Ad

yağmur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yağmur etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Yağmura Dair

Canlılık için nefes almak kadar elzemdir. Tatlı sular, yer altı kaynakları, ihtiyacımızı karşılasa da devamlılıkları için yaya gereklidir. Bu yağışlar farklı şekilde olur. Yüksek ve soğuk yerlerde kar olarak düşer, yazdığı yeri ipeğimsi bembeyaz bir örtüyle kapatır, sıcak yaz günleri için açık hava su deposu vazifesi görür, Bazen de ani sıcaklık değişimleri ile dolu olarak yağar. Ancak dünyanın hemen hemen büyük çoğunluğunda yağışlar, yağmur olarak düşer. Onun içindir ki yağmur yerine çoğu zaman yağış tabiri kullanılır.

Peki, bu yağışlar nasıl oluşur?

Cenab-ı Hakk’ın dilemesi ile meydana gelen yağmur için bazı maddi sebepler gereklidir. Yeryüzünde yükselen nemli sıcak hava, yükseldikçe soğuyarak bulutları ve yağmur damlalarını oluşturur. Orta büyüklükteki bir bulut, yaklaşık 1 kilometre kare büyüklüğündedir ve 4 milyar metreküp su hacmine sahiptir. İçinde 1 ila 5 milyon kilogram su vardır. Bu kadar ağırlık, havada nasıl kalır diye bir soru akla gelebilir. Bunun sebebi de su damlacıklarının çok küçük olmasıdır. Yağmur taneleri iyice olgunlaşıp, bulutların taşıyamayacağı bir seviyeye gelirse yağmur olarak yere düşer. Allah'ın bir lütfudur ki bu kadar su bir anda değil, bir ahenk içinde yere iner.

Her coğrafyada farklı iklim ve hava olayları meydana geldiği için, yağmurun şekli ve yağdığı zaman farklıdır. Coğrafya biliminde konveksiyonel, cephe, muson gibi genel geçer yağmur tipleri vardır.

Bilhassa ülkemizde farklı iklim tipleri görüldüğü için bu durum, coğrafyayı şekillendirdiği gibi dili de etkilemiş ve ülkemiz insanı, yağışına göre yağmuru isimlendirmeye gitmiştir. Hayati Develi'nin tespitlerine göre yağış şekli, damla büyüklüğü ve diğer bileşenlerle birlikte ülkemizde yaklaşık 180 farklı yağmur isimlendirmesi vardır. Kimisi yalnızca bazı yörelerde kullanılırken bazısı da genele yayılmış ve meşhur olmuştur. Bu yazımızda bir kısmına değinip, neden böyle bir isimlendirme yapıldığından bahsedeceğiz. Ülkemizde yağmurlar daha çok ekim ayı ile bahar ayları sonuna yoğunlaşmıştır. Karadeniz haricinde yaz dönemi çok yağışlı değildir. Şimdi de yağmur çeşitlerine değinelim...

Çilemek

İstanbul'da sıkça rastladığımız bir yağmur tipidir. Yaygın ismi, ahmakıslatandır. Hafif hafif, ince ince bazen de kepek gibi uzun süre yağar. Bu duruma aldanıp tedariksiz çıkan insanlar, sonunda sırılsıklam olurlar. Bir anda ıslatmadığından ve ıslaklık hemen fark edilmediğinden dolayı böyle isimlendirilmiştir birçok yerde. Bazı yerlerde de böyle yağışlar püsen püsen, çisil çisil yağıyor diye de isimlendirilir. Hafif hafif yağıp uzun sürmeyenine de çilemek, çilen atmak denir.

Sulu Yağmur

Yağmur zaten su değil mi, diye akla gelebilir. Aslında bu, damlanın büyüklüğü ile alakalıdır. Bu şekilde yağan yağmurun damlaları büyük ve uzun süreli değildir. Su dolu bir balon patladığı zaman nasıl ki binlerce damlacık ortaya çıkıyorsa bu şekilde düşen yağmur damlası da düştüğü zaman, damlacıklara ayrılmaktadır. Onun için böyle yağmurlara sulu yağmur denmektedir.

