktadır. Cildi besleyen, saç köklerini güçlendiren ve nem dengesini koruyan etkileri sayesinde, doğal güzellik ritüellerinin bir parçası hâline gelebilir.


Sonuç olarakAdem elması meyvesi, sadece geleneksel bir meyve değil; aynı zamanda modern kadının yaşamında doğal bir destekçidir. Gerek içten gerek dıştan güzelliğinizi ve sağlığınızı korumak için doğanın sunduğu bu hediyeden yararlanabilirsiniz. Besler Şifa olarak, Adem elmasını içeren ürünlerimizle, sizin için güvenli ve etkili çözümler sunmaya devam ediyoruz.

Doğadan gelen şifayla tanışın. İçinizdeki doğallığı Adem Elması ile destekleyin. 🌿

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 


Güneşin Etkilerine Karşı Zinde Bir Vücut İçin Yapmanız Gereken 5 Şey

Güneş, hem dostumuz hem de dikkat etmemiz gereken bir güçtür. Yaz aylarında daha fazla dışarıda vakit geçirirken, cildimizi ve vücudumuzu güneşin zararlı etkilerinden korumak için bazı önemli adımlar atmak gereklidir. Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik olarak, sizin için güneşin etkilerine karşı zinde bir vücut için yapmanız gereken 5 şeyi derledik.

1. Doğru Güneş Koruyucu Seçimi

Cildinizi güneşin zararlı UV ışınlarından korumanın en etkili yolu, doğal içerikli ve yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanmaktır. Kimyasal maddeler içermeyen, bitkisel özlerle zenginleştirilmiş bir güneş koruyucu, cildinizi hem güneşin zararlarından korur hem de besler. Güneş koruyucunuzu dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce uygulamayı unutmayın.

2. Bol Su Tüketimi

Güneş altında vücudumuz normalden daha fazla su kaybeder. Bu nedenle, güneşli günlerde su tüketimini artırmak çok önemlidir. Su, vücudunuzun nem dengesini korur, cildinizin esnekliğini artırır ve güneşin kurutucu etkilerine karşı cildinizi korur. Ayrıca, bitki çayları ve taze meyve suları da vücudunuzu zinde tutmanıza yardımcı olabilir.

3. Antioksidan Zengini Beslenme

Güneş ışınları cildinizde serbest radikallerin oluşmasına neden olabilir, bu da cilt yaşlanmasına ve hasara yol açabilir. Antioksidanlar, bu serbest radikallerle savaşarak cildinizi korur. Yeşil yapraklı sebzeler, meyveler (özellikle nar, yaban mersini ve üzüm) ve E vitamini içeren gıdalar, cildinizi içeriden destekler. Ayrıca, bitkisel özlerle hazırlanmış doğal takviyeler de bu süreci destekleyebilir.

4. Nemlendirici Kullanımı

Güneşin kurutucu etkilerine karşı cildinizi korumak için, cildinizi düzenli olarak nemlendirmeyi ihmal etmeyin. Doğal yağlar ve bitkisel özlerle zenginleştirilmiş nemlendiriciler, cildinizin ihtiyaç duyduğu nemi sağlarken, aynı zamanda cildinizi besler ve yeniler. Helal ve doğal ürünümüz bu kremin içeriğinde Aloe vera, jojoba yağı ve shea yağı gibi doğal içerikler var, güneş sonrası cildinizin hızla toparlanmasına yardımcı olur.

5. Koruyucu Giyim ve Gölge Arayışı

Güneşten korunmanın en basit ama etkili yollarından biri, doğrudan güneş ışığından kaçınmaktır. Geniş kenarlı şapkalar, UV korumalı güneş gözlükleri ve hafif, uzun kollu kıyafetler giyerek cildinizi koruyabilirsiniz. Ayrıca, günün en sıcak saatlerinde (11:00-15:00 arası) gölgede kalmaya özen gösterin.


Besler Şifa-Doğal Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam olarak, doğal güzelliğinize ve sağlığınıza verdiğimiz önemi ürünlerimizde de yansıtıyoruz. Güneşin keyfini çıkarırken, bu basit ama etkili adımlarla vücudunuzu koruyabilir, zinde ve sağlıklı kalabilirsiniz. Unutmayın, cildiniz en değerli giysinizdir; ona en iyi şekilde bakın!

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 




Şifa Yolu Güdül'de Festival ve şenlikler

Güdül Doğal Ürünler Pazarı; 

Ankara'nın Güdül ilçesinde yer alan bir açık hava pazarıdır ve yöresel doğal ürünlerin satıldığı bir yerdir. Bu pazarda, Güdül ve çevresinde yetiştirilen sebze, meyve, bakliyat, süt ürünleri, yöresel peynirler, bal ve diğer doğal ürünler satılmaktadır.

Pazar, her hafta cumartesi günleri kurulmaktadır. Güdül halkı ve çevre ilçelerden gelen vatandaşlar, doğal ürünlerini satmak ve satın almak için pazar alanında buluşmaktadır. Güdül Doğal Ürünler Pazarı, hem yöresel lezzetleri tatmak hem de doğal ürünlerin sağlık avantajlarından yararlanmak isteyen ziyaretçiler için ideal bir seçenektir.

