Şifahiye ve Gıyasiye Medresesi olarak bilinen ve Selçuklu Uygarlığı Müzesi bünyesinde yer alan bu iki eser kadim şifanın merkezi sayılır. Hayat ağacı, selçuklu yıldızı gibi öğeleriyle ve özellikle tıbda mihenk taşı olmasıyla bilinir. Genç Lokman Hekimler olarak Kayseri'de şifahanesi rehber eşliğinde ziyaret ederek ve sohbet ettik
Nizamü’l Mülk medreseleri günümüz modern üniversite fikrinin temellerini de barındırmaktadır. İlk Selçuklu medresesi Nişabur’da Tuğrul Bey tarafından 1040’da yaptırılmıştır. Nizamiyeler için vakıflar kurulur o vakıflar mütevellilerin idaresine verilerek yönetim sağlanmış olurdu. Anadolu’da kurulan medreseler ise genelde külliye şeklindedir. Külliyede; medrese, kütüphane, cami ve hamam birlikte bulunurdu.
Gevher Nesibe Mahallesi, Mimar Sinan Parkı içinde bulunan medrese hastanesi, Selçuklu hükümdarlarından I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in kız kardeşi Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine “Şifahiye” adını taşıyan hastane yapılmış; bunun yanında, ilk tıbbiye “Gıyasiye” adlı bir medrese kurulmuştur. Osmanlılar döneminde medrese hizmeti veren darüşşifa, Birinci Dünya Savaşı sırasında askeri amaçlarla kullanılmış; sonra yarım yüzyıl kadar kendi haline terk edilmiş ve 1960’larda tekrar onarılmıştır. Tıp Medresesi odaların birinde Gevher Nesibe Sultan’nın türbesi de bulunmaktadır. Şıfahiye ve Gıyasiye medreseleri, birbirine bitişik ve açık avlulu iki yapıdır. Bina birbirine bitişik açık avlulu iki yapıdan oluşmaktadır. Her iki bina da tipik Selçuklu medrese planına sahiptir. Batıdaki bina Şifaiye (klinik bilimler, şifahane), doğudaki bina Gıyasiye (temel bilimler, tıp medresesi) olarak adlandırılmaktadır. Şifahanenin avlusu diğerinden biraz büyüktür.
Şifahane İçeriği
Nesibe Şifahanesi, bazı kaynaklara göre, sağlık hizmetleri ile tıp eğitimini bir arada sunan dünyanın ilk tıp merkezidir. Dönemde şifahane içerisinde, cerrahlar, göz doktorları, ruh hastalıkları koğuşları, akıl hastanesi bölümü ve eczane kısmı da yer almaktadır. Katarakt ameliyatları yapılır hale gelmiştir. Ruh sağlığı açısından su ve müzik tedavisinin önemi üzerinde durulmuştur. Rehavi, Hüseyini, Irak, Acemaşiran makamlarında musiki ile şifa aranıyordu. Her hizmet ücretsizdir ve kadınlara pozitif yeri vardır. 1215 yılında Avrupa’da cerrahinin yasak olduğu yıllarda burada operasyonlar yapılmaktadır.
Gıyâseddin Keyhusrev ikinci defa tahta çıktığında kız kardeşinin vasiyetini yerine getirmek üzere, sonradan kendi adıyla anılan medreseyi (Gıyâsiyye), arkasından da dârüşşifâyı (Şifâiyye) yaptırır ve inşaat iki yılda tamamlanır (1205-1206); Gevher Nesibe Sultan da medresenin içindeki türbesindedir.
Bölgede gezilecek diğer yerler arasında Güpgüpoğlu Konağı Etnografya Müzesi, Hunat Hatun Camii ve Külliyesi ile Kayseri Arkeoloji Müzesi bulunuyor.
Makale; https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1876797
Hiç yorum yok
Yorum Gönder