Sulu Sepken

Bilhassa kış günlerde karla karışık yağan yağmurlara denmektedir. Sulu kar da denir. Hem kar hem de yağmuru aynı anda görürüz.

Sağanak Yağmur

Şiddetli yağan yağmurlardır. Genellikle, bu şekilde yağan yağmurlara şimşek, gök gürültüsü eşlik eder. Uzun süre devam ederse sel felaketine, su baskınlarına neden olur.

Kırkikindi Yağmurları

Bilhassa Orta Anadolu'da görülen bir yağmurdur. Coğrafyada yükselim ya da konveksiyonel yağış diye bilinen yağışın, yerel isimlendirilmesidir. Çünkü bu yağmurlar, bahar aylarında görülür ve gün içinde ısınan hava öğleden sonra soğumaya başlar ve yağmur yağışları görülür. Uzun günler devam ettiği ve genellikle ikindi saatlerinde görüldüğü için bu şekilde isimlendirilmiştir.

Nisan Yağmurları

Rumi takvimle 14 Nisan-13 Mayıs tarihleri arasında yağan yağmurların genel adıdır. O yılki mahsulün bol ve bereketli olması için gereklidir. Yılanın ağzına girerse zehir, istiridyenin içine girerse inciye dönüştüğü söylenir. Hadis-i şeriflerle de usulüne uygun olarak kullanılması tavsiye edilmiştir.

Karyiyen Yağmur

Karın üstüne yağıp, karı eriten yağmur için kullanılmıştır. Daha çok Sivas Suşehri'nde karşımıza çıkar.

Kadıkaçıran Yağmur

Antalya havalisine mahsus bir yağmur tanımlamasıdır. Aniden bastıran, çok şiddetli yağan ve uzun süren bir yağmurdur. Selbaskınlarına yol açabilir. Hatta bu isimlendirmeye sebep olan şöyle bir hikâye anlatılır:

"Zamanında Antalya'ya bir kadı tayin edilmiş ve eşyasını bir arabaya yükleyip Antalya'ya gelmiş. Yeni evlerine kadar rahat, şen şakrak giderken tam arabadan inecekleri sırada aniden bir yağmur bastırmıştır. Ama öyle böyle bir yağmur değil. Hem yoğun hem de çok şiddetlidir. Kadı, bölgenin yağmurunun özelliğinden habersiz; yağmur dinsin öyle inelim, demiş. Fakat yağmur çok uzun süre devam edince, arabada mahsur kalan kadı; durmam ben bu memlekette demiş ve şehri terk etmiştir. Gerçekten de aniden bastıran bir yağmurdur ki saklanacak bir saçak buluncaya kadar ıslanmadık yer bırakmaz."

Güneşli Yağmur

Bahar ve yaz günlerinde karşımıza çıkan bir yağmurdur. Bir tarafta güneş varken bir tarafta da yağmur yağar. Böyle durumlarda birden fazla gökkuşağı bile oluşur.

Yaz Yağmuru

Yaz aylarında, sıcak havalarda görülen ve mahalli olan bir yağmurdur. Hatta köyün bir tarafına yağarken, diğer tarafına yağmaz. Kısa sürelidir. Hatta eskiler, devenin bir tarafını ıslatır, diğer tarafını ıslatmaz, derler. Ama bu yağış, öğle saatlerinde başlarsa, birkaç gün öğle saatlerinde arka arkaya devam eder. Hatta şöyle bir deyim vardır. Öğleye tadan yağmur ile obaya tadan merkebin hakkından gelinmez.

Velhasıl yağmur berekettir. Bereketini dile de vermiş, kitap yazacak kadar bir birikim ortaya çıkmasına vesile olmuştur.

Ne diyelim, Hazreti Allah, bu bereketten mahrum etmesin.

Bu yazı İnsan ve Hayat Dergisinde yayımlanmıştır.



© www.beslersifa.com | Her hakkı sağlıklıdır.
Coded by @suleymancetinx | ile yapılmıştır.