ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planı, yalnızca Filistin halkının zorunlu göçüyle ilgili tartışmaları alevlendirmekle kalmadı; aynı zamanda bölgede uzun süredir dile getirilen başka bir soruyu da gündeme taşıdı: Bu plan, Sina Yarımadası'nın doğal zenginliklerini ve stratejik konumunu kullanarak yeni bir bölgesel proje mi hazırlıyor? Ortaya çıkan bilgiler ve uzman yorumları, Trump’ın Gazze ve çevresine dair söylemlerinin arka planında, Sina’nın el değmemiş alanlarını ve Akabe Körfezi üzerinden kurulması planlanan alternatif su yolunu da kapsayan geniş ölçekli bir kalkınma ve yer değiştirme senaryosunun bulunduğunu gösteriyor. Gazze’nin insansızlaştırılması, Sina’nın iskâna açılması ve Akabe üzerinden Akdeniz’e bağlanacak yeni bir kanal fikri; hem bölgenin doğal kaynaklarını hem de jeopolitik konumunu hedef alan büyük bir tasarımın parçaları olarak değerlendiriliyor.
Sina Yarımadası, Hazreti Musa'nın çıktığı Tur Dağı nedeniyle dini ve tarihi açıdan önemli olmasının yanı sıra, Asya ile Afrika arasında kara geçişini sağlayan stratejik konumuyla da dikkat çekiyor. Kızıldeniz ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalı’na ev sahipliği yapan bu bölge, İsrail ve Gazze sınırında bulunması sebebiyle jeopolitik açıdan da kritik bir noktada yer alıyor. Yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yarımadada Filistinliler ve Arap Bedevi kabileleri bulunurken, halkın geçim kaynakları arasında hayvancılık, tarım, balıkçılık ve kaçakçılık öne çıkıyor. Kuzeyde Ariş, Rafah ve Şeyh Züveyd gibi yerleşimlerin; güneyde ise Tur Dağı’nın bulunduğu Tur kenti ve turizm merkezi Şarm eş-Şeyh’in öne çıktığı Sina, idari olarak Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Sina Yarımadası doğal zenginlikleriyle de öne çıkarken, Süveyş Körfezi kıyısında petrol yatakları ve manganez, demir, silis kumu, fosfat, kurşun gibi çeşitli madenler üretiliyor. Yarımada, yüksek dağlar arasında kuzey-güney yönünde uzanan önemli geçitlere ve ulaşım hatlarına sahip olup, Süveyş Kanalı üzerinden ise köprüler ve tünel aracılığıyla ana karaya bağlanıyor. Ayrıca, stratejik önemi kadar turizm potansiyeliyle de dikkat çeken bölge; Akabe ve Nuvayba gibi liman şehirleriyle deniz taşımacılığında da önemli bir rol oynuyor.
Ürdün'ün Turizm Cenneti: Akabe
Ürdün’ün güneyinde, Kızıldeniz kıyısında yer alan Akabe kenti, sıcak iklimi, berrak denizi ve lüks otelleriyle hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi. Ülkenin denize açılan tek liman kenti olan Akabe, sadece turizm açısından değil, ekonomik açıdan da büyük bir öneme sahip.
Ziyaretçiler burada Kızıldeniz’in masmavi sularında yüzmenin ve su sporlarının keyfini çıkarabiliyor. Dalgıçlar için rengarenk mercan resifleri ve zengin deniz yaşamı eşsiz bir deneyim sunuyor.
Akabe aynı zamanda tarih meraklılarını da unutmuyor. Kentteki müzeler ve tarihi yapılar, bölgenin geçmişine ışık tutan önemli duraklar arasında yer alıyor. Tüm bu özellikleriyle Akabe, Ürdün’ün parlayan turizm yıldızı olmaya devam ediyor.
Yeni kanal yeni sömürü
İsrail Savunma Bakanı, orduya Filistin yerleşim bölgelerinde yaşayanların “gönüllü olarak bölgeyi terk etmeleri” için hazırlık yapılması talimatı verdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’yle ilgili gündeme getirdiği önerilerle paralellik gösteriyor. Trump’ın söz konusu planı, Gazze Şeridi’nin ABD kontrolüne geçmesini, Gazzelilerin komşu ülkelere zorunlu göç ettirilmesini ve Filistin topraklarının “Orta Doğu’nun Rivierası”na dönüştürülmesini öngörüyor.
Uzmanlar bu planı uluslararası hukuk açısından bir felaket olarak değerlendiriyor. Zorla yerinden etme ve etnik temizlik, uluslararası hukukta savaş suçu kapsamına giriyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Hugh Lovatt, böyle bir göçün bölge ülkeleri için istikrarsızlık yaratacağını vurgularken, Uluslararası Kriz Grubu’ndan Michael Wahid Hanna ise bunun Arap dünyasında büyük tepki doğuracağını belirtiyor.
Tüm bu tartışmaların gölgesinde, İsrail’in uzun süredir gündeminde olan Ben Gurion Kanalı Projesi yeniden ön plana çıkıyor. Akabe Körfezi ile Akdeniz arasında alternatif bir su yolu açmayı hedefleyen bu proje, İsrail’in kurucu lideri David Ben-Gurion’un adıyla anılıyor. 1960’lardan beri zaman zaman gündeme gelen ve 2020’deki İbrahim Anlaşmaları sonrası tekrar tartışılan proje henüz hayata geçirilmemiş olsa da, gerçekleşmesi durumunda İsrail’e ciddi bir ekonomik ve jeopolitik avantaj sağlayacak. Süveyş Kanalı’na rakip olarak tasarlanan bu kanal, Mısır’ın yıllık milyarlarca dolarlık gelirini tehdit edecek ve küresel ticarette söz sahibi olmayı amaçlayacak. Özet olarak Gazze'den Akabe Körfezine çıkacak yeni bir kanal önemli bir lojistik üst olacaktır.
Burada dikkat çeken unsur, Gazze Şeridi’nin bu önerilen kanal güzergahında kritik bir noktada bulunması. Bölgedeki askeri operasyonlar, sivillerin zorla göç ettirilmesi ve Gazze’nin “insansızlaştırılması” tartışmaları, bazı uzmanlar tarafından Ben Gurion Kanalı için alan açma stratejisi olarak yorumlanıyor. Gazze’deki nüfusun Sina Yarımadası’na göç ettirilmesine dair iddialar, bu projenin arka planında uzun vadeli planların olabileceğini düşündürüyor.
Sonuç olarak; İsrail’in Gazze’ye yönelik politikaları, sadece güvenlik gerekçeleriyle değil, aynı zamanda bölgesel ticaret, jeopolitik güç ve stratejik projeler kapsamında da değerlendirilmesi gereken çok boyutlu bir meseleye işaret ediyor. Gazze halkının zorla yerinden edilmesi ihtimali ise sadece bölgeyi değil, uluslararası hukuku ve küresel barışı tehdit eden ciddi bir kriz potansiyeli taşıyor.
|
- İnstagram Vitrin www.instagram.com/beslersifa
- Hepsiburada Mağazası https://www.hepsiburada.com/magaza/besler-sifa
- Trendyol Mağazası: https://www.trendyol.com/magaza/besler-sifa-m-872629?sst=0
- aZall.com Mağazası: https://www.azall.com/besler-sifa/
- Good4trust Sürdürülebilir Ürünler Mağazası: https://good4trust.org/beslersifa
Hiç yorum yok
Yorum Gönder