Güdül Ankara Keçisi Festivali; 

Güdül Ankara Keçisi Festivali, Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün yerel keçi ırkı olan Ankara keçisinin tanıtımı ve korunması amaçlanmaktadır. Festival, genellikle Mayıs ayında yapılır ve çevre illerden ve ülkelerden de ziyaretçiler çekmektedir.

Festival kapsamında, Ankara keçileri sergilenir ve keçi yarışmaları düzenlenir. Ayrıca, yöresel lezzetlerin sunulduğu pazarlar, yerel sanatçıların konserleri, geleneksel oyunlar, el sanatları ve halk dansları gösterileri de festivalin parçasıdır.

Güdül Ankara Keçisi Festivali, Güdül halkının yanı sıra Ankara keçisi ırkının korunmasına ve tanıtımına katkıda bulunarak, bölge turizmine de olumlu etkiler sağlamaktadır.

Güdül Üzüm Festivali;

Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl geleneksel olarak düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün üzüm bağlarının ve yöresel üzüm çeşitlerinin tanıtımı ve kutlaması amaçlanmaktadır. Festival, genellikle Eylül ayının son haftasında yapılır.

Festival kapsamında, Güdül ve çevresinde yetişen üzüm bağları gezilebilir ve yerel üzüm çeşitleri tadılabilir. Ayrıca, üzüm hasadı, şarap yapımı, üzüm kesme, sergiler, konserler ve geleneksel oyunlar da festivalin parçasıdır. Festival ayrıca, çevre illerden ve yurt dışından ziyaretçileri de çekmektedir.

Güdül Üzüm Festivali, Güdül'ün zengin üzüm kültürünü kutlayarak, bölge turizmine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca, yerel üzüm çeşitlerinin korunması ve tanıtımına da katkı sağlamaktadır.

Güdülü Kiraz Festivali;

Ankara'nın Güdül ilçesinde her yıl Haziran ayında düzenlenen bir festivaldir ve Güdül'ün kiraz hasadını kutlamak amacıyla yapılmaktadır. Festival, Güdül'ün kiraz yetiştiriciliğiyle ünlenmesine ve yöresel kiraz çeşitlerinin tanıtımına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Festival kapsamında, yöre halkı tarafından yetiştirilen kirazların sergisi yapılır ve kiraz yarışmaları düzenlenir. Ayrıca, konserler, sergiler, geleneksel oyunlar ve çeşitli yarışmalar da festivalin parçasıdır. Ziyaretçiler, yöresel lezzetlerin tadına bakabilir ve kiraz satın alabilirler.

Güdülü Kiraz Festivali, Güdül'ün ekonomisine katkıda bulunurken, aynı zamanda Güdül halkı ve ziyaretçiler için eğlenceli bir etkinlik sunmaktadır. Kiraz hasadı ve üretimi, Güdül ve çevre köylerde önemli bir geçim kaynağı olduğundan, festival aynı zamanda yöre halkının emeklerini kutlamak için de bir fırsat olarak görülmektedir.

Güdül Sorgun Yayla Şenlikleri;

Ankara'nın Güdül ilçesi ve Sorgun Köyü'nde her yıl düzenlenen bir etkinliktir. Festival genellikle Temmuz ayının son haftası veya Ağustos ayının ilk haftasında gerçekleştirilir.

Sorgun Köyü, Güdül'ün yaklaşık 20 km güneyinde yer alan bir köydür ve doğal güzellikleri ile ünlü bir yayla bölgesidir. Festival, bölgenin doğal güzelliklerini ve yöresel kültürünü kutlamayı amaçlamaktadır.

Festival kapsamında, yöresel halk oyunları, müzik ve konserler, yöresel yemekler, el sanatları ve geleneksel oyunlar gibi etkinlikler düzenlenir. Ayrıca, bölgede bulunan doğal güzellikleri keşfetmek için doğa yürüyüşleri, trekking ve bisiklet turları gibi doğa etkinlikleri de yapılmaktadır.

Güdül Sorgun Yayla Şenlikleri, bölge halkı ve ziyaretçiler için keyifli bir etkinlik sunarken, bölgenin doğal ve kültürel değerlerine de dikkat çekmektedir. Yayla şenlikleri, bölge turizmine de katkıda bulunmaktadır.

BESLER ŞİFA- "Doğallığın tam adresi"

........................................................

Genç Lokman Hekimler whatsapp grubuna dahil olarak Besler Şifa için daha güncel kalabilirsiniz. Buyrun gruba Tıklayınız
Ankara 'da Besler Şifa olarak 50 den fazla Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerimiz ile hizmet ediyoruz. Sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında aromaterapi, fitoterapi ve doğal yaşam konularında ücretsiz eğitimler ve atalık tohum takas etkinlikleri yapıyoruz. Bitkisel kozmetik, aromaterapi ve kişisel bakım ürünleri, şifalı krem ve aromatik yağlar için bizi takip edebilirsiniz.

Besler Şifa, Bitkisel Kozmetik ve Doğal Yaşam Ürünlerini;
Üretici ve tüketici dostu mağaza: https://good4trust.org/beslersifa
aZall.com mağazamız: https://www.azall.com/besler-sifa/

Ürün, hizmet ve projelerimizle...

Şifanız daim olsun. 

© beